Sudan: BM, Darfur’daki çatışmalar sebebiyle on binlerce kişinin yerinden olduğunu doğruladı

Başkent Hartum’da aralarında av tüfeğiyle ateşlenen saçma mermileri isabet edenlerin de bulunduğu 148 gösterici yaralandı.

Başkent Hartum’da perşembe günü sivil yönetim talebiyle düzenlenen protestolara katılan Sudanlı göstericiler (Reuters)
Başkent Hartum’da perşembe günü sivil yönetim talebiyle düzenlenen protestolara katılan Sudanlı göstericiler (Reuters)
TT

Sudan: BM, Darfur’daki çatışmalar sebebiyle on binlerce kişinin yerinden olduğunu doğruladı

Başkent Hartum’da perşembe günü sivil yönetim talebiyle düzenlenen protestolara katılan Sudanlı göstericiler (Reuters)
Başkent Hartum’da perşembe günü sivil yönetim talebiyle düzenlenen protestolara katılan Sudanlı göstericiler (Reuters)

Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi’nin (OCHA) cuma günü yayınladığı verilere göre, Sudan'ın Batı Darfur eyaletindeki Kereneik kasabasından yaklaşık 100 bin kişi yerinden edildi. Öte yandan teyit edilmemiş haberlere göre, başkent Hartum’da önceki gün (perşembe) aralarında av tüfeğiyle ateşlenen saçma mermilerin isabet ettiği göstericilerin de bulunduğu 148 gösterici yaralandı.
Sudan İnsani Yardım Koordinatörü Khardiata Lo Ndiaye, Batır Darfur eyaletinin başkenti El-Cenine’ye gerçekleştirdiği ziyaretin ardından yaptığı açıklamada, insani yardım alanındaki ortaklarının, Kerinek ve El-Cenine’de toplumsal şiddet nedeniyle yerinden edilmiş binlerce insanı destekleme taahhüdünü yineledi.
OCHA’nın, Kerinek’teki yetkililere dayandırdığı verilere göre, 22-25 Nisan tarihleri ​​arasında bedevi Arap kabileleri ile Masalit kabilesi arasındaki çatışmalar nedeniyle yaklaşık 98 bin kişi yerinden edildi. Çatışmalarda en az 165 kişi öldü, 136 kişi yaralandı.
OCHA, hükümet güçlerinin Kerenik’te konuşlandırıldıktan sonra güvenlik durumunun düzeldiğini ve bu adımdan sonra şimdiye kadar herhangi bir çatışmanın bildirilmediğini kaydetti. Yerinden Edilmiş Kişiler ve Mülteciler Genel Koordinatörlüğü Sözcüsü Adem Rical, sık sık bireysel şiddet ve öldürme olaylarının bildirilmesine alıştıklarını söyledi. Rical, Cancavid milislerini önceki gün Mukcar’ın güneyindeki Embera bölgesinde bir vatandaşı öldürmekle suçladı. Bu milislerin kurduğu pusu sonucu yaralı vatandaşların olduğunu aktaran Rical, ölen kişi için Orta Darfur eyaletinde cenaze töreni düzenlendiğini söyledi.
Ndiaye, insani yardım ortaklarının Batı Darfur'un bazı bölgelerinde şiddet nedeniyle yerinden edilmiş binlerce kişiye insani yardım sağlamaya ve desteklemeye devam edeceğini vurguladı.
Ndiaye, Kerinek’te yerinden edilen bazı kişilere ev sahipliği yapan bölgeleri ziyaret etti. Ndiaye’ye ziyaretinde BM Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), BM Mülteci Ajansı (UNHCR), İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA), Norveç Mülteci Konseyi (NRC), Dünya Gıda Programı (WFP) ve Katolik Yardım Hizmetleri’nden (CRS) temsilciler eşlik etti.
Cenine kenti dışındaki bedevi kabilelerinden gruplardan bazılarıyla bir araya gelen heyet, yerinden edilmiş ve çatışmadan etkilenen insanlarla görüşerek hikayelerini dinledi.
BM’ye bağlı kuruluşlar ve insani yardım alanındaki ortakları, Kerinek, Batı Darfur ve başka bölgelerde olaylardan etkilenen kişilere ve yerinden edilen binlerce yeni kişiye gıda, gıda dışı malzemeler, su ve sağlık hizmetlerine erişim dahil olmak üzere bir dizi insani yardım sunmak için çalışıyor.
OCHA, insani yardım alanındaki ortaklarının Ocak-Mart 2022 tarihinde Batı Darfur'da savunmasız 794 bin kişiye insani yardım sunduğunu bildirdi. Bu sayı, Batı Darfur'un toplam nüfusunun yaklaşık yüzde 42'sine denk geliyor.
Ndiaye, tüm paydaşlara sağlık tesisleri, okullar ve su sistemleri de dahil olmak üzere tüm sivilleri ve sivil altyapıyı korumaya ilişkin uluslararası hukuk kurallarına bağlı kalma çağrısı yaptı.
Ndiaye, çatışmanın tüm taraflarını, güvenlik ve yardım talep eden insanların serbest ve güvenli seyahatine izin vermeye çağırdı.
Ndiaye ayrıca, şiddet eylemlerinin sorumlularının tespit edilmesine ve adaletin önüne çıkarılmalarına yardımcı olacak şekilde ‘derin ve şeffaf’ bir soruşturma yürütülmesi ve sonuçlarının kamuoyuyla paylaşılmasını talep etti.
Öte yandan kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olan Sudan Merkezi Doktorlar Komitesi, başkent Hartum’da güvenlik güçlerinin protestoları dağıtmak için yaptığı müdahalede 148 göstericinin yaralandığını bildirdi. Hartum ve ülkenin diğer bölgelerinde önceki gün (perşembe) sivil yönetim talebiyle protestolar düzenlenmişti.
Komite dün (cuma) yaptığı basın açıklamasında, polisin protestocuları dağıtmak için orantısız güce başvurduğunu, yoğun bir şekilde göz yaşartıcı gaz kullandığını ve 6 göstericinin av tüfeğiyle ateşlendiği tahmin edilen saçma mermileriyle yaralandığını kaydetti.
Komitenin açıklamasına göre, 32 kişi göz yaşartıcı gaz kapsülünün başına isabet etmesi ve 4 kişi de gözüne isabet etmesi sonucu yaralandı. 56 kişinin çeşitli şekillerde yaralandığı olaylarda güvenlik güçlerinin araçlarıyla bazı göstericileri ezme girişiminde bulunduğu aktarıldı.
Sudan Ordu Komutanı Abdulfettah el-Burhan’ın olağanüstü hal ilan etme, anayasa metnindeki iktidar ortaklığıyla ilgili maddeleri iptal etme, Egemenlik Konseyi, Bakanlar Kurulu ve hükümeti feshetme kararlarını protesto için düzenlenen protestolarda bugüne kadar 96 barışçıl protestocu hayatını kaybetti, binlerce kişi yaralandı. Güvenlik makamları onlarca kişiyi tutuklayarak ülkenin çeşitli bölgelerindeki hapishanelere gönderdi.



Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
TT

Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)

Güney Lübnan'ın cephe hattındaki köylerinde düzenlenen protesto ve gösteriler, etkilenenlere tazminat ödenmesindeki gecikme nedeniyle devlete ve Hizbullah'a karşı halkın duyduğu öfkeyi yansıtıyor. Bu durum, birçok kişinin köylerini terk ederek köylerinin dışında yeni bir hayat kurmasına neden oldu.

Bu hamleler, evlerini ve mülklerini kaybettikten sonra hala yerinden edilme deneyimini yaşayan ve İsrail'in neredeyse her gün oraları hedef aldığını ve zamanla hasarın daha da artacağını bilerek henüz yeniden inşa tazminatı alamayan sınır kasabalarındaki sakinlerin trajik yaşamının başlamasından iki yıldan fazla bir süre sonra geliyor.

Bu bağlamda siyasi analist Ali el-Emin, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, bu tür hareketlerin ortaya çıkmasının "normal olduğunu, çünkü köylerin neredeyse terk edildiğini" söylüyor. Emin, "Bu protestoların, halka sırt çevirenlere karşı yapıldığını ve protestocuların, onun (Hizbullah'ın) tutumlarının, meselenin ele alınmasına yönelik her türlü olasılığın ufkunu kapatmaya katkıda bulunduğuna inandıklarını" vurguluyor.


Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz
TT

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, dün İsrail'in güney Suriye'de silahsızlandırılmış bölge kurulması talebini, ülkesini "tehlikeli bir duruma" sokacağı gerekçesiyle reddetti ve "(Biz) İsrail de dahil olmak üzere şiddet ihraç eden bir ülke olmakla ilgilenmiyoruz" dedi.

Eş-Şara, Doha Forumu'na katılımı sırasında verdiği röportajda, bu yılın başlarında Dürzi ve Alevilerin yaşadığı bölgelerde yaşanan kanlı çatışmalara atıfta bulunarak, "Sahilde ve Süveyda'da işlenen suçların faillerini yargılayacağız" sözü verdi.

Eski Cumhurbaşkanı Beşşar Esed'in devrilme yıldönümü arifesinde, El-Arabiya/El-Hadath kanalı, devrik cumhurbaşkanını, 2024 yılında gizemli bir şekilde öldürülen danışmanı Luna eş-Şibl ile bir arada olduğu video kayıtları yayınladı. Danışmanıyla birlikte yapılan "Esed kayıtları", güçlerinde savaşan Suriye askerleriyle alay etme, devrik cumhurbaşkanının Şam Guta'sına yönelttiği hakaretler (Guta'ya lanetler yağdırma) ve "Kaplan" lakaplı askeri komutan Süheyl el-Hasan ile Lübnan "Hizbullahı"nı eleştirme gibi ifadeler içeriyor.

Suriyeliler, sızdırılan ses kayıtlarının Esed'in, bir yıl önce muhalif grupların Şam'a girmesi ve rejiminin devrilmesiyle askeri olarak ilk kez düşüş yaşamasının ardından, destekçileri ve Suriye'de ve komşu ülkelerde onunla birlikte savaşanların gözünde ikinci kez düşüş yaşadığına işaret ettiğini düşünüyor.


Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
TT

Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)

İsrail, ateşkes anlaşmasının ikinci aşaması beklentisiyle ve belirsiz bir durum ortasında, Gazze Şeridi'nde kontrolü altındaki bölgelerin geri kalanını tahrip etmeye devam ederken, Arap ve İslam ülkeleri Gazzelilerin Refah üzerinden yerinden edilme tehlikesine karşı önleyici tedbirler almakla meşgul.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, dün Doha Forumu'nda yaptığı açıklamada, "Refah Sınır Kapısı, Filistinlilerin yerinden edilmesi için bir geçit olmayacak, sadece Gazze'ye insani ve tıbbi yardım ulaştırmak için kullanılacak" ifadelerini kullandı.

Filistin Toprakları Hükümet Faaliyetleri Koordinatörlüğü Ofisi, çarşamba günü yaptığı açıklamada, Refah sınır kapısının "önümüzdeki günlerde Kahire ile koordinasyon halinde yalnızca Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a çıkışı için açılacağını" duyurdu.

Ayrıca Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, BAE, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar dışişleri bakanları cuma akşamı yaptıkları açıklamada, "Filistin halkını topraklarından çıkarmaya yönelik her türlü girişimi tamamen reddettiklerini" vurguladılar.