Dugin’den esinlenerek: Putin'in projesinde siyasal İslam’ın yeri nedir?

Rus düşünür son röportajında, ‘Türkiye İslamı’ da dahil olmak üzere imparatorlukların geri döndüğünü savundu.

Putin ve Dugin’in Batı karşıtı söylemlerinin siyasal İslam güçleriyle kesiştiği, giderek daha belirgin hale geliyor. (Getty)
Putin ve Dugin’in Batı karşıtı söylemlerinin siyasal İslam güçleriyle kesiştiği, giderek daha belirgin hale geliyor. (Getty)
TT

Dugin’den esinlenerek: Putin'in projesinde siyasal İslam’ın yeri nedir?

Putin ve Dugin’in Batı karşıtı söylemlerinin siyasal İslam güçleriyle kesiştiği, giderek daha belirgin hale geliyor. (Getty)
Putin ve Dugin’in Batı karşıtı söylemlerinin siyasal İslam güçleriyle kesiştiği, giderek daha belirgin hale geliyor. (Getty)

Mustafa el-Ensari
Birçok kesim, Ukrayna savaşının yansımalarının Rus-Batı hizası ve gıda tedarik zincirlerindeki bazı zorluklar üzerinde duracağı görüşünde. Ancak Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in konuşmaları ve Putin’i ‘tehlikeli adam’ olarak nitelendirdiği aklı Aleksandr Dugin, işgalin, Arap ve İslam bölgesinde ideolojik ve coğrafi olarak kötülüklerini daha uzak bölgelere yayabileceğini ortaya koydu. Dugin’e göre bu kötülükler, 1979’da Sovyetlerin elindeki Afganistan savaşının etkilerinden çok uzak olmayan bir düzeyde.
Kriz söyleminin kasten şişirildiği konuların öne çıkanları arasında ‘liberalizm ile muhafazakarlık arasındaki çatışmayı kışkırtmak’, ‘diğer halkların değerlerine karşı Batı değerleri’ gibi anlamlara uzanan benzer kelime dağarcığı yer alıyor. Çinliler, Avrasyalılar, Afrikalılar ve diğerlerinin Rus düşünürün ‘Batı’nın bağımlılığından kurtulmayı ve Osmanlı İmparatorluğu’nu yeniden kurmayı hayal etme hakkına sahip olduğunu’ söylediği İslamcılık da dahil farklı öncelikleri var.

Putin ve Nasıriye
Tartışmalarında, kitaplarında ve son olarak eş-Şark kanalında arkadaşı Advan el-Ahmeri’ye verdiği son röportajında, hiç şüphe duymaksızın bir süre önce başlayan Putin’in savaşının, ‘onuru korumak, ABD- Batı modelini reddetmek ve Haçlı Seferleri’ ile ilgilenen ve ‘eşcinsel evliliği, dinlerin ve geleneklerin marjinalleştirilmesi ve tek kutuplu sistem değerlerinden’ nefret eden tüm diğer ulusların savaşı olduğunu savundu.
Rus düşünüre göre Putin’in ‘dünya adına savaştığını’ söylediği liberalizm, dünyaya Rusların ekonomide, kültürde ve sanatta alternatifinin olmadığını gösteriyor. Rusya’nın kalkınma ve ekonomik açıdan gerileme yaşadığını da kabul eden Dugin, ancak bunun (kınayıcı sıfatlarla tanımladığı) Batı liberalizminden farklı bir sistemden bağımsız nedenlerden kaynaklandığını belirtti. Düşünüre göre çünkü Batı’nın örtüsü altına girmeden ekonomik ilerleme kaydedebilmiş, bağımsız bir kültüre sahip bir Çin var.

‘Bağımsız bir İslami kutup’
Savaşın özünün, ‘küresel yasaların tek bir imparatorluk kalmasın diye herkes adına karar verdiği dünya düzenini değiştirmek, Rusya ve Çin gibi yeni bağımsız kutupların ve dünyada bağımsız bir İslam kutbunun olması’ ile ilgili olduğunu belirten Dugin şunları söyledi:
“Medeniyet alanını ve medeniyet gücünü yenilemek ve vurgulamak için onlara imparatorluk diyoruz. Yalnızca bir devlet ve ulus değiller. Tek ABD kutbunun hegemonyası nedeniyle egemenliğini kullanamayan birçok ulus devletimiz var.”
Söz konusu ifadeler, muhabir Ahmeri’nin ‘Moskova’nın Dugin’in propagandasına göre Ukrayna’yı işgal ettiği’ yönündeki suçlamasına yanıt olarak geldi. Ahmeri, bu propagandanın ‘Osmanlı İmparatorluğu, Avusturya ve İngiltere gibi diğer güçlerin başka istilalar başlatmasına ve sözde ihtişamlarını geri kazanmaya çalışmasına kapı açabileceğini’ öne sürdü.

‘Batı, zihinlerimize nüfuz etti’
Ancak tartışmanın en kışkırtıcı tarafı, düşünürün ulusların ve medeniyetlerin Batı hegemonyasından bağımsızlığını ve onlara uygun yaşam biçimlerinin seçimini yaptığı ‘Dördüncü Teori’yi savunduğu kısım oldu.
Dugin şunları söyledi:
“Bu, sömürgeciliği baltalamak için bir teori… Çünkü halen Batı kültürünün kontrolü ve egemenliği altındayız. Batı, zihinlerimize, beyinlerimize, toplumlarımıza nüfuz etti. Toplumlarımızı Batı hegemonyasından kurtarmak için Batı faşizminden ve demokrasisinden uzak modern ve çağdaş siyaset teorimizi geliştirmeliyiz.” 
Dugin, sebeplere ilişkin de şu açıklamada bulundu:
“Biz, halen Batı fikirleri ve medeniyeti tarafından sömürülüyoruz. Teori, (program sunucusu Ahmeri’nin öldüğünü kabul ettiği) faşizm ve komünizm de dahil olmak üzere bu stratejik ve ideolojik engellerden ve önceki tüm teorilerden kurtulmak için geliştirildi.”

İdeolojik silah
Dugin, Afganistan ve Çin gibi ülkelerin ve akımların ve hatta ‘siyasal İslam’ın, Dördüncü Teori’nin uygulaması konusunda nasıl hissettikleri veya hissetmedikleri ile ilgilendiğini de dile getirdi. Bu çerçevede Rus düşünür, en önemli yönüyle, “Batı kültüründen kurtulmuş tüm siyasi akımlar, kendi içinde bu ismi bile zikretmeden, onun çerçevesine girer. Bu, aklımızı Batı hegemonyasından kurtarmak için pragmatik bir yaklaşım ve ideolojik bir silahtır” dedi.
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre özgürleşmeden sonraki adımın ‘geleneksel siyaset görüşlerini geliştirmeye başlamak’ olduğunu belirten Aleksandr Dugin şu değerlendirmede bulundu:
“Batı kendi yoluna, inancına ve değerlerine gitsin. Bu inançlar evrensel değildir. Tüm kültürler için kaçınılmaz da değildir. Çünkü kültürlerimiz ve diğer bölgelerin kültürleri haklıdır, kendi vizyonlarını geliştirebilir ve formüle edebilir. Bunun olmasını engelleyecek veya önleyecek hiçbir şey görmüyorum.”

Dugin’in Arapça konuşması ne anlama geliyor?
Bu konuşmayı iyi niyetle ele alanlar çerçevesinden bakıldığında Araplar ve Müslümanlar için herhangi bir endişe göze çarpmıyor. Bu bölge, ne Batı Amerika ne de Rusya- Avrasya tarafıdır. Ama terminolojiyi ve tüketici söylemini incelediğimizde, 1928’de kurulduğundan beri Müslüman Kardeşler’den (İhvan-ı Müslimin) başlayarak, onun soyundan gelen ve ondan etkilenen diğer Sünni- Şii örgütlere kadar siyasal İslam grupları tarafından kullanılanla aynı olduğunu görüyoruz.
Örneğin Tahran’daki İslami rejim, ideolojisini Amerikan ve Batı karşıtlığına dayandırdı. Dini Lider Ali Hamaney’den başlayıp, din adamları ve iktidardan geçerek Lübnan, Suriye, Irak ve (Ensarullah (Husiler) grubunun ‘Amerika’ya ölüm, İsrail’e ölüm, Yahudilere lanet’ sloganıyla var olduğu) Yemen’deki Arap bölgesinde bulunan kollara kadar güç piramidinin tepesinden en altına değinen bir açıklama çerçevesinde sisteme de eleştirileri oldu.
El-Kaide’nin sivil veya asker olsun Batılıları ve özellikle de ABD’lileri hedef alan meşhur söylemi, unutulmayacak kadar ünlüdür.
Suudi Arabistan gibi ülkelerde çeşitli aşamalarda muhafazakârlar ve liberaller arasında bir tartışma mevcut. En belirgin terimleri arasında ‘toplumun batılılaşması’ ve ‘geleneksel ulusal ve İslami değerlerin savunulması’ suçlamaları geliyor. Bu durum, Batı’ya yönelim sapağına bir müdahale olarak, birçok sivil ve kalkınma uygulamasını eleştiriye ve hakarete maruz bıraktı. Bu söylem, ‘Cüheyman’dan Müslüman Kardeşler’e ve El-Kaide’ye, hatta 1970’li yıllar soluna kadar’ devletin karşısına çıkan ve toplumu harekete geçiren akımların çoğunu ateşledi. Öyle ki milliyetçi isimlerden biri olarak Suudi Arabistanlı yazar Turki el-Hamad, Cüheyman çetesinin iktidar düzenine karşı gelerek Kabe’ye yönelik saldırganlığını kutladı.

Putin’in arzusu karşısında muhafazakâr akım
Ancak farklı merkezler aracılığıyla ‘Dugin- Putin’ fikrini destekleyen Rusların dikkatini çeken fark, Arap rejimlerinin Batı’ya yönelik eleştirileri ne olursa olsun, onda ideal modeli bulmaları ve kendi dillerinde ‘egemenliğine teslim olmaları.’ Bu nedenle Arap bölgesindeki bu çatışmacı fikirlere ivme kazandırmak için siyasal İslam akımlarına bel bağlanıyor.
Bu fikri destekleyenler arasında, ‘Putin’in Müslüman Kardeşler’in bir müttefiki mi yoksa bir rakibi mi’ olduğuna dair doğrudan soru yönelten Rus yazar Nazarov da bulunuyor.
Nazarov, “Arap ülkeleri, sadece Batı’ya yönelim hızını korumakla kalmıyor, liberal değerlerin ithali de dahil olmak üzere bu hızı artırıyor. Bu hükümetler, ekonomik başarıya giden yolun bu olduğuna inanıyorlar. Ancak bunun yerine siyasal İslam ve devrimin payında artış elde ediyorlar” dedi.
Nazarov’a göre Arap yönelimiyle ilgili sorun, Putin’in ‘dünyada muhafazakâr değerler benimseyen ana lider olmasa da ana liderlerden biri’ olduğu bir dönemde, Arap dünyasının İslamcıların muhafazakâr hareketin liderliğini üstlendiğini iddia etmesi. Bu, tabii ki Putin ile Arap muhafazakârlar arasındaki olası bir ideolojik birliği engelliyor.
Mısır, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) gibi Arap ülkelerinin Rusya ile ilişkilerini geliştirmesinden sonra bu görüşün dile getirilmesine rağmen, Batı ile yakın ilişkiler ‘Rusların güvensizlik alanı’ olarak görülüyor.
Bu partizan ruh, Rus söyleminde ve Suriye, Ukrayna, Kırım ve Azerbaycan gibi jeopolitik konularda iki ülke arasındaki farklılıklara rağmen ‘siyasal İslam’ın yönetim yüzü olan’ Putin ile Erdoğan arasındaki yakınlaşmada belirgindi. Bununla birlikte Osmanlı insanının onu Moskova’nın gözünde, ‘Batı egemenliğinden kurtuluş’ ve ‘tek kutuplu sistemin hegemonyasını kıran imparatorlukların dönüşü’, teorisini uygulamada iş birliği yapılabilecek bir taraf yaptı.

Rusya’nın anlatısının delilikleri
Sömürgeciliği, İsrail’in Filistin işgalini ve Irak işgalini Batı’yı ve fikirlerini reddetme noktasında geçerli sebepler olarak görmeyen Washington’da Dünya İşleri Enstitüsü araştırmacısı Maher Cabra, ‘azgelişmişliğin’ ve ‘kendisi beğenmişliğin’ en büyük sebep olduğunu dile getirdi. Cabra, “ABD’nin atom bombalarının düştüğü Japonya’da, Batı’ya karşı reddi ve mevcut komünist veya Rus propagandasının kabulünü neden görmüyoruz?” diye sordu.
Cabra, pek çok kişinin bu savaş ve zafer hakkındaki tüm yalanlarıyla Rus anlatısını tekrarlama coşkusunun, ‘gazeteciler ve Ortadoğu uzmanları tarafından izlenmesi, takip edilmesi ve incelenmesi gereken bir şey’ olduğunu söyledi.
Cabra buna örnek olarak, Dugin’in Putin’i ‘dünyanın mutlak kötülükten, yani ABD’den kurtarıcısı’ olarak gördüğünü vurguladı.
Maher Cabra sözlerini şöyle sürdürdü:
“Rus ve Batı propagandasına ilişkin tartışmalardan uzak bir şekilde dünyadaki zenginlerin çocuklarını Rus üniversitelerinde değil, Avrupa ve ABD üniversitelerinde okumaları için nereye gönderdiklerine bakmak gerekiyor. Aynı şekilde liberal, İslamcı veya komünist olsun hastalar, tedavi için Batı’daki hastanelere geliyorlar. Rusya, Çin, Küba, İran veya Kuzey Kore’ye değil.”
Dugin’in verdiği röportajın son bölümü, dağınık olarak dile getirdiği fikirlerinin birçoğunu özetledi. Ancak teorileri ve Batı’ya ve mevcut ‘dünya düzenine’ yönelik propagandalarına dair araştırmalar, Putin’in projesinin kelime dağarcığının çok olduğunu ve uygulamalarının daha önce Suriye’de sonlanmadığı gibi Ukrayna’da da sonlanmayacağını ortaya koyuyor. Ayrıca araştırmalar, Putin’in 2000 yılında devlet başkanlığına yükselmesinden bu yana, köklü değerleri savunmayı ve ‘yeni Batı putperestliği’ ile mücadeleyi üstlenen, ‘bugünün Rusya’sını’ yazan kişi olduğunu gösterdi.
Dugin, “2013’te iki kadının nikah şahidi olan George H. W. Bush’un ve ‘başkan, müttefik, kahraman ve eşcinsellerin destekçisi’ olan Barack Obama’nın aksine Rusya Devlet Başkanı, 2000 yılında devlet başkanlığını üstlendiğinden beri geleneğe bağlılığını her fırsatta vurguladı. Bu çerçevede Rusya ile Batı arasında yıllardır gizli bir ideolojik soğuk savaşın sürdüğü görülüyor” dedi.
Dikkat çeken nokta ise Putin’in bu savaşta ‘Hıristiyanlığın ve İslam’ın koruyucusu’ sıfatıyla geri dönülmez bir mücadelenin içine girdiğidir.



Ukrayna'da Rus gazetesinin savaş muhabiri öldürüldü

Rusya yanlısı güçler Ukrayna'da yıkılan bir binanın önünde  (Reuters)
Rusya yanlısı güçler Ukrayna'da yıkılan bir binanın önünde  (Reuters)
TT

Ukrayna'da Rus gazetesinin savaş muhabiri öldürüldü

Rusya yanlısı güçler Ukrayna'da yıkılan bir binanın önünde  (Reuters)
Rusya yanlısı güçler Ukrayna'da yıkılan bir binanın önünde  (Reuters)

Rus "İzvestia" gazetesi, gazetenin askeri muhabiri Semyon Eremin dün (Cuma) güneydoğu Ukrayna'da düzenlenen İHA saldırısında öldürüldü.

Reuters'in İzvestia gazetesinden aktardığına göre 42 yaşındaki Eremin, Zaporojya'da haber yaptığı bölge üzerinde uçan bir İHA’nın saldırısı sırasında aldığı yaralar nedeniyle öldü.

"İzvestia", Eremin'in, 25 aydır devam eden savaş sırasında, 2022 yılında yaklaşık üç ay boyunca Rus kuvvetleri tarafından kuşatma altında tutulan Mariupol bölgesi de dahil olmak üzere, Ukrayna'nın doğu bölgelerindeki yoğun çatışma yaşanan bölgelerden çok sayıda haber gönderdiğini belirtti.

Eremin, aylardır yoğun çatışmalara sahne olan Marinca ve Voledar kasabalarından da haberler göndermişti.

ABD merkezli sivil toplum kuruluşu Gazetecileri Koruma Komitesi'ne göre Şubat 2022'deki büyük çaplı Rus işgalinden bu yana Ukrayna'daki savaşta en az 15 gazeteci öldürüldü.


Meksika'da 2 belediye başkan adayı öldürüldü

Meksika'da 2 belediye başkan adayı öldürüldü
TT

Meksika'da 2 belediye başkan adayı öldürüldü

Meksika'da 2 belediye başkan adayı öldürüldü

Ulusal basında çıkan haberlere göre ülkenin kuzeyindeki Tamaulipas eyaletine bağlı Ciudad Mante kentinin belediye başkan adayı Noe Ramos Ferretiz, seçim çalışmaları sırasında bıçaklı saldırıya uğradı.

Saldırıda, Ramos Ferretiz hayatını kaybetti.

Ramos Ferretiz, muhalefetteki Ulusal Eylem Partisi (PAN) ve Kurumsal Devrim Partisi (PRI) koalisyonu adına yeniden Ciudad Mante kentinin belediye başkanı olarak seçilmek için yarışıyordu.

- San Jose Independencia belediye başkan adayı Garcia ölü bulundu

Meksika'nın güneyinde bulunan Oaxaca eyaletindeki San Jose Independencia kentinin belediye başkan adayı Alberto Garcia, kayıp ihbarından bir gün sonra ölü bulundu.

Eyalet savcıları yaptıkları açıklamada, Garcia'nın kent yakınlarında dövülerek öldürülmüş halde bulunduğunu duyurdu.

- Meksika'da siyasetçilere yönelik artan şiddet eylemleri

Ramos Ferretiz ve Garcia'nın ölümü, 2 Haziran'da düzenlenecek genel ve yerel seçimler öncesinde Meksika'da siyasetçilere yönelik artan şiddet eylemlerini tekrar gündeme getirdi.

Her seçim döneminde siyasetçilere yönelik şiddette artışın gözlemlendiği Meksika'da, 2006'dan bu yana 80'den fazla belediye başkanı, organize suç çeteleri tarafından öldürüldü.

Ülkedeki çeteler, seçim dönemlerinde adayları tehdit ediyor ve siyasetçileri kendileriyle işbirliği yapmaya zorlamak için şiddeti araç olarak kullanıyor.


Rusya: Ukrayna 50 İHA ile Rusya’ya saldırı düzenledi

(Arşiv-AFP)
(Arşiv-AFP)
TT

Rusya: Ukrayna 50 İHA ile Rusya’ya saldırı düzenledi

(Arşiv-AFP)
(Arşiv-AFP)

 Rusya Savunma Bakanlığı, Ukrayna’nın bir gecede 50 insansız hava aracıyla (İHA) Rusya topraklarına saldırı düzenlediğini bildirdi.

Bakanlıktan saldırılara ilişkin yapılan açıklamada, “Geçtiğimiz gece Kiev rejiminin Rusya Federasyonu topraklarındaki hedeflere uçak tipi İHA kullanarak bir dizi terör saldırısı girişimi engellendi.” ifadesine yer verildi.

Rus hava savunma füze sistemlerinin toplam 50 İHA’yı imha ettiği kaydedilen açıklamada, bunlardan 26’sının Belgorod, 10’unun Bryansk, 8’inin Kursk, 2’sinin Tula bölgelerinde; Smolensk, Ryazan, Kaluga ve Moskova bölgelerinde ise birer İHA'nın düşürüldüğü belirtildi.


ABD Senatosu, istihbarata "yetkisiz dinleme" imkanı veren tartışmalı tasarının uzatılmasını onayladı

ABD Senatosu, istihbarata "yetkisiz dinleme" imkanı veren tartışmalı tasarının uzatılmasını onayladı
TT

ABD Senatosu, istihbarata "yetkisiz dinleme" imkanı veren tartışmalı tasarının uzatılmasını onayladı

ABD Senatosu, istihbarata "yetkisiz dinleme" imkanı veren tartışmalı tasarının uzatılmasını onayladı

 ABD Senatosu, Amerikan istihbaratına "yetkisiz dinleme" imkanı veren Yabancı İstihbarat Gözetim Yasası'nın (FISA) 702'nci maddesinin uzatılmasına ilişkin tasarıyı kabul etti.

Temsilciler Meclisi'nde onaylanan FISA'nın 702'nci maddesinin 2 yıl daha uzatılması tasarısı, Senato'da oylandı.

Tasarı, 34 senatörün "hayır" oyuna karşı 60 senatörün "evet" oyuyla kabul edildi.

Söz konusu tasarının yasalaşması için Başkan Joe Biden'ın imzasına ihtiyaç varken, Beyaz Saray, Biden'ın tasarıyı vakit kaybetmeden imzalayacağını bildirdi.

Söz konusu tasarı, özellikle yabancı unsurların dinlenmesi esnasında bu kişilerle bağlantılı olduğu iddia edilen Amerikan vatandaşlarının da telefon ve yazışmalarının "yetkisiz şekilde" dinlenebilmesine ve takip edilmesine imkan tanıyan 702'nci maddenin, ABD istihbarat birimlerince ne şekilde uygulandığıyla ilgili tartışmalara neden oluyor.

Temsilciler Meclisi'ndeki ilk oylamada, tasarıya eklenen "sadece yetki alındığında dinleme yapılabilir" düzenlemesi, 212-212 şeklinde sonuçlanınca başarısız olmuş, ardından bu düzenleme çıkarılarak, "yetkisiz dinleme" şeklindeki orijinal haline dönen tasarı, 128 "hayır" oyuna karşılık 259 "evet" oyuyla kabul edilmişti.

Öte yandan bazı Kongre üyeleri ise FBI dahil istihbarat kurumlarının denetleme yetkilerini birçok kez "uygunsuz şekilde" kullandığını ve bu yetkiyi suistimal ettiğini belirterek, FISA'nın 702'nci maddesinin yeniden düzenlenmesi gerektiğini gündeme getirmişti.


Zelenskiy, Rusya'ya karşı koymak için çeşitli silahlara ihtiyaç duyduklarını belirtti

Zelenskiy, Rusya'ya karşı koymak için çeşitli silahlara ihtiyaç duyduklarını belirtti
TT

Zelenskiy, Rusya'ya karşı koymak için çeşitli silahlara ihtiyaç duyduklarını belirtti

Zelenskiy, Rusya'ya karşı koymak için çeşitli silahlara ihtiyaç duyduklarını belirtti

Zelenskiy, savunma bakanları düzeyinde çevrim içi yapılan Ukrayna-NATO Konseyi toplantısında konuştu.

Rusya'nın, Ukrayna'nın çeşitli kentlerine sürekli saldırı gerçekleştirdiğini belirten Zelenskiy, yılbaşından bu yana Ukrayna topraklarına hipersonik füzeler dahil yaklaşık 1200 füze fırlatıldığını ve 1500 insansız hava aracı (İHA) gönderildiğini aktardı.

Zelenskiy, "Harkiv, Odessa, Sumi, Çernigiv, Mıkolayiv, Herson, Dnipro kentleri Rus teröristlerine karşı sağlam bir korunma sistemine sahip değil. Ben bu konuşma için hazırlanırken, onlar Pivdenniy Limanı'nı vurdu. Birkaç füze, sadece Ukrayna liman altyapısına değil Singapurlu tesislere de isabet etti." ifadelerini kullandı.

Rus ordusunun havada avantajlı, Ukrayna'nın imkanlarının ise kısıtlı olduğunu kaydeden Zelenskiy, şöyle devam etti:

"Savunma için en az 7 Patriot ve benzeri hava savunma sistemlerine ihtiyacımız var. Bunlar çok sayıda hayat kurtarabilir ve gerçekten durumu değiştirebilir. Bu sistemler sizde (NATO'da) var. Topçular için topların da nihayet cepheye ulaştırılması gerekiyor. Bu bizim uzun menzilli kabiliyetimiz. Ortakların kendi güçlerinden korkmaları çok saçma. Askerlerimizin ellerinde ne kadar fazla uzun menzilli silah olursa barış o kadar yakınlaşır. Cephe hattında şu anda uzun menzilli füzelere ve toplara çok ihtiyaç var. Rusya Hava Kuvvetlerinin üstesinden gelinmesi için yeterli sayıda uçağa ihtiyaç var."

İran'ın İsrail'e geçen hafta sonu düzenlediği saldırıya değinen Zelenskiy, yapılan saldırının engellendiğini ve bunun, NATO'nun Orta Doğu'daki hava savunmasının etkinliği sayesinde mümkün olduğunu söyledi.

NATO'nun ittifak üyesi olmayan İsrail'e destek çıktığını kaydeden Zelenskiy, bu durumda NATO'nun savaşa çekilmediğini ve meselenin tarafı olmadığını belirtti.


İran ‘İsrail'in İsfahan mesajını’ sindiriyor

İsrail saldırısının hedef aldığı İran'ın orta kesimindeki İsfahan yakınlarında bulunan hava üssünün uydu görüntüsü (Planet Labs BBC/AP)
İsrail saldırısının hedef aldığı İran'ın orta kesimindeki İsfahan yakınlarında bulunan hava üssünün uydu görüntüsü (Planet Labs BBC/AP)
TT

İran ‘İsrail'in İsfahan mesajını’ sindiriyor

İsrail saldırısının hedef aldığı İran'ın orta kesimindeki İsfahan yakınlarında bulunan hava üssünün uydu görüntüsü (Planet Labs BBC/AP)
İsrail saldırısının hedef aldığı İran'ın orta kesimindeki İsfahan yakınlarında bulunan hava üssünün uydu görüntüsü (Planet Labs BBC/AP)

İran, İsrail'in ülkenin merkezindeki nükleer tesisleri korumakla görevli hassas bir hava üssüne düzenlediği ‘küçük çaplı’ saldırıyı gerilimi tırmandırmadan karşıladı. İsrail operasyonla ilgili sessizliğini korurken, ABD operasyonda herhangi bir rolü olduğunu reddetti.

Saldırı, İran'ın bir hafta önce Şam'daki konsolosluğunun bombalanması ve üst düzey Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) subaylarının öldürülmesine misilleme olarak başlattığı insansız hava aracı (İHA) ve füze saldırısına yanıt olarak geldi.

İran medyası ve yetkilileri az sayıda patlama olduğunu bildirerek, patlamaların İran hava savunma sistemlerinin İsfahan şehri üzerinde üç İHA düşürmesinden kaynaklandığını belirtti. Yetkililer, misilleme yapılmasına gerek olmadığını ifade etti. İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan New York'ta yaptığı açıklamada “Düşürülen küçük İHA’lar herhangi bir hasara ya da yaralanmaya yol açmadı” ifadelerini kullandı.

Ancak İsrail ve ABD kaynakları, bir İsrail savaş uçağının İsfahan'ın kuzeydoğusunda, İsfahan nükleer araştırma reaktörüne 20 kilometre ve Natanz uranyum zenginleştirme tesisine 120 kilometre mesafede bulunan merkezi bir İran üssündeki radar sistemini hedef alan uzun menzilli bir füze ateşlediğini bildirdi.

Tel Aviv'in eski Washington Büyükelçisi Itamar Rabinovich, İsrail'in ‘karşılık verme ihtiyacı ile eylem ve tepki döngüsüne girmeme arzusunu dengelemeye çalıştığını’ kaydederken, İsrail'in aşırılık yanlısı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir X platformunda verilen karşılıkla ilgili tek kelimelik bir gönderi paylaştı: ‘Zayıf!’

Diğer yandan Çin, Rusya ve Arap ülkeleri itidal çağrısında bulunurken, G7 dışişleri bakanları İtalya'nın Capri adasındaki toplantılarının sonunda yayınladıkları ortak bildiride, “Tüm tarafları gerilimin daha da artmasını önlemek için çalışmaya çağırıyoruz” ifadelerini kullandılar.


Beyaz Saray: İsrail'in İran'a yönelik saldırısına ilişkin hiçbir "yorumumuz" yok

Beyaz Saray sözcüsü Karine Jean-Pierre, Beyaz Saray'da düzenlediği basın toplantısında, (AP)
Beyaz Saray sözcüsü Karine Jean-Pierre, Beyaz Saray'da düzenlediği basın toplantısında, (AP)
TT

Beyaz Saray: İsrail'in İran'a yönelik saldırısına ilişkin hiçbir "yorumumuz" yok

Beyaz Saray sözcüsü Karine Jean-Pierre, Beyaz Saray'da düzenlediği basın toplantısında, (AP)
Beyaz Saray sözcüsü Karine Jean-Pierre, Beyaz Saray'da düzenlediği basın toplantısında, (AP)

Beyaz Saray sözcüsü Karine Jean-Pierre dün (Cuma) yaptığı açıklamada, Beyaz Saray'ın İsrail'in İran'a saldırdığına ilişkin haberler hakkında "yorum yapmadığını" söyledi.

Reuters'ın haberine göre Jean-Pierre, "Ortadoğu'da çatışmaların tırmanmasını istemiyoruz" ifadelerini kullandı.

İran’da cuma günü şafak vakti, ülkenin merkezinde, hassas Natanz nükleer tesisine 120 kilometre uzaklıktaki İsfahan'daki en büyük İran Hava Kuvvetleri üssünün yakınında bir patlama duyuldu.

Amerikalı yetkililer bunun, İran'ın geçen cumartesi İsrail'e füze ve insansız hava araçlarıyla düzenlediği saldırıya yanıt olarak İsrail saldırısı olduğunu belirtti. Tahran olaydan şüphe ederek "hava hedeflerini" düşürdüğünü ve misilleme yapma niyetinde olmadığını açıklayarak, bölgesel bir savaştan kaçınmayı amaçlıyormuş gibi görünen bir yanıt verdi.


New York'ta Trump'ın duruşmasının yapıldığı mahkemenin önünde bir kişi kendini ateşe verdi

New York'ta Trump'ın duruşmasının yapıldığı mahkemenin önünde bir kişi kendini ateşe verdi
TT

New York'ta Trump'ın duruşmasının yapıldığı mahkemenin önünde bir kişi kendini ateşe verdi

New York'ta Trump'ın duruşmasının yapıldığı mahkemenin önünde bir kişi kendini ateşe verdi

Trump'ın duruşmasının devam ettiği Manhattan'daki mahkeme binasının önünde televizyonlar canlı yayınlarına devam ederken bir kişinin kendini ateşe verdiği anlar ekrana yansıdı.

Etrafta bulunan polisler yerde alevler içinde yatan kişiye yangın söndürme cihazlarıyla müdahale etti.

Hastaneye kaldırılan kişinin durumunun kritik olduğu bildirildi.

Polis, şahsın kimliğini açıkladı

Olayla ilgili olarak bir basın toplantısı düzenleyen New York polisi, ABD yerel saatiyle öğlen 13.30 sularında kendisini ateşe veren şahsın Florida eyaletinden New York'a birkaç gün önce gelen Max Azzarello (37) olduğunu belirtti.

Şahsın, olayın hemen öncesinde yanında bir bildiri taşıdığı ve aşırı sağcı çevrelerin atıf yaptığı bazı "komplo teorilerini" içeren bildirisini bir internet sitesinde de paylaştığını ifade eden polis, şahsın motivasyonunun ne olduğuyla ilgili sorulara söz konusu bildiriye atıf yaparak cevap verdi.

Azzarello'nun New York'a geldiğinden ailesinin haberinin olmadığını anlatan polis, hastanede tedavi altındaki şahsın durumunun kritik olduğunu kaydetti.

Öte yandan, Azzarello'nun Substack adlı paylaşım sitesinde yer alan "manifestosunda", "Benim adım Max Azzarello, Trump'ın Manhattan'daki duruşmasının yapıldığı yerde kendini ateşe veren araştırmacıyım. Bu aşırı eylemim, önemli bir konuya dikkati çekmek için yapılmış bir protestodur: Kendi yönetimimiz, apokaliptik faşist bir dünya darbesiyle bizi vurmak üzeredir." ifadelerine yer verdi.

Şahsın dün de mahkeme binasının önüne geldiği bildirilirken, New York polisi olayla ilgili soruşturma başlattığını açıkladı.


Japonya'da bir ilk: Doktorlar, Google'ı mahkemeye verdi

Hekimler, işlerini gerektiği gibi yapmalarına mani olacak yorumların Google Maps'ten kaldırılmasını istiyor (Reuters/Arşiv)
Hekimler, işlerini gerektiği gibi yapmalarına mani olacak yorumların Google Maps'ten kaldırılmasını istiyor (Reuters/Arşiv)
TT

Japonya'da bir ilk: Doktorlar, Google'ı mahkemeye verdi

Hekimler, işlerini gerektiği gibi yapmalarına mani olacak yorumların Google Maps'ten kaldırılmasını istiyor (Reuters/Arşiv)
Hekimler, işlerini gerektiği gibi yapmalarına mani olacak yorumların Google Maps'ten kaldırılmasını istiyor (Reuters/Arşiv)

Japonya'da doktorlar, klinikleri hakkında yapılan kötü yorumlara müdahale etmediği gerekçesiyle Google'a dava açtı.

63 hekim, perşembe günü Tokyo Bölge Mahkemesi'nde açtıkları davada, ABD'li teknoloji devinden toplamda 1,4 milyon Japon Yeni (yaklaşık 300 bin TL) tazminat talep etti.

Doktorlar, hastaların şahsi bilgilerini gizli tutma yükümlülükleri olduğunu, bu yüzden Google Maps üzerinden haklarında yapılan olumsuz yorumlara yanıt veremediklerini belirtti. 

Adının açıklanmasını istemeyen davacı doktorlardan biri, Fransız haber ajansı AFP'ye "İnternette paylaşım yapanlar, kimliklerini gizli tutarak hakkınızda her şeyi söyleyebiliyor. Bir kum torbasıymışım gibi hissediyorum" dedi.

Doktorlar, amaçlarının hastaları memnun etmek değil, bu kişilerin sağlık sorunlarıyla profesyonel şekilde ilgilenmek olduğunu belirtti. 

Hekimler, Google Maps'in Japonya'da çok yaygın şekilde kullanıldığına dikkat çekerek, uygulamanın neredeyse "günlük yaşamın vazgeçilmez bir parçası" haline geldiğini söyledi.

Doktorların avukatlarından Yuiçi Nakazawa, "Yorumlar çok kolay yayımlanıyor ama bunların kaldırılmasını sağlamak son derece zor. Bu durum, doktorların sürekli korkunç eleştiriler alma korkusuyla iş yapmalarına yol açabilir" ifadelerini kullandı. 

Avukat, doktorların görevlerini gerekli şekilde yerine getirememesinin nihayetinde topluma zararı olacağını söyledi.

Nakazawa, bunun Japonya'da olumsuz çevrimiçi yorumlar nedeniyle bir teknoloji şirketini hedef alan ilk toplu dava olduğunu da belirtti.

Hekimler, Google Maps'teki bazı yorumların firmanın kuralları gereği silindiğini söylerken, birçok başvuru yaptıklarını fakat çoğu değerlendirmeyle ilgili adım atılmadığını savundu. 

Öte yandan Google'dan yapılan açıklamada, uygulamadaki "yanlış ve yanıltıcı içeriğin azaltılması için çalışma yapıldığı" ifade edildi. 

ABD'li teknoloji devinin açıklamasında, "Adil olmayan yorumlar sistemden kaldırılıyor" dendi.

Independent Türkçe, AFP, Asahi Shimbun


Selin vurduğu İran'da timsah alarmı

Sistan-Beluçistan eyaletindeki birçok noktada elektrik kesintisi yaşandığı aktarıldı (@haalvsh/Twitter)
Sistan-Beluçistan eyaletindeki birçok noktada elektrik kesintisi yaşandığı aktarıldı (@haalvsh/Twitter)
TT

Selin vurduğu İran'da timsah alarmı

Sistan-Beluçistan eyaletindeki birçok noktada elektrik kesintisi yaşandığı aktarıldı (@haalvsh/Twitter)
Sistan-Beluçistan eyaletindeki birçok noktada elektrik kesintisi yaşandığı aktarıldı (@haalvsh/Twitter)

İran'daki sel felaketinde yetkililer, halkı timsah saldırılarına karşı uyardı.

İran'ın yarı resmi haber ajansı Mehr'in dünkü haberinde, selin ülkenin güneydoğusundaki Sistan-Beluçistan eyaletiyle Hürmüzgan eyaletini etkilediği belirtildi.

Resmi haber ajansı IRNA'ya konuşan Sistan-Beluçistan Kriz Merkezi Başkanı Mecid Muhibbi, sel sırasında tren yolunda çalışan 3 işçinin suya kapılarak hayatını kaybettiğini açıkladı.

Ayrıca aralarında 5 yaşındaki bir çocuğun yer aldığı 5 kişinin daha yaşamını yitirdiği bildirildi.

Sistan-Beluçistan Çevre Ajansı'nın dün yayımladığı açıklamada, sel nedeniyle timsahların doğal yaşam alanlarından çıktığı ve şehirlere inebileceği uyarısı yapıldı.

Bilimsel adı Crocodylus palustris olan ve bataklık timsahı diye de bilinen bu tür, genellikle İran'ın güneyinde ve Hindistan'da görülüyor.

Eyalet sakinlerinden, sel suları tamamen çekilene kadar bataklık, sulak bölgeler ve yaban hayatı yaşam alanlarının yakınlarına gitmemeleri istendi. 

İran Kızılayı, dünkü açıklamasında iki otobüste mahsur kalan 43 kişinin kurtarıldığını bildirdi.

Pazartesi günü Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Umman'ı vuran fırtına, salı günü İran'a ulaşmıştı. 
 

BAE'de 24 saatten kısa sürede yağış miktarı 254,8 milimetreye ulaşmıştı. Bu, ülkede 75 yıldır görülen en yüksek yağış miktarı olarak kayda geçmişti.

Dubai'de birçok yol sular altında kalırken, uçuşlarda da aksamalar yaşanmıştı. Sel felaketinde BAE'de bir, Umman'daysa 10'u çocuk 20 kişinin öldüğü bildirilmişti.

Independent Türkçe, CNN, Iran International, AA, Reuters