İsrail-Türkiye ilişkilerinin ‘bazı testlerden’ geçmesi gerekiyor

Çavuşoğlu Mescid-i Aksa’yı İsrailli yetkililerin eşliği olmaksızın ziyaret etti.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve İsrail Dışişleri Bakanı Yair Lapid, Tel Aviv’deki bir araya geldiler. (İsrail Hükümeti)
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve İsrail Dışişleri Bakanı Yair Lapid, Tel Aviv’deki bir araya geldiler. (İsrail Hükümeti)
TT

İsrail-Türkiye ilişkilerinin ‘bazı testlerden’ geçmesi gerekiyor

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve İsrail Dışişleri Bakanı Yair Lapid, Tel Aviv’deki bir araya geldiler. (İsrail Hükümeti)
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve İsrail Dışişleri Bakanı Yair Lapid, Tel Aviv’deki bir araya geldiler. (İsrail Hükümeti)

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile İsrailli mevkidaşı Yair Lapid dün yaptıkları görüşmede, iki ülke arasında tam diplomatik ilişkilerin yeniden tesisinin ve karşılıklı büyükelçi atamasının bir süre daha ertelenmesini kararlaştırdı. İki bakan süreçteki aksaklıklara rağmen Türkiye-İsrail ilişkilerinde aşamalı olarak ilerleme kaydedildiğini belirtti.   
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve İsrail Dışişleri Bakanı Yair Lapid, Batı Kudüs'te gerçekleştirdikleri ikili ve heyetler arası görüşmenin ardından ortak basın açıklaması yaptı. Lapid konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Aramızdaki ilişkide iniş çıkışlar ve sarsıntılar yaşanmamış gibi davranmayacağız. Ancak her zaman diyalog ve iş birliğine nasıl döneceğimizi bildik. İki halkın uzun bir geçmişi bulunuyor. Her zaman bir faslı kapatıp yenisini açmasını biliyorlar. Bugün yaptığımız da bu. Biz 1948’de, Türkiye’nin İsrail’i tanıyan ilk İslam ülkesi olduğunu unutmuyoruz.”
Çavuşoğlu ile gerçekleştirdikleri görüşmeyi ‘verimli ve sonuç odaklı’ olarak nitelendiren Lapid, sadece güvenlik ve diplomatik ilişkiler değil, ekonomik bağlar ve sivil iş birliğini de daha ileri taşımayı hedeflediklerini söyledi. Türkiye ile ilişkilerin düzeltilmesinin İbrahim Anlaşmaları’nın ardından başlatılan yeni süreçle de ilişkili olduğunu ifade eden Lapid, yeni sürecin odak noktasının; ‘terörizme ve istikrarı baltalama girişimlerine karşı Ortadoğu’da yeni bir güç ortaklığının geliştirilmesi’ olduğunu vurguladı. Türkiye ile ekonomik ilişkilerin, siyasi gerginliklerin olduğu dönemde bile artmaya devam ettiğini ancak daha da ileriye taşınması gerektiğini belirten Lapid, bugünkü görüşmelerde ortak ekonomik komisyonun yeniden oluşturulması kararı aldıklarını bildirdi.  
Lapid, Çavuşoğlu'na hitaben şunları söyledi:
"Sayın Bakan; İsrailliler diplomasinin ötesinde Türkiye'yi çok seviyor. Binlerce İsrailli sizin kültürünüzü, müziklerinizi, güzel plajlarınızı ve güzel pazarlarınızı seviyo… Bugün ilişkilerimizi daha da geliştirmek için yeni bir çerçeve oluşturmuş olduk. Bundan sadece bizler değil önümüzdeki yıllarda çocuklarımız da faydalanacak."  
Mevlüt Çavuşoğlu da Ankara ile Tel Aviv arasında, yenilenmiş siyasi diyalog kurulması üzerinde uzlaşıldığını vurguladı. Farklılıklara rağmen sürdürülebilir diyaloğun devam ettirilmesinin iki ülke için de faydalı olacağını belirten Çavuşoğlu şu ifadeleri kullandı:
"Bu da birbirimizin hassasiyetlerine karşılıklı saygı temelli olmalıdır. Bu sadece bizim iki taraflı ilişkilerimiz için değil, aynı zamanda bölgemizde barış açısından da faydalı olacaktır."  
Görüşmede bölgesel konularla ilgili görüş alışverişinde bulunduklarını kaydeden Çavuşoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Pozitif bir gündem üzerinde çalışmalarda bulunmak, anlaşmazlıklarımızı daha yapıcı bir şekilde ele almamıza yardımcı olabilir. Gerçekten de geçen Ramazan Ayı’nda devlet başkanları seviyesinde tesis etmiş olduğumuz diyalog, sükunetin korunmasına ilişkin çabalara katkıda bulunmuştur. İsrail'le birçok alandaki ilişkilerimize yeni enerji kazandırmaya ve bundan sonra farklı mekanizmaları oluşturmaya ve sivil havacılıkla ilgili görüşmeleri yeniden başlatmaya hemfikiriz."
Bakan Çavuşoğlu, coğrafi yakınlık ve birbirini tamamlar nitelikteki ekonomilerin Türkiye ve İsrail’i doğal ticaret ortağı haline getirdiğini belirterek şunları söyledi:
“Türkiye ve İsrail, karşılıklı olarak birbirleri ile en çok ticaret yaptığı 10 ülke arasında. Yaşadığımız salgın ve geçmişimizdeki farklılıklara rağmen ticaret hacmimiz sürekli olarak artmaya devam etmiştir. Geçen yıl iki ülke arasındaki ticaret hacmi 8 milyar doları aştı. Bu yılın ilk çeyreğinde de Türkiye’den İsrail’e yapılan 1,8 milyar dolarlık bir ihracat var.”
Çavuşoğlu, Lapid ile Filistin-İsrail meselesini de görüştüklerini belirtti:
“Biz, Birleşmiş Milletler ilkeleri çerçevesinde iki devletli bir çözümün kalıcı barış için tek çözüm olduğuna inanıyoruz. Görmek istediğimiz şey de bu, kalıcı bir barışın Ortadoğu'da sağlanmasını istiyoruz. Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın kutsallığı ile ilgili hassasiyetlerimizi paylaştık, aramızdaki ilişkilerin normalleşmesinin bu çatışmanın barışçıl bir şekilde çözüme kavuşturulmasında olumlu bir etkiye sahip olacağına da inanıyoruz.” 
İsrail Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, iki bakanın ilişkilerin kademeli ve derinlikli bir biçimde ilerletilmesi konusunda hemfikir olduğu ve bunun için ortak komisyon kurulacağı kaydedildi. Ayrıca karşılıklı ortak ekonomik komisyon girişimini yeniden başlatmak için anlaşıldığı ve İki taraf arasında yeni bir sivil havacılık anlaşması için çalışılması üzerinde uzlaşıldığı bildirildi.
Çavuşoğlu İsrail Turizm Bakanı Yoel Razvozov ve Bölgesel İşbirliği Bakanı Esawi Frej ile çalışma yemeğinde bir araya geldi. Görüşmede karşılıklı olarak turist sayısının ve turizmde iş birliğinin artırılması konusunda hemfikir olundu.  
Tel Aviv’den siyasi kaynaklar, İsrail’in Türkiye ile derin ilişkilerin geliştirilmesine oldukça ilgili olduğunu ancak geçmişte yaşananların tekrarından çekindiği için temkinli davrandığını aktardı. Tel Aviv yönetiminin sürpriz kararlar alınarak şaşırmaktan çekindiğini söyleyen kaynaklar, dolayısıyla ilişkilerin belirli sınamalardan geçmesi gerektiğini düşündüklerini bildirdi.
İsrail güvenlik güçlerinin Ramazan Ayı boyunca Kudüs’te, Mescid-i Aksa’ya düzenlediği baskınlar nedeniyle gerilim artmıştı. Türkiye bu süreçte İsrail ve Filistinli yetkililerle temas halinde oldu.  
Batı Kudüs'teki Yad Vaşem Holokost Müzesi’ni ziyaret eden Çavuşoğlu, Holokost anıtına çelenk bırakarak müzedeki anı defterini imzaladı. Çavuşoğlu, müzede gördüklerinin ‘Bu tür vahşetlerin tekrar yaşanmaması için ortak sorumluluğu’ hatırlattığını söyledi. Türk Bakan önceki gün Filistin'i ziyaret ederek mevkidaşı Riyad el-Maliki ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile görüşmüştü. Bakan Çavuşoğlu, işgal altındaki Doğu Kudüs'te Mescid-i Aksa'yı ziyaret etti. Çavuşoğlu’nun ziyaretine kendi talebi nedeniyle herhangi bir İsrailli yetkilinin iştirak etmemesi dikkat çekti.
Türkiye, İsrail’in Mescid-i Aksa üzerinde egemenliğini tanımıyor ve bu bölgeyi işgal edilmiş addediyor.
Mescid-i Aksa'nın idaresinden sorumlu Kudüs İslami Vakıflar İdaresini ziyaret eden Çavuşoğlu, İdare Başkanı Azzam el-Hatib ile görüştü. Çavuşoğlu’nun ziyareti, 15 yıl aradan sonra İsrail’e yapılan ilk üst düzey temas olarak dikkat çekti. İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, resmi temaslarda bulunmak üzere mart ayında Ankara'ya gitmiş ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmüştü.  



Caca: Hizbullah Lübnan’ın en büyük sorunudur

Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Samir Caca, partinin 2025 genel konferansına katıldı (LK)
Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Samir Caca, partinin 2025 genel konferansına katıldı (LK)
TT

Caca: Hizbullah Lübnan’ın en büyük sorunudur

Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Samir Caca, partinin 2025 genel konferansına katıldı (LK)
Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Samir Caca, partinin 2025 genel konferansına katıldı (LK)

(Maruni Hristiyan) Lübnan Kuvvetleri Partisi (LK) lideri Samir Caca, Hizbullah'ın askeri kanadının Lübnan'ın en büyük sorunu olduğunu söylerken Hizbullah’ın askeri yapısının tasfiyesini geciktirmek için hiçbir neden olmadığını savunuyor.

Caca, LK’nin ilk genel konferansında, Cumhurbaşkanı Joseph Avn ve Başbakan Nevvaf Selam'a açık bir mesaj göndererek şunları söyledi:

“Hizbullah'ın askeri kanadının, yaşadığımız büyük sorunun merkezinde olduğu artık açıkça ortada. Herkes, bu sorunun çözülmesinin mali durumu hafifletmek için bir ön koşul olduğu konusunda hemfikir.”

Caca ayrıca, önümüzdeki bahar için planlanan parlamento seçim yasası ile ilgili olarak Meclis Başkanı Nabih Berri'ye bir mesaj gönderdi. Ona, iç düzenlemelerin uygulanmak için oluşturulduğunu, partizan amaçlara ulaşmak, parlamentonun işleyişini bozmak ve parlamento seçimlerini sekteye uğratmaya çalışmak için kullanılmak üzere oluşturulmadığını söyledi.


Hamas yetkilisi: Silahların "dondurulması veya depolanması" konusunu görüşmeye hazırız

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan, (AP)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan, (AP)
TT

Hamas yetkilisi: Silahların "dondurulması veya depolanması" konusunu görüşmeye hazırız

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan, (AP)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan, (AP)

Hamas'tan üst düzey bir yetkili dün yaptığı açıklamada, hareketin İsrail ile varılan ateşkes anlaşması kapsamında silah cephaneliğinin "dondurulması veya depolanması" konusunu görüşmeye hazır olduğunu belirtti. Yetkili, böylece ABD arabuluculuğundaki anlaşmanın en karmaşık konularından birini çözmek için olası bir formül önerdiğini söyledi.

Hareketin siyasi büro (karar alma organı) üyesi Basem Naim'in açıklamaları, tarafların anlaşmanın ikinci ve daha karmaşık aşamasına geçmeye hazırlandığı bir zamanda geldi.

Naim, hareket liderlerinin çoğunun bulunduğu Katar'ın Doha kentinde Associated Press'e (AP) verdiği demeçte, "Daha fazla gerilimi veya daha fazla çatışma veya patlamayı önlemek için kapsamlı bir yaklaşım benimsemeye açığız" ifadelerini kullandı.

Naim, Hamas'ın "direnme hakkını" koruduğunu, ancak hareketin Filistin devleti kurma sürecinin bir parçası olarak silah bırakmaya hazır olduğunu ifade etti. Naim, bunun nasıl uygulanacağı konusunda ayrıntı vermese de müzakerelere olanak sağlamak için beş ila on yıllık uzun vadeli bir ateşkes önerdi.

Naim, "bu sürenin ciddi ve kapsamlı bir şekilde kullanılması gerektiğini" vurgulayarak, Hamas'ın silahlarıyla ilgili mevcut seçeneklere "çok açık" olduğunu belirtti. Naim, "Filistin'in ateşkes veya müzakere süresince silahların hiçbir şekilde kullanılmayacağına dair garanti vermesiyle, silahların dondurulması, depolanması veya imha edilmesi hakkında konuşabiliriz" ifadesini kullandı.

Ateşkes, ABD Başkanı Donald Trump'ın ekim ayında sunduğu ve "garantör devletler" olarak hareket eden uluslararası tarafların da katılımıyla hazırlanan 20 maddelik bir plana dayanıyor. Naim, "planın çok fazla açıklığa kavuşturulması gerektiğini" belirtti.

Uluslararası bir istikrar gücünün konuşlandırılması şu anda en acil endişeler arasında.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre en önemli konulardan biri, bu gücün Hamas'ı silahsızlandırmaktan sorumlu olup olmayacağı.

Naim, bunun Hamas için kabul edilemez olduğunu ve hareketin, söz konusu gücün anlaşmanın uygulanmasını izlemesini beklediğini vurguladı. Naim, "Ateşkes anlaşmasını izlemek, ihlalleri bildirmek ve olası bir gerilimi önlemek için sınıra yakın bir BM gücünün bulunmasını memnuniyetle karşılıyoruz" dedi. "Ancak, bu güçlere Filistin topraklarında silahsızlanma veya bu tür eylemlerde bulunma yetkisi verilmesini kabul etmiyoruz" diye ekledi.

Naim, ilerlemenin bir işareti olarak, Hamas ve rakibi Filistin Yönetimi'nin, Gazze'deki günlük işleri yönetecek yeni teknokrat komiteyi kurma konusunda ilerleme kaydettiğini açıkladı.

Yönetim ve Hamas'ın, Batı Şeria'da ikamet eden ancak aslen Gazzeli olan Filistin hükümetinden bir bakanın komiteye başkanlık etmesi konusunda anlaştıklarını söyledi.


Netanyahu, ikinci aşamanın Hamas iktidarının sona ermesine bağlı olduğunu ileri sürüyor

Filistinliler, işgal altındaki Batı Şeria'nın el Halil kentinde dün İsrail tarafından öldürülen bir işçinin cenazesini taşıyor (AFP)
Filistinliler, işgal altındaki Batı Şeria'nın el Halil kentinde dün İsrail tarafından öldürülen bir işçinin cenazesini taşıyor (AFP)
TT

Netanyahu, ikinci aşamanın Hamas iktidarının sona ermesine bağlı olduğunu ileri sürüyor

Filistinliler, işgal altındaki Batı Şeria'nın el Halil kentinde dün İsrail tarafından öldürülen bir işçinin cenazesini taşıyor (AFP)
Filistinliler, işgal altındaki Batı Şeria'nın el Halil kentinde dün İsrail tarafından öldürülen bir işçinin cenazesini taşıyor (AFP)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Gazze'deki ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasına geçişin yakın olduğunu öngörmesine rağmen, bunu Hamas'ın iktidarının sona ermesine bağladı.

Netanyahu, dün İsrail'de Almanya Başbakanı Friedrich Merz ile düzenlediği basın toplantısında, "Kimse Trump'ın rehineleri serbest bırakması için Hamas'a baskı yapmasını beklemiyordu ama başardık. Şimdi ikinci aşama, Hamas'ı ve Gazze'yi silahsızlandırmak" ifadelerini kullandı.

Merz'in İsrail ziyareti, Netanyahu'nun Gazze Savaşı'nın ardından yaşadığı göreceli Avrupa izolasyonuna son verdi. Merz, Tel Aviv'in yanında durmanın "Almanya politikasının ayrılmaz ve temel bir parçası olduğunu ve öyle kalacağını" belirtti, ancak Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin Netanyahu ve eski savunma bakanı Yoav Gallant hakkında Gazze'de işlendiği iddia edilen savaş suçları nedeniyle çıkardığı tutuklama emrine atıfta bulunarak, Netanyahu'ya Berlin'i ziyaret daveti göndermeyi reddetti.