Reisi’nin Umman ziyaretinin gündeminde ekonomi kadar siyasi meseleler de yer aldı

Maskat ve Tahran, bölgede güvenlik ve istikrarın önemini vurguladılar

Umman Sultanı Heysem bin Tarık, dün Başkent Maskat’taki el-Alem Sarayı'nda İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’yi ağırladı (ONA)
Umman Sultanı Heysem bin Tarık, dün Başkent Maskat’taki el-Alem Sarayı'nda İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’yi ağırladı (ONA)
TT

Reisi’nin Umman ziyaretinin gündeminde ekonomi kadar siyasi meseleler de yer aldı

Umman Sultanı Heysem bin Tarık, dün Başkent Maskat’taki el-Alem Sarayı'nda İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’yi ağırladı (ONA)
Umman Sultanı Heysem bin Tarık, dün Başkent Maskat’taki el-Alem Sarayı'nda İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’yi ağırladı (ONA)

Umman Sultanı Heysem bin Tarık ve İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi dün Umman’ın başkenti Maskat’ta çok sayıda siyasi ve ekonomik meseleyi ele aldılar. Öte yandan Umman’a giden Reisi, böylece geçtiğimiz yıl Ağustos ayında göreve başlamasından bu yana ikinci kez bir Körfez ülkesini ziyaret etti.
İran Cumhurbaşkanı’nın başkent Maskat’a, başta Petrol Bakanı, Ekonomi ve Maliye Bakanı ve Yol ve Şehircilik Bakanı olmak üzere ekonomi işlerinden sorumlu bakanların yanı sıra 50'den fazla İranlı iş adamıyla birlikte gelmesi nedeniyle ziyarete ekonomi konuları hakimdi. Ancak siyasi meseleler de iki taraf arasındaki görüşmelerin en üst sıralardaki gündem maddelerinden biriydi.
İranlıları ilgilendiren dosyalar arasında İran nükleer dosyasına ilişkin konular da yer alıyor. Çünkü Umman, ABD ile İran arasında bu dosyayla ilgili arabuluculuk yapma çabası içinde olan bir ülke. Katar da bu konuda aktif bir rol üstleniyor. Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad, bu çerçevede İran’ı ve bazı Avrupa ülkelerini ziyaret etmişti. Katar'ın bu dosyanın çözümüne ilişkin uluslararası toplum ile İran arasındaki görüşleri yaklaştırmaya yönelik çabaları oldu. Gözlemcilere göre bu dosya hassas ve dikkat gerektiren bir aşamadan geçiyor. İran Cumhurbaşkanı Reisi’nin Maskat ziyareti, nükleer anlaşmayı yeniden canlandırmayı amaçlayan müzakerelerdeki çıkmazı kırmak için diplomatik çabaların olduğu bir zamanda gerçekleşti. Umman Sultanlığı, daha önce 2015 yılında İran ile dünya güçleri arasında nükleer anlaşmanın imzalanmasına giden süreçte Tahran ve Washington arasında arabuluculuk rolünü üstlenmişti.
İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan dün yaptığı açıklamada, Umman Sultanlığı’nın, ittifaklardan, çatışmalardan ve kutuplaşmalardan uzak, bölgesel denklemlerde daima olumlu bir rol oynamaya çalışan bir ülke olduğunu söyledi. İran'ın resmi haber ajansı IRNA’nın haberine göre Bakan Abdullahiyan, İran İslam Cumhuriyeti'nin bölgesel krizlerin çözümü çerçevesinde sorunları çözmede dengeyi temel alan Umman Sultanlığı'nın politikasına büyük önem verdiğini belirtti. Umman Sultanlığı’nın diplomasideki önemli ve aktif rolüne, diyalogların önünü açmasına ve barışı tesis etmesine övgüde bulunan Abdullahiyan, iki ülke arasındaki ilişkilerin ilerleme kaydettiğini de sözlerine ekledi.
İranlı Bakan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Umman, İran için sadece siyasi ve ekonomik alanlarda büyük bir potansiyele sahip bir ülke değil aynı zamanda jeopolitik ve jeostratejik konumları nedeniyle bölgesel kalkınma için sayısız fırsatlar yaratan eski bir dostu ve ortağıdır.”
Umman Sultanlığı’nın arabuluculuk rolü oynadığı dosyalar arasında Tahran, Washington ve Londra arasında mahkum takası anlaşmaları da yer alıyor. Bu takasların sonuncusu, Umman diplomasisinin İran asıllı İngiltere vatandaşları Nazanin Zaghari-Ratcliffe ve Enuşe Aşuri’nin serbest bırakılması karşılığında İngiltere’nin İran’ın monarşi ile yönetildiği yıllara kadar uzanan ve toplam 470 milyon euro olarak tahmin edilen borçlarını İran’a ödemesi anlaşması oldu.
Bunun yanında geçtiğimiz ay Umman’ın, İran ile Batılı ülkeler arasında, İran’ın dondurulan fonlarının serbest bırakılması karşılığında mahkumların serbest bırakılmasını sağlayacak bir anlaşmaya varılmasına ilişkin çabaları olduğuna dair basında bazı haberler yer aldı. Söz konusu haberlerde Umman'ın İran’ın 7 milyar dolar değerindeki dondurulmuş fonlarının serbest bırakılması karşılığında mahkum takası anlaşması yapılmasında rol oynadığı bildirildi. Bu anlaşmanın tamamlanması halinde para, İran Merkez Bankası'nın Maskat'taki hesaplarına yatırılacağı da belirtildi.
Umman Sultanı Heysem bin Tarık, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’yi başkentteki özel havalimanında karşıladı. Reisi için daha sonra El-Alem Sarayı'nda resmi bir karşılama töreni düzenlendi. Umman Sultani ve İran Cumhurbaşkanı arasındaki görüşmenin ardından yayınlanan ortak açıklamaya göre taraflar işbirliği ve ikili ilişkiler çerçevesinde özellikle çeşitli alanlarda ortak ticaret ve yatırım iş birliği ile ilgili gelişmeleri gözden geçirdiler. Açıklamada, tarafların ortak çıkarlarının olduğu çok sayıda bölgesel ve uluslararası konuyu ele aldıkları ve çeşitli düzeylerde siyasi istişare ve koordinasyon düzeyinden duydukları memnuniyeti ifade ettikleri belirtildi. Yine açıklamaya göre taraflar, bölgede ve dünyada güvenlik ve istikrarın devamlılığı için çaba sarf edilmesi ve bu çabaların iki katına çıkarılmasının yanı sıra bölgede ve dünyada güvenlik ve istikrara hizmet eden konularda çeşitli bölgesel ve uluslararası forumlarda iki taraf arasındaki koordinasyon ve istişarenin önemini vurguladılar.
Öte yandan dün Umman Sultanlığı ve İran arasında enerji ve ulaşım sektörlerini de kapsayan çok sayıda mutabakat ve işbirliği anlaşması imzalandı. Umman’ın resmi haber ajansı ONA, iki ülke arasında petrol, doğalgaz, ulaştırma, diplomatik çalışmalar, eğitim, radyo ve televizyon alanlarında sekiz mutabakat zaptı ve dört iş birliği anlaşması imzalandığını bildirdi.
Umman Dışişleri Bakanı Bedr bin Hamad bin Hammud el-Busaidi, İran tarafıyla daha sonra imzalanacak başka bir mutabakat zaptı ve iş birliği anlaşması paketi olduğunu açıkladı. İki ülkenin, yaklaşık yirmi yıl önce yapılan İran'dan Umman Sultanlığı'na doğalgaz tedarik edecek bir boru hattı inşa etme anlaşmasını yeniden görüşmeleri bekleniyor. İki ülke bu konuda çok sayıda mutabakat zaptı imzalasa da proje halen hayata geçirilemedi.
IRNA haber ajansının aktardığına göre Cumhurbaşkanı Reisi, Tahran’dan ayrılmadan önce yaptığı açıklamada İran ile Umman Sultanlığı arasında başta sağlık turizmi olmak üzere ulaşım, enerji ve turizm dahil çeşitli alanlardaki ticari ilişkilerin geliştirileceğini ve bu ziyaret sırasında iki ülke arasında mutabakat zaptı imzalanacağını söyledi. Reisi, ziyaretin, hükümetin komşu ülkelerle ilişkileri güçlendirme politikası çerçevesinde gerçekleştiğinin de altını çizdi.
IRNA, Reisi’nin Umman ziyaretinin ana hedeflerinden birinin ilişkileri güçlendirmek olduğunu kaydetti. IRNA’ya göre Reisi, bölgesel iş birliği ve diyalogun bölgenin güvenliğini garanti edeceğini vurgulayarak, “Yabancı askeri varlıklar bölgeye güvenlik getirmez, aksine güvenliğini tehdit eder” dedi. IRNA, İran ile Umman Sultanlığı arasındaki ticaret hacminin, Mart ayında sona eren son İran mali yılında 1 milyar 336 milyon dolara ulaştığını da bildirdi.



Almanya Cumhurbaşkanı Şarku’l Avast’a konuştu: Suudi Arabistan bölgesel krizlerin çözümünde kilit rol oynuyor

Almanya Cumhurbaşkanı (Şarku'l Avsat)
Almanya Cumhurbaşkanı (Şarku'l Avsat)
TT

Almanya Cumhurbaşkanı Şarku’l Avast’a konuştu: Suudi Arabistan bölgesel krizlerin çözümünde kilit rol oynuyor

Almanya Cumhurbaşkanı (Şarku'l Avsat)
Almanya Cumhurbaşkanı (Şarku'l Avsat)

Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, Suudi Arabistan'ın bölgesel krizlerin çözümünde oynadığı önemli rolü vurguladı. Steinmeier, Suriye'de barışçıl ve kapsayıcı bir siyasi sürecin pekiştirilmesi ve Gazze Şeridi ile Lübnan'da kalıcı bir ateşkesin sağlanması için Suudi liderliğiyle birlikte çalışmayı dört gözle beklediğini ifade etti.

Steinmeier, Suudi Arabistan ziyaretinin sonunda bu sabahı Riyad'dan ayrılmadan önce “Şarku’l Avsat”a verdiği demeçte, Suudi-Alman ilişkilerinin güçlü ve gelişme potansiyeline sahip olduğunu belirtti. Steinmeier, “Almanya ve Suudi Arabistan yakın ortaklardır ve ziyaretim aracılığıyla ortaklığımızı güçlendirmeyi umuyorum. İlk kez bir Alman Cumhurbaşkanı Suudi Arabistan'a resmi bir ziyaret gerçekleştiriyor ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Muhammed bin Salman'ın sıcak ve cömert karşılaması için çok müteşekkirim” ifadelerini kullandı.

Steinmeier, “Ortadoğu'daki bölgesel durum, Riyad'daki ziyaretimin ve görüşmelerimin ana konusudur. Hem Suudi Arabistan'ın hem de Almanya'nın Ortadoğu'da barış ve istikrarın sağlanmasına yönelik güçlü bir çıkarı var, yakın iş birliğimiz çözümlerin geliştirilmesine yardımcı olabilir” dedi. Almanya Cumhurbaşkanı, Beşşar Esed rejiminin düşmesinin ardından Suriye'de barışçıl ve kapsayıcı bir siyasi süreç için birlikte çalışıyoruz; Gazze Şeridi'nde ve Lübnan'da kalıcı bir ateşkes için birlikte çalışıyoruz”şeklinde konuştu.

İki devletli çözüm

Steinmeier şöyle devam etti: “Gazze'deki mevcut ateşkes ve rehinelerin serbest bırakılması müzakereleri temelinde, nihayetinde iki devletli bir çözüme ve İsrail ile Arap komşuları arasındaki ilişkilerin normalleşmesine yol açabilecek önemli bir siyasi sürecin başlamasını umuyorum.”

Almanya Cumhurbaşkanı, Suudi Arabistan'ın bölgesel sorunlara yönelik pek çok çözümün anahtarını elinde tuttuğunu vurgulayarak, “bu nedenle bu kritik dönemde Krallık ve diğer bölgesel ortaklarla görüşmelerimize büyük önem veriyorum” dedi.

İlişkiler stratejisi

Steinmeier, “Suudi-Alman ikili ilişkileri çeşitli alanlarda büyük bir gelişme potansiyeline sahiptir. Almanya Dışişleri Bakanı olarak görev yaptığım dönemde Riyad'ı birçok kez ziyaret ettim ve neredeyse 10 yıl sonra bugün döndüğümde, Riyad sokaklarında hissedilen dönüşüm, büyüme ve canlı enerjiden derinden etkilendim. Alman uzmanların ve şirketlerin, başta enerji ve sürdürülebilirlik, inovasyon, öğrenim ve araştırma ile sanat ve kültür olmak üzere pek çok önemli alanda Suudi Vizyon 2030'un desteklenmesine yardımcı olabileceğine inanıyorum.”

Steinmeier sözlerini şöyle sürdürdü: “Almanya ve Suudi Arabistan halihazırda Avrupa ve Körfez arasındaki en büyük ticaret ortaklarıdır. Dünya genelinde siyasi milliyetçiliğin ve ekonomik korumacılığın yükselişe geçtiği bir dönemde iki ülke ticaret, yatırım ve iş birliğini sınırların ötesine taşıma konusunda daha da kararlı olmalıdır.”