Suudi Arabistan’ın ağaçlandırılmasına hız verildi

Yeşil Suudi Arabistan Girişimi’nin uygulama planı Kasım ayında duyurulacak. Suudi Arabistan’ın bitki örtüsünü genişletmek için ağaçlandırma girişimlerini destekleme çağrıları yapılıyor

Suudi Arabistan Çevre, Su ve Tarım Bakanı, dün Riyad'daki Uluslararası Ağaçlandırma Teknolojileri Fuarı ve Forumu’nun açılışı sırasında (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan Çevre, Su ve Tarım Bakanı, dün Riyad'daki Uluslararası Ağaçlandırma Teknolojileri Fuarı ve Forumu’nun açılışı sırasında (Şarku’l Avsat)
TT

Suudi Arabistan’ın ağaçlandırılmasına hız verildi

Suudi Arabistan Çevre, Su ve Tarım Bakanı, dün Riyad'daki Uluslararası Ağaçlandırma Teknolojileri Fuarı ve Forumu’nun açılışı sırasında (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan Çevre, Su ve Tarım Bakanı, dün Riyad'daki Uluslararası Ağaçlandırma Teknolojileri Fuarı ve Forumu’nun açılışı sırasında (Şarku’l Avsat)

Çevre uzmanları, çölleşmenin neden olduğu zorluklara karşı mücadele kapsamında, sürdürülebilir ağaçlandırma projelerini ve bitki örtüsünün geliştirilmesini benimseyen çevre koruma ve geliştirme girişimlerinin desteklenmesi gerektiğini belirtiyor.
Yeşil Suudi Arabistan Araştırmaları Projesi İttifakı yönetimi, toprak, su, iklim değişikliği ve çölleşme alanlarında, dünya genelinde 60’dan fazla şirket ile bilimsel araştırma kuruluşunun ittifakına dayanan girişim için Kasım ayında, kapsamlı strateji ve uygulama planını duyurulacağını açıkladı.
Bu kapsamda Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da, Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın himayesinde Uluslararası Ağaçlandırma Teknolojileri Fuarı ve Forumu başlatıldı. Formun açılışı, Çevre, Su ve Tarım Bakanı aynı zamanda Ulusal Bitki Örtüsünü Geliştirme ve Çölleşmeyle Mücadele Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı olan Abdurrahman bin Abdulmuhsin el-Fadli tarafından yapıldı. 20 diyalog oturumdan oluşan foruma, 80 fuar katılımcısı ve 90 konuşmacı katıldı. Fuar ve foruma katılanlar, çabaların dağılmasının yanı sıra bitki alanında gelişme ve kapsamlı çevresel bakım çalışmalarında farklı deneyimlerin çatışmasına engel olmak için bölge ülkeleri arasındaki iş birliği seviyesinin artırılması, bu projelerden istenen etkinin sağlanması ve uygun bir çerçeveye oturtulması çağrısında bulundu.

İddialı girişim
Bakan Fadli “Suudi Arabistan, yerel ve bölgesel kapsamdaki bu tür iddialı girişimlerle, çevre koruma ve bitki örtüsünün geliştirilmesi konusunda Orta Doğu’da benzeri görülmemiş niteliksel bir gelişim gösteriyor. Bunun, çölleşmenin azaltılması, biyolojik çeşitliliğin artırılması, daha temiz ve sürdürülebilir bir gelecek sağlanması, insanların yaşam kalitesinin ve refahı arttılması açısından küresel olarak yansımaları da olacaktır” ifadelerini kullandı. 

Bu aşamanın zorlukları
Ulusal Bitki Örtüsünü Geliştirme ve Çölleşmeyle Mücadele Merkezi CEO’su Dr. Halid Abdulkadir ise yaptığı konuşmada, arazi müdahalesi ve biyoçeşitlilik kaybının büyük zorlukların yanı sıra ekonomi ve çevre üzerinde önemli bir yük oluşturduğunu vurguladı. Abdulkadir 10 milyar ağaç dikilmesinin çevresel, sosyal ve ekonomik düzeyde birçok fayda sağlayacağını, bunlardan en önemlisinin, Krallık’ın arazi bozulmasının ve çölleşmenin durdurulması olduğunu söyledi.
Çevre, Su ve Tarım Bakanlığı Yardımcısı Dr. Usame Fakiha, Suudi Arabistan’ın, ağaçlandırma programlarını Krallığın tüm bölgelerinde uygulamak için çok büyük bir çaba sarf ettiğini söyledi. Fakiha bu bağlamda, yaklaşık 7,5 milyon ağaçla başlayan Yeşil Riyad Programı, Kral Selman Parkı ve ülkenin tüm şehirlerindeki bahçelerde ve parklarda 30 milyondan fazla ağaç dikilmesini hedefleyen, bölgeye insancıl bir karakter kazandırmayı amaçlayan Suudi Yeşil Şehirler Girişimi de dahil olmak şu anda uygulanmakta olan çeşitli program ve girişimlerin başlatıldığını belirtti.

Çevreci hareket
Yeşil Suudi Araştırmaları Projesi İttifakı Başkanı Mühendis Halid el-Osman, çevre konularının ele alınmasının coğrafi sınırları olmadığını zira zorlukları ele alma sürecinin, aynı bölgedeki karşılıklı çevresel etkiler sebebiyle ayrı tutulamayacağını söyledi. Osman, geniş bir bölgede yer alan Suudi Arabistan’ın, Yeşil Suudi Girişimi’nin çevresel ve iklimsel zorluklarla mücadelede bölgesel iş birliğini teşvik etme yaklaşımlarının bir parçası olarak, geniş kapsamlı ve entegrasyon adayalı çevre hareketini benimsemesi gerektiğini belirtti.
Osman, Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda, Yeşil Suudi Girişimi’nin Yeşil Orta Doğu Girişimi’nin temel taşı olduğunu bunun da Suudi Arabistan’ı bu alandaki çalışmalarda bir öncü olduğunu, aynı zamanda ağaçlandırma ve yeşil alanların bölgesel olarak genişletilmesinde sahip olduğu bilgi birikimini aktarması ve katkıda bulunması sebebiyle bir lider haline getirdiğini belirtti.

Uygulama stratejisi
Osman “Şirketlerden, bilim ve araştırma kuruluşlarından oluşan bir ittifak, Bitki Örtüsü Geliştirme Ulusal Merkezi ile iş birliği içinde, bilimsel temelleri, çevresel durumu, zorlukları, kaynakları ve imkanları anlamaya dayalı bir plan oluşturma ve bunları stratejik bir uygulama stratejisi çerçevesine yerleştirme görevini üstlendi. Bu, 60’tan fazla bilim insanının emeğiyle, iş ve yatırım fırsatlarının yanı sıra toprak, su, iklim değişikliği ve çölleşme seviyeleri konusunda, çevresel, sosyal ve ekonomik düzeylerde, durumu anlamak veri toplamak ve gerekli anketleri yapmak için yapıldı” ifadelerini kullandı.
Osman kapsamlı bir stratejik planların ve bu iddialı projeyi gerçekleştirmeye yönelik uygulama planı çalışmalarının, gerekli finansman programlarının, tüm devlet ve kar amacı gütmeyen kuruluşlara verilen rollerin, projede kullanılabilecek bilimsel araştırma, yenilik ve yeni teknoloji alanlarının belirlenmesi ile sonuçlanacağını belirtti. Ayrıca gerekli uygulama araçlarıyla birlikte bir yol haritasını oluşturulacağını ve kapsamlı plan çerçevesinde, bitki yetiştirme ve kapsamlı çevre bakımı imkanları konusunda çabaların ve çelişkili deneyimlerin dağıtılması yerine, uluslararası deneyimlerle karşılaştırmalı araştırmalar yapıldıktan sonra tamamlanması için çaba gösterileceğini belirtti.
Osman “Son aylarda çalışmalara başladık, planı bundan bir yıl sonra uygulamayı umuyoruz, araştırma projesinin ön sonuçları Kasım ayında açıklanacak. Uygulama araçları belirlenecek aynı zamanda su kaynakları, mahsullerin kalitesi, zamanlamaları ve yerlerine ilişkin tüm sorular cevaplanacak” ifadelerini sözlerine ekledi.

Bölgenin durumu
Suudi Arabistan Yerbilimleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Abdullah el-Umeri, bölgenin kuraklık, çölleşme ve çeşitli çevre sorunlarından mustarip olduğunu ve bunun kurak ve yarı kurak bölgelerde, karbon salınımını ve küresel ısınmayı azaltmak için ağaçlandırma girişimlerini daha da önemli bir çalışma haline getirdiğini söyledi.
Prof. Dr. Abdullah el-Umeri Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda, Suudi Arabistan’ın ve bölgedeki diğer ülkelerin, geniş alanları ve düşük yağış oranları göz önüne alındığında, bunlarla iddialı girişimler ve projelerle yüzleşeceğini, su kaynaklarının kıtlığı başta olmak üzere çeşitli sıkıntılara karşı mücadele edeceğini belirtti. Ayrıca Suudi Arabistan’ın, çeşitli girişimleri aracılığıyla Krallığın ihtiyaçlarını karşılamaya, zorluklarla mücadele etmeye, çabaları birleştirmeye ve çözümler üretmeye çalıştığını söyledi.
Prof. Dr. Umeri, Krallığın bitki örtüsünü geliştirmeye yönelik uzun vadeli planının, ağaçlandırma projelerinin rastgele olmadığı doğruladığını belirtti. Ayrıca, bölgesel tutumun önemli olduğunu ve Uluslararası Ağaçlandırma Teknolojileri Fuarı ve Forumu’na farklı ülkelerden yetkililerin katılımının, bu girişimlerin hedeflerine ulaşması, teşvik edilmesi, deneyim alışverişinde bulunulması ve işbirliklerinin güçlendirilmesi için gerekli olduğunu vurguladı.

Su kaynaklarının artırılması
El-Umeri, bu planların ana hedefinin su kaynaklarının arttırılması olduğuna ve başarı hedeflerinin büyük bir kısmının su kıtlığı sorununun çözülmesine dayandığına dikkat çekti. Yetkili Suudi Arabistan’ın bu konuda çaba sarf ettiğini ve suyu tuzdan arındırma teknolojilerine ilk yatırım yapan ülkelerden biri olduğunu, 30 yıldır suni göller ve bulut tohumlama konusunda çeşitli çalışmalar ve deneyler gerçekleştirdiğini belirtti. Ülkesinin ayrıca, açık alanlarda depolanan suyun yüksek sıcaklıklar ve artan buharlaşma seviyeleri sorunları ile karşılaşmasına rağmen, Suudi Arabistan’da 230’dan fazla barajın inşa edildiğini belirtti. Yetkili, Suudi Arabistan’ın suyun tükenmemesi, gelecek nesiller için su kaynaklarının güvence altına alınması, artan nüfus yoğunluğunun ihtiyaçlarının karşılanması ve kamu menfaatinin korunması için, su israfı sorunuyla mücadele etmeye devam ettiğini, zorlukların üstesinden gelmek için çalışmalar ve yenilikler benimsediğini, kanun koyma sürecini sıkılaştırdığını ve yenilenemeyen sular konusunda ödün vermediğini belirtti.

Anlaşmalar ve sözleşmeler
Bitki Örtüsü Geliştirme ve Çölleşmeyle Mücadele Ulusal Merkezi dün Kral Abdülaziz Kraliyet Koruma Alanı Geliştirme Kurumu ile koruma alanına bir milyon ağaç dikmek için bir anlaşma imzaladı. Uluslararası Ağaçlandırma Teknolojileri Fuarı ve Forumu oturumunda imzalanan anlaşma, bir milyon ağaç dikme projesi de dahil olmak üzere belirli ağaçlandırma projelerinin başlatılması yoluyla, koruma alanındaki doğal bitki örtüsü alanlarını geliştirmek, genişletmek ve çeşitliliğini korumak için iş birliği ve entegrasyon sağlanmasını amaçlıyor.
İki taraf arasındaki iş birliği alanları, Kuzey ve Güney Hafas Bahçesi ile Nur Bahçesi’ni içeren koruma alanları içerisinde ağaçlandırma hedef noktalarının belirlenmesini, ayrıca arıtılmış su ile sulama kaynaklarının ve ağaçların ve çalıların yerel bitki türlerinin belirlenmesini kapsıyor.
Ulusal Bitki Örtüsünü Geliştirme ve Çölleşmeyle Mücadele Merkezi, Fuar ve Formun oturum aralarında, Suudi Arabistan Temel Endüstriler Kurumu (SABIC), Drone Teknoloji Ticaret Şirketi, Suudi Arabistan madencilik şirketi Maaden ve Sürdürülebilir Kırsal Tarım Kalkınma Programı ile çölleşme ile mücadele amacıyla üçer mutabakat zaptı imzaladı.
İş birliği alanları, bitki örtüsünün korunması, geliştirilmesi ve sürdürülebilirliği, ile ilgili bir dizi konuyu içeriyor. Bunlar arasında, çevreyi korumanın önemi konusunda farkındalığın arttırılması, Ulusal Bitki Örtüsünü Geliştirme ve Çölleşmeyle Mücadele Merkezi ile Maaden arasında 2040 yılına kadar 20 milyon ağaç dikme projesi gibi ağaçlandırma girişimlerinin ve projelerinin başlatılması yer alıyor. Aynı zamanda, Krallık ve çevresinde hedeflenen ağaçlandırma sahalarının, yerel bitki türlerinin ve sayılarının, her saha için uygun ekim dönemlerinin ve yenilenebilir su kaynaklarının  belirlenmesi, ağaçlandırmada dikkate alınacak teknik hususlar ve bilimsel tavsiyelerin hazırlanması, ağaçlandırma çalışmalarının teknik denetimine katkıda bulunulması,  bilimsel ve teknik araştırma ve çalışmalar yapılması, karşılıklı olarak bilimsel uzmanlık ve yetkinliklerin aktarılması ve Suudi Arabistan’daki bitki örtüsünün geliştirilmesinde ve çölleşmeye karşı mücadelede modern bilimsel tekniklerin ve araçların kullanılmasını da kapsıyor.

NEOM hedefi
NEOM projesinin CEO’su Mühendis Nazmi en-Nasr, projenin Krallık içinde 10 milyar ağaç dikmeyi hedefleyen Yeşil Suudi Girişimi kapsamında 100 milyon ağaç dikme taahhüdünü açıkladı. NEOM projesinin dünyada tamamen yenilenebilir enerji kaynakları olarak güneş ve rüzgar enerjisine dayanarak çalışan ilk bölge olacağını vurguladı. Nasr, Riyad’daki Uluslararası Ağaçlandırma Teknolojileri Fuarı ve Forumu açılış programına katıldığı sırada, NEOM’un Çevre, Su ve Tarım Bakanlığı ile ortaklığının çok yol kat ettiğini, çok daha ileri gideceğini vurgularken, NEOM’un geleceği yaratma, gelişimini sürdürme ve geleceğe yönelik hedeflere ayak uydurma taahhüdüne dikkat çekti. Projenin fiili olarak 100 milyon ağaç dikimine başlayacağını belirtti.
Nasr, Belçika büyüklüğünde bir alanı kaplayan NEOM’un, birçok girişim ve bilimsel araştırma ışığında Çevre, Su ve Tarım Bakanlığı ile daimi çalışma ve koordinasyon sonucunda, doğayla tam uyum taahhüdü içerisinde yüzde 95 oranında doğal alana sahip olacağını, ayrıca 1,5 milyon hektar arazi ve doğal rezervin ve vahşi yaşam habitatlarının da bakımının yapılacağını belirtti.



Robotlar Las Vegas'ta: Konaklama sektöründe çalışanların yüzde 95'i işini kaybedebilir

Las Vegas'ta çalışanların yaklaşık yüzde 26'sı turizm ve konaklama işlerine bel bağlıyor ve bu da ABD ortalamasının yaklaşık üç katı (Reuters)
Las Vegas'ta çalışanların yaklaşık yüzde 26'sı turizm ve konaklama işlerine bel bağlıyor ve bu da ABD ortalamasının yaklaşık üç katı (Reuters)
TT

Robotlar Las Vegas'ta: Konaklama sektöründe çalışanların yüzde 95'i işini kaybedebilir

Las Vegas'ta çalışanların yaklaşık yüzde 26'sı turizm ve konaklama işlerine bel bağlıyor ve bu da ABD ortalamasının yaklaşık üç katı (Reuters)
Las Vegas'ta çalışanların yaklaşık yüzde 26'sı turizm ve konaklama işlerine bel bağlıyor ve bu da ABD ortalamasının yaklaşık üç katı (Reuters)

Gelecek burada. Bugün Las Vegas'taki büyük bir kumarhane-tatil merkezine girmek, 10 yıl öncesine göre çok farklı görünebilir. Çünkü yeni bir araştırma, daha fazla eğlence merkezinin, konaklama sektöründe çalışanları yapay zeka veya robotlarla değiştireceğine işaret ediyor.

Bir zamanlar bilimkurgu gibi görünen şey hızla gerçeğe dönüşüyor; RCG Economics'in bir raporuna göre konaklama sektöründeki işlerin yüzde 80 ila 95'i, gelecek yılın sonuna kadar yapay zeka ve otomasyon nedeniyle risk altına girebilir.

2027'ye gelindiğinde, Vegas'taki birçok konaklama pozisyonu otomasyon riskiyle karşı karşıya kalmış olacak. Müşteri hizmetleri temsilcileri yüzde 80 ila 90, rezervasyon acenteleri ve çağrı merkezi operatörleriyse yüzde 85 ila 95 gibi daha da yüksek bir oranda yerini kaybetme riski altında.

Veri girişi personeli de hassas bir konumda ve pozisyonlarının otomasyona maruz kalma olasılığı yüzde 80 ila 90.

cdfg
RCG Economics'in raporuna göre, yapay zeka sohbet botları halihazırda Las Vegas tatil merkezlerindeki rutin müşteri taleplerinin yüzde 80'ini yöneterek 7/24, anında ve çok dilli hizmet sunuyor (AFP)

2030'a gelindiğinde resepsiyon görevlilerinin yüzde 65 ila 75'i, muhasebe elemanlarının yüzde 60 ila 70'i, kat hizmetleri görevlilerinin yüzde 70 ila 80'i ve yiyecek servisi çalışanlarının neredeyse yarısı işten çıkarılma tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir.

Ekonomist Mike Pequeen'e göre yapay zekanın çarpıcı yükselişi, Las Vegas'ın konaklama sektöründeki 300 bin işin 77 bin ila 92 bininin, 2035'e kadar risk altında kalabileceği anlamına geliyor.

KSNV'ye konuşan Pequeen şöyle diyor:

Bir işverenin işletmesinde robotik veya yapay zeka kullanmaktaki amacı kârı artırmak. İnsanlar pahalı.

Raporda, yapay zeka sohbet botlarının halihazırda rutin müşteri sorularının yüzde 80'ini yanıtladığı da belirtiliyor. 7/24 çalışan bu sistemleri kullanmak, maliyetleri yüzde 20 ila 30 oranında düşürmeyi sağlayabilir.

Axios, McKinsey & Company ve CNBC'ye göre analistler, yapay zeka ve otomasyonun gelecek 10 yılda ABD'deki birçok sektörde 100 milyondan fazla işi ortadan kaldırabileceğini tahmin ediyor.

Kenan Özel Girişim Enstitüsü'ne göre, kadınlar otomasyondan orantısız bir şekilde etkilenirken 10 kadın çalışandan 8'ine karşılık, 10 erkekten 6'sı yüksek riskli işlerde çalışıyor.

Çalışanların yaklaşık yüzde 26'sının turizm ve konaklama sektöründeki işlere bel bağladığı Vegas'ta bu oran ABD ortalamasının kabaca üç katı ve riskler bilhassa yüksek. 

RCG raporunda ilginç bir şekilde, lüks tatil merkezlerinin insan personeli tutma olasılığının daha yüksek olduğu, daha küçük ve düşük gelirli tesislerinse maaş ve sağlık sigortası maliyetlerinden tasarruf etmek için otomasyona yönelebileceği belirtiliyor.

Konuklar da bu değişimi benimsemeye başlıyor. Anketler, otel yöneticilerinin yüzde 73'ünün yapay zekanın sektörü dönüştüreceğine inandığını ve konukların yüzde 58'inin de yapay zekanın otel deneyimlerini şimdiden iyileştirdiğini söylediğini gösteriyor.

Seyahat edenlerin yüzde 65'i otellerde daha iyi teknolojiler isterken, yenilik yapma baskısı giderek artıyor.

Otomasyona hızla para akıyor. Rapora göre küresel konaklama sektöründeki yapay zeka pazarı 2025'te yaklaşık yüzde 21 büyüyerek 20,5 milyar dolara ulaştı.

Diğer yandan konaklamadaki robotik sektörünün 2024'teki 512 milyon dolardan 2034'te 2,6 milyar dolara çıkarak yıllık yüzde 17,5 büyüme oranına ulaşması bekleniyor.

Independent Türkçe


Kurye kılığına giren hırsız 11 milyon dolarlık kripto para çaldı

Kurye gibi davranan şüphelinin, kurbanın cep telefonunu, dizüstü bilgisayarını ve 11 milyon doların üzerinde kripto parasını alıp kaçtığı bildirildi (AFP)
Kurye gibi davranan şüphelinin, kurbanın cep telefonunu, dizüstü bilgisayarını ve 11 milyon doların üzerinde kripto parasını alıp kaçtığı bildirildi (AFP)
TT

Kurye kılığına giren hırsız 11 milyon dolarlık kripto para çaldı

Kurye gibi davranan şüphelinin, kurbanın cep telefonunu, dizüstü bilgisayarını ve 11 milyon doların üzerinde kripto parasını alıp kaçtığı bildirildi (AFP)
Kurye gibi davranan şüphelinin, kurbanın cep telefonunu, dizüstü bilgisayarını ve 11 milyon doların üzerinde kripto parasını alıp kaçtığı bildirildi (AFP)

ABD'nin Kaliforniya eyaletine bağlı San Francisco'da kurye kılığına giren bir hırsızın, mağdurun cep telefonu, dizüstü bilgisayarı ve 11 milyon dolarlık kripto parasını çaldığı bildirildi.

San Francisco Chronicle'ın ulaştığı polis raporuna göre soygun, cumartesi sabahı saat 06.45 civarında Mission Dolores mahallesindeki bir evde gerçekleşti.

Polis, sahte kuryenin mağduru koli bandıyla bağlamadan önce silahını çekip tehdit ettiğini söyledi. Rapora göre, şüpheli daha sonra dijital varlıkları, bir dizüstü bilgisayarı ve mağdurun telefonunu alarak kaçtı.

Mağdurun yaralanıp yaralanmadığı veya herhangi birinin tutuklanıp tutuklanmadığı bilinmiyor.

Bu pervasız soygun, kripto para soygunlarının giderek arttığı bir dönemde gerçekleşti. Saldırganlar, milyonlarca dolar değerindeki hesaplara erişmek için kripto yatırımcılarını hedef alıyor.

Los Angeles'ta eski bir Los Angeles Polis Teşkilatı (LAPD) polisi ve İsrailli gangster olduğu iddia edilen birine, kripto paralarını vermezse silahla vurup su işkencesi uygulamakla tehdit ettikleri öne sürülen genç bir çocuğun kaçırılmasına ilişkin dava açıldı.

Bölge Başsavcı Yardımcısı Jane Brownstone, cuma günü Gabby Ben ve eski LAPD memuru Eric Halem'in tutuklandığını duyurdu.

Los Angeles Times'a göre her iki adam da suçlamaları reddetti.

Mahkeme belgelerine göre 51 yaşındaki Ben, iki kez dolandırıcılıktan hüküm giymiş ve daha önce İsrail'e sınır dışı edilmişti. Bölge savcısı, duruşmada Ben'in "İsrail mafyasıyla bağlantıları" olduğunu iddia etti.

Öte yandan 38 yaşındaki Halem, LAPD'de 13 yıl geçirmiş eski bir polis. LA Times'a konuşan eski ortakları, 2022'de görevden ayrıldığını ve kariyeri hakkında bir realite TV programı hazırlamayı düşündüğünü söyledi.

Ben, Halem ve 4 kişinin geçen aralık ayında Los Angeles'ın Koreatown semtindeki lüks bir apartman dairesine giderek kripto para ticareti yapan bir genci kaçırmaya çalıştıkları iddia edildi.

İddiaya göre eve girdiklerinde her iki adam da silahlıydı ve gencin orada olmadığını gördüler. Genç adam geri döndüğünde onu kelepçelediler ve parasını çalmak için kripto para cüzdanını açmasını istediler.

Bölge savcısına göre genç adam boş bir cüzdana erişim sağlayıp blöf yaparak durumdan kurtulmaya çalıştı.

Kaçıranlar daha sonra dediklerini yapmazsa genci ayağından vurup duşta su işkencesi uygulamakla tehdit etti. Savcılar, gencin nihayetinde pes edip 350 bin dolarlık kripto para birimi barındıran bir kripto cüzdanına erişim sağladığını söyledi.

Kefaletle serbest bırakılma talebi reddedilen iki adam da yargılanmayı bekliyor.

Olay, bir kripto para yatırımcısının İtalyan bir iş insanını New York'taki lüks dairesinde iki haftadan fazla süre rehin tuttuğu iddiasıyla Manhattan'da tutuklanmasından birkaç ay sonra yaşandı.

İş insanı yetkililere, 6 Mayıs'ta New York'a geldiğini ve John Woeltz'in dairesine gittiğini söyledi. Woeltz'in daha sonra elektronik cihazlarını ve pasaportunu çaldığı ve ardından iş insanının Bitcoin şifresini talep ettiği öne sürüldü.

İddiaya göre iş insanı bunu reddedince, Woeltz ve başka bir adam onu ​​rehin tuttu ve iki haftadan fazla süre boyunca işkence yaptı; bu işkenceler arasında tellerle elektrik vermek, kafasına silah dayamak ve 5 katlı binanın çıkıntısından sallandırmak da vardı.

Woeltz'a iki kez saldırı, adam kaçırma, hukuka aykırı alıkoyma ve suç teşkil eden silah bulundurma suçları isnat edildi.

Independent Türkçe


Kasım’da ABD imalat faaliyetleri 4 ayın en düşük seviyesine geriledi

Missouri'deki Clycomo fabrikasında robotik kollar bir Ford Transit kamyonunun şasisini kaynaklıyor (Arşiv - Reuters)
Missouri'deki Clycomo fabrikasında robotik kollar bir Ford Transit kamyonunun şasisini kaynaklıyor (Arşiv - Reuters)
TT

Kasım’da ABD imalat faaliyetleri 4 ayın en düşük seviyesine geriledi

Missouri'deki Clycomo fabrikasında robotik kollar bir Ford Transit kamyonunun şasisini kaynaklıyor (Arşiv - Reuters)
Missouri'deki Clycomo fabrikasında robotik kollar bir Ford Transit kamyonunun şasisini kaynaklıyor (Arşiv - Reuters)

Kasım ayında ABD’de imalat faaliyetleri son dört ayın en düşük seviyesine geriledi. Standard & Poor’s Global’in açıkladığı öncü imalat PMI, Ekim’deki 52,5 puandan 51,9 puana düştü. 50 puan üzerindeki değer hâlâ büyümeyi işaret etse de yavaşlama ekonomik momentumun azaldığını gösteriyor.

Yeni siparişler düşerken stoklar rekor kırdı: Yeni siparişler endeksi 54,0’dan 51,3 puana gerilerken, bitmiş ürün stokları anket tarihinin en yüksek seviyesine ulaştı. Sektör temsilcileri, talep toparlanmazsa önümüzdeki aylarda üretimde yavaşlama yaşanabileceğini belirtiyor.

Hizmet sektörü denge sağladı: İmalat ve hizmet sektörlerini kapsayan bileşik PMI 54,8’e yükseldi. Hizmet sektörü endeksi 55,0 puana çıkarak imalat sektöründeki yavaşlamayı telafi etti.

İş dünyası güveni yükseldi: S&P Global, iş dünyasının önümüzdeki yıl için güveninin arttığını, bunun faiz indirimi beklentileri ve siyasi belirsizliklerin azalmasıyla bağlantılı olduğunu açıkladı.

Enflasyon ve maliyet endişeleri sürüyor: Şirketlerin talep ettiği fiyat endeksi 56,0’a, girdi maliyetleri endeksi ise 63,1’e yükseldi. Fed’in faiz indirimlerine rağmen, yüksek enflasyon ek indirim ihtimalini sınırlıyor.