ABD’nin Afganistan raporu: Onlarca Afgan asker Kabil düşmeden önce Pakistan’a kaçmaya başladı

Kabil’in Taliban’ın eline geçmesinden önce onlarca Afgan asker Pakistan’a kaçtı.

6 Nisan 2022’de Kabil’deki bir camiye el bombasıyla saldırının düzenlendiği olay yerinde güvenlik önlemleri alan Taliban unsurları (EPA)
6 Nisan 2022’de Kabil’deki bir camiye el bombasıyla saldırının düzenlendiği olay yerinde güvenlik önlemleri alan Taliban unsurları (EPA)
TT

ABD’nin Afganistan raporu: Onlarca Afgan asker Kabil düşmeden önce Pakistan’a kaçmaya başladı

6 Nisan 2022’de Kabil’deki bir camiye el bombasıyla saldırının düzenlendiği olay yerinde güvenlik önlemleri alan Taliban unsurları (EPA)
6 Nisan 2022’de Kabil’deki bir camiye el bombasıyla saldırının düzenlendiği olay yerinde güvenlik önlemleri alan Taliban unsurları (EPA)

ABD yönetiminin Mayıs ayı iç raporuna göre, Taliban’ın Ağustos 2021’de Kabil’i ele geçirmesinden kısa süre önce çok sayıda Afgan ordusu askerinin komşu Pakistan’a kaçtı.
Afganistan Yeniden Yapılanma Özel Müfettişliği (SIGAR) 12 Mayıs tarihli raporunda, Taliban’ın Temmuz 2021’de Pakistan ve İran sınır kapılarını ele geçirmeye başlamasının o dönem Afganistan hükümetini son derece önemli olan gümrük gelirlerinden mahrum bıraktığına işaret ederek, bu durumun Afgan Ulusal Ordusu’nun çökmesine ve Afgan güçlerinin komşu Pakistan’a kaçmasına sebep olduğunu belirtti.
Çöküşten önce, yaklaşık 380 bin askerinin olduğu tahmin edilen Afgan Ulusal Ordusu, 2002’den Ağustos 2021’e kadar Afganistan’ın işgali sürecinde ABD Ordusu tarafından eğitildi ve donatıldı.
ABD Başkanı Joe Biden, Taliban’ın Kabil’de kontrolü ele geçirmesine ve Afgan şehirlerindeki direnişini önleme noktasında Afgan Ulusal Ordusu’na büyük umutlar bağladı. Fakat Afgan ordusu, Amerikalıların Afganistan’dan çekilmesinin arifesinde kağıttan ev gibi çöktü ve dağıldı.
SIGAR’ın raporunda, Kabil’in Ağustos 2021’de Taliban’ın eline geçmesinden haftalar önce onlarca Afgan askerin Pakistan’a geçmeye başladığı belirtildi.
Raporda, “Afgan hükümetinin çöküşünden haftalar önce, Taliban saldırılarının eyalet merkezleri ve bölgeleri üzerinde yoğunlaşmasıyla birlikte çok sayıda Afgan asker Pakistan’a kaçtı” ifadelerine yer verildi.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNCHR) bu yılın başlarında, Ağustos 2021-Ocak 2022 arasında 300 binden fazla Afganistanlının Pakistan’a kaçtığını açıkladı. Ancak bunların ne kadarının asker olduğunu belirtmedi.
Çöküş öncesine kadar Afgan Ulusal Ordusu’nun uyuşturucu sattığına dair şikayetler vardı.
ABD yönetimi, Afgan Ulusal Ordusu’nun eğitim seviyesini yükseltmek ve en gelişmiş silah ve teçhizatla donatmak için her yıl milyarlarca dolar harcadı. ABD’nin çekilmesi ve Afgan Ulusal Ordusu’nun çöküşünden sonra söz konusu silah ve teçhizatların çoğu Taliban’ın eline geçti.
Kaçan Afgan ordusu askerlerinin Pakistan içinde ne yaptıkları ve ülkenin ulusal güvenliği için herhangi bir tehdit oluşturup oluşturmadıkları bilinmiyor. Pakistan, Afganistan’ın sınır kentleri ve beldelerinden çok sayıda Afgan mülteciye ev sahipliği yapıyor.



Hochstein: Lübnan ordusu güneye konuşlanmadan önce İsrail ordusu geri çekilecek

ABD Başkanı Joe Biden'ın Özel Temsilcisi Hochstein, geçtiğimiz hafta Beyrut'a yaptığı ziyaret sırasında gazetecilere konuşurken (AFP)
ABD Başkanı Joe Biden'ın Özel Temsilcisi Hochstein, geçtiğimiz hafta Beyrut'a yaptığı ziyaret sırasında gazetecilere konuşurken (AFP)
TT

Hochstein: Lübnan ordusu güneye konuşlanmadan önce İsrail ordusu geri çekilecek

ABD Başkanı Joe Biden'ın Özel Temsilcisi Hochstein, geçtiğimiz hafta Beyrut'a yaptığı ziyaret sırasında gazetecilere konuşurken (AFP)
ABD Başkanı Joe Biden'ın Özel Temsilcisi Hochstein, geçtiğimiz hafta Beyrut'a yaptığı ziyaret sırasında gazetecilere konuşurken (AFP)

ABD Başkanı Joe Biden'ın Özel Temsilcisi Amos Hochstein, İsrail ile Hizbullah arasında ateşkes anlaşmasına varıldığının duyurulmasının ardından dün, Lübnan ordusu güneye konuşlanmadan önce buradaki İsrail güçlerinin çekileceğini açıkladı.

Lübnan basınına konuşan Hochstein, ‘Hizbullah’ın yirmi yılı aşkın bir süredir Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 1701 sayılı kararını ihlal ettiğini ve eğer tekrar ihlal ederse gerekli mekanizmaları devreye sokacaklarını’ söyledi.

ABD Başkanı Joe Biden dün sabah, İsrail ile Hizbullah’ın yerel saatle 04.00'te yürürlüğe girecek olan ateşkes anlaşmasını kabul ettiğini duyurmuştu.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ateşkes anlaşmasının, Lübnan'da ‘hareket özgürlüğünü’ koruyacağını söylediği ülkesinin ‘İran tehdidine odaklanmasına’ ve Gazze Şeridi'nde Hamas'ı izole etmesine olanak sağlayacağını vurguladı.

Öte yandan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Lübnan'daki ateşkesin Gazze'de ‘uzun zamandır beklenen ateşkesin önünü açması’ gerektiğini söyledi.

Lübnan ordusu tarafından bugün yapılan açıklamada, İsrail ile saatler önce yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasının ardından BM Lübnan Geçici Barış Gücü (UNIFIL) ile koordineli bir şekilde güneye takviye olarak askeri birliklerini Litani Nehri’nin güneyine kaydırmaya başladığını duyurdu.

Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Bu karar, Lübnan hükümetinin 1701 sayılı BMGK kararının ve ilgili taahhütlerinin, özellikle Litani Nehri’nin güneyine ordunun ve tüm güvenlik güçlerinin konuşlandırılmasının güçlendirilmesi bağlamında tüm yönleriyle uygulanmasına dayanıyor.”

Açıklamada söz konusu askeri birliklerin ‘çeşitli bölgelerden Litani Nehri’nin güneyine taşınma sürecinde oldukları ve belirlenen yerlerde konuşlandırılacakları ifade edildi.

Lübnan Başbakanı Necip Mikati daha önce yaptığı bir açıklamada ateşkes anlaşmasının uygulanması kapsamında ülkenin güneyindeki Litani Nehri'nin güneyine orduyu göndermeye hazır olduklarını söylemişti.

Mikati, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Bakanlar Kurulu, Lübnan hükümetinin BMGK’nın 1701 sayılı kararının tüm yönleriyle uygulanmasına, özellikle de Litani Nehri'nin güneyinde konuşlu ordunun ve tüm güvenlik güçlerinin takviye gönderilmesine yönelik taahhüdüne ilişkin 11 Ekim 2014 tarihli ve 1 sayılı kararına bağlılığını teyit etti. Aynı zamanda, düşman İsrail'in ateşkes kararına uymasını ve 1701 sayılı kararın tam olarak uygulanması için işgal ettiği tüm bölgelerden ve mevzilerden çekilmesini talep etti.”

BMGK’nın 1701 sayılı kararı, 2006 yazında yaşanan yıkıcı savaşın ardından İsrail ve Hizbullah arasında çatışmaların durdurulmasını sağladı.

Karar ayrıca İsrail'in Lübnan'dan tamamen çekilmesini, UNIFIL'in konuşlanmasının güçlendirilmesini ve sınır bölgesindeki askeri varlığın Lübnan ordusu ve uluslararası güçle sınırlandırılmasını öngörüyor.

Mikati ateşkesin, ‘Lübnan'da yeni bir sayfa açmasını ve bir cumhurbaşkanının seçilmesini sağlamasını umduğunu söyledi. Lübnan’da cumhurbaşkanlığı koltuğu, İran'ın müttefiki Hizbullah ile siyasi muhalifleri arasındaki siyasi anlaşmazlıklar nedeniyle iki yıldır boş.

Lübnan Meclis Başkanı ve Emel Hareketi lideri Nebih Berri, İsrail ile Hizbullah arasındaki savaş nedeniyle yerlerinden edilenlere ateşkesin yürürlüğe girmesiyle birlikte bölgelerine dönmeleri çağrısında bulundu. Berri, televizyon ekranlarından yayınlanan konuşmasında “Sizi gurur duyduğunuz memleketlerinize dönmeye çağırıyorum. Sadece sizin varlığınızla daha gururlu ve güçlü hale gelebilecek olan topraklarınıza geri dönün!” ifadelerini kullandı. Berri ayrıca iki yıldır boş olan cumhurbaşkanlığı makamı için seçimlerin bir an önce yapılması çağrısında bulundu.

ABD ve Fransa'nın yanı sıra UNIFIL'in de ateşkes anlaşmasının uygulanmasını denetlemesi bekleniyor. Ülkesinin bölgede konuşlanacak olan Lübnan ordusunu destekleyeceğini söyleyen Hochstein, “Lübnan ordusunu daha geniş anlamda destekleyeceğiz, ABD en büyük destekçisi olacak ve uluslararası toplumla omuz omuza çalışacağız” diye konuştu.