Pakistan Talibanı’ndan barış görüşmelerine devam etme şartı: Pakistan ordu güçleri sınırdan çekilsin

Pakistan ordu güçleri Pakistan sınır bölgelerinde radikalizmin gücünün kırılmasında kritik rol üstlendi.

Pakistan ordusuna ait bir devriye Afganistan sınırında görülüyor (Ağustos 2021 – AP)
Pakistan ordusuna ait bir devriye Afganistan sınırında görülüyor (Ağustos 2021 – AP)
TT

Pakistan Talibanı’ndan barış görüşmelerine devam etme şartı: Pakistan ordu güçleri sınırdan çekilsin

Pakistan ordusuna ait bir devriye Afganistan sınırında görülüyor (Ağustos 2021 – AP)
Pakistan ordusuna ait bir devriye Afganistan sınırında görülüyor (Ağustos 2021 – AP)

Pakistan Taliban Hareketi (Tehrik-i Taliban Pakistan -TTP), Afganistan’ın başkenti Kabil’de yürütülen barış görüşmeleri kapsamında, tüm Pakistan ordu güçlerinin daimî olarak Pakistan-Afganistan sınır bölgelerinden çekilmesini talep etti. Geçmişte aşiret bölgeleri olarak bilinin Pakistan-Afganistan sınırındaki bu bölgeler, Pakistan'ın Hayber Pahtunhva eyaletinden oluşuyor ve bu bölgelerde Pakistan Ceza Kanunu uygulanıyor.
Bu bölgeler Pakistan Federal Hükümeti’nin kontrolündeydi ve bu bölgelerde İngiltere Ceza Hukuku uygulanıyordu. Pakistan hükümeti, sistemi yenileme çabasıyla İngiliz sömürgeciliği dönemine ait yasaları iptal etti ve bölge, bölgesel yönetime tabi oldu. TTP’nin açıklamasına göre, hareket şu anda eski sistemin uygulanmasını talep ediyor.
Pakistan hükümet yetkilileri halihazırda TTP yöneticileriyle Kabil’de görüşmeler yapıyor. Pakistan-Afganistan sınır bölgelerinin aşiret liderlerinin katıldığı görüşmeler, Afgan Taliban Hareketi’nin himayesinde yürütülüyor.
TTP’nin, Pakistan ordusunun sınırdan çekilmesi ve eski sistemin geri getirilmesi taleplerinden hiçbirinin Pakistan yönetimi tarafından kabul edileceğine ihtimal verilmiyor. 2004’ten bu yana bölgede konuşlanan Pakistan ordu güçleri, bölgedeki radikalizmin gücünün kırılmasında kritik rol oynadı.
Örneğin, Pakistan hükümeti kabile bölgelerini Hayber Pahtunhva eyaletinin bir parçası haline getirmek için bir anayasa değişikliği yaptı. Bu değişikliğin mevcut süreçte lağvedilmesi muhtemel görünmüyor.
Buna ek olarak, TTP Pakistan hükümetiyle görüşmelerinde, terör suçlamasıyla ABD cezaevlerinde tutulan Pakistanlı Biyolog Dr. Afiye Sıddik’in serbest bırakılmasını talep etti.
Pakistan hükümeti ve bazı siyasi partiler daha önce Afiye Sıddik’in serbest kalması için çok sayıda girişimde bulunmuş, ancak bu girişimlerin tümü başarısızlıkla sonuçlanmıştı.
Sıddik’in davası Pakistan halkı arasında büyük bir ilgi görüyor. Görünüşe göre TTP’nin bu meseleyi Pakistan hükümetiyle görüşmelerinde kullanması, Pakistan kamuoyunun bu konuda aldığı tavrın yanında durma çabasından başka bir şey değil.
Bazı uzmanlar TTP ile görüşmelerden hiçbir şey elde edilmediğini ve özellikle Taliban’ın ateşkesi süresiz uzatmasının beklenmediğini ifade ediyor. Uzmanlardan biri, bu görüşmelerde yeni olan tek şeyin, TTP’nin, ateşkesi 30 Mayıs’a kadar uzatması olduğunu belirtti.
Görüşmelerde Pakistan tarafını, Pakistan Servisler Arası İstihbarat (ISI) Eski Başkanı Korgeneral Fayiz Hamid temsil ediyor. Pakistan hükümetinin ısrarları üzerine, Afganistan İçişleri Bakanı’nın düzenlemeyi üstlendiği bu görüşmelere Afganistan-Pakistan sınır bölgelerinin aşiret liderleri katılıyor.



Ukrayna’da patlatılan baraj ormana dönüştü: Zehirli bir saatli bomba

Barajın patlamasıyla yaşanan afette büyük bir alan sular altında kalmıştı (AP)
Barajın patlamasıyla yaşanan afette büyük bir alan sular altında kalmıştı (AP)
TT

Ukrayna’da patlatılan baraj ormana dönüştü: Zehirli bir saatli bomba

Barajın patlamasıyla yaşanan afette büyük bir alan sular altında kalmıştı (AP)
Barajın patlamasıyla yaşanan afette büyük bir alan sular altında kalmıştı (AP)

Ukrayna savaşında bombalanan Nova Kahovka barajının olduğu yer devasa bir bitki örtüsüyle kaplandı.

Herson kentinin yaklaşık 30 kilometre doğusunda bulunan Nova Kahovka barajı, Haziran 2023'te düzenlenen saldırıyla patlatılmıştı. Kiev yönetimi, Zaporijya Nükleer Santrali'nin yaklaşık 150 kilometre güneyinde yer alan barajın Ruslar tarafından patlatıldığını öne sürmüştü. New York Times'ın haberinde de barajın Rus ordusu tarafından kurulan bir düzenekle içten patlatıldığı savunulmuştu.

Olay yaşandığı sırada barajın kontrolü Rus ordusundaydı. Kremlin ise iddiaları reddederek olayı "terör saldırısı" diye nitelemiş ve Ukrayna askerlerinin baraja sabotaj düzenlediğini ileri sürmüştü. Su baskınları nedeniyle en az 60 kişi yaşamını yitirmiş, binlerce kişi evinden olmuştu.

Guardian'ın aktardığına göre, Dinyeper nehri üzerindeki barajın patlamasıyla yaşanan selin yok ettiği köylerin yerinde sulak alan ekosistemi oluştu.

Çevrecilerin, aktivistlerin ve bilim insanlarının kurduğu Ukrayna Savaşının Çevresel Sonuçları Çalışma Grubu'nun (UWEC) raporunda, son iki yılda ekosistemin nasıl geliştiği inceleniyor.

Rezervuarın artık söğüt ve kavak ağaçlarına ve geniş sulak alanlara ev sahipliği yaptığı, bölgede yaklaşık 40 milyar ağaç tohumunun filizlendiği belirtiliyor.

Ayrıca nesli tükenmekte olan mersin balıklarının geri döndüğü, yaban domuzu ve bazı memelilerin ormanlarda tekrar görüldüğü aktarılıyor.

Diğer yandan uzmanlar, doğanın bu tekrar canlanışının ciddi riskleri de beraberinde getirebileceğine dikkat çekiyor.

Tatlı su sistemlerini inceleyen çevrebilimci Oleksandra Şumilova şu uyarıları yapıyor:

İnce tortu tabakaları, sanayi bölgelerinden gelen ağır metalleri sünger gibi emdi. Yaklaşık 1,5 kilometreküp kirli tortu birikti.

Bu tortuların dağılmasıyla kansere neden olabilecek ağır metallerin yayılmasından endişelendiklerini söyleyen bilim insanı, "Bu zehirler gıda zincirinde yukarı taşındığında, büyük hayvanlarda ve etçil türlerde daha fazla yoğunlaşır" diyor.

Akademisyenin ortak yazarlığını yaptığı ve hakemli dergi Science'ta bu yıl yayımlanan araştırmaya göre bölge "zehirli bir saatli bomba" niteliğinde.

Diğer yandan aynı çalışmada, kirlenmeye bir yenilenmenin de eşlik edebileceği belirtiliyor. Barajın varlığı nedeniyle kaybedilen ekosistem işlevlerinin yüzde 80'inin 5 yıl içinde geri kazanılabileceği, biyolojik çeşitliliğin de iki yıl içinde önemli ölçüde iyileşebileceği ifade ediliyor.

Şumilova, bölgedeki ekosistemin sürekli değiştiğini vurgulayarak şunları söylüyor:

İnsanlar açısından elbette bu bir felaketti. Ancak bilimsel açıdan bakıldığında, bu çok nadir görülen bir olay. Bir ekosistemin nasıl yeniden kurulabildiğini görüyoruz. Bu büyük bir doğal deney ve hâlâ devam ediyor.

Independent Türkçe, Guardian, New York Times