Sudan’ın Sevakin Limanı’ndaki yangın büyük zayiata yol açtı

Sevakin Liman’ında çıkan geniş çaplı yangında büyük mal zayiatı yaşandı. Yetkililer yangının nedenini belirlemek için soruşturma başlattı

Sudan’ın Sevakin Limanı’nda çıkan büyük yangından bir kare (AFP)
Sudan’ın Sevakin Limanı’nda çıkan büyük yangından bir kare (AFP)
TT

Sudan’ın Sevakin Limanı’ndaki yangın büyük zayiata yol açtı

Sudan’ın Sevakin Limanı’nda çıkan büyük yangından bir kare (AFP)
Sudan’ın Sevakin Limanı’nda çıkan büyük yangından bir kare (AFP)

Sudan’ın Sevakin adasındaki Osman Digna Liman’ında Çarşamba günü (25 Mayıs) çıkan geniş çaplı yangın büyük mal zayiatına yol açtı. İtfaiye güçleri ve liman işçileri yangını söndürse de yangın saatlerce devam ederek büyük mali kayıplara neden oldu. Yangının nedeni ve olası kayıplarının boyutu hakkında resmi biraçıklama yapılmazken basında çıkan haberlerde ağır kayıplara yer veriliyor.
Liman Müdürü Taha Ahmed Muhtar, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, itfaiye güçlerinin ve liman çalışanlarının önceki gün limanda ve kargo iniş sahasında çıkan ve saatlerce devam eden büyük yangını kontrol altına almayı başardıklarını ancak yangının nedeninin belirlenmediğini belirtti. Liman Müdürü, yetkililerin bu facianın nedenlerine ilişkin acil bir soruşturma yürütmeye başladığını, kayıpları değerlendirmek için bir komite oluşturduğunu, ancak ilgili komitelerin henüz resmi raporlarının yayınlanmadığını vurguladı.
Taha, Ulaştırma Bakanı Hişam bin Ahmed’in, Kızıldeniz Valisi Fethullah el-Hac’ın, Liman İdareleri Kurumu Direktörü İsameddin İsmail Hasabo’nun, liman yönetiminin, devlet güvenlik komitesinin ve limanlardan sorumlu güvenlik komitesinin bölgeye ulaştığını, yangının etkilerini değerlendirmek, maddi kayıpları tespit etmek ve nedenlerini öğrenmek için limanda toplantı düzenlediklerini açıkladı. Taha’nın belirttiğine göre, tahta paletlerle kargo depolama alanında çıkan yangın, herhangi bir can kaybına neden olmadı ve gece yarısından hemen önce söndürüldü.
Sevakin, Port Sudan’dan sonra ülkenin ikinci limanı olarak çalışıyor ve Sudan ticaretinin büyük bir kısmı buradan yapılıyor. Port Sudan’ın yaklaşık 60 km güneyinde yer alan limanda, uluslararası çalışmalar gerçekleştiriliyor. Liman aynı zamanda, Osmanlı hakimiyeti dönemine kadar uzanan geçmişi ile tanınıyor.
2017 yılında eski Cumhurbaşkanı Ömer El-Beşir, Ankara’ya tarihi Sevakin adasını yeniden yapılandırmanın yanısıra sivil ve askeri gemilerin bakımı için bir merkez inşa etme yetkisi vermişti. Beşir döneminde bu kapsamda iki ülke arasında bir anlaşma imzalanmıştı. Anlaşma, bölge ülkeleri arasında hoşnutsuzluğa yol açmış, proje, Beşir yönetimin devrilmesinden sonra uygulamaya konulmamıştı.
Sudan limanları, bakım eksikliği, yedek parça, malzeme yükleme araçları ve güvenlik ekipmanı eksikliğinin yanı sıra siyasi sıkıntılar da dahil olmak üzere diğer büyük sorunların bir sonucu olarak, çalışmalarının kötüye gitmesi nedeniyle genel olarak birçok zorluk yaşıyor. Yetkililerden, limanların yenilenmesi ve geliştirme çalışmalarının devam ettiğine dair birçok açıklama yapıldı, ancak son 30 yılda hep aynı ifadeler tekrarlandı. Bazı kişilerin başlattığı saldırıyı protesto etmek için geçtiğimiz pazar günü liman kapıları kapatılmış ve çalışmalar durulmuştu. Ancak daha sonra ordu olaya müdahale etti, limanın tekrar açılması için güvenlik taahhüdüne bulundu.
2021 Eylülü’nde Sudan'ın en büyük ticaret merkezi olan Port Sudan kentinde hükümet karşıtı protestocular, başkent Hartum’a giden ana yol ile limanları ulaşıma kapattı.
Doğudaki Beja Kabilesi Konseyi’nin liderlerinden Ahmed Musa, eylemcilerin Port Sudan'daki Güney Limanı ve Osif Limanı ile Sevakin Limanı ve başkent Hartum’a giden yolları kapattıklarını açıklamıştı. Müzakereler sonucu limanlar bir kaç ay sonra çalışmaya başlamıştı.



Şam'ın Riyad üzerinden Washington'a giden yolu

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, ABD Başkanı Donald Trump ve Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera Riyad'da bir araya geldi, 14 Mayıs 2025 (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, ABD Başkanı Donald Trump ve Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera Riyad'da bir araya geldi, 14 Mayıs 2025 (SPA)
TT

Şam'ın Riyad üzerinden Washington'a giden yolu

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, ABD Başkanı Donald Trump ve Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera Riyad'da bir araya geldi, 14 Mayıs 2025 (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, ABD Başkanı Donald Trump ve Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera Riyad'da bir araya geldi, 14 Mayıs 2025 (SPA)

ABD Başkanı Donald Trump'ın Riyad ziyareti, içerdiği anlayışlar ve ekonomi, savunma ve bilimin yanı sıra yapay zekâ alanında imzalanan anlaşmalar sebebiyle bölgenin geleceği, yeni dünya düzeninin oluşumu açısından önemli etkiler bırakacak ziyaretlerden biri olarak tarihe geçecek önemli bir dönüm noktasıydı.

Trump'ın tarihi ziyaretinde en büyük sürpriz ise Suriye'ye yönelik yaptırımların kaldırılacağı ve ülkeyle ilişkilerin düzeltileceği yönündeki açıklaması, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın himaye ve desteğiyle Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara ile bir araya gelmesi oldu. Başka bir deyişle, Şam'ın Washington tarafından on yıllardır kendisine dayatılan uluslararası izolasyondan çıkış yolu, bölgede ve dünyada ağırlığı ve merkezi rolü bulunan Riyad'dan geçiyor.

Dolayısıyla Riyad görüşmesi, eski rejimin Suriye halkına, komşularına ve bölgesel ittifaklarına yönelik tutumu nedeniyle on yıllardır ülkeye uygulanan izolasyon ve ablukanın kırılması anlamına geliyor. Zira geçtiğimiz yılın sonunda Esed rejiminin devrilmesi, sadece bir siyasi rejim değişikliğinden ibaret değildi. Ortadoğu'da on yıllar içinde yaşanan en önemli stratejik hadiselerden biriydi. 2003 yılında Saddam rejiminin devrilmesi nasıl ki “İran Hilali” için bölgede büyük bir ilerlemeyi ifade ettiyse, 2024 yılında Esed rejiminin devrilmesi de Hilal’in gerilemesinde bir dönüm noktası oldu. Suriye'nin Tahran ile ittifak kurması, nasıl ki bölgede direniş ekseninin ağır basmasında etkili olduysa, Arap saflarına geri dönmesi de bölgesel güç dengelerinde stratejik bir değişimi temsil ediyor.

Suriye'nin coğrafi konumu, tarihi ve potansiyeli itibarıyla yeni bölgesel yapılanmanın ve Arap ilişkilerinin kurulmasında temel bir zemin teşkil ettiğine şüphe yok. Yeni Ortadoğu’nun inşasında temel taş olduğu da söylenebilir. Suriye, İran'ın 1979’deki devriminden ve önce baba Esed, sonra oğul Esed rejimleriyle ittifakından bu yana yaşadığı en büyük yenilgidir. İran'ın stratejik yenilgisi Suriye'de pekişti.

İran'ın önünü kesmek, Suriye'nin ekonomik dondurucudan çıkarılması ve başının üzerindeki yaptırımlar kılıcının kaldırılması yoluyla istikrara kavuşturulması için gerekli araçların sağlanmasıyla mümkündür

Tahran'ın, kalan nüfuzunu yeniden kazanmak için abluka ve yaptırımların devam ederek patlamalara neden olmasına, ülkeyi kaosa sürüklemesine, DEAŞ'ı yeniden canlandırmasına bahis oynadığına şüphe yok. Dolayısıyla bunun önünü kesmenin yolu, Suriye'nin ekonomik dondurucudan çıkarılması, başının üzerindeki yaptırım kılıcının kaldırılması yoluyla istikrara kavuşturulması için gerekli araçların sağlanmasıyla mümkündür.

Gerek yaptırımların nasıl kaldırılacağının veya hafifletileceğinin sınırlarının netleştirilmesi, gerekse Suriye’nin yeniden inşası ve bunun için gereken büyük miktardaki finansmanın sağlanması açısından olsun yeni Suriye'ye giden yolun hâlâ uzun olduğu doğru. Burada anahtar, yaptırımları kaldırma yönünde bir siyasi karar almaktı ve Trump da bunu yaptı; yani trenin yönünü ve son durağını belirledi.

Şimdi Suriye'de iki kulvar yarışıyor; birincisi, yaptırımların kaldırılması, inşa ve istikrar çarkının döndürülmesi kulvarı, ikincisi, Amerikan makinesinin siyasi dinamiklerden faydalanmada yavaş olması ve engellerin ortaya çıkması kulvarıdır

Konu artık Suriyeli ve Amerikalı müzakerecilerin elinde. Washington Şam'dan, yabancı savaşçılar, terörizm ve DEAŞ ile mücadele, eski rejimin “aracı” olan Filistinli fraksiyonların sınır dışı edilmesi, kimyasal silahların imhası ve İsrail ile yapılan barış anlaşmalarına uyulması ile ilgili bir dizi talepte bulundu. Şam ise müzakere masasına Suriye'nin tüm toprakları üzerinde egemenliğini sağlama konusunda ABD'den yardım, kimyasal silahların imhasında teknik iş birliği, güneyde güvenliği sağlama ve İsrail saldırılarını etkisiz hale getirme çabalarına desteğin yanı sıra DEAŞ ile mücadele için bilgi alışverişinde bulunma taleplerini koydu.

Şimdi Suriye'de iki kulvar yarışıyor; birincisi, yaptırımların kaldırılması, Suriye ve sınırlarının ötesinde inşa ve istikrar çarkının döndürülmesi kulvarı, ikincisi Amerikan makinesinin siyasi dinamiklerden faydalanmada yavaş olması, engellerin ortaya çıkması ve sorunların çevreye uzanması kulvarıdır. İlk kulvarın hızla başarıya ulaşması için gerekli koşulların sağlanması, Suriye'nin, bölgenin ve Ortadoğu'nun çıkarınadır.

*Bu makale Şarku'l Avsat tarafından Londra merkezli Al Majalla'dan dergisinden çevrilmiştir.