Batı Şeria’daki ‘yerleşim karakolunun’ tahliyesi İsrail’de krize neden oldu

Koalisyon hükümeti biri ekonomi temelli olmak üzere iki krizle karşı karşıya

İsrail Başbakanı Naftali Bennett, pazartesi düzenlenen Knesset toplantısına katıldı. (EPA)
İsrail Başbakanı Naftali Bennett, pazartesi düzenlenen Knesset toplantısına katıldı. (EPA)
TT

Batı Şeria’daki ‘yerleşim karakolunun’ tahliyesi İsrail’de krize neden oldu

İsrail Başbakanı Naftali Bennett, pazartesi düzenlenen Knesset toplantısına katıldı. (EPA)
İsrail Başbakanı Naftali Bennett, pazartesi düzenlenen Knesset toplantısına katıldı. (EPA)

İsrail’de Başbakan Naftali Bennett’in kurduğu koalisyon hükümeti, bir milletvekilinin istifasıyla parlamentoda azınlığa düşmesinin ardından yeni bir krizle karşı karşıya kaldı. Mavi-Beyaz İttifakı (Kahol Lavan) partisinin bir üyesi olan Parlamento Ekonomi Komitesi başkanı Michael Biton, alınan ‘yanlış ekonomik kararlar’ nedeniyle, bir sonraki duyuruya kadar hükümetin Knesset’e sunacağı hiçbir tasarıda oy kullanmayacağını açıkladı. Başbakan Bennett'in liderliğindeki Yamina Partisi’nin bazı milletvekilleri, Batı Şeria'nın kuzeyinde bulunan Homish yasadışı yerleşim yerlerinin boşaltılmasının kararlaştırılması durumunda hükümeti devirmekle tehdit etti.  
Michael Biton, hükümetin genel olarak iyi olduğunu, ancak içinde, yoksulların çektiği acılara karşı kayıtsız olan bakanları barındırdığını söyledi. Eleştiri oklarını, İşçi Partisi lideri ve Ulaştırma ve Haberleşme Bakanı Merav Michaeli’ye yönelten Biton, ‘’Bu bakan sözde sosyalist bir partiye başkanlık ediyor, ancak yoksullar, yaşlılar ve engelliler için toplu taşıma fiyatlarını yükselten bir politika yürütüyor. Sorunun çözümü noktasında iletişim kurmaya yönelik tüm girişimlerimiz başarısız oldu” dedi. Biton dünden itibaren, güvensizlik kararları dışında hükümetin hiçbir tasarısına oy vermeme kararı aldığını belirtti. Söz konusu kararın partisinin lideri olan Benny Gantz ile koordineli bir şekilde alındığını ifade eden Biton, Parlamento Ekonomi Komitesi’nin çalışmalarının dondurulduğunu duyurdu.  
Öte yandan Başbakan Bennett’in başkanlığındaki Yamina Partisi’nden bazı milletvekilleri, Savunma Bakanı Gantz’ın, İsrail Yüksek Mahkemesi’nin izinsiz Homiş ‘yerleşim karakolunun’ tahliye edilmesiyle ilgili alacağı karara saygı duyacağı yönündeki açıklamalarını eleştirdi. Sağcı milletvekilleri, olumsuz bir karar alınması durumunda hükümeti devirmekle tehdit etti.  İsrail’de yasadışı yerleşim yerlerine ek olarak hükümetten izin almadan inşa edilen yerleşim yerlerine ‘yerleşim karakolu’ deniyor. Homiş ‘yerleşim karakolu’ Batı Şeria'nın kuzeyinde bulunan dört yerleşim yerinden biri. İsrail, Gazze Şeridi'nden çekilme planının bir parçası olarak 2005 yılında sınırdaki yerleşim yerlerinin tahliye edilmesini kararlaştırmıştı. Geri çekilme tamamlanmasına ve bazı yerleşim yerleri tahliye edilmesine rağmen, Batı Şeria’nın kuzeyindeki söz konusu dört yerleşim yeri devletin kontrolüne geçti. O tarihten itibaren İsrail sağı bu yerleşim karakollarının sakinlerinin yeniden dönüşünün sağlanmasını ve tahliye kararının ilgasını savunuyor. Yahudi yerleşimciler bu bölgelere girerek ‘yerleşim karakolları’ inşa etti.
Gantz yerleşimcilere toprakların hukuki statüsüyle ilgili çalışma yapma sözü verdi. Ancak yerleşimciler ‘hukuki statü’ tartışmasına karşı çıkarak buradaki binalarda kalmaya devam etti. İsrail Yüksek Mahkemesi, hükümetten konuyla ilgili siyasi ve hukuki görüş bildirmesini istedi ve bir hafta süre tanıdı. Bunun üzerine koalisyon hükümetinde yer alan aşırı sağcılar, yerleşimcilerin dönüşü yönünde bir karar alınması amacıyla hükümete baskı yapmaya başladı. Ancak hükümet bu konuda, Filistinliler ve uluslararası taraflardan gelebilecek tepkilerden çekiniyor. Savunma Bakanı Gantz ise bu konuda net bir görüş beyan etmekten kaçınıyor. Kendisine yakın kaynakların, Gantz’ın yerleşimcilerin dönmesi taraftarı olmadığı yönündeki açıklamalarının ardından, İçişleri Bakanı Ayelet Şaked ve Milletvekili Nir Orbach’ın da aralarında bulunduğu bazı Yamina Partisi milletvekilleri Gantz’a baskı kurmaya başladı. Milletvekilleri Gantz’dan Yüksek Mahkeme’ye, hükümetin, yerleşim yerlerinin tahliyesini uygun bulmadığı yönünde görüş beyan etmesini talep etti. Orbach’a yakın kaynaklar, milletvekillerinin aksi takdirde hükümeti devirmekle tehdit ettiğini aktardı.  
Likud ve Yahudi Evi partilerinin mensupları, uzun bir süredir Orbach’a hükümetten istifa etmesi yönünde baskı yapıyor. Orbach koalisyondaki en zayıf halkalardan biri olarak görülüyor. İsrail’de koalisyon hükümeti 2021 Haziran ayında kurulmasından bu yana sorunlarla mücadele ediyor. Koalisyon şimdilerde 120 kişilik parlamentonun sadece yarısını barındırıyor. Varlıklarının kritik bir güce sahip olduğunu düşünen milletvekilleri, zaman zaman koalisyon hükümetini devirmekle tehdit edebiliyor. En son Arap Milletvekili Gayda Zuabi istifa etmişti ancak daha sonra razı edilerek istifasını geri çekmesi sağlandı.  



Kremlin: ABD, Ukrayna ile mutabık kalınan planın kriterlerini Moskova’ya iletti

24 Kasım 2025'te Moskova'daki Kremlin'deki Spasskaya Kulesi ve Kızıl Meydan'daki Aziz Vasil Katedrali (EPA)
24 Kasım 2025'te Moskova'daki Kremlin'deki Spasskaya Kulesi ve Kızıl Meydan'daki Aziz Vasil Katedrali (EPA)
TT

Kremlin: ABD, Ukrayna ile mutabık kalınan planın kriterlerini Moskova’ya iletti

24 Kasım 2025'te Moskova'daki Kremlin'deki Spasskaya Kulesi ve Kızıl Meydan'daki Aziz Vasil Katedrali (EPA)
24 Kasım 2025'te Moskova'daki Kremlin'deki Spasskaya Kulesi ve Kızıl Meydan'daki Aziz Vasil Katedrali (EPA)

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, ABD’nin Cenevre’de Ukrayna ile üzerinde anlaşılan planın kriterlerini Rusya’ya teslim ettiğini açıkladı. Peskov, bu kriterlerin gelecek hafta Rus yetkililer tarafından değerlendirileceğini belirterek, Moskova’nın Ukrayna çözüm sürecine ilişkin görüşmeleri kamuoyu önünde yürütme niyetinde olmadığını söyledi.

Rusya’nın resmî kanalı RT’ye konuşan Peskov, ABD’nin özel elçisi Steve Whitkoff’un Rusya’yı ne zaman ziyaret edeceğine dair bilginin “uygun zamanda” açıklanacağını ifade etti ancak ayrıntıya girmedi.

ABD’li ve Ukraynalı müzakereciler geçtiğimiz pazar günü Cenevre’de, Washington’ın desteklediği yeni barış planı üzerine görüşmeler gerçekleştirmişti. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy de salı günü, plan metninin Cenevre’de ABD ile birlikte hazırlandığını ve müzakere ekibiyle üzerinde çalıştığını belirtmişti.

Rusya’nın TASS haber ajansı çarşamba günü, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in önümüzdeki hafta Whitkoff ile görüşeceğini bildirdi. ABD Başkanı Donald Trump ise salı günü yaptığı açıklamada, özel elçisini Moskova’ya göndererek barış planı üzerinde son düzenlemeleri yapma umudu taşıdığını söylemişti.

Putin, dün yaptığı açıklamada, Ukrayna konusunda ortada resmî bir barış anlaşması taslağının bulunmadığını, sadece tartışılmak üzere sunulmuş bir dizi başlık olduğunu ifade etti. Ancak Rusya’nın ABD’nin ilk taslak niteliğindeki planını incelediğini belirten Putin, bu planın “ileride yapılacak anlaşmalar için bir temel oluşturabileceğini” söyledi.


Ukrayna Ulusal Yolsuzlukla Mücadele Bürosu, Zelenskiy’nin özel kalem müdürünün konutunu bastı

Cumhurbaşkanlığı danışmanı Andrei Yermak (Reuters)
Cumhurbaşkanlığı danışmanı Andrei Yermak (Reuters)
TT

Ukrayna Ulusal Yolsuzlukla Mücadele Bürosu, Zelenskiy’nin özel kalem müdürünün konutunu bastı

Cumhurbaşkanlığı danışmanı Andrei Yermak (Reuters)
Cumhurbaşkanlığı danışmanı Andrei Yermak (Reuters)

Ukrayna Ulusal Yolsuzlukla Mücadele Bürosu (NABU), Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’nin özel kalem müdürü Andriy Yermak’ın konutunda arama gerçekleştirdiğini açıkladı.

Kuruma göre, cuma günü yapılan bu baskın devam eden bir soruşturmayla bağlantılı. Zelenskiy yönetimi son aylarda ciddi yolsuzluk iddialarıyla karşı karşıya kalmıştı.

Andriy Yermak, soruşturmayı yürüten müfettişlerle tam iş birliği içinde olduğunu söyleyerek, aramanın kendi dairesinde gerçekleştirildiğini ifade etti.

Yermak, Telegram hesabından yaptığı paylaşımda, “Müfettişlerin önünde herhangi bir engel bulunmuyor. Ben de kendileriyle tam iş birliği içindeyim” dedi


Muhammedi, İranlı yetkililerin kendisine ülkeyi terk etme konusunda "kalıcı yasak" getirdiğini söyledi

Nergis Muhammedi (Reuters)
Nergis Muhammedi (Reuters)
TT

Muhammedi, İranlı yetkililerin kendisine ülkeyi terk etme konusunda "kalıcı yasak" getirdiğini söyledi

Nergis Muhammedi (Reuters)
Nergis Muhammedi (Reuters)

İnsan hakları aktivisti ve Nobel Barış Ödülü sahibi Nergis Muhammedi, ikiz oğullarına gönderdiği doğum günü mesajında, dün İranlı yetkililerin kendisine ülkeyi terk etmesini kalıcı olarak yasakladığını duyurdu.

53 yaşındaki Muhammedi, geçen aralık ayında sınırlı sağlık izniyle serbest bırakılmadan önce üç yıldan fazla hapis yattı. Hukuk ekibi, Muhammedi'nin her an tekrar tutuklanıp cezaevine geri dönebileceği ve ülkeden ayrılamayacağı konusunda uyardı.

İkiz oğulları Kiana ve Ali Rahmani'ye 19. doğum günlerinde yazdığı mektupta, "Size gelebilmek için pasaport başvurusunda bulundum" diye yazmıştı. Ancak, on yıldan uzun süredir görmediği oğullarına yazdığı mektupta, "İslam Cumhuriyeti iki tür seyahat yasağı çıkardı ve uyguladı; bunlardan biri kalıcı seyahat yasağı" diye ilave etti.

Kiana ve Ali, hapiste uzun süre kalmış, tanınmış bir İranlı aktivist olan babaları Taghi Rahmani ile birlikte Paris'te yaşıyor.

Muhammedi, İslam Cumhuriyeti'nde insan hakları mücadelesi nedeniyle 2023 Nobel Barış Ödülü'ne layık görüldü. Ayrıca, genç kadın Mahsa Amini'nin ahlak polisi gözetiminde iken hayatını kaybetmesinin ardından patlak veren protestoları da güçlü bir şekilde destekledi.

Mektubunda, "İran yetkilileri belgelerimize 'kalıcı' damgasını vururken, kendileri her gün İran halkının eliyle gelecek kaçınılmaz çöküş korkusuyla yaşıyorlar" ifadelerini kullandı. Muhammedi'ye yönelik yasağın ne zaman ve hangi koşullar altında uygulandığı henüz netlik kazanmadı.

İki oğlu 2023'te Oslo'da onun adına Nobel Barış Ödülü'nü kabul etti ve çocuklarını 11 yıldır görmedi. En son Kasım 2021'de tutuklanan Muhammedi, son on yılın çoğunu parmaklıklar ardında geçirdi. Ancak serbest bırakıldıktan sonra da yetkililere meydan okumaya devam etti ve uluslararası etkinliklerde zorunlu başörtüsü takmayı reddetti.