Filistin hükümeti İsrail’i ‘çılgınca bir gerilime’ neden olmakla suçladı

Ramallah, Tel Aviv’i ‘çılgınca bir gerilime’ neden olmakla itham etti.

Batı Şeria’nın Huvara kasabasında dün İsrail sınır muhafızıyla çatışmalar yaşandı. (AFP)
Batı Şeria’nın Huvara kasabasında dün İsrail sınır muhafızıyla çatışmalar yaşandı. (AFP)
TT

Filistin hükümeti İsrail’i ‘çılgınca bir gerilime’ neden olmakla suçladı

Batı Şeria’nın Huvara kasabasında dün İsrail sınır muhafızıyla çatışmalar yaşandı. (AFP)
Batı Şeria’nın Huvara kasabasında dün İsrail sınır muhafızıyla çatışmalar yaşandı. (AFP)

Filistin Otoritesi, Batı Şeria’da düzenlenen barışçıl yürüyüşlere yönelik saldırılarda yüzden fazla sivilin yaralanmasının ardındanİsrail hükümetini iki halk arasında ‘çılgınca bir gerilime’ neden olmakla suçladı.
Filistin Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığı dün, işgal güçlerinin acımasız bir baskı ve taciz uyguladığını bildirdi. Yerleşimciler için Filistin topraklarına el konulmasına ve ruhsatlandırılmasına karşı çıkıldı. Yerleşimcilerin barışçıl yürüyüşler ve gösteriler yapan Filistinlililere saldırılmasına göz yumulduğuna dikkat çekti.
Bakanlık, ABD yönetimine ve uluslararası topluma da tepki gösterdi. Mevcut çatışma yönetimleriyle İsrail makamlarına uluslararası barış referanslarını gözeterek iki devletli çözüme ulaşma fırsatını baltalaması için daha fazla zaman tanıdıklarını vurguladı. Bakanlık uluslararası toplumu ve özellikle ABD yönetimini İsrail hükümetine baskı yapmak ve Filistin halkına yönelik saldırıları durdurmak için gerekli önlemleri alma ve pratik adımlar atma çağrısında bulundu.
Filistin Kızılayı dün, işgalcilerin sadece Nablus ve köylerinde açılan ateşte 90 kişinin yaralandığını, 72 kişinin de boğulma riski yaşadığını aktardı. Ses bombası ile yaralanan bir kişi ile yanık yaraları olan iki kişiye müdahale ettiklerini duyurdu. Söz konusu yaralanmalar, Nablus bölgesindeki Beyt Dacan, Cebel Sabih, Beyta, Huvara ve Burka beldelerindeki yürüyüşlerin bastırılması sırasında gerçekleşti.
İsrail işgal güçlerinin Kalkilya’nın doğusunda haftalık Kafr Kaddum yürüyüşüne müdahalesi sırasında dört kişi plastik mermilerle yaralandı, onlarca kişi de boğulma tehlikesi geçirdi. İsrail işgal güçleri dün Nablus’un güneyindeki Huvara kasabasında güvenlik gerekçesiyle bir binaya el koydu. Kevn et-Tamir bölgesindeki yedi katlı binanın Şadi Emir’e ait olduğu bilgisi paylaşıldı.



Yaser Ebu Şebab İsrail ordusuyla iş birliği yaptığını açıkladı

Ebu Şebab ve bir grup silahlı kişi, Refah'ın doğusunda görüldü (Yaser Ebu Şebab adlı Facebook hesabı)
Ebu Şebab ve bir grup silahlı kişi, Refah'ın doğusunda görüldü (Yaser Ebu Şebab adlı Facebook hesabı)
TT

Yaser Ebu Şebab İsrail ordusuyla iş birliği yaptığını açıkladı

Ebu Şebab ve bir grup silahlı kişi, Refah'ın doğusunda görüldü (Yaser Ebu Şebab adlı Facebook hesabı)
Ebu Şebab ve bir grup silahlı kişi, Refah'ın doğusunda görüldü (Yaser Ebu Şebab adlı Facebook hesabı)

Gazze'de Hamas hareketine karşı çıkan Halk Güçleri’nin lideri Yaser Ebu Şebab, İsrail'in Arapça yayın yapan resmi radyo kanalı Makan'a verdiği röportajda, İsrail ordusuyla Gazze'nin güneyinde iş birliği yaptığını teyit etti.

Halk Güçleri’nin İsrail ordusunun kontrolündeki bölgelerde rahatlıkla hareket ettiğini belirten Ebu Şebab, iki taraf arasında koordinasyon olduğunu vurguladı.

Halk Güçleri’nin İsrail ordusuna, tek başına gerçekleştirdiği askeri faaliyetleri bildirdiğini açıklayan Ebu Şebab, herhangi bir ayrıntıya girmeden ‘dışarıdan destek aldıklarını’ belirtti. Ebu Şebab, bazı konuların açıkça konuşulamayacağını ifade etti.

İsrailli yetkililer, geçtiğimiz haziran ayında Hamas'a muhalif bir Filistinli grubu desteklediğini ve silahlandırdığını kabul etmiş, ancak bu grubun Ebu Şebab liderliğindeki Halk Güçleri olduğunu açıklamamıştı.

İsrail Ordu Sözcüsü Effie Defrin, konuyla ilgili bir soruya “Hamas yönetimi karşısında farklı yöntemler kullandığımızı söyleyebilirim” yanıtını verdi, ancak ayrıntılara girmedi.

Bir araştırma merkezi olan Avrupa Dış İlişkiler Konseyi, Ebu Şebab’ı ‘Refah bölgesinde faaliyet gösteren ve yardım tırlarını yağmalamakla suçlanan bir suç çetesinin lideri’ olarak tanımladı.

Röportajda, Halk Güçleri’nin herhangi bir ideoloji veya siyasi örgüte bağlı olmadığını belirten Ebu Şebab, lideri olduğu grubun 2007 yılında Gazze'de iktidara gelen Hamas'a atıfla ‘adaletsizlik ve yolsuzlukla mücadele ettiğini’ vurguladı. Şarku’l Avsat’ın Independnet Arabia’dan aktardığı habere göre Halk Güçleri’nin ne kadar büyük fedakarlıklar yaparsa yapsın mücadelesine devam edeceğini vurgulayan Ebu Şebab, Hamas’ın şu anda iç çatışmalar yaşadığını ve sonunun yaklaştığını bildiğini söyledi.

Hamas'ın askeri yargı organı geçtiğimiz çarşamba günü, Ebu Şebab’a silahlı çete kurmak ve İsrail ile iş birliği yapmakla suçlandığı gerekçesiyle 10 gün içinde teslim olması için süre tanıdığını açıkladı.

Filistinli birçok grubu bir araya getiren ‘Filistinli Gruplar Ortak Odası’ pazar günü, Halk Güçleri'ni ‘işgalci İsrail’in maşası olmakla’ suçladı. Filistinli Gruplar Ortak Odası tarafından yapılan açıklamada, “Ebu Şebab ve onunla birlikte olanlar ulusal kimliklerinden mahrumdurlar, Filistin ulusal saflarının dışındadırlar ve direniş gruplarının oybirliği ile kanları dökülmüştür” denildi.

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta yaşayan 1990 doğumlu Yaser Ebu Şebab, İsrail ordusunun kontrolü altındaki Refah'ın güneydoğu bölgesinde faaliyet gösteren Halk Güçleri adında bir silahlı grup kurdu.

Ebu Şebab liderliğindeki Halk Güçleri’nin silahlı üyeleri geçtiğimiz haftalarda, Refah'taki bir yardım merkezinin yakınlarında hafif makineli tüfeklerle görüldüler.