Mısır-Avrupa Birliği görüşmesinden ortak tutum mesajı

Mısır, Etiyopya Nahda Barajı’nın üçüncü dolumuna başlamadan önce, Avrupa’nın desteğini almaya çalışıyor. Sisi, adil bir uzlaşıya varılmasına yönelik kararlılığını yineledi

Mısır Cumhurbaşkanı Sisi, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Komşuluk ve Genişlemeden Sorumlu Üyesi Oliver Varhelyi’i ağırlıyor (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Sisi, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Komşuluk ve Genişlemeden Sorumlu Üyesi Oliver Varhelyi’i ağırlıyor (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Mısır-Avrupa Birliği görüşmesinden ortak tutum mesajı

Mısır Cumhurbaşkanı Sisi, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Komşuluk ve Genişlemeden Sorumlu Üyesi Oliver Varhelyi’i ağırlıyor (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Sisi, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Komşuluk ve Genişlemeden Sorumlu Üyesi Oliver Varhelyi’i ağırlıyor (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısır, Etiyopya’nın Nil Nehri üzerindeki Nahda (Hedasi) Barajı’nı doldurulması ve işletmesine ilişkin kurallar konusunda tüm tarafları bağlayıcı bir anlaşmaya varılmasına yönelik kararlılığını yeniledi. Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Es-Sisi Kahire'de Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Komşuluk ve Genişlemeden Sorumlu Üyesi Oliver Varhelyi’i ağırladığı sırasında konuyla ilgili net mesajlar verdi.
Bölgesel ve uluslararası birkaç gündem maddesinin görüşülmesini içeren ve Dışişleri Bakanı Samih Şukri ve AB Mısır Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Christian Berger’in de katıldığı Mısır-Avrupa Birliği görüşmesi, Addis Ababa’nın Kahire ve Hartum ile gerilimi artıracak bir adım olan, baraj rezervuarının dolumunun üçüncü aşamasını başlatmak üzere belirlediği zamandan haftalar önce düzenlendi.
Nahda Barajı Proje Müdürü Kifle Horo’ya göre, barajın üçüncü dolum Ağustos ve Eylül aylarında, yıllık yağış mevsiminde olacak. Mısır, Sudan ve Etiyopya, Mavi Nil (Nil nehrinin ana kolu) üzerine inşa edilen barajın kendilerine yönelik beklenen zararın azaltılması gözetilerek doldurulması ve işletilmesi konusunda anlaşmaya varılması ümidiyle, 10 yıldır aralıklı olarak sonuçsuz müzakereler yürütüyor.
Mısır Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü, Sisi’nin AB Komiseri ile yaptığı görüşmede, varoluşsal bir mesele olarak nitelendirdiği Nahda Barajı meselesinin Mısır ve halkı için önemini vurguladığını belirtirken, barajın bu bağlamda ilgili uluslararası hukuka uygun olarak doldurulması ve işletilmesine ilişkin kurallar konusunda bağlayıcı bir yasal anlaşmaya varılmasındaki kararlığını vurguladı.
BM Güvenlik Konseyi, Eylül ayı ortasında, üç ülkeyi makul bir süre içerisinde bağlayıcı bir anlaşmaya varmak amacıyla Afrika Birliği himayesinde, müzakerelerin yeniden başlatılmasını teşvik eden bir ‘Cumhurbaşkanlığı Bildirisi’ yayınlamıştı.
Mısır Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü tarafından yapılan açıklamaya göre, Sisi, Avrupa’nın Mısır’ın ilk ticaret ortağı olmasının yanı sıra iki taraf arasındaki çok yönlü bağlantılar, Akdeniz’in her iki yakasında karşılaştıkları ortak zorluklar ve AB’nin Mısır’daki çeşitli sektörlerin tanık olduğu kalkınma sürecine katılımı düşünüldüğünde, Avrupa Birliği ve kurumlarının, karşılıklı saygı ve iş birliğine odaklanan Mısır siyasetindeki önemli konumunu vurguladı. Cumhurbaşkanı, gelecekte de iki taraf arasındaki aktif iletişimi sürdürmeyi istediğini belirtti.
Açıklamaya göre, AB Komiseri, Avrupa tarafının Mısır’ın uluslararası ve bölgesel olarak sahip olduğu siyasi ağırlığın yanı sıra Arap ve Avrupa dünyaları arasındaki bağlantı olması, Orta Doğu ve Afrika kıtasında güvenlik ve istikrarı koruma konusundaki rolü ışığında, iki tarafın Akdeniz bölgesel komşuluğuna katılımı da göz önüne alarak, Mısır ile geleneksel ortaklığı geliştirme ve derinleştirme konusundaki ilgisini dile getirdi.
Toplantıda ayrıca Mısır ile Avrupa Birliği arasındaki ilişkinin siyasi, ekonomik ve kalkınma boyutları açısından çeşitli yönleri gözden geçirildi. İki taraf arasındaki kurumsal iş birliğindeki genel gelişmelere karşı memnuniyet ifade edildi. Ortak koordinasyonun sürdürülmesinin önemini vurgulanırken, ortak çıkarlar ve zorluklar ışığında aralarındaki dostane ilişkileri ve bu konuda karşılıklı diyaloğu güçlendirilmesi konusundaki kararlılık dile getirildi. Toplantıda, başta Rusya-Ukrayna krizi olmak üzere uluslararası ve bölgesel konulardaki gelişmeler ve bunların başta enerji ve gıda sektörleri olmak üzere küresel düzeydeki ekonomik yansımalarına da değinildi.
Toplantıda ayrıca, Filistin meselesi ve önümüzdeki dönemde Mısır ile AB arasında, Mısır’ın yeniden inşa girişimini tamamlama kapsamında, Gazze Şeridi’ndeki yaşam ve hizmet koşullarını iyileştirme çabalarına yönelik ortak koordinasyon yolları hakkında da görüş alışverişinde bulunuldu.
Sözcü AB Komiseri’nin Mısır’ın yasadışı göçle mücadele çabalarını övgüde bulunduğunu ve AB’nin bu konudaki çabaları ve 2016’dan bu yana yasadışı göç vakalarını durdurması ve özellikle de bölgedeki başarılı bir model olarak, tüm temel haklara sahip farklı milletlerden 6 milyondan fazla mülteciye ev sahipliği yapması nedeniyle Mısır’ın çabalarını takdir ettiğini aktardı.



Şarku’l Avsat'a konuşan Hamas’a yakın kaynak: Doha'da gerçekçi yaklaşımlar tartışılıyor ve anlaşma Washington'un elinde

Zikim Sınır Kapısı yakınlarındaki bir dağıtım noktasından yardım almaya çalışırken öldürülen bir adamın cesedini taşıyan Filistinliler (AFP)
Zikim Sınır Kapısı yakınlarındaki bir dağıtım noktasından yardım almaya çalışırken öldürülen bir adamın cesedini taşıyan Filistinliler (AFP)
TT

Şarku’l Avsat'a konuşan Hamas’a yakın kaynak: Doha'da gerçekçi yaklaşımlar tartışılıyor ve anlaşma Washington'un elinde

Zikim Sınır Kapısı yakınlarındaki bir dağıtım noktasından yardım almaya çalışırken öldürülen bir adamın cesedini taşıyan Filistinliler (AFP)
Zikim Sınır Kapısı yakınlarındaki bir dağıtım noktasından yardım almaya çalışırken öldürülen bir adamın cesedini taşıyan Filistinliler (AFP)

Müzakereler hakkında bilgi sahibi bir Hamas kaynağı dün Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, “Ateşkes müzakerelerinde şu anda önerilen gerçekçi yaklaşımlar var, ancak anlaşma esas olarak İsrail'e baskı yapma araçlarına sahip olan ABD'nin tutumuna bağlı” dedi.

Kaynak, “İsrail tarafından sunulan ve Morag Koridoru’yla ilgili önceki haritalardan geri adım atılmasını içeren yeni haritaların olumlu bir adım olduğunu ve bir anlaşmaya varmak için siyasi ortamın hazırlanmasına katkıda bulunabileceğini düşünüyorum. Ancak halen birçok ayrıntı ve koşulun öne sürüldüğü hassas bir müzakere aşamasında olduğumuza inanıyorum” ifadelerini kullandı.

Görsel kaldırıldı.
İsrail'in el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği saldırıda hasar gören bir binanın enkazı arasında hayatta kalanları arayan Filistinliler (AFP)

Kaynak sözlerini şöyle sürdürdü: “Hamas saldırganlığı sona erdirmek ve soykırımı durdurmakla ilgileniyor. Bu aşamada on kişiyle başlayabilecek bir takas anlaşmasında bir dizi esirin serbest bırakılmasını içeren kapsamlı bir anlaşmaya doğru giden net bir vizyona sahip ve bu anlaşmanın başarılı olması için çok çalışıyor… Herhangi bir gerçek ilerleme İsrail'in Gazze Şeridi'nden net bir şekilde çekilmesine dayanmalıdır ve bu atlanamayacak bir ön koşuldur. Gerçekçi yaklaşımlar var ve bir anlaşmaya yakın olabiliriz, ancak bu esas olarak İsrail işgaline baskı yapma araçlarına sahip olan ABD'nin tutumuna bağlı.”

Doha bir haftadan uzun bir süredir, üçüncü bir ateşkes anlaşmasına (ilki Aralık 2023, ikincisi Ocak 2025) varmak üzere Mısır, Katar ve ABD'nin arabuluculuğunda Hamas ve İsrail arasında dolaylı görüşmelere sahne oluyor.

Kahire el-İhbariyye televizyon kanalının salı günü bildirdiğine göre, insani yardımların Gazze Şeridi'ne girişi, hastaların çıkışı ve mahsur kalanların geri dönüşüyle ilgili ayrıntıları görüşmek üzere Kahire'de yapılan Mısır-Katar-İsrail görüşmelerinde ilerleme kaydedildi. Kanal, Mısır İstihbarat Başkanı Hasan Mahmud Reşad'ın Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ve Filistin ve İsrail taraflarından heyetlerle anlaşmanın önündeki ‘engellerin aşılması’ için görüşmeler yaptığını bildirdi.

İsrail daha önce kuvvetlerinin Refah kenti yakınlarındaki Mısır sınırı boyunca uzanan üç kilometre genişliğindeki tampon bölge ve Refah'ı Gazze Şeridi'nin ikinci büyük kenti olan Han Yunus'tan ayıran Morag Koridoru da dâhil olmak üzere nispeten geniş bir alanda kalmasında ısrar etmişti.

Filistin ve İsrail basınında yer alan haberlere göre Hamas, İsrail güçlerinin Mart ayındaki son ateşkesin çökmesinden önce konuşlandıkları mevzilere geri çekilmesini talep ediyor. Bu mevziler, İsrail’in son dönemde kontrol ettiği yeni bölgeleri ve ‘insani yardım şehri’ olarak bilinen, Gazze Şeridi’nin yaklaşık 365 kilometrekarelik toplam alanının yüzde 40’ını kapsayan izole edilmiş bölgeyi kapsamıyor. Söz konusu bölgenin yaklaşık 600 bin Gazzeliyi barındırması öngörülüyor, ayrıca ileride daha fazla kişiyi yerinden etmeye uygun şekilde planlanmış. Bu şehir, Gazze Şeridi ile Mısır arasındaki coğrafi bağlantıyı da ortadan kaldırıyor.