Çin Dışişleri Bakanı Vang, Solomon Adaları'nı ziyaret etti

Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi (Reuters_Arşiv)
Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi (Reuters_Arşiv)
TT

Çin Dışişleri Bakanı Vang, Solomon Adaları'nı ziyaret etti

Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi (Reuters_Arşiv)
Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi (Reuters_Arşiv)

Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi, Pasifik ada ülkeleri turunun ilk ayağında, geçen ay Pekin ile güvenlik anlaşması imzalayan Solomon Adaları'nı ziyaret etti.
Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, Vang, ziyaretinde Solomon Adaları Genel Vali Vekili John Patteson Oti ile bir araya geldi.
Vang, görüşmede, Solomon Adaları'nın 2019'da Tayvan'daki Çin Cumhuriyeti yerine Çin Halk Cumhuriyeti'ni diplomatik olarak tanıma kararı aldığı için kutlarken, kararın tarihin kaçınılmaz doğrultusuna ve zamanın eğilimine uygun olduğu ve iki ülke halklarının uzun dönemli çıkarlarına hizmet ettiğini belirtti.
Solomon Adaları ile ilişkilerin, karşılıklı güven açısından Çin ile diğer Pasifik ada ülkeleri arasındaki ilişkilere örnek teşkil etmesini umduğunu ifade eden Vang, "Çin, Güney-Güney iş birliği ruhunu sürdürerek Solomon Adaları halkının yaşam kalitesinin geliştirilmesine, kalkınma ve ekonomik canlanmanın hızlandırılmasına destek olmaya devam edecek" dedi.
Bakan Vang, ayrıca mevkidaşı Jeremiah Manele ile de görüştü.
Çin ile Solomon Adaları arasında 20 Nisan'da "güvenlik alanında iş birliğine yönelik hükümetler arası çerçeve anlaşması" imzalandığı duyurulmuştu.
Anlaşmanın taslağı olduğu iddia edilen bir belge, Solomon Adaları'nda muhalefet tarafından internette yayımlanmıştı. Belgede, anlaşmanın Çin savaş gemilerinin Solomon Adaları limanlarına demirleyebileceği, kısa süreli bekleyebileceği, lojistik ikmali ve geçiş yapabileceğini öngördüğü ileri sürülmüştü.
Belgede ayrıca Solomon Adaları'nın sosyal düzeni, insan yaşamını ve mülkiyeti korumak için Çin'den polis, zırhlı polis, askeri personel ve diğer koruyucu ve askeri güç talep edebileceği belirtilmişti.
Analistler, anlaşmanın, Pekin yönetiminin, Çin vatandaşlarını ve Çin'e ait projeleri korumak için ordusunu kullanmasının önünü açacağı ve ona Pasifik Okyanusu'nun güneyinde kritik askeri üs sağlayacağını ileri sürerek bunun bir "güvenlik paktı" olduğu değerlendirmesinde bulunmuştu.

AUKUS ittifakına karşı Güney Pasifik'te zemin arayışı
Çinli Bakan, 8 ülkeyi kapsayan 10 günlük Pasifik Adaları turunda Solomon Adaları'nın ardından Kiribati, Samoa, Fiji, Tonga, Vanuatu ve Papua Yeni Gine'yi ziyaret edecek.
Vang, ziyarette Pasifik ada ülkeleri ile "Ortak Kalkınma Vizyonu" adını verdiği kapsamlı iş birliği ve beş yıllık eylem planına imza atmayı planlıyor.
Potansiyel bir serbest ticaret anlaşmasının yanı sıra Çin, bölge ülkeleri ile balıkçılık, internet altyapısı ve Konfüçyüs Enstitüleri ile kültürel iş birliğini arttırmayı hedefliyor.
ABD'nin İngiltere ve Avustralya ile AUKUS ve Japonya, Hindistan ve Avustralya ile Dörtlü Güvenlik Diyaloğu (QUAD) gibi ittifak girişimlerinde bulunması, Çin'in Pasifik'teki ekonomik etkisini dengelemek amacıyla Hint-Pasifik Ekonomik Çerçevesini (IPEF) önerisi ortaya atmasına karşı Pekin yönetiminin Pasifik ada ülkeleri ile ilişkilerini güçlendirerek bölgede zemin kazanmaya çalıştığı yorumları yapılıyor.

ABD'den "Çin ile örtülü anlaşmalardan kaçınma" çağrısı
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Pasifik ada ülkelerine "Çin ile örtülü anlaşmalar yapmaktan kaçınma" çağrısında bulundu. Price, "Söz konusu anlaşmaların aceleci ve şeffaf olmayan süreçlerle müzakere edilmesinden endişeliyiz" ifadelerini kullandı.
Avustralya'nın yeni seçilen Başbakanı Anthony Albanese, Çin'in, Avustralya'nın 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana tercih edilen güvenlik ortağı olduğu bölge ülkeleri üzerinde etkisini arttırmaya çalıştığına dikkat çekerek, ülkesinin "Pasifik'teki geri adım atmayacağını, bağlarını daha ileri taşıyacağını" vurguladı.
Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern de Çin'in son dönemde bölgedeki girişimlerinden endişe duyduğunu belirterek, "Güney Pasifik ülkelerinin güvenlik ihtiyaçlarına kendilerinin karar vermesi gerektiğini" ifade etti.



Hong Kong'da tartışma yaratan öneri: "Yönetimin karalanması yasaklansın"

Hong Kong Baş Yöneticisi John Lee (Reuters)
Hong Kong Baş Yöneticisi John Lee (Reuters)
TT

Hong Kong'da tartışma yaratan öneri: "Yönetimin karalanması yasaklansın"

Hong Kong Baş Yöneticisi John Lee (Reuters)
Hong Kong Baş Yöneticisi John Lee (Reuters)

Shweta Sharma Muhabir 

Hong Kong'un yasama meclisi, milletvekillerinin yönetimi "karalamasını" yasaklayacak ve Pekin'in kent üzerindeki genel kontrolüne "samimi destek" verilmesini zorunlu kılacak bir dizi yeni etik kural teklif etti.

Sadakati sağlamayı amaçlayan kurallar, bunların ihlali durumunda uzaklaştırmalar ve maaş kesintilerini de içeren 5 aşamalı bir ceza sistemi öngörüyor.

Hong Kong Yasama Konseyi'ne (LegCo) bu hafta sunulan yeni etik kuralların, Meclis Komitesi tarafından incelendikten sonra bir sonraki yasama döneminin başında yürürlüğe girmesi bekleniyor.

Belgeye göre milletvekillerinin görevlerini yerine getirirken "Baş Yönetici'ye" ve Özel İdari Bölge (ÖİB) yönetimine "samimi destek" vermeleri ve yapıcı bir tutum sergilemeleri gerekiyor.

Metinde "Baş Yönetici'nin ve ÖİB yönetiminin görevlerindeki güvenilirliğini kasten karalamamalı; yürütmenin liderliğindeki yönetimin etkinliğini isteyerek zayıflatmamalı ya da baltalamamalılar" diye ekleniyor.

Ayrıca yalnızca Pekin'e ve Çin Komünist Partisi'ne (ÇKP) sadık kişilerin Hong Kong'da kamu görevi üstlenebileceği yönündeki emirlere atıfta bulunarak "Hong Kong'u vatanseverlerin yönetmesi" ilkesinin kapsamlı bir şekilde hayata geçirilmesi çağrısında bulunuyor.

Hong Kong Free Press'e göre LegCo Başkanı Andrew Leung, kuralların milletvekillerinin konuşmasını engellemeyeceğini söyledi ancak "kırmızı çizgiyi aşmamaları" gerektiğine dair onları uyardı.

LegCo yeni kuralları uygulamak için Üyelerin Menfaatleri Komitesi'nin rolünü genişleterek adını "Yasama Konseyi Denetleme Komitesi" olarak değiştirmeyi önerdi.

Yeniden yapılandırılan bu organ, milletvekilleri hakkındaki şikayetleri soruşturma ve disiplin cezaları uygulama yetkisine sahip olacak.

Gözlemciler bu etik kuralların, 2020'de çıkarılan ulusal güvenlik yasasından bu yana siyasi muhalefet üzerindeki denetimi sıkılaştırmak ve yalnızca Pekin yanlısı "vatanseverlerin" Hong Kong'u yönetmesini sağlamak amacıyla yürütülen daha geniş kapsamlı bir baskının parçası olduğunu belirtiyor.

Çin anakarasına sınır dışı edilmeleri öngören bir yasa tasarısına tepki olarak 2019'da patlak veren hükümet karşıtı kitlesel protestoların aylarca sürmesinin ardından Pekin, Haziran 2020'de ulusal güvenlik yasasını yürürlüğe koyarak muhalefeti etkin bir şekilde susturdu.

O zamandan beri, önde gelen birçok aktivist ya yargılanıyor ya hapse atılıyor, demokrasi yanlısı medya kuruluşları kapatılıyor ve sivil toplum örgütleri dağılıyor veya faaliyetlerini gizlice sürdüyor.

Mart 2021'de Pekin, Hong Kong'u yalnızca "vatanseverlerin" yönetebilmesini sağlamayı amaçlayan bir yasa çıkardı.

Bu reformla yasama meclisindeki demokratik temsil azaldı, seçimlere daha sıkı denetim geldi ve adayları değerlendirmek için Pekin yanlısı bir inceleme komitesi kuruldu.

Hong Kong yönetimi bu değişikliğin kentin istikrarını ve refahını koruyacağını iddia etse de demokrasi yanlısı adayların seçime girmesini fiilen engellediği için uluslararası kamuoyundan geniş çapta eleştiriye maruz kaldı.

 Independent Türkçe, independent.co.uk/asia