Christian Bale canlandırdığı Marvel karakteriyle hayranlarını şoke etti

Gorr the God Butcher ilk tanıtım videosunda yer almıyordu

(Ekran Görüntüsü)
(Ekran Görüntüsü)
TT

Christian Bale canlandırdığı Marvel karakteriyle hayranlarını şoke etti

(Ekran Görüntüsü)
(Ekran Görüntüsü)

Marvel Sinematik Evreni'nin 29. filmi Thor: Aşk ve Gök Gürültüsü'nden (Thor: Love and Thunder) ikinci fragman yayımlandı. Her ne kadar Chris Hemsworth ve Natalie Portman'ın dönüşü göz doldursa da tanıtım videosunda asıl ilgi çekici unsur Christian Bale'ın canlandırdığı Gorr the Butcher karakteri oldu. 
Christopher Nolan'ın yönetmen koltuğunda oturduğu Kara Şövalye üçlemesinde Batman'i canlandıran Bale yıllar sonra bile hatırlanan bir performans ortaya koymuştu. Bale, DC evrenindeki başarısından sonra bu kez de Marvel evreninde isminden söz ettirmeye hazırlanıyor. 

Bale'ın yeni filminden ilk görüntülerin yayımlanması hayranların beklentisini katladı ve Marvel Sinematik Evreni'nin en tüyler ürperten kötüsü olabileceğini ortaya koydu.
Sosyal medyada paylaşım yapan hayranlarsa Bale'ın karakterine bürünmek için geçirdiği dönüşümden fazlasıyla etkilenmiş görünüyor. 
Twitter kullanıcılarından biri Bale'ın canlandırdığı Gorr'un "hakikaten çılgınca" göründüğünü söyledi. Bir diğeriyse şunları dile getirdi:
"Christian Bale filmde gerçekten ürkütücü görünüyor, lavukların ölmesi için sabırsızlanıyorum."

Gorr'un çizgi romanlardakinden farklı bir şekilde resmedildiğini ve daha fazla insana benzediğini dile getiren bir kullanıcı da şunları söyledi:
"Bu değişikliğe hayran olmasam da çılgınca görünüyor. Bence Christian Bale onun canına okuyacak. Lanet olsun, bu film için sabırsızlanıyorum."
Bir başka kullanıcı da şu ifadeleri kullandı:
"Aman Tanrım. Marvel Sinematik Evreni'nin 4. Evresi'nin en çok beklediğim filmi. Christian Bale kesinlikle ürkütücü görünüyor."
Bale'ın başarılı bir performans ortaya koyacağını düşünen bir diğeri de şunları söyledi:
"Christian Bale keşke insandan ziyade çizgi romanlarda resmedilenlere benzeseydi. Yine de Bale'in iyi iş çıkaracağından eminim."
Filmi ünlü aktör sayesinde izleyeceğini belirten bir başkası da şunları yazdı:
"Açıkçası bu filme hiç ilgi duymuyordum. Şimdi onu efsane Christian Bale sayesinde izleyebilirim."
Nisanda yayımlanan ilk tanıtım videosunda 48 yaşındaki aktörün yer almaması hayal kırıklığı yaratmıştı. Ancak ikinci videoyla Marvel hayranlara istediğini verdi. 
Thor: Aşk ve Gök Gürültüsü, 8 Temmuz'da vizyona girecek. 
Independent Türkçe, We Got This Covered, The Direct 



Tazmanya kaplanını "diriltme" çalışmalarında büyük gelişme: "Bugüne kadarki en eksiksiz genom"

Bilinen son Tasmanya kaplanı, 1936'da Hobart Hayvanat Bahçesi'nde hayatını kaybetti (NFSA)
Bilinen son Tasmanya kaplanı, 1936'da Hobart Hayvanat Bahçesi'nde hayatını kaybetti (NFSA)
TT

Tazmanya kaplanını "diriltme" çalışmalarında büyük gelişme: "Bugüne kadarki en eksiksiz genom"

Bilinen son Tasmanya kaplanı, 1936'da Hobart Hayvanat Bahçesi'nde hayatını kaybetti (NFSA)
Bilinen son Tasmanya kaplanı, 1936'da Hobart Hayvanat Bahçesi'nde hayatını kaybetti (NFSA)

Soyu tükenen Tazmanya kaplanını geri getirmeye çalışan şirket, bugüne kadarki en eksiksiz genomu elde ettiklerini öne sürerek önemli bir adıma imza attıklarını duyurdu. 

İnsanların avlaması sonucu popülasyonu gittikçe azalan Tazmanya kaplanlarının son üyesi, 1936'da Avustralya'daki bir hayvanat bahçesinde ölmüştü. 

Son yıllarda hız kazanan "türdiriltimi" çalışmalarında geri getirilmeye çalışılan türlerden biri de bu etçil hayvan.

Türdiriltimi çalışmaları, soyu tükenmiş türlerin birebir aynısından ziyade onlara benzer canlıları getirmeyi amaçlıyor.

ABD merkezli biyoteknoloji şirketi Colossal Biosciences, Tazmanya kaplanlarını geri getirmek için 2022'de Avustralya'daki Melbourne Üniversitesi'yle işbirliğine başlamıştı.

Australian Broadcasting Corporation'ın haberine göre ekip, soyu tükenmiş bir canlıya ait "bugüne kadarki en eksiksiz" genomu elde etti.

Bugün (17 Ekim) Sidney'de yapılacak bir etkinlik öncesinde gelişmeleri duyuran araştırmacılar, "yüzde 99,9'dan daha doğru" bir Tazmanya kaplanı genomuna ulaştıklarını iddia ediyor.

Bilim insanları derisi yüzülerek etanol içinde 110 yıl boyunca muhafaza edilen bir kafa örneğini kullanarak hayvanın DNA diziliminin büyük bir kısmının yanı sıra RNA'sını da elde ettiklerini öne sürüyor.

RNA parçalarının Tazmanya kaplanı hayattayken farklı dokularda devreye giren genleri tespit etmeye katkı sağlaması bekleniyor. Bilim insanları bu sayede hayvanın neyi tadabildiği, koklayabildiği, görebildiği ve beyninin nasıl çalıştığını anlamayı umuyor.

Çalışmaya liderlik eden Dr. Andrew Pask, zaman içinde bozulmaya epey yatkın olan RNA'nın korunması sayesinde hayvanın "biyolojisini hayal edemedikleri seviyede anlamayı" umuyor.

Öte yandan çalışmada yer almayan bazı uzmanlar bulguların hakem onayından geçmesini beklemeyi tercih ediyor. 

Avustralya Müzesi Araştırma Enstitüsü Baş Bilim İnsanı Prof. Kris Helgen soyu tükenmiş bir türde böyle bir sonuca ulaşılmasını takdir ederken, genomun yapbozun sadece bir parçası olduğunu belirtiyor. 

Prof. Helgen ayrıca Tazmanya kaplanının geri getirilme ihtimali olmadığını düşünüyor. 

Daha önce yünlü mamutları diriltme projesinde Colossal Biosciences'la çalışan biyoteknoloji uzmanı Dr. Parwinder Kaur da hakemli dergilerdeki yayınları beklediğini ifade ediyor.

Fakat Dr. Kaur özellikle yapay üreme alanındaki gelişmeden dolayı heyecan duyduğunu söylüyor. 

Colossal Biosciences son duyurusunda, Tazmanya kaplanlarının yaşayan en yakın akrabası olan keseli türü Sminthopsis crassicaudata'da yumurtlamayı tetiklediklerini öne sürdü. 

Şirket, Tazmanya kaplanlarının genomu tamamlandığında bunu, üretilen yumurtalara enjekte etmeyi planlıyor. Ayrıca bu canlıların, geri getirilmeye çalışılan hayvanlara taşıyıcı annelik yapması planlanıyor. 

Yapay bir rahim cihazı üzerine de çalışan araştırmacılar, hamileliğin başından ortasında kadar embriyoların burada gelişebildiğini iddia ediyor.

Dr. Pask bütün bu gelişmelerin, 2025 başlarından itibaren hakemli dergilerdeki çalışmalarla destekleneceğini söylüyor. 

Diğer yandan türdiriltimi çalışmaları etik kaygılara da sebep oluyor. Geri getirilen hayvanların ve taşıyıcı annelerin yaşayabileceği sağlık sorunları, itirazların merkezinde yer alıyor. Ayrıca yünlü mamut gibi hayvanların yalnızlık çekeceğinden endişe duyanlar da var.

2000'de nesli tükenen Capra pyrenaica pyrenaica, 2003'te geri getirilmiş ancak akciğerlerindeki sorunlar nedeniyle sadece birkaç dakika yaşayabilmişti. 

Independent Türkçe, Australian Broadcasting Corporation, Live Science