Rusya tahıl ihracatı için yaptırımların kaldırılmasını şart koşarken, Afrika gıda tedarikindeki sorunlar nedeniyle endişeli

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Senegal Devlet Başkanı Macky Sall, Moskova’da bir araya geldiler. (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Senegal Devlet Başkanı Macky Sall, Moskova’da bir araya geldiler. (Reuters)
TT

Rusya tahıl ihracatı için yaptırımların kaldırılmasını şart koşarken, Afrika gıda tedarikindeki sorunlar nedeniyle endişeli

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Senegal Devlet Başkanı Macky Sall, Moskova’da bir araya geldiler. (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Senegal Devlet Başkanı Macky Sall, Moskova’da bir araya geldiler. (Reuters)

Rusya'nın 24 Şubat'ta Ukrayna'ya başlattığı saldırıların üzerinden yaklaşık 100 gün geçti. Kremlin 100 günün ardından, Donbass’ın birçok bölgesinde yaşamın normale dönmesini sağlayan bazı hedeflere ulaşıldığını duyurdu. Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitry Medvedev, askeri harekatın tüm hedeflerine ulaşılana kadar devam edeceğini vurguladı.  
 Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov, da şu açıklamada bulundu:
“Operasyonun temel amaçlarından biri Donetsk ve Luhansk’ta halkı korumaktı. Korunmalarının sağlanması açısından önlemler alındı ve sonuçlar elde edildi. Yüzlerce yerleşim birimi kurtarıldı ve insanlar normal yaşamlarına döndü. Bu çalışma, özel askeri operasyonun tüm hedeflerine ulaşılana kadar devam edecek.”  
Dmitry Medvedev de açıklamasında “Donbass'ın kurtarılmasıyla sınırlı olmayan özel askeri harekat, belirlenen tüm hedeflere ulaşılana kadar sürecek” dedi.
Bilindiği üzere Rusya, Ukrayna’daki ‘özel operasyonunun’ Nazizmi ortadan kaldırmak, Ukrayna’yı silahsızlandırarak tarafsızlığını sağlamak ve Donbass halkını korumak olarak duyurmuştu. Moskova daha sonra hedeflerini genişletti ve Ukrayna’dan, Kırım Yarımadası’nda Rusya’nın egemenliğini kabul etmesini talep etti.

Gıda krizi 
Senegal Devlet Başkanı Macky Sall, Rusya'da Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir araya geldi. Sall-Putin görüşmesinin merkezinde Ukrayna savaşının en belirgin yansımalarından biri olan ‘gıda krizi’ vardı. Görüşmede, Afrika’ya sağlanacak tahıl ve gübre konusunun yanı sıra Afrika’yı ve tüm dünyayı tehdit eden muhtemel küresel gıda krizi konularına odaklanıldı. Putin'in konuğunun aksine görüşmelerin basına açık gerçekleşen bölümlerinde bu konuya değinmekten kaçınması ve Rusya’nın Afrika ile ilişkilerin geliştirilmesine büyük önem verdiğini vurgulamakla yetinmesi ise dikkat çekti.
Putin açıklamasında şunları söyledi:
“Ülkemizin her zaman Afrika'nın yanında olduğunu, sömürgeciliğe karşı mücadelede Afrika ülkelerini desteklediğini belirtmek isterim. Yeni bir gelişme aşamasındayız ve Afrika ülkeleri ile ilişkilerimize önem veriyoruz. Bunun somut sonuçları oluyor. İkili ticaret hacmimizde artış var.”
Bu dönem Afrika Birliği’ne başkanlık eden Sall ise Ukrayna savaşının artan etkileri konusundaki endişelerini dile getirdi. Afrika Birliği Başkanı Sall, Putin’den Afrika ülkelerinin Ukrayna savaşının birer kurbanı haline geldiğinin farkına varmasını istedi. Sall görüşmenin başında “Sayın Başkan; sizinle görüşmek istedim. Zira ülkelerimizin ekonomik cephede bu krizin mağdurları olduğunu fark etmenizi istiyorum” ifadesini kullandı.
Afrika ülkelerinin çoğunun Birleşmiş Milletler’deki oylama sürecinde Rusya’yı kınamaktan kaçındığına dikkat çeken Sall, “Asya, Ortadoğu, keza Latin Amerika, insanlığın büyük bir kısmı çatışmayla ilgili tarafsız olmayı tercih etti” dedi.  Macky Sall ayrıca çatışmanın yol açtığı gıda krizinin, Batılı ülkelerin Rusya’nın lojistik, ticari ve finansal ağını etkileyen yaptırımları nedeniyle daha da kötüleştiğini vurgulayarak gıda sektörünün yaptırımların dışında tutulması çağrısında bulundu. Sall sözleirni şöyle sürdürdü:
“Rusya'ya yönelik yaptırımlar daha fazla acıya neden oldu. Artık Rusya'dan ihraç edilen tahıllara, özellikle de gübreye erişimimiz yok. Bu da Kıta’daki gıda güvenliği için ciddi tehditler oluşturuyor."
Kremlin’den daha önce yapılan açıklamada, Putin’in Senegalli lidere, tahıl ihracatıyla ilgili Moskova’nın vizyonunu aktaracağı belirtilmişti. Kremlin gıda krizinin sorumluluğunun Ukrayna ve Batılı ülkelerde olduğunu kaydetmişti. Kremlin dün, Moskova'nın küresel gıda krizinin etkilerini hafifletmeye ve arzı artırmaya katkıda bulunma taahhüdünü yineledi. Ancak Moskova’nın, tahıl yüklü gemilerin Rus limanlarından hareketine yönelik Batı kısıtlamalarının sona erdirilmesini ve Kiev’in limanların yakınlarına yerleştirdiği mayınların temizlenmesi şartları olduğu hatırlatıldı.  
Bu bağlamda Putin, ‘Ukrayna limanlarından gelen tahıllar’ da dahil olmak üzere Karadeniz'de malların serbest dolaşımına izin verecek ‘güvenli deniz koridorları’ oluşturmak için Türkiye ile çalışmaya hazır olduğunu ifade etti. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Türk mevkidaşı Mevlüt Çavuşoğlu ile söz konusu ‘güvenli koridorların’ oluşturulması konusunu görüşmek üzere önümüzdeki hafta Türkiye'yi ziyaret edecek. Kremlin Sözcüsü Peskov, “Dışişleri Bakanı önümüzdeki hafta Türkiye'de olacak. orada planladığı temasları var. Tabii ki en üst düzeydeki telefon görüşmesiyle bağlantılı olarak Ukrayna tahılı konusu da gündemin üst sıralarında yer alacak.” 

Alman ordusunun güçlendirilmesi 
Bu arada Rusya Dışişleri Bakanlığı, Almanya'nın ordusunu güçlendirme planını Nazi dönemine atıfta bulunarak eleştirdi. Ukrayna krizi, Almanya’da silahlanma eğilimini artırdı. Berlin yönetimi ve ana muhalefet partileri geçtiğimiz ayın sonunda, ordunun modernize edilmesi için 100 milyar euro tutarında kaynak sağlanması konusunda anlaştı. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, “Bu kararı, Berlin'in yeniden silahlanma yolunu izlediğinin bir başka teyidi olarak görüyoruz. Bunun nasıl bitebileceğini gayet iyi biliyoruz” dedi. Zaharova bu ifadesiyle, İkinci Dünya Savaşı'nın patlak vermesinin ardından, 1930’lu yıllarda Nazilerin yönetimi sırasında Almanya'nın yeniden silahlanmasına ve savaşın akıbetine doğrudan atıfta bulundu.  

Denizde teyakkuz  
Rusya Savunma Bakanlığı, Pasifik Filosu Komutanı Amiral Sergey Avakants komutasındaki Pasifik Donanması’nın, 40’tan fazla savaş gemisi, 20 savaş uçağı ve helikopterle Pasifik Okyanusu’nda tatbikat başlattığını bildirdi. Savunma Bakanlığı’ndan dün yapılan açıklamada, Rus Pasifik Donanmasının 10 Haziran’a kadar devam edecek tatbikatında deniz havacı birliklerin, taktik gemi gruplarının hava savunmasının organizesini yapacakları, olası düşman denizaltılarının aranacağı, yüzey ve hava hedeflerinde muharebe eğitimi tatbikatları düzenleneceği ve denizdeki kuvvetlerin lojistiğinin organize edileceği belirtildi. Ayrıca ‘mayınlı deniz alanlarının’ aşılması için de eğitimlerin verileceği ve standart boyutlardaki mayınların uzaktan atış yapılarak imha edileceği’ kaydedildi.  



Hamas, Netanyahu'yu Gazze ile ilgili basın toplantısında yalanlar uydurmakla suçladı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
TT

Hamas, Netanyahu'yu Gazze ile ilgili basın toplantısında yalanlar uydurmakla suçladı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)

Hamas, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'yu, Gazze'deki askeri operasyonları genişletme planının ‘savaşı sona erdirmek için en iyi yol’ olduğunu açıkladığı basın toplantısında ‘yalanlar uydurmakla’ suçladı.

Hamas Siyasi Büro Başkanı Medya Danışmanı Tahir el-Nunu, dün Fransız Haber Ajansı AFP'ye yaptığı açıklamada, Netanyahu'nun basın toplantısında yalanlar söylediğini belirtti. Nunu,  Netanyahu'nun gerçekle yüzleşemediğini, aksine gerçeği gizleyip yanıltmaya çalıştığını ifade etti.

Netanyahu'nun yalan söylemeye ve halkı aldatmaya devam ettiğinin altını çizen Nunu, İsrail Başbakanı’nın gazetecilerin Gazze Şeridi'ne girmesini engellemesinin, yalanlarının en büyük kanıtı olduğunu belirtti.

Uluslararası toplumu, Gazze'deki ‘soykırım ve açlık savaşını durdurması için Netanyahu'ya baskı yapmaya’ çağıran Nunu, ayrıca gazetecilerin ve medya çalışanlarının Gazze'ye girerek soykırım ve açlık suçlarının tüm gerçeklerini görmelerine izin verilmesi için baskı yapılmasını istedi.

Netanyahu, Gazze şehrini kontrol altına almak için askeri planı açıkladığı basın toplantısında şunları söyledi:

“Kararımızı aldık, talimatı verdik, ordudan yabancı gazetecileri, daha fazla yabancı gazeteciyi, çok sayıda gazeteciyi davet etmesini istedik. Güvenliği sağlamak konusunda bir sorun var, ancak bunu sorumlu ve dikkatli bir şekilde yaparak güvenliği sağlayabileceğimizi düşünüyorum.”

Talimatların iki gün önce yayınlandığını belirten İsrail Başbakanı, daha fazla ayrıntı vermedi.

İsrail, 7 Ekim 2023’teki saldırıdan bu yana gazetecilerin Gazze Şeridi'ne girmesini engelledi. Yalnızca muhabirleri özenle seçilen sınırlı sayıda medya kuruluşunun İsrail ordusu tarafından denetlenen turlar kapsamında bölgeye girmesine ve haberlerin sıkı askeri denetime tabi tutulmasına izin verdi.

Uluslararası medya, İsrail'in 22 aydır sürdürdüğü savaşı haberleştirmek için Gazze'deki yerel gazetecilere güveniyor.

Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü'ne (RSF) göre İsrail, Gazze Şeridi’nde 20 aydır devam eden savaş sırasında yaklaşık 200 gazeteci öldürdü, bunlardan en az 45'i görev başındayken öldürüldü.

RSF, İsrail'i ‘yabancı gazetecilerin girişini engelleyerek ve bilgi alınması üzerinde sıkı bir sansür uygulayarak Gazze'ye medya ablukası uygulamakla’ suçluyor.