Mısır'da antik döneme ait 250 mumya ile 150 heykel bulundu

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Mısır'da antik döneme ait 250 mumya ile 150 heykel bulundu

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Antik Mısır'da yerleşim alanı olarak kullanılan ve krallık mezarlarının bulunduğu tarihi Sakkara bölgesinde yapılan arkeolojik çalışmalarda M.Ö 500'lü yıllara dayandığı tahmin edilen 250 mumya ile 150 heykel bulundu.
Ülkedeki "Sada el-Beled" kanalının haberine göre, Giza kentinde yer alan tarihi Sakkara bölgesinde yapılan arkeolojik kazılarda Mısır'ın antik dönemine ait yeni eserlere ulaşıldı.
2018'den bu yana arkeolojik kazı çalışmalarının devam ettiği Sakkara bölgesinde, 250 mumya ile 150 heykelin gün yüzüne çıkarıldığı belirtildi.
Bunun, 2018'den bu yana Sakkara'da yapılan en büyük keşif olduğu ifade edildi.
M.Ö 500'lü yıllara dayandığı tahmin edilen 250 ahşap yapımı renkli tabutun bulunduğu, içindeki mumyaların da iyi korunduğu kaydedildi.

Mezarda "Ölüler Kitabı"nın parçası olduğu tahmin edilen bir papirüs bulundu

Öte yandan 250 mumyanın bulunduğu mezarlardan birinde "Ölüler Kitabı"ndan bazı bölümler içerdiği tahmin edilen bir de papirüs keşfedildi.
Mısır Turizm Bakanlığına bağlı Tarihi Eserler Yüksek Konseyi Genel Sekreteri Mustafa Veziri, açılan mezarlardan birinde "Ölüler Kitabı"ndan bilgiler içerdiği değerlendirilen bir papirüsün bulunduğunu açıkladı.
Veziri, bulunan papirüsün gerekli araştırmaların yapılması için Kahire Müzesi'ndeki laboratuvara gönderildiğini aktardı.
M.Ö 1550 ile M.Ö 50 yılları arasında ölülere yol gösterdiğine inanılan dini ibareler içeren "Ölüler Kitabı", antik Mısır'da cenaze törenlerinde kullanılan dini bir kitap olarak biliniyor.



5 bin yıl önce Avrasya'da yayılan vebanın arkasından koyunlar çıktı

Avrasya bozkırında bulunan 4 bin yıllık koyun kemiklerinde veba tespit edildi (Björn Reichhardt)
Avrasya bozkırında bulunan 4 bin yıllık koyun kemiklerinde veba tespit edildi (Björn Reichhardt)
TT

5 bin yıl önce Avrasya'da yayılan vebanın arkasından koyunlar çıktı

Avrasya bozkırında bulunan 4 bin yıllık koyun kemiklerinde veba tespit edildi (Björn Reichhardt)
Avrasya bozkırında bulunan 4 bin yıllık koyun kemiklerinde veba tespit edildi (Björn Reichhardt)

Tunç Çağı'nda Avrasya'da yaşanan veba salgının yayılmasında koyunların kritik bir rol oynamış olabileceği tespit edildi. 

İnsanlara bulaşan pek çok hastalık hayvansal kökenli. Hayvanlarda bulunan patojenler bir noktada insanlara geçerek onlar arasında yayılıyor. 

Tarihteki en ölümcül zoonotik hastalıklardan biri olan veba da sıçanların üzerinde yaşayan pireler yoluyla insanlara bulaşarak milyonlarca kişinin hayatını kaybetmesine yol açtı. 

Diğer yandan 14. yüzyıldaki Kara Ölüm diye bilinen salgından sorumlu patojen, yaklaşık 5 bin yıl önce yayılmaya başlayan patojenden genetik olarak farklı. İnsanlar arasında yayılan bu Yersinia pestis türünün yaklaşık 2 bin yıl önce ortadan kaybolduğu düşünülüyor.

Ancak uzmanlar bu patojenin insanlara nasıl sıçradığını bilmiyordu. Bilim insanları hayvanlardaki hastalıkların geçmişte insanlara nasıl bulaştığını öğrenerek gelecekte yaşanabilecek bu tür olaylara karşı hazırlıklı olabilir.

Aralarında Harvard Üniversitesi'nden isimlerin de yer aldığı bir araştırma ekibi, Tunç Çağı'ndaki Yersinia pestis'in kökenini saptamak için bugünkü Rusya'da bulunan Arkaim arkeolojik kazı alanındaki hayvanlarının kemiklerini ve dişlerini inceledi.

Araştırmacılar 4 bin yıllık bir koyunda, o dönemde insanlara bulaştığı bilinen Y. pestis türünü tespit etti.

Bilim insanları koyundan alınan Y. pestis genomunu diğer eski ve modern genomlarla karşılaştırdı. Koyundan alınan örnek, aynı zamanlarda yakın bir bölgede yaşayan bir insana bulaşan patojenin genomuna çok benziyordu. 

Bulguları hakemli dergi Cell'de dün (11 Ağustos) yayımlanan makalenin ortak yazarı Dr. Christina Warinner şöyle diyor:

Bir koyuna ait olduğunu bilmeseydik, herkes bunun başka bir insan enfeksiyonu olduğunu varsayardı; neredeyse ayırt edilemezler.

Ekip, patojenin henüz bilinmeyen bir yaban hayvanından koyunlara ve oradan da insanlara sıçradığını tahmin ediyor. Öte yandan hastalığın insanlardan koyunlara bulaşmış olması da muhtemel. 

Sözkonusu patojen, diğer veba salgınlarından farklı olarak pireler aracılığıyla bulaşmasını sağlayacak genetik materyalden yoksun. Araştırmacılar bu nedenle başka bir kaynaktan yayılmış olması gerektiğini söylüyor. 

Max Planck Enstitüsü'nden makalenin bir diğer yazarı Dr. Felix Key "Elimizdeki bulgular eski koyun ve insan enfeksiyonlarının, hâlâ bilinmeyen bir kaynaktan muhtemelen münferit olaylarla yayıldığını gösteriyor" diyerek ekliyor:

Sıradaki adım, o kaynağı bulmak.

Araştırmacılar o dönemde bölgede yaşayan Sintaşta-Petrovka halkının sığır, koyun ve at yetiştiriciliğiyle ilgilendiğine de dikkat çekiyor.

Çalışmanın yazarlarından Dr. Taylor Hermes "Bu erken dönem çoban topluluklarının tahıl depoları, fareleri ve pireleri çekmezdi ve daha önce Sintaşta bireylerinde Y. pestis enfeksiyonları bulunmuştu" diyerek soruyor: 

Kayıp halka çiftlik hayvanları olabilir mi?

Bu toplulukların kullandığı hayvanların yabandaki canlılarla temasa geçmesi hastalığın yayılmasını sağlamış olabilir.

Bilim insanları bunu ve patojenin kısa sürede nasıl geniş bir alana yayıldığını anlamak için çalışmalarına devam etmeyi planlıyor.

Independent Türkçe, Popular Science, Cosmos Magazine, Cell