İsrail, devletin finanse ettiği kurumlara Filistin bayrağı dikilmesine ilişkin yasağı onayladı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

İsrail, devletin finanse ettiği kurumlara Filistin bayrağı dikilmesine ilişkin yasağı onayladı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

İsrail Parlamentosu (Knesset), üniversiteler de dahil olmak üzere devletin desteklediği ve finanse ettiği kurumlarda Filistin bayraklarının asılmasını yasaklayan yasa tasarısına onay verdi.
Eski Başbakan Binyamin Netanyahu önderliğindeki muhalefet, üniversitelerde Filistin bayrağı açılmasına karşı tepkilerin ardından ilgili kanun tasarısını Parlamento'ya sundu.
Resmi yayın kuruluşu KAN'ın haberine göre, yasa tasarısı 120 sandalyeli Parlamento'da 16'ya karşı 63 oyla kabul edildi.
Yürürlüğe girmesi için yasa tasarısının 3 kez daha oylanması gerekecek.
Oylama sonrasında açıklama yapan Netanyahu şu ifadeleri kullandı:
"Devletin finanse ettiği kurumlarda Filistin Kurtuluş Örgütü bayrağının dikilmesini yasaklayan kanunu şimdi Parlamento'dan geçirdik. İsrail'in bir tek bayrağı var ve bizler İsrail'i yeniden sağa çeviriyoruz. Bugün İsrail devleti ve Yahudi devletinin geleceği için önemli bir gün."
Filistinli öğrenciler, geçen mayıstaki Nekbe günü törenleri çerçevesinde Bir Seba kentindeki Tel Aviv ve Ben Gorion üniversiteleri kampüslerinde Filistin bayrakları açmış ve bu durum İsrail'deki sağcı muhalif kesimler tarafından tepkilere neden olmuştu.



Suriye'nin sınırları komşu ülkelerle ilişkilerini zorlaştırıyor

İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde Suriye'nin güneyine bakan bir gözlem noktasında duran bir İsrail askeri, 25 Mart (AFP)
İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde Suriye'nin güneyine bakan bir gözlem noktasında duran bir İsrail askeri, 25 Mart (AFP)
TT

Suriye'nin sınırları komşu ülkelerle ilişkilerini zorlaştırıyor

İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde Suriye'nin güneyine bakan bir gözlem noktasında duran bir İsrail askeri, 25 Mart (AFP)
İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde Suriye'nin güneyine bakan bir gözlem noktasında duran bir İsrail askeri, 25 Mart (AFP)

Yeni Suriye hükümeti, komşu ülkelerle ilişkilerini zorlaştıran sınır sorunu da dahil olmak üzere birçok sorunu devraldı. Bu durum giderek artan güvenlik sorunlarına ve potansiyel çatışma noktalarına yol açıyor.

Kuzey sınırında Türkiye, Suriye'nin kuzeyi ve SDG kontrolündeki bölgelerle olan geçişlerinin çoğunu kapatırken, acil tıbbi durumlar için “insani koridorlar” adını verdiği koridorları muhafaza ediyor. Şam hala SDG'nin kontrol ettiği stratejik geçiş noktalarını devretmesini bekliyor.

Lübnan'la olan altı resmi geçiş fiilen Lübnan devletinin kontrolündeyken, Hizbullah ve ona bağlı aşiret grupları Humus ve Rif Şam vilayetlerinde son zamanlarda çatışmalara sahne olan yaklaşık 20 gayri resmi geçişi kontrol altına almış durumda. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre bu geçişler kaçakçılık ve savaşçıların sızması için büyük bir ağ oluşturmuş durumda. Bu, Ürdün'de yaşananlara çok benzeyen bir sorun. Ürdün'de de Captagon'un ülkeye girişi ve çıkışı için geçişler kullanılıyordu.

Irak'la olan sınır geçişleri de bir sorun noktası. Zira 2003 işgalinden sonra Sünni cihatçıların Irak'a girmesini sağlayan geçişler, sonra da Beşşar Esed'i savunmak için Halk Seferberlik Güçleri (Haşdi Şabi) ve Şii milislerin savaşçıların geçişini sağladı.

İsrail ile sınır sorunu, İsrail'in işgal ettiği ve egemenliğinin bir parçası, ulusal güvenliğinin ve varlığının temel dayanağı olarak gördüğü Golan Tepeleri'ni ilgilendiriyor. İsrail, son dönemde Suriye'deki güvenlik boşluğunu değerlendirerek daha fazla nüfuz etmeye başladı.