WHO’ya üye ülkeler gelecekteki salgınlara karşı hazırlıklı olmayı tartıştı

Ghebreyesus geçen Pazar Cenevre’de Dünya Sağlık Örgütü Genel Kurulu’na hitap etti (Reuters)
Ghebreyesus geçen Pazar Cenevre’de Dünya Sağlık Örgütü Genel Kurulu’na hitap etti (Reuters)
TT

WHO’ya üye ülkeler gelecekteki salgınlara karşı hazırlıklı olmayı tartıştı

Ghebreyesus geçen Pazar Cenevre’de Dünya Sağlık Örgütü Genel Kurulu’na hitap etti (Reuters)
Ghebreyesus geçen Pazar Cenevre’de Dünya Sağlık Örgütü Genel Kurulu’na hitap etti (Reuters)

Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) en üst karar alma organı olan 74. Dünya Sağlık Asamblesi’nin Cenevre’de yapılan toplantılarına katılan ülkeler, gelecekteki salgınlara nasıl hazırlanacağını tartıştı.
WHO Acil Durum Direktörü Michael Ryan, Çarşamba günü yaptığı açıklamada, bulaşıcı hastalıkların zayıf halk sağlığı hizmetleri ve kötü yönetilen kentsel ortamlar tarafından güçlendirildiğini söyledi.
Maymun çiçeği salgınına atıfta bulunan Ryan, “Bu virüsün yayılması, bizim bu riskleri salgın oluşturma döngülerinde daha erken yönetemememiz veya isteksizliğimizle doğrudan ilgili” dedi.
Ryan ayrıca gözetimdeki boşluklar konusunda uyararak, “Veriye ihtiyacımız var. Bu salgının neye yol açacağını tahmin etme ve bir başkasının ortaya çıkmasını öngörme yeteneğini kaybediyoruz” diye konuştu.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını, küresel sağlık sistemlerinde büyük eksiklikleri ortaya çıkardı.
Ülkeler, geçen yıl yapılan Dünya Sağlık Asamblesi’nde dünyayı gelecekteki tehditlere daha iyi hazırlamak için birçok değişikliğe ihtiyaç olduğu konusunda anlaştı.
Dünya Sağlık Asamblesi bu hafta yıllık toplantılar için toplanırken, 194 üye ülke, Kovid-19’un dünya çapında yayılması, milyonlarca kişinin ölmesi ve ekonomilerin çökmesinin ardından salgına hazırlık konusundaki boşlukları doldurma çağrısında bulundu.
Son aylarda dünyanın birçok ülkesinde yapılan koronavirüs test sayıları azaldı, bu da takip yapılmaması durumunda virüsün yayılıp mutasyona uğrama ihtimalinin yüksek olduğu anlamına geliyor.
WHO Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, ülkeleri kaybedecek daha fazla zaman olmadığı konusunda uyardı.
Ghebreyesus, “Sağlıkta acil durum hazırlığı, müdahale ve dayanıklılık oluşturmak acil bir önceliktir, çünkü pandemi dünyanın hazırlıksız olduğunu gösterdi” dedi.
Ülkelerin akut halk sağlığı risklerine nasıl tepki vereceğini düzenleyen, yasal olarak bağlayıcı bir dizi uluslararası yasa olan Uluslararası Sağlık Tüzüğü’nde (UST) değişiklikler düşünülüyor. 
Pandemiye hazırlık ve müdahaleye yönelik küresel yaklaşımı düzenlemeyi amaçlayan yeni bir ‘yasal araç’ (muhtemelen bir anlaşma) için müzakereler sürüyor.
Yeni araçla ilgili ilerleme raporu 2023’te düzenlenecek olan Dünya Sağlık Asamblesi’ne sunulacak ve nihai sonuç 2024 toplantısında açıklanacak.
Ghebreyesus, “Yasal olarak bağlayıcı bir araç, dünyanın bir sonraki pandemi veya sağlık acil durumuna yanıt verebilmesini sağlamak için gelecek nesillere verilen bir sözdür” ifadelerini kullandı.
2005 yılında kabul edilen UST, ülkelerin yayılabilecek sağlık acil durumlarını ele alma konusundaki hak ve yükümlülüklerini ortaya koyuyor.
Ayrıca, WHO ölçeğinde en yüksek risk seviyesi olan küresel endişe verici bir halk sağlığı acil durumu da tanımlıyor.



ABD’li gençler, İsrail’e diğer ABD’lilere göre daha eleştirel bakıyor

Washington’da 2 Aralık’ta Filistinlilere destek amaçlı düzenlenen gösteri (DPA)
Washington’da 2 Aralık’ta Filistinlilere destek amaçlı düzenlenen gösteri (DPA)
TT

ABD’li gençler, İsrail’e diğer ABD’lilere göre daha eleştirel bakıyor

Washington’da 2 Aralık’ta Filistinlilere destek amaçlı düzenlenen gösteri (DPA)
Washington’da 2 Aralık’ta Filistinlilere destek amaçlı düzenlenen gösteri (DPA)

ABD Başkanı Joe Biden’ın Gazze’deki savaşa karşı tavrı konusunda kamuoyunun genel olarak bölünmüş olduğu bir dönemde, Pew Araştırma Merkezi tarafından yapılan bir anket, genç ABD’lilerin İsrail’in Gazze’de yürüttüğü savaşa diğer vatandaşlardan daha eleştirel yaklaştığını gösterdi.

Savaşla ilgili gündem ve savaşın Biden’ın yeniden seçilme şansını nasıl etkileyeceğine dair Washington’daki yoğun tartışmalara rağmen, anket ayrıca birçok ABD’linin konuyu yakından takip etmediğini veya fazla önem vermediğini ortaya çıkardı.

Anket katılanların yüzde 40’ı, Biden’ın doğru dengeyi kurup kurmadığından emin olmadıklarını söyledi.

18 ila 29 yaş arasındaki ABD’liler arasında, ankete katılanların yüzde 46’sı İsrail’in 7 Ekim saldırısına verdiği tepkinin kabul edilemez olduğunu ifade etti.

Yüzde 21’i bunun kabul edilebilir olduğunu söylerken, geri kalanı emin olmadıklarını belirtti.

Yaşlı ABD’lilerin görüşleri gençlerden oldukça farklıydı.

65 yaş ve üzerindekilerin yüzde 53’ü İsrail’in tepkisini desteklerken, yüzde 29’u bunu kabul edilemez olarak nitelendirdi.

Kendisini İsrail’in sadık bir destekçisi olarak olarak gören Biden (81), Hamas tarafından düzenlenen saldırıya karşı İsrail’in karşılık verme hakkını güçlü bir şekilde savundu.

Biden, İsrail’e verdiği askeri ve diplomatik desteğe rağmen, İsrail liderlerini, Hamas’ın yönettiği Gazze Şeridi’nde sivilleri korumak için yeterli çaba göstermemekle de eleştirdi.

ABD seçimleri yaklaşırken, tüm dikkatler Biden’ın, Kasım ayında eski başkan Donald Trump’la yarışacağı seçimde zafer kazanması gereken Michigan eyaletine odaklanıyor.

Michigan’daki Müslümanlar ve Arap asıllı ABD’lilerin büyük bir kesimi bu rekabette belirleyici bir rol oynayabilir.

Anket, Demokratlar arasında Biden’ın Gazze’deki savaşı nasıl ele aldığına ilişkin görüşlerin karışık olduğunu da gösterdi.

Demokratların yüzde 34’ü Biden’ın İsrail’i kayırdığını, yüzde 29’u ise doğru dengeyi yakaladığını söyledi.

12 bin 693 kişinin katıldığı anket, ABD’li Müslümanların İsrail’e yönelik keskin eleştirel görüşlerini de ortaya koydu.

Müslümanların yüzde 21’i Hamas’ın 7 Ekim saldırısını kabul edilebilir buldu.

Ankete göre ABD’li Yahudilerin yüzde 62’si, İsrail’in Gazze’deki savaşı yürütme şeklinin kabul edilebilir olduğunu söyledi.

Her ne kadar Yahudi cemaati, İsrail’i Evanjelik Protestanlardan daha fazla eleştirse de, bu oran ulusal ortalamanın üzerinde.