Filistin uluslararası kamuoyunu İbrahim camii konusunda uyardı

Filistin, İbrahim Camii’nin Yahudileştirilmesini durdurmak için Washington’a müdahale çağrısı yaptı

Filistinliler, İbrahim Camii’nin yasal yapısını değiştirme planını protesto ederken pazartesi günü el-Halil’de İsrail güvenlik güçleriyle karşı karşıya kaldı (EPA)
Filistinliler, İbrahim Camii’nin yasal yapısını değiştirme planını protesto ederken pazartesi günü el-Halil’de İsrail güvenlik güçleriyle karşı karşıya kaldı (EPA)
TT

Filistin uluslararası kamuoyunu İbrahim camii konusunda uyardı

Filistinliler, İbrahim Camii’nin yasal yapısını değiştirme planını protesto ederken pazartesi günü el-Halil’de İsrail güvenlik güçleriyle karşı karşıya kaldı (EPA)
Filistinliler, İbrahim Camii’nin yasal yapısını değiştirme planını protesto ederken pazartesi günü el-Halil’de İsrail güvenlik güçleriyle karşı karşıya kaldı (EPA)

Filistin Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığı, İbrahim Camii’nin Yahudileştirilmesi, İslami kültürel kimliğinin ve mevcut tarihi dokusunun ve hukuki statüsünün yıkım, inşa ve buldozerlerle değiştirilmesi faaliyetlerini en sert şekilde kınadı. Öyle ki İsrail, Batı Şeria'nın güneyindeki el-Halil kentinde bulunan İbrahim Camii'nin tarihi merdivenlerinin bir kısmını yıkarken, ‘elektrikli asansör’ projesini tamamlama bahanesiyle dış avlularında ağır makinelerle kazı çalışmaları yapıyor.
Bakanlık, 24 Mayıs’ta yaptığı açıklamada “Camiye yönelik bu açık ve kışkırtıcı saldırı, Talmud’daki işgal hikayelerine ve yayılmacı sömürge faaliyetlerine hizmet etmektedir.  İsrailîn faaliyetleri, insan haklarını, uluslararası hukuku ve UNESCO kararlarını açık bir şekilde ihlal etmekte, el-Halil şehrinin merkezinin Yahudileştirilmesinin hedeflemektedir. Faaliyetler İsrail’in, cami üzerinde tam kontrol sağlama girişimidir” ifadelerini kullandı. Şarku’l Avsat’ın Filistin resmi haber ajansı WAFA’dan aktardığı habere göre Bakanlık, uluslararası topluma, UNESCO başta olmak üzere ilgili Birleşmiş Milletler (BM) kuruluşlarına ve ABD yönetimine, İbrahim Camii’nin ve el-Halil’deki Eski Belde bölgesinin Yahudileştirilmesini durdurmak üzere İsrail’e baskı yapma çağrısında bulundu.

İsrail camiyi askeri kışlaya çevirdi
1994’ten bu yana İsrail güçleri, İbrahim Camii’ne giren herkesi kontrolden geçiriyor.
İsrail, tarihi camiyi ziyaretçilerine kısıtlamalar getirilen, kimlikleri kontrol edilen ve her köşesine güvenlik kameraları yerleştirilen bir "askeri kışla" haline getirdi.
El-Halil’in en eski camisi olarak kabul edilen İbrahim Camii, Roma döneminde bir kiliseydi.
Müslümanların Filistin'i fethinden sonra cami haline getirildi.
Kiliseye dönüştürülmeden önce ise İbrahim Peygamberin eşi Hz. Sare’nin kabrinin bulunduğu düşünülen bir mağaraydı.
Ayrıca tarihçilere göre Mekke’den el-Halil’e döndükten sonra Sare buraya defnedilmesini istedi. Yahudiler, Hristiyanlar ve Müslümanlar, İbrahim Peygamber ve eşi Sare ile çocuklarından bazılarının mağaranın 18 metre derinliğinde gömülü olduğuna inanıyor.
Öte yandan tarihçiler, kilisenin Romalılar tarafından İmparator Justinianus döneminde inşa edildiğini ve yüzyıllar sonra Persler tarafından yok edildiğini düşünüyorlar.
Emevi döneminde mağaranın bulunduğu yere üstü kubbelerle örtülü bir bina inşa edilirken, Abbasi döneminde doğudan bir kapı açıldı. Aynı şekilde Fatimiler döneminde camiye halılar serildi.

Selahaddin Eyyubi sonrası
Ancak 1172 yılında Haçlılar tarafından önce kiliseye dönüştürülen İbrahim Camii, daha sonra Selahaddin Eyyubi tarafından camiye dönüştürüldü.
İsrail'in 8 Haziran 1967'de el-Halil’i işgalinden sonra, İsrail birlikleri İbrahim Camii'ne baskın düzenledi ve minaresine İsrail bayrağı asıldı. Ardından birkaç ay boyunca Müslümanların camiye girmeleri engellendi.
El-Halil’in işgalinden bu yana Yahudi yerleşimciler, İsrail güvenlik güçlerinin koruması altında Talmudik ayinlerini gerçekleştirmek adına her gün camiye akın ediyor.
Gelen uluslararası tepkiler üzerine İsrail camiyi ikiye bölmeye karar verdi. İbrahim Camii'nin yüzde 63'ü Yahudi yerleşimcilere tahsis edilirken geri kalanı ise Müslümanlara verildi.
İsrail işgal güçleri camiyi tamamen kontrol altında tutuyor. Her gün akşam saat 9’dan sabaha karşı 3’e kadar Müslümanlara ayrılan bölüm kapatılıyor.
İbrahim Camii'nde Yahudi yerleşimcilere tahsis edilen bölümünde Hz. İbrahim ile eşi Sare’nin kabrinin bulunduğu “el-Hadral İbrahimiyye”, Yakup Peygamber ile eşinin kabrinin bulunduğu “el-Hadral Yakubiyye” ve Yusuf Peygamberin kabrinin bulunduğu “el-Hadral Yusufiyye” yer alıyor. El Halil Katliamı
Yahudilerin ve müslümanların dini bayramlarının (Purim ve Ramazan) çakıştığı 24 Şubat 1994 günü, radikal görüşlere sahip Kahanist akımının üyesi Baruch Goldstein adlı bir Yahudi, otomatik silahıyla açtığı ateş sonuncu İbrahim Camii'deki 29 Filistinliyi öldürdü, 125'ini de yaraladı.
Goldstein, olay sonrasında öfkeli kalabalık tarafından linç edildi. Daha sonra düzenlenen gösterilerde çıkan olaylarda da 26 Filistinli ve 9 İsrailli öldü.

"Müslümanlar nikahlarını bu camide kıyıyor"
İbrahim Camii Müdürü Hıfzi Ebu Esnine yaptığı açıklamada, Filistinlilerin İsrail’in camiyi Yahudi ibadet yerine dönüştürme çalışmalarını tamamlamasını engellemeye çalıştığını söyledi.
Müslümanların cami ile bağlantısının kesilemeyeceğini belirten Ebu Esnine, Hicr-i İsmail’in Mekke’de olmasıyla İshak Peygamberin kabrinin el-Halil’de olmasının iki yer arasındaki dini bağlantıyı doğruladığını ifade etti.
Öte yandan Filistin Yönetimi’nin caminin Yahudileştirilmesi ve Müslümanlardan koparılmasını engellemek için Filistinlileri ve Müslümanları camiyi ziyaret etmeye teşvik etmeye çalıştığını belirten Ebu Esnine, Müslümanların nikahlarını İbrahim Camii’nde kıydıklarını da sözlerine ekledi.



Gazze’de açlık dehşeti: Çocuklar iskelete döndü

İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda çoğu kadın ve çocuk olmak üzere en az 59 bin Filistinli öldürüldü (Reuters)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda çoğu kadın ve çocuk olmak üzere en az 59 bin Filistinli öldürüldü (Reuters)
TT

Gazze’de açlık dehşeti: Çocuklar iskelete döndü

İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda çoğu kadın ve çocuk olmak üzere en az 59 bin Filistinli öldürüldü (Reuters)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda çoğu kadın ve çocuk olmak üzere en az 59 bin Filistinli öldürüldü (Reuters)

Gazze Şeridi’ndeki Filistinliler, İsrail ablukasının yol açtığı kıtlıkta yaşadıklarını anlattı.

Guardian’ın irtibata geçtiği Feyza Abdul Rahman, torunlarının açlıktan hastanelik olduğunu söylüyor.

7 aylık torunu Muhammed’in yetersiz beslenmeden ötürü 4 kiloya düştüğünü ve ikinci kez hastaneye yatırıldığını belirten Rahman, Muhammed’in annesinin de açlıktan ötürü bebeğine süt veremediğini ve doğumdan bu yana sadece iki kutu bebek maması alabildiklerini ifade ediyor.

Bölgenin en büyük şehri olan Gazze’de sadece iki faal pediatri ekibi kaldı. Her gün 200’e yakın çocuk tedavi için hastaneye götürülüyor.

Filistinli sivil toplum kuruluşu Hasta Dostları Yardımlaşma Derneği’nin hastanesinde görev yapan Dr. Musab Fervena, çocukların iskelete dönüştüğünü ve çoğunu kurtaramadıklarını söylüyor.

Çocuk doktoru Fervena, kendi kızı ve oğlunun da açlıkla mücadele ettiğini belirterek şu ifadeleri kullanıyor:

Yaklaşık iki yıldır buradaki çocuklar açlık çekiyor. Bazı günler tok hissetseler bile, mesele sadece tokluk değil, vücudun ihtiyaç duyduğu besinleri almakla ilgili. Ve bunların hiçbiri yok.

Doktor, basit ilaçlarla kurtarılabilecek birçok çocuğun, İsrail ablukası nedeniyle bu ilaçlara erişim kesildiği için öldüğünü söylüyor.

Umum Yusuf Halidi de ailesinin geçen hafta 4 gün boyunca hiçbir şey yiyemediğini belirtiyor.

Çocuklarının yaptığı birkaç bileklik ve kolyeyi satarak geçinmeye çalıştıklarını ifade eden Halidi, şöyle devam ediyor:

Çocuklarım iskelete dönüştü, bir deri bir kemik kaldılar. En ufak bir hareket bile başlarını döndürüyor. Tekrar oturup yemek istiyorlar ama verecek hiçbir şeyim yok.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, dünkü açıklamasında İsrail'in saldırılarını sürdürdüğü Gazze'de halkın "kitlesel açlıkla" karşı karşıya kaldığını, yetersiz beslenmeye bağlı ölümlerde ciddi artış görüldüğünü belirtti.

Gazze'de akut yetersiz beslenme oranının yüzde 10'u aştığına işaret eden Ghebreyesus, bu yıl 5 yaş altı çocuklarda yetersiz beslenmeyle ilişkili 21 ölümün kaydedildiğini aktardı.

Gazze’deki Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre açlık nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 78'i çocuk en az 88'e çıktı.

Independent Türkçe, Guardian, Reuters