True Detective'in 4. sezonunda başrolü Jodie Foster aldı

Foster yetişkin olduktan sonra ilk kez bu diziyle televizyonda rol alacak

Jodie Foster kariyerinde iki Oscar ödülü kazandı (AP)
Jodie Foster kariyerinde iki Oscar ödülü kazandı (AP)
TT

True Detective'in 4. sezonunda başrolü Jodie Foster aldı

Jodie Foster kariyerinde iki Oscar ödülü kazandı (AP)
Jodie Foster kariyerinde iki Oscar ödülü kazandı (AP)

The Independent'ta yer alan habere göre Jodie Foster, HBO'nun popüler dizisi True Detective'in 4. sezonunun kadrosuna katıldı.
Panik Odası'nın (The Panic Room) yıldız ismi, True Detective: Night Country (Gerçek Dedektif: Gece Ülkesi) adlı dizide Detektif Liz Danvers karakterini canlandırarak başrolü oynayacak. Foster aynı zamanda, Ay Işığı'nın (Moonlight) yazarı ve yönetmeni Barry Jenkins'le beraber dizinin yönetici yapımcılığını da üstleniyor. Jenkins, HBO'yla 2021'de genel bir TV anlaşması imzalamıştı.
Foster daha önce Netflix için House of Cards, Orange is the New Black ve Black Mirror dizilerinin bazı bölümlerini yönettiyse de dizi, aktrisin yetişkin olarak canlandıracağı ilk televizyon rolü olma özelliği taşıyor.
HBO'nun True Detective: Night Country resmi özeti şu şekilde:
"Alaska'nın Ennis kentine uzun kış geceleri çökerken, Tsalal Arktik Araştırma İstasyonu'nu kullanan 6 adam hiçbir iz bırakmadan kaybolur. Dedektifler Liz Danvers ve Evangeline Navarro davayı çözmek için içlerinde taşıdıkları karanlıkla yüzleşmek ve sonsuz buzun altına gömülü lanetli gerçeklere dalmak zorunda kalacak."
Bu aşamada Night Country oyuncu kadrosundan başka bir isim açıklanmadı.
True Detective, Matthew McConaughey ve Woody Harrelson'ın başrollerini paylaştığı ilk sezonundan bu yana oyuncu grubuyla övünüyor.
Dizinin 2. sezonunda Colin Farrell, Rachel McAdams, Vince Vaughn ve Taylor Kitsch rol alırken, 2019'da yayımlanan 3. sezonun baş rollerini Mahershala Ali ve Stephen Dorff paylaşmıştı.
True Detective: Night Country'nin ilk gösterim tarihi henüz belirlenmedi.



Efsanevi yönetmen hakkında dikkat çeken iddia: "Hitler ölünce ağladı"

Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)
Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)
TT

Efsanevi yönetmen hakkında dikkat çeken iddia: "Hitler ölünce ağladı"

Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)
Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)

Kevin E. G. Perry Kültür ve Yaşam Haberleri Yazarı 

Stellan Skarsgård, yönetmen Ingmar Bergman hakkında bir iddiada bulunarak "Hitler ölünce ağlayan bir tek onu tanıyorum" dedi.

74 yaşındaki Dune yıldızı, çığır açan yönetmenle İsveç tiyatrosu ve televizyonunda defalarca birlikte çalışmıştı.

2007'de 89 yaşında hayatını kaybeden Bergman, 1957 yapımı Yedinci Mühür (Det sjunde inseglet) ve 1966 yapımı Persona gibi klasikler sayesinde tüm zamanların en etkili sinemacılarından biri kabul ediliyor. Yönetmenin 1972 yapımı Çığlıklar ve Fısıltılar'ı (Viskningar och rop), Akademi Ödülleri'nde En İyi Film dalında aday gösterilmişti.

Çek Cumhuriyeti'nde düzenlenen Karlovy Vary Film Festivali'nde konuşan Skarsgård, Bergman'ın çalışmalarının büyüklüğüyle Nazi inançlarını birbirinden ayırmanın mümkün olduğunu savundu.

Variety'nin haberine göre Skarsgård, "Bergman'la aramdaki karmaşık ilişki, onun pek de iyi bir adam olmamasıyla ilgili" dedi.

İyi bir yönetmendi ama yine de bir insanı pislik olduğu için kınayabilirsiniz. Caravaggio da muhtemelen pisliğin tekiydi ama harika resimler yaptı.

Skarsgård, Bergman'ın 1983 yapımı İsveç TV filmi Hustruskolan'da (Eşler Okulu) ve August Strindberg'in Rüya Oyunu (Ett drömspel) adlı eserinin 1986 yapımı sahne prodüksiyonunda rol aldı.

Skarsgård, "Bergman manipülatif biriydi" diye devam etti. 

Savaş döneminde Nazi'ydi ve Hitler ölünce ağlayan bir tek onu tanıyorum.

Biz onu mazur görmeye devam ettik ama onun başkalarına karşı çok tuhaf bir bakış açısı olduğunu hissediyorum. Bazı insanların değersiz olduğunu [düşünüyordu]. Başkalarını manipüle ederken bu hissediliyordu. İyi biri değildi.

Bergman geçmişte Nazilerle aynı inançları paylaştığını yaşamının ilerleyen dönemlerinde kabul etmiş ancak Holokost'un gerçeklerini öğrendikten sonra bunları onaylamadığını söylemişti.

Yönetmen, 1936'da Almanya'ya yaptığı bir öğrenci değişim gezisinde Hitler'i konuşurken görmüş. İsveç'in II. Dünya Savaşı'nda iddia ettiği kadar tarafsız olup olmadığını inceleyen bir kitap yazan yazar Maria-Pia Boethius'a konuşan Bergman şöyle demişti:

Hitler inanılmaz derecede karizmatikti. Kalabalığı heyecanlandırdı.

Bergman "Benim gördüğüm Nazizm eğlenceli ve genç duruyordu" diye eklemişti.

En büyük tehdit, nefret edilen Bolşeviklerdi.

Yönetmen, Nazi inançlarından ancak toplama kamplarının görüntülerini gördükten sonra vazgeçtiğini söylemişti. "Toplama kamplarının kapıları açıldığında ilk başta gözlerime inanmak istemedim" demişti. 

Gerçek ortaya çıktığında korkunç bir şok yaşadım. Acımasız ve vahşi bir şekilde aniden masumiyetimden koparıldım.

Independent Türkçe, independent.co.uk/arts-entertainment