Rus ve Türk askerlerinden Kobani’de ortak devriye

Suriye’nin kuzeydoğusundaki Haseke’nin Kamışlı kentinde ABD devriyesini izleyen iki kadın (AFP)
Suriye’nin kuzeydoğusundaki Haseke’nin Kamışlı kentinde ABD devriyesini izleyen iki kadın (AFP)
TT

Rus ve Türk askerlerinden Kobani’de ortak devriye

Suriye’nin kuzeydoğusundaki Haseke’nin Kamışlı kentinde ABD devriyesini izleyen iki kadın (AFP)
Suriye’nin kuzeydoğusundaki Haseke’nin Kamışlı kentinde ABD devriyesini izleyen iki kadın (AFP)

Türk askerleri ile Rus askeri polisinin Suriye’nin kuzeyindeki Ayn el-Arab (Kobani) kırsalında ortak devriye faaliyeti icra etti.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nin (SOHR) aktardığına göre Kobani’nin batısındaki Eşme köyünden hareket eden Rus-Türk ortak devriyesi Karamug, Cişan, Harabisyan Tahtani - Itwiran Tahtani ve Bağdik köylerini geçerek Tel Abyad’ın batı kırsalındaki Hane Benderhan köyüne ulaştı.
Gözlemevi, 8 askeri aracın katıldığı ortak devriyenin daha sonra Bağdik, Harabisan Tahtani – İtuviran Tahtani, Holikiye, Telk ve Aynu’l Bet köylerini geçerek Gureyb köyüne döndüğünü kaydetti.
Gözlemevi’ne göre, Türk askeri araçları Gureyb köyü yakınlarındaki bir patika yola girerken, Rus araçları Kobani’nin batısındaki El-İzae bölgesindeki merkezine döndü.
Bu devriye, Rusya ve Türkiye’nin Suriye’nin kuzeydoğusunda ateşkes konusunda anlaşmasından bu yana iki tarafın bölgede gerçekleştirdiği 99’uncu devriye olarak biliniyor.
Öte yandan, Suriye’nin kuzeydoğusundaki Haseke kırsalında yer alan Tel Tamir ve Ebu Raseyn bölgelerine yönelik Türk bombardımanı sonucu Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) 3 unsuru yaralandı. Buna karşılık SDG’nin Barış Pınarı bölgesine düzenlediği bombardımanda Türkiye destekli gruplardan 5 unsur yaralandı. İki taraf arasındaki karşılıklı bombardımanda ayrıca 3 sivil yaralandı.
Bu arada, Ayn İsa beldesinin doğusundaki Halep-Lazkiye karayolu (M4) yakınındaki bir SDG askeri noktasının, Türkiye’ye ait silahlı insansız hava aracıyla (SİHA) hedef alınması sonucu bir kişi ağır yaralandı.
Bu gelişmelerle eşzamanlı olarak, ABD liderliğindeki Uluslararası Koalisyon güçlerinin yeni bir konvoyu IKBY topraklarından Suriye’ye girerken görüldü. Gözlemevi’nin aktardığına göre, Velid Sınır Kapısı üzerinden IKBY’den Suriye'ye lojistik malzeme ve yakıt taşıyan 30 araçlık konvoy, Haseke’ye bağlı El-Şeddadi bölgesindeki askeri üslere yöneldi. 19 Mayıs'ta da uluslararası koalisyonun bir başka konvoyu IKBY’den Suriye'ye giriş yapmıştı. Lojistik malzeme ve yakıt taşıyan ve 15 tırdan oluşan bu konvoy, Velid Sınır Kapısı’ndan Suriye topraklarına geçerek Haseke vilayetindeki ABD askeri üslere yönelmişti.



Dürzi lideri Yusuf Carbu Şarku'l Avsat’a konuştu: Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor

TT

Dürzi lideri Yusuf Carbu Şarku'l Avsat’a konuştu: Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor

Dürzi lideri Yusuf Carbu Şarku'l Avsat’a konuştu: Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor

Dürzilerin önde gelen liderlerinden Şeyh Yusuf Carbu, Şarku'l Avsat’a yaptığı açıklamada, Suveyda'da varılan ateşkes anlaşmasının, kendisi ve Şeyh Hamud el-Hanavi tarafından temsil edilen Dürziler ile Suveyda Vilayeti İç Güvenlik Komutanı Tuğgeneral Ahmed ed-Dalati ve diğer yetkililer tarafından temsil edilen Suriye hükümeti arasında imzalandığını duyurdu.

Suriye hükümeti, son günlerde şehirde devam eden ve çok sayıda ölü ve yaralıya neden olan çatışmalara son vermek için dün Suveyda halkıyla ateşkes anlaşması imzaladı.

Şarku'l Avsat'ın incelediği anlaşma, tüm askeri operasyonların derhal durdurulmasını ve tüm tarafların güvenlik güçlerine ve kontrol noktalarına yönelik her türlü saldırıyı durdurma taahhüdünde bulunmasını öngörüyor.

Anlaşmaya göre, ateşkesin uygulanmasını denetlemek ve uyulmasını sağlamak için Suriye devleti ve Dürzi şeyhlerinden oluşan bir gözetim komitesi kurulması planlanıyor.

hyujı8o9
Dürzi cemaatinin ruhani liderlerinde Şeyh Hikmet el-Hicri, Suveyda'da kendisini destekleyen ‘Askeri Konsey’ üyeleri ile birlikte (Arşiv)

Şeyh Yusuf Carbu, Şarku'l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Suriye'deki Dürzi Cemaati Meclisi’nin üç şeyhi, yani Şeyh Yusuf Carbu, Şeyh Hamud el-Hanavi ve Şeyh Hikmet el-Hicri'yi bünyesinde barındırdığını belirterek, Hikmet el-Hicri'nin ‘farklı bir yönelime sahip olduğu’ için ‘anlaşmanın tarafı olmadığını’ söyledi.

Anlaşmanın tüm taraflarca imzalanmadığını, çünkü Suveyda'daki güvenlik durumunun seyahat ve toplantılara izin vermediğini belirten Şeyh Yusuf Carbu, anlaşmanın ‘yazışmalar yoluyla’ kabul edildiğini belirtti. Anlaşmanın ardından iyimser olsa da, Şeyh Yusuf Carbu “Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor” ifadesini kullandı.

Şeyh Hikmet el-Hicri, çok geçmeden, ‘kendilerini sahte bir şekilde hükümet olarak adlandıran silahlı çetelerle herhangi bir anlaşma, müzakere veya yetki devri olmadığını’ teyit eden bir açıklama yayınladı. Bu ortak tutumdan sapan, tek taraflı iletişim veya anlaşma yapan herhangi bir kişi veya kuruluşun ‘istisnasız ve müsamahasız bir şekilde yasal ve toplumsal hesap verebilirliğe tabi tutulacağı’ uyarısında bulundu.