Cezayir, yurtdışına kaçırılan paraların ülkeye geri getirilmesiyle ilgili işlemleri hızlandırıyor

Said Buteflika kamu malından yurtdışındaki banka hesaplarına para aktardığı iddiasını yalanladı.

Cezayir Adalet Bakanı Abdurreşid Tabi (Adalet Bakanlığı)
Cezayir Adalet Bakanı Abdurreşid Tabi (Adalet Bakanlığı)
TT

Cezayir, yurtdışına kaçırılan paraların ülkeye geri getirilmesiyle ilgili işlemleri hızlandırıyor

Cezayir Adalet Bakanı Abdurreşid Tabi (Adalet Bakanlığı)
Cezayir Adalet Bakanı Abdurreşid Tabi (Adalet Bakanlığı)

Cezayir hükümeti ‘çetelerin yağmaladığı ve yabancı ülkelerin bankalarında bulunan paraları’ bu yıl içinde ülkeye geri getireceğini açıkladı. Bu arada, Cezayir’in eski Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika’nın en küçük kardeşi Said Buteflika, mahkemedeki duruşmasında, kamu malından yurtdışındaki banka hesaplarına para aktardığı iddiasını yalanladı.
Cezayir Adalet Bakanı Abdurreşid Tabi, dün Bakanlık yetkilileriyle düzenlediği toplantıda, “Cezayir’de adalet sahasında çalışanlar için asıl savaş yolsuzlukla mücadele, yağmalanan paraların geri getirilmesi ve vatandaşların güvenini yeniden kazanmak için güvenilir bir yargı tesis etmektir” ifadelerini kullandı.
Adalet Bakanlığı’nın internet sitesinde yer alan açıklamaya göre, toplantıda Bakanlığın Temmuz 2021–Haziran 2022 arasındaki faaliyetleri değerlendirildi.
Bakan Tabi, milli kurumsal ve yasal sistemin yeni anayasal hükümlere ve ekonomik gerçekliğe uygun hale getirilmesi, suç türleriyle mücadele, hak ve özgürlüklerin korunmasının güçlendirilmesi amacıyla adalet sahasında çalışanların, çok sayıda hukuki ve düzenleyici metinler hazırlayıp yayınlayarak anayasal reformların uygulanmasında ve diğer başka metinlerin hazırlanmasında ve tamamlanmasında üstlendiği role dikkat çekti.
Açıklamaya göre Bakan Tabi ayrıca, vatandaşın ihtiyaçlarının karşılanması ve güçlü bir devletin temellerinin atılması amacıyla bir yandan anayasal reformların güvence altına alınması, diğer yandan ekonomik canlanmanın sağlanmasına yönelik devlet çıkarları düzeyinde yapılan tüm büyük çalışmalardan övgüyle söz etti.
Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun, Nisan 2021’de anayasa referandumu kampanyası kapsamında bir grup gazeteciye yaptığı açıklamalarda, “2020'de Anayasa’da demokratik özgürlükleri güçlendiren ve otokrasiye son veren değişiklikler yaptım. (1999-2019 Buteflika yönetimi dönemine atıfla) Yağmalanan paraların geri getirilmesiyle ilgili seçim vaadimden geri adım atmayacağım. İş insanları 6 bin milyar dinardan yararlandı fakat bunun sadece yüzde 15’ini iade ettiler” ifadelerini kullanmıştı.
Cezayir’deki mahkemelerde son iki yıldır iş insanları ve eski yetkililerin karıştığı bir dizi yolsuzluk davaları görülüyor. Bu davalar kapsamında eski Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika’nın kardeşi ve Özel Danışmanı Said Buteflika da dahil olmak üzere çoğu isim ağır hapis cezasına çarptırıldı. 
Cezayir’in başkentindeki bir mahkemede önceki gün dava duruşması olan Said Buteflika, “kamu malının yağmalanmasıyla” hiçbir ilişkisi olmadığını savundu. Buteflika bu savunmayı, mahkeme yargıcının ona ait yurtdışındaki mal varlığıyla ilgili belgeler sunmasının ardından yaptı. 2019’dan bu yana hapiste olan Said Buteflika bununla birlikte kendisine ait tüm mal varlıklarının Buteflika ailesinden miras kaldığını belirterek, bu mal varlığının bir kısmını Cumhurbaşkanlığı’nda çalışırken bir kısmını da üniversitede hocalık yaptığı yıllarda kazandığını ileri sürdü.
Savcılık, Said Buteflika hakkında 10 yıl hapis cezası istedi. Buteflika aynı davada yargılanan ve ağır hapis cezası alan iş insanı Ali Haddad’ın yolsuzluk suçlamasına da yanıt verdi.
Öte yandan 2020'de beyin felci geçiren Cezayir Cumhurbaşkanlığı Eski Sözcüsü Muhammed el-Said dün hayatını kaybetti. Said Cumhurbaşkanlığı Sözcülüğü görevini yürüttüğü sırada felç geçirmiş ve ardından Fransa’daki hastanelere kaldırılmıştı.
Said, 2019’da cumhurbaşkanı seçilen Tebbun tarafından Cumhurbaşkanlığı Sözcülüğü’ne atandığında başkanlığını yaptığı Özgürlük ve Adalet Partisi’nden istifa etmişti. Said halk hareketinin reddetmesi dolayısıyla 2019’daki cumhurbaşkanlığı seçimine karşı muhalif bir duruş sergilemişti. Medya alanında çeşitli sektörlerde çalışan Said, 2012-2013 tarihleri arasında Buteflika döneminde Enformasyon Bakanlığı’na atandı. Bir dönem üniversitede ders veren ve çeşitli medya kuruluşlarında müdürlük yapan Said, 1980’li yıllarda Cezayir’in Bahreyn Büyükelçiliği görevini yürüttü.



Filistin Yönetimi, Netanyahu ve Trump'ın açıklamalarından sonra Gazze Şeridi'nin devletleşmesi ve yönetilmesi konusunda ısrarcı

ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Beyaz Saray’da bir araya geldi. (DPA)
ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Beyaz Saray’da bir araya geldi. (DPA)
TT

Filistin Yönetimi, Netanyahu ve Trump'ın açıklamalarından sonra Gazze Şeridi'nin devletleşmesi ve yönetilmesi konusunda ısrarcı

ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Beyaz Saray’da bir araya geldi. (DPA)
ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Beyaz Saray’da bir araya geldi. (DPA)

Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa dün yaptığı açıklamada, İsrail'in bir Filistin devletinin kurulmasını ve Filistin Yönetimi’nin Gazze Şeridi’ne geri dönmesini engelleme planının başarılı olamayacağını belirtti.

Bakanlar Kurulu toplantısının başında yaptığı açıklamada Mustafa, “Kesin resmi pozisyonumuz, Gazze Şeridi'ndeki halkımıza yardım sağlayabilmemiz ve uzun zamandır beklenen bağımsız Filistin devletinin somutlaşmasına yol açacak yeniden inşa sürecini kolaylaştırabilmemiz için tek bir siyasi sistem, birleşik ulusal kurumlar ve tek bir güvenlik kurumu altında herkesin iş birliğini gerektiren Filistin topraklarında Filistin devletinin somutlaştırılmasıdır” dedi.

Mustafa sözlerine şöyle devam etti: “İsrail tarafı bu vizyonla savaşıyor. Tüm kurum ve kuruluşları ulusal otoriteyi zayıflatmak, Gazze Şeridi'ndeki halkımıza karşı sorumluluklarını yerine getirmemesi için mali abluka altına almak ve geniş bir uluslararası mutabakatın konusu haline gelen Filistin devletinin kurulmasını engellemek için çalışıyor… İsrail planının desteklenmesi başarılı olamayacak. Zira halkımızın iradesi güçlü. Tüm gücümüz ve kararlılığımızla ulusal görevlerimizi yerine getirmek için sorumluluklarımızı üstlenmeye kararlıyız.”

Mustafa, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmesi sırasında ‘bir Filistin devletinin kurulmasına izin vermeyeceğini’ açıklamasının ardından Filistin Yönetimi'nin bir Filistin devleti kurma ve Gazze Şeridi'ndeki sorumluluklarını üstlenme konusundaki ısrarından bahsetti. Mustafa ayrıca, Netanyahu’nun Gazze Şeridi'ndeki Filistinlileri kabul etmek için bir dizi ülkeyle iletişim halinde olduğunu ifade etti.

cdfgthy
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu pazartesi akşamı Beyaz Saray'daki yemekte ABD Başkanı Donald Trump'ı Nobel Barış Ödülü'ne aday gösteren mektubun bir kopyasını elinde tutuyor. (DPA)

Netanyahu'ya Washington ziyaretinde eşlik eden üst düzey bir yetkili, İsrail'in bir süre daha Gazze Şeridi'nde kalabileceğini doğruladı. Yetkili, Netanyahu'ya eşlik eden gazetecilere yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'nde Filistin Yönetimi'nin olmayacağını söyledi.

‘Ertesi gün’ meselesi

Maariv gazetesi ve Walla internet sitesine göre Netanyahu ve Trump, ‘Gazze Şeridi'nde ertesi gün’ gibi merkezi ve karmaşık bir meseleyi görüştü. Görüşmenin ardından bir siyasi yetkili, “Ertesi gün elbette Filistinliler olacak ama Filistin Yönetimi olmayacak” dedi.

Maariv, toplantının ardından yalnızca Amerikalı gazetecilerin içeri alınmasına izin verilmesinin ardından Netanyahu'nun, İsrailli gazetecilerin üst düzey bir yetkili tarafından brifing verilmek üzere çağrılmasını istediğini bildirdi.

scdfgrthy
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu pazartesi akşamı Beyaz Saray'da ABD Başkanı Donald Trump'la yediği yemekte konuşuyor. (EPA)

Yetkili, ertesi gün ile ilgili olarak şu ifadeleri kullandı: “Ana ve gerekli koşul Gazze Şeridi'nde Hamas'ın olmamasıdır. Hamas silahsızlandırılmalı ve liderleri sürgün edilmeli. Başka bir güç Gazze Şeridi'ni kontrol etmeli ve silah kullanımını engellemeli.”

Hangi gücü kastettiği sorulduğunda ise “Bunu tartışıyoruz. İsrail ordusu her türlü tehdidi engellemek için her zaman hazır bulunacak. Gazze Şeridi'nde güvenlikten İsrail sorumlu olacak” yanıtını verdi.

Yetkili, Gazze Şeridi’nin sivil kontrolü konusunda şunları söyledi: “Gazze Şeridi'nde gündelik hayatı yöneten bir hükümet sistemi olmalı. Belki belli bir süre için orada olacağız ve bu konuda endişelenmemeliyiz. Eğer ilk aşamada orada olmazsak, iktidarı başka bir tarafa devredebileceğimizden emin olamayız. Gazze Şeridi'ndeki yönetim sistemi Filistinliler tarafından yürütülecek. Kesinlikle Filistinliler olacak ama Filistin Yönetimi olmayacak. Filistin Yönetimi Gazze Şeridi'ni yönetmeyecek.”

Üçüncü görüşme

Trump ile Netanyahu arasında pazartesi akşamı Beyaz Saray'da gerçekleşen görüşme, Trump'ın geçtiğimiz ocak ayında başkanlık koltuğuna oturmasından bu yana gerçekleşen üçüncü görüşmeydi.

Filistinlilerle barış istediğini ifade eden İsrail Başbakanı, Filistinlilerin gelecekte kuracakları bağımsız bir devleti İsrail'in yıkımı için bir platform olarak tanımladı ve bu nedenle egemen güvenlik yetkisinin İsrail'de kalması gerektiğini savundu.

dfrgty
ABD Başkanı Donald Trump, pazartesi akşamı Beyaz Saray'da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile birlikte (DPA)

Trump, gazetecilerin iki devletli bir çözümün mümkün olup olmadığı sorusuna “Bilmiyorum” dedi ve soruyu Netanyahu'ya yönlendirdi.

Netanyahu soruyu, “Filistinlilerin kendi kendilerini yönetmek için tüm yetkilere sahip olmaları gerektiğine inanıyorum, ancak bizi tehdit edecek herhangi bir yetkiye değil” diye yanıtladı.

Netanyahu ayrıca, Filistinlilerin Gazze Şeridi'nden çıkarılması konusuna da değinerek, İsrail ve ABD'nin, savaştan zarar gören Gazze Şeridi'nden ayrılmak isteyen Filistinlileri kabul edecek ‘birkaç ülke bulmaya yakın’ olduğunu söyledi.

Netanyahu, “Başkan Trump'ın seçim özgürlüğü diye harika bir vizyonu var. Eğer insanlar kalmak istiyorlarsa kalabilirler ama gitmek istiyorlarsa da gidebilmeliler” şeklinde konuştu.

Üst düzey bir İsrailli yetkili yemekten sonra yaptığı açıklamada, İsrail'in Trump'ın Gazzelileri gönüllü olarak göç etmeye teşvik etme konusunda ciddi olduğuna ikna olduğunu belirtti.

Söz konusu açıklamaların ardından Filistin Yönetimi'nden bir kaynak Şarku’l Avsat'a şunları söyledi: “Onların tutumu biliniyor. Ancak biz siyasi bir süreç başlatmak için uğraşıyoruz. Batı Şeria, Gazze Şeridi ve Doğu Kudüs'ü kapsayan bir devlet kurma hakkımızdan taviz vermeyeceğiz.”