Mutsuz çocukluk yaşayan dâhilerin hikayeleri

Elon Musk küçükken sağır olduğu sanılarak ameliyata alındı.

Albert Einstein (AFP)
Albert Einstein (AFP)
TT

Mutsuz çocukluk yaşayan dâhilerin hikayeleri

Albert Einstein (AFP)
Albert Einstein (AFP)

Fidel Spiti
Annelerin bir araya gelerek çocuklarından bahsettiğini varsayalım. Burada annelerden biri mutlaka çocuğunun yaşının üzerinde bir zekaya sahip olduğunu gösteren hareket, söz ve davranışlarda bulunduğunu söyler. Hatta bir araya gelindiğinde genel olarak bilmiş ve doğuştan gelen bir zekaya sahip olduğu için yaşından büyük olduğu söylenen çocuklar vardır. Bunun sebebi dahi olarak nitelenen Einstein, Isaac Newton, Nietzsche, Elon Musk ve Bill Gates gibi birçok bilim insanı, yazar, sanatçı filozof ve iş insanının hayat hikayeleridir. Zira bu gibi isimler hakkında çocukken sınıflarında mesafeli, içine kapanık ya da yeteri kadar zeki değillermiş gibi durdukları, kendi işlerine baktıkları ya da sanki tek başlarına bir balonun içinde yaşıyormuş gibi göründükleri ancak büyüdüklerinde birçoğunun çocukluklarından beri istemsiz bir şekilde seçiyor gibi göründükleri alanlarda birer dahi oldukları söylenir.
Bu bir araya gelen annelere dönecek olursak... İçlerinden biri mutlaka çocuğunu bu sıfatlarla tanımlayıp geleceğinin çok parlak olduğunu söyler. Bunun başlıca sebebi dahiye dönüşen tuhaf tipteki çocuklarla karşılaştırma yapmaktır. İkinci sebebi de günümüz çocuklarının devasa miktarlarda bilgi almak için yararlandığı, doğuştan gelen zekadır. Çocuklar gözlerini açtıkları ilk anlardan itibaren bilgiyi, bütün şekillerde ve renklerde bilgi çıkan elektronik aletlerden almaya başlıyorlar. Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre bu durum öyle bir boyuta ulaştı ki bugün 10 yaşındaki bir çocuğun, iki veya daha fazla yüzyıl önce yaşamış bir insanın tüm hayatı boyunca aldığı bilgilerden kat be kat daha fazla bilgi aldığı söylenir oldu.
Portrait_of_Sir_Isaac_Newton,_1689.jpg
Isaac Newton. (Getty Images)

Dahilik göstergeleri
Ne mutlu ki dahilerin çocuklukları ile ilgili söylentiler şakaya ya da efsaneye dönüşmüyor. Her dönem iletişim, iş, bilim ya da edebiyat dünyasından bir dahi çıkar ve bize müthiş bir zeka örneği gösterir. Bu da bizi bu kişinin küçüklüğünü nasıl geçirdiğini öğrenmek için çocukluğuna inmeye yöneltir. Mark Zuckerberg, Bill Gates ve Elon Musk bu kategoride yer alır. Arama motorlarında pek çok kez bu kişilerin çocuklukları araştırılmıştır. Gerek kendileri tarafından gerekse özel şirketler tarafından olsun, haklarında yapılmış filmler ve belgeseller vardır. Hepsinde bu kişilerin hayatlarının hikayesi anlatılır ve tuhaf çocukluklarına odaklanılır.
Örneğin Elon Musk'ın annesi yakın bir zamanda yaptığı açıklamada, çocukken Elon'a seslendiklerinde veya onunla konuştuklarında cevap vermediği için sağır olduğunu düşündüklerini ve bu yüzden Musk’ın burnunu ve kulaklarını ameliyat ettirdiklerini söyledi. Ancak daha sonra Musk’ın sağır olmadığını, sadece kendi dünyasında yaşadığını anladıklarını belirtti.
Bill Gates'in annesinin söylediklerine geçmeden önce Musk ve Gates'in iki varlıklı aristokrat ailede sıkı aile terbiyesi kuralları ile yetiştirildiğini belirtmekte fayda var. Hatta Musk’ın babası Errol, bir keresinde “O kadar çok paramız vardı ki bazen kasamızı bile kapatamıyorduk” demişti.
Gates’in annesine göre oğlu küçük odasına kapanıp kitapları silip süpürüyordu. Herhangi bir nedenle kimsenin odasına girmesine izin vermiyordu. Bu durum, kardeşlerinin yanı sıra anne-babasıyla olan ilişkisindeki soğukluğu nedeniyle aileyi, oğullarını içlerine döndürmek ve aile bağlarını kuvvetlendirmek için bir aile psikiyatristinden yardım almaya itti. Annesi oğlunun kafasına koyduğu şeyi yapacağını çünkü küçüklükten beri bunun böyle olduğunu söyledi.
1235973626.0.jpg
Bill Gates. (Getty Images)

Dahiliği açıklamaya çalışan araştırmalar
Bu nedenle sosyal ve psikolojik bilimler ve bunların birçok dalında bireyin kişiliğini oluşturan başlangıç noktası olarak çocukluğu konu alan çalışmalar bulunmaktadır. Bu çalışmalar, üstün zekalı olan çocuğun kişiliğindeki dahiliğin tezahürlerini veya bir annenin oğlunun dahi olduğuna ilişkin işaretleri anlamasını sağlayacak vakaları incelemeye çalışır. Hem ciddi hem de ciddi olmayan birçok türü olan bu çalışmalar, birçok ebeveynin ve eğitim kurumunun ilgisini çekmiştir. Gelişim ve ilerlemenin, ebeveynlerin çocuklarının yaptığı gibi takip edemeyeceği kadar hızlandığı bir zamanda, ebeveynlerin ve çocukların arasında oluşan kültürel, bilimsel ve teknolojik boşluk yüzünden bu kadar ilgi gösterilmesi normal.
Fiona Tapp ‘Oğlunuz sadece zeki mi yoksa entelektüel seçkinlerden biri mi?’ başlıklı araştırmasında şu ifadelere yer verdi:
“Tüm ebeveynler, çocuklarının özel ve benzersiz olduğuna inanmak ister. Ki öyledirler de! Ancak bazı çocukların kaderinde geleceğin büyük düşünürleri olmak vardır. Peki, küçük çocuğunuzun zeki olmaktan daha fazlası olduğunu nasıl anlarsınız?”
Tapp’e göre olağanüstü düzeyde yetenek veya yeterlilik sergileyen çocukların değerlendirilmesi, yalnızca test puanlarına güvenmekten çok daha karmaşık bir süreç. Zira üstün zekalılığın göstergesi olup testle ölçülemeyen başka işaretler de var. Üstün Yetenekli Çocuklar Gelişimsel ve Davranışsal Pediatri Bölümü’nden doktor Eboni Hollier’e göre bir dahi yetiştiriyor olabileceğinizin ilk işaretlerinden biri, nispeten karmaşık bilgileri genellikle kendilerinden beklenenden daha erken yaşta öğrenmeleridir. Dil becerileri yaşının düzeyinden çok daha yüksek olabilir. Kitap kurdu olma eğilimleri vardır. Dahi çocuklar, aynı yaştaki diğer çocuklara göre daha hızlı ve daha erken yaşta okumayı sökerler. Anlam ve zevk için okumaktan hoşlanırlar. Bir şeylerin nasıl işlediğine dair en ufak ayrıntıları öğrenme konusunda doyumsuz bir merakları vardır.
SuperBaby üzerinden doktorasını almış olan Niranjan Reddy, üstün yetenekli çocukların sadece oyunlardaki ve aktivitelerdeki kalıpları ve şekilleri fark etmekle kalmayıp aynı zamanda tekrarlanan davranışları, aktiviteleri ve eylemleri akranlarından daha kolay anlayabildiklerini öne sürdü. Üstün yetenekli çocuklar, farklı ilgi ve yetenekleri olan akranlarıyla iletişim kurmakta zorlanabilirler. Zeki çocuklar genellikle sınıfta sıkılırlar çünkü yaptıkları iş onlara çok kolay gelir ve daha büyük akranlarıyla daha heyecan verici bir sohbet arayışı içine girerler.

Elon Musk ve sosyal medya
The Guardian’dan Natalie Sherman’ın kaleme aldığı haber ile Elon Musk’a geri dönelim. Sherman, Musk’ın anne babasının boşanması, okulda zorbalık görmesi ve Asperger sendromu nedeniyle sosyal ipuçlarını yakalamakta zorluk çekmesinden ötürü çocukluğunu zor olarak tanımladığını belirtti. Çok geçmeden Musk’ın üniversiteye gitmek üzere evinden kaçtığını da sözlerine ekledi.
Elon Musk ile üniversitede tanışan ve 2000 yılında evlenen, yazar olan ilk eşi Justine Musk, 2010 yılında kaleme aldığı bir yazısında, Musk'ın milyar dolarları olmadan önce bile ‘hayırı cevap olarak kabul eden bir adam olmadığını’ yazmıştı. Düğünlerinde dans ederken kendisine, baskın bir erkek olduğunu kastederek “Bu ilişkide alfa benim” dediğini de sözlerine eklemişti.
2015 yılında çıkan bir biyografide yazar Ashlee Vance, Bay Musk'ı ‘bolca egoya’ sahip ‘her şeyi bilen, çatışmacı’ biri olarak tanımladı. Ancak aynı zamanda başkaları ile iletişim kurma şeklini kontrol edemeyen beceriksiz bir dansçı ve toplum karşısında konuşmaktan çekinen biri olduğunu da söyledi.
İki kez aynı kadından olmak üzere toplamda üç kez boşanan Musk, esrara düşkün olduğunu daima açıkça dile getiriyor. Röportajlarından birinde “Günahlarımı bir liste yapsanız, dünyadaki en kötü insan benmişim gibi görünür” demişti.
Doğrudan yaptığı siyasi bağışlar, bunca serveti olan bir adam için küçük görünüyor. Zira Politico'ya göre 2004'ten bu yana partiler arasında neredeyse eşit bir şekilde bölerek sadece 100 bin dolar bağışta bulundu. Son zamanlarda Cumhuriyetçilere yönelmiş olsa da 2011'de eski ABD Başkanı Barack Obama'ya ve 2015'te Demokrat aday Hillary Clinton'a destek olmuştu.

Dahilik: Geç konuşma ve öğrenme
Bill Gates’in ‘Gates’in Beyninin İçi’ (Inside Bill’s Brain) adında ‘Netflix’te gösterilen kendi belgeselinde, bu yaşına rağmen seyahat ederken halen özel uçağında iki kitap bitirdiği görülüyor. Menajeri ve özel sekreteri, kitabı sanki gözleriyle fotoğraf çekiyormuş gibi inanılmaz bir hızda okuduğunu ve içindeki her şeyi anladığını söylüyor.
Karısı Melinda bu belgesel işini ve adını öğrendiğinde, kahkaha atarak yapımcılara “Beyninin içine girmenizi tavsiye etmem. Çünkü içinde kaybolabilirsiniz” demişti.
Teorileri ile evrene, varlığa ve fiziğe bakış açısını kökten değiştiren bilim adamı Einstein ise üç yaşına kadar konuşamamış ve okulda çocuklara uyum sağlamakta zorlanmıştı. Zira kendisi oldukça utangaç ve içine kapanık bir çocuktu. Genelde susup düşüncelere dalar ve yaşıtlarıyla oyun oynamazdı.
Akademik düzeyden bakarsak; Einstein çok yavaş okuyup konuştuğu gibi anlamakta ve kavramakta da güçlük çekiyordu. Herhangi bir akademik başarı göstermemiş, bu da matematikte birden fazla kez başarısız olmasına neden olmuştu.



1400 yıllık altın kuzgun başı keşfedildi: İnanılmaz bir şey

(Minelab Metal Detectors/Facebook)
(Minelab Metal Detectors/Facebook)
TT

1400 yıllık altın kuzgun başı keşfedildi: İnanılmaz bir şey

(Minelab Metal Detectors/Facebook)
(Minelab Metal Detectors/Facebook)

İngiltere'nin güneybatısındaki Wiltshire'da metal dedektörü kullanan kişiler, yaklaşık 1400 yıl öncesine ait Anglosakson döneminden kalma altın ve lal taşından nadir bir kuzgun başı buldu.

Ayrıca küçük boncuklar ve üçgen lal taşlarıyla süslenmiş altın bir halka veya yüzük de keşfettiler.

Yaklaşık 60 gram ağırlığındaki kuzgun başı, çarpıcı bir lal taşı göz ve "tüylü" kısımlarının hatlarını çizen minik altın kürelerden oluşuyor.

Eserleri ocak ayında bulan iki dedektörcüden biri Paul Gould, bunların MS 7. yüzyıl Anglosakson dönemine tarihlendirildiğini söylüyor.

Kuzgun başının neyi temsil ettiği net değil ancak daha önceki araştırmalar, Cermen ve Viking çağlarında İskandinav tanrısı Odin'le bağlantılı şekilde karanlığı ve ölümü sembolize ettiğini gösteriyor.

Diğer dedektörcü Chris Phillips "Bu hayatta bir kez yapılacak bir keşif: Paul ve ben Sakson altınını keşfettik" diyor. 

İnanılmaz bir şey. Biraz duygusalım.

Ender nesneler halihazırda British Museum'daki uzmanlar tarafından temizlenip işlemden geçiriliyor.

Kuzgun başının sağ tarafında lal taşı bir gözün eksik olduğu tespit edildi ve içinden çıkarılan pislik, başka bir esere takılmış olabilecek küçük iğneleri gözler önüne serdi.

Phillips, uzmanlara atıfla kuzgun başının bir zamanlar bir boynuzdan yapılmış bir kadehin ucuna takılmış olabileceğini söyleyerek "hiçbir şeyin buna benzemediğini" ekliyor.

"Diğer taraf ya hasar görmüş gibi görünüyor ya da bu şekilde olması gerekiyor" ifadelerini kullanıyor.

Parıltılı, yanardöner görünümünü hâlâ koruyor.

Diğer altın ve lal taşı eserin ayrı bir mücevher mi yoksa daha büyük bir mücevherin parçası mı olduğu sorusu da cevapsız.

"Bunun bir yüzüğün parçası mı yoksa başka bir şeyin parçası mı olduğundan emin değiliz, belki de boynuzdan yapılan kadehe takılıydı" diyen Phillips, tüm lal taşlarının sağlam olduğunu da ekliyor.

Bu eserleri tam olarak kimin yaptığı belirsiz olsa da uzmanlar, Anglosakson ya da İskandinav kökenlerine uyduklarını söylüyor.

Daha önce Sutton Hoo ve Staffordshire istiflerinde de bulunan bunun gibi kuş benzeri mücevher parçalarının üzerinde, belirgin lal taşı kakmalı gözler ve gaga şekilleri vardı.

LiveScience'a göre Phillips, "Bölgede yapılacak sonraki araştırmalarda yer almayı umuyoruz ve tüm doğru prosedürleri uygulayarak keşif yapmaya devam edeceğiz" diyor.

Organizatörlerin alandaki metal dedektör çalışmalarını durdurduğu ve Wiltshire'ın irtibat görevlisini bilgilendirdiği bildirildi.

Independent Türkçe