Irak Başbakanı Kazımi: Uyuşturucu belası ülkenin sosyal dokusunu parçalıyor

Bağdat'taki intihar saldırısının ‘baş sorumlusu’ olmakla suçlanan bir DEAŞ lideri idam edildi.

Kazımi pazartesi günü Ortak Operasyonlar Komutanlığı merkezinde güvenlik yetkililerinin genişletilmiş toplantısında konuşma yaptı. (Irak Başbakanı Basın Ofisi)
Kazımi pazartesi günü Ortak Operasyonlar Komutanlığı merkezinde güvenlik yetkililerinin genişletilmiş toplantısında konuşma yaptı. (Irak Başbakanı Basın Ofisi)
TT

Irak Başbakanı Kazımi: Uyuşturucu belası ülkenin sosyal dokusunu parçalıyor

Kazımi pazartesi günü Ortak Operasyonlar Komutanlığı merkezinde güvenlik yetkililerinin genişletilmiş toplantısında konuşma yaptı. (Irak Başbakanı Basın Ofisi)
Kazımi pazartesi günü Ortak Operasyonlar Komutanlığı merkezinde güvenlik yetkililerinin genişletilmiş toplantısında konuşma yaptı. (Irak Başbakanı Basın Ofisi)

Irak’ta görev süresi sona ermesine rağmen yeni hükümet kurulamadığı için çalışmaya devam eden Başbakan Mustafa el-Kazımi dün (pazartesi) ülkenin üst düzey güvenlik yetkilileriyle yaptığı görüşmede, ülke genelinde ve özellikle güney vilayetlerindeki yayılma hızı dikkate alındığında yıllardır resmi makamlarda ve halkta endişelere yol açan uyuşturucu meselesine odaklandı.
Kazımi, Ortak Operasyonlar Komutanlığı merkezinde güvenlik yetkililerinin katıldığı genişletilmiş toplantıda yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Güvenlik birimlerinin ve silahlı kuvvetlerin, ülkemizi ve toplumumuzu uyuşturucu ve kontrolsüz silahlar gibi daha fazla çaba gerektiren büyük sorunlardan koruma konusunda ortak bir sorumluluğu var.”
İçişleri Bakanlığı Sınır Muhafızları Komutanlığı'na ülkeye uyuşturucu sokulmasını ve uyuşturucu kaçakçılığını önlemesi için gösterdiği çabaları sürdürmesi ve güçlendirmesi talimatı verdiğini belirten Irak Başbakanı, bu hedefi gerçekleştirmek için İçişleri Bakanlığı kaynaklarının seferber edilmesini istedi.
Kazımi, sosyal dokuyu parçalamaya başlayan bu afetin ortadan kaldırılması için güvenlik birimleri, istihbarat ve Sınır Muhafızları güçlerinin, uluslararası sınırlardan uyuşturucunun geçişini engellemesi ve uyuşturucu tacirleri, satıcıları ve kullanıcılarının takip ederek hesap sorması gerektiğini söyledi.
Irak’ın İran sınırındaki güney vilayetleri, ülkenin geri kalan vilayetlerine yapılan uyuşturucu sevkiyatlarının ana güzergahı konumunda. Irak makamlarının bunu bilmesine rağmen, bazı güvenlik kaynaklarına göre, sınırdaki kaos ve bu operasyonlara karşı koymak için yeterli eğitim ve donanıma sahip olmayan güçlerin sınırda görev yapması nedeniyle yetkili makamlar uyuşturucu kaçakçılığı çetelerine karşı caydırıcı olamıyor. Bazı milislerin ve nüfuzlu tarafların uyuşturucu kaçakçılığı yapan çetelere koruma şemsiyesi sağlamasının yanı sıra güvenlik güçlerinin kontrol edemediği resmi olmayan kaçakçılık güzergahlarının kullanılması da bu durumun sebepleri arasında gösteriliyor.
Irak makamları, Irak güvenlik güçleri bünyesindeki Terörle Mücadele Servisi’ne benzer bir  ‘Narkotikle Mücadele Servisi’ planına dikkat çekiyor. Böyle bir servisin kurulmasını destekleyen isimler arasında yer alan Meclis Birinci Başkan Yardımcısı Hakim ez-Zamili, iki hafta önce yaptığı açıklamada, uyuşturucunun DEAŞ’tan daha az tehlikeli olmadığını ve toplumun bunun tehlikesini hissetmeye başladığını söylemişti.
Federal İstihbarat ve Soruşturma Dairesi önceki gün Necef vilayetinde uyuşturucu kaçakçılığı şüphesiyle altı kişinin tutukladığını bildirdi. Daire yaptığı açıklamada, uyuşturucu satıcısı bir sanığın itiraflarından hareket ederek “Necef'in en önde gelen uyuşturucu satıcılarından olan altı kişiyi” tutukladıklarını bildirdi. Çeşitli Irak güvenlik birimleri uyuşturucu ticareti yapma veya kullanma suçlamasıyla tutuklananlarla ilgili benzer haberleri neredeyse her gün paylaşıyor.
Başbakan Kazımi güvenlik yetkililerine hitaben yaptığı konuşmada ayrıca halkın yaz aylarında yeniden yaşaması beklenen elektrik kesintisi sorununa da değindi. Kazımi, hükümetinin bu konuda finansman ve yönetim meseleleriyle bazı sorunlarla karşı karşıya olmasından şikayet etse de güvenlik birimlerini ‘elektrik enerji kulelerini terör saldırılarına karşı korumak için gerekli planları yapması”’ gerektiğini vurguladı. Geçen yıl elektrik nakil hatları onlarca terör saldırısına maruz kaldı ve bu durum zaman zaman tüm vilayetlerde elektriklerine kesilmesine yol açtı.

Yargıdan idam kararı
AFP’nin aktardığı resmi bir açıklamaya göre Irak yargısı, Ocak 2021'de meydana gelen ve 32 kişinin yaşamını yitirdiği  intihar saldırısının ‘başsorumlusu’ olmakla suçlanan bir DEAŞ liderine idam cezası verdi.
AFP, 21 Ocak 2021'de başkent Bağdat'ın şehir merkezinde DEAŞ’ın üstlendiği saldırıda iki intihar bombacısının üzerlerindeki patlayıcıları infilak etmesi sonucu 32 kişinin öldüğünü ve 110'dan fazla kişinin de yaralandığını aktardı.
Yargı medyasının yayınladığı açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Bağdat Federal Temyiz Mahkemesi başkanlığındaki Risafe Merkez Ceza Mahkemesi, terör örgütü DEAŞ’ın güney valisi makamında bulunan ve geçen yılın başlarında onlarca şehit ve yaralının olduğu El-Bab eş-Şarki bölgesindeki Balat Çarşısı bombalanmasının baş sorumlusu olan sanık S. hakkında idam cezası verdi.”
Açıklamaya göre söz konusu şahıs yapılan soruşturmaların ardından 2012'den bu yana DEAŞ’la olan ilişkisini kabul etti ve aynı şekilde El-Bab eş-Şarki bölgesindeki Balat Çarşısında düzenlenen bombalı eylemi gerçekleştiren iki intihar bombacısını hazırlayarak Bağdat’taki güvenlik ihlalini planladığını itiraf etti. Bu itiraflar üzerine sanık, 2005 yılı 13 sayılı Terörle Mücadele Kanunu doğrultusunda idam cezasına çarptırıldı. Nitekim söz konusu yasa, sanık belirli herhangi bir eylemden hüküm giymemiş olsa bile radikal bir gruba mensup olması nedeniyle terör suçları kapsamında değerlendirilerek idamla cezalandırılıyor.
Haşdi Şabi nisan ayı başlarında yaptığı açıklamada, Ocak 2021’de başkent Bağdat şehir merkezindeki Tayaran Meydanı'ndaki çifte bombalı saldırıyı yöneten iki teröristin tutuklandığını ve yargıya sevk edildiklerini açıklamıştı. Nisan ayı sonlarında, dört terör zanlısı Anbar vilayetinin Ramadi kentinde bomba yüklü bir araçla saldırı düzenleme suçundan idam cezasına çarptırıldı.
Irak’ın DEAŞ’a karşı ‘zafer’ ilan etmesinden bu yana ülkedeki  mahkemeler DEAŞ üyeleri hakkında yüzlerce idam hükmü verdi.
Irak güçleri, kanlı çatışmalardan sonra örgütü ortadan kaldırmayı başarırken şehirlere uzak bazı bölgelerde halen aktif durumda olan örgüte bağlı hücreler zaman zaman askeri noktaları hedef alıyor.



Gazze'de dört gazeteci öldürüldü, İsrail ordusu Al Jazeera muhabiri Enes El Şerif'i doğrudan hedef aldıklarını duyurdu

Enes eş-Şerif’in İsrail tarafından Gazze Şeridi'nin kuzeyine düzenlenen bombardımanı haber yaparken çekilmiş bir fotoğrafı (Al Jazeera)
Enes eş-Şerif’in İsrail tarafından Gazze Şeridi'nin kuzeyine düzenlenen bombardımanı haber yaparken çekilmiş bir fotoğrafı (Al Jazeera)
TT

Gazze'de dört gazeteci öldürüldü, İsrail ordusu Al Jazeera muhabiri Enes El Şerif'i doğrudan hedef aldıklarını duyurdu

Enes eş-Şerif’in İsrail tarafından Gazze Şeridi'nin kuzeyine düzenlenen bombardımanı haber yaparken çekilmiş bir fotoğrafı (Al Jazeera)
Enes eş-Şerif’in İsrail tarafından Gazze Şeridi'nin kuzeyine düzenlenen bombardımanı haber yaparken çekilmiş bir fotoğrafı (Al Jazeera)

İsrail ordusu, dün Gazze şehrine düzenlediği hava saldırısında Al Jazeera (Cezire) muhabiri Enes eş-Şerif'i öldürdüğünü açıkladı. Şerif’in Hamas'a bağlı bir hücrenin lideri olmakla suçlandığı açıklamada, “Enes eş-Şerif Hamas terör örgütünün bir terör hücresinin lideriydi ve İsrailli sivillere ve İsrail ordusuna roket saldırıları düzenlemekten sorumluydu” denildi.

Filistinli medya kuruluşları, İsrail’e ait bir savaş uçağının Gazze Şeridi’ndeki Şifa Hastanesi önünde gazetecilerin bulunduğu çadırı bombaladığını ve 4’ü gazeteci 5 kişinin öldüğünü bildirdi. Filistin televizyonu, saldırıda Al Jazeera muhabirleri E Enes eş-Şerif ve Muhammed Kurayka ve kameramanlar İbrahim Zahir ve Muhammed Nevfel olduğunu, ayrıca El-Kufiya kanalının muhabiri Muhammed Subh'un da yaralandığını bildirdi.