İslamabad, ‘Pakistan Talibanı’ üyelerini topraklarında yerleştirmeye hazırlanıyor

Başkent Kabil’de yürütülen müzakerelerin tamamlanmasının ardından harekete geçildi.

Kandahar yakınlarındaki Spin Boldak Sınır Kapısı üzerinden Pakistan’dan Afganistan’a geçen Afgan aileler.
Kandahar yakınlarındaki Spin Boldak Sınır Kapısı üzerinden Pakistan’dan Afganistan’a geçen Afgan aileler.
TT

İslamabad, ‘Pakistan Talibanı’ üyelerini topraklarında yerleştirmeye hazırlanıyor

Kandahar yakınlarındaki Spin Boldak Sınır Kapısı üzerinden Pakistan’dan Afganistan’a geçen Afgan aileler.
Kandahar yakınlarındaki Spin Boldak Sınır Kapısı üzerinden Pakistan’dan Afganistan’a geçen Afgan aileler.

Pakistan hükümeti, Pakistan Talibanı ile yürütülen müzakerelerin tamamlanmasının ve barış anlaşması imzalanmasının ardından, Pakistan topraklarındaki Taliban hareketinin üyelerini ve liderlerini Afganistan’da yerleştirmeye hazır olduğunu duyurdu. Pakistan hükümeti ayrıca Afgan Taliban hükümetine, Pakistan Talibanı liderliğini şiddetten vazgeçmeye ve üyelerini Pakistan topraklarına yeniden yerleştirmeye ikna etme çağrısında bulundu.
Pakistan Talibanı liderleri ve üyeleri, 2014 yılında Kuzey Veziristan bölgesine sığınan tüm Taliban gruplarını hedef alan bir saldırının ardından Pakistan’dan kaçmıştı.
Pakistan Talibanı üyeleri şu anda Afganistan’ın şehir ve beldelerinde saklanıyor ve Pakistan topraklarında güvenlik güçlerine yönelik terör saldırıları düzenliyor. Üst düzey bir yetkili duruma ilişkin şu açıklamada bulundu:
“Şiddetten vazgeçmeyi ve Pakistan yasalarını kabul etmeyi kabul ederlerse, Pakistan Talibanı üyelerini Pakistan topraklarında barındırmaya ve yerleştirmeye hazırız. Kabil’de yaptığımız görüşmelerimizde Pakistan Talibanı’na önderlik etme arzumuzu ilettik.”
Pakistan liderleri ile Pakistan Talibanı son iki haftadır Kabil’de görüşmelerde bulunuyor. Görüşmelerde, iki taraf ateşkesin süresiz olarak uzatılması konusunda anlaşmaya vardı. Ayrıca iki tarafın görüşmelerde önemli ilerleme kaydettiği söyleniyor.”
Ancak Pakistan hükümeti, Pakistan Talibanı’nın ordu güçlerini kabile bölgelerinden çekilmesi ve kabile bölgelerine eski yönetim sisteminin geri getirilmesine yönelik talebine yanıt vermeyi kabul etmedi. Pakistan Talibanı hareketi, Pakistanlı taraflara kabile bölgelerini Pakistan topraklarına katılmasını hiçbir koşulda kabul etmeyeceklerini bildirdi. Kabile bölgeleri artık idari ve yasal olarak Pakistan’ın Hayber-Pahtunhva Eyaleti’nin bir parçası sayılıyor. Pakistan hükümeti şimdi, Pakistan Talibanı hareketinin liderlerinin ve üyelerinin gelişini ve yeni idari ve anayasal düzenlemeler uyarınca, bölgelerinde yerleşmesini sabırsızlıkla bekliyor. Söz konusu anayasal düzenlemeler, Taliban liderlerinin Afganistan’da sürgünde olduğu dönemde hazırlanmıştı.
Üst düzey bir hükümet yetkilisi, “İslamabad hükümetinin Pakistan Talibanı’nın kabile bölgelerindeki eski idari yapıyı restore etme talebini kabul etmesi gibi bir durum bulunmuyor” dedi.
Yeni anayasal düzenlemeye göre Pakistan hükümeti, yeni reformlardan önce İngiliz döneminde geçerli olan eski bir ceza yasasına tabi olan kabile bölgelerindeki durumun aksine, Pakistan Ceza Kanunu'nu uygulamaya koydu. Pakistan Talibanı şu an kabile bölgesindeki idari yapıyı ve eski İngiliz döneminin yasalarını geri getirmeye çalışıyor. Afganistan topraklarında yaklaşık 3 bin Pakistan Talibanı üyesi ikamet ediyor ve Afganistan’da çeşitli sınır kasaba ve şehirlerinde saklanıyor. Raporlara göre Taliban unsurları bir yıl önce Pakistan topraklarına dönmeye başladı. Ancak çoğu saklanmaya devam ediyor. Pakistan kabile bölgelerinde ise şu ordu güçleri konuşlanmış durumda. 



Hochstein: Lübnan ordusu güneye konuşlanmadan önce İsrail ordusu geri çekilecek

ABD Başkanı Joe Biden'ın Özel Temsilcisi Hochstein, geçtiğimiz hafta Beyrut'a yaptığı ziyaret sırasında gazetecilere konuşurken (AFP)
ABD Başkanı Joe Biden'ın Özel Temsilcisi Hochstein, geçtiğimiz hafta Beyrut'a yaptığı ziyaret sırasında gazetecilere konuşurken (AFP)
TT

Hochstein: Lübnan ordusu güneye konuşlanmadan önce İsrail ordusu geri çekilecek

ABD Başkanı Joe Biden'ın Özel Temsilcisi Hochstein, geçtiğimiz hafta Beyrut'a yaptığı ziyaret sırasında gazetecilere konuşurken (AFP)
ABD Başkanı Joe Biden'ın Özel Temsilcisi Hochstein, geçtiğimiz hafta Beyrut'a yaptığı ziyaret sırasında gazetecilere konuşurken (AFP)

ABD Başkanı Joe Biden'ın Özel Temsilcisi Amos Hochstein, İsrail ile Hizbullah arasında ateşkes anlaşmasına varıldığının duyurulmasının ardından dün, Lübnan ordusu güneye konuşlanmadan önce buradaki İsrail güçlerinin çekileceğini açıkladı.

Lübnan basınına konuşan Hochstein, ‘Hizbullah’ın yirmi yılı aşkın bir süredir Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 1701 sayılı kararını ihlal ettiğini ve eğer tekrar ihlal ederse gerekli mekanizmaları devreye sokacaklarını’ söyledi.

ABD Başkanı Joe Biden dün sabah, İsrail ile Hizbullah’ın yerel saatle 04.00'te yürürlüğe girecek olan ateşkes anlaşmasını kabul ettiğini duyurmuştu.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ateşkes anlaşmasının, Lübnan'da ‘hareket özgürlüğünü’ koruyacağını söylediği ülkesinin ‘İran tehdidine odaklanmasına’ ve Gazze Şeridi'nde Hamas'ı izole etmesine olanak sağlayacağını vurguladı.

Öte yandan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Lübnan'daki ateşkesin Gazze'de ‘uzun zamandır beklenen ateşkesin önünü açması’ gerektiğini söyledi.

Lübnan ordusu tarafından bugün yapılan açıklamada, İsrail ile saatler önce yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasının ardından BM Lübnan Geçici Barış Gücü (UNIFIL) ile koordineli bir şekilde güneye takviye olarak askeri birliklerini Litani Nehri’nin güneyine kaydırmaya başladığını duyurdu.

Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Bu karar, Lübnan hükümetinin 1701 sayılı BMGK kararının ve ilgili taahhütlerinin, özellikle Litani Nehri’nin güneyine ordunun ve tüm güvenlik güçlerinin konuşlandırılmasının güçlendirilmesi bağlamında tüm yönleriyle uygulanmasına dayanıyor.”

Açıklamada söz konusu askeri birliklerin ‘çeşitli bölgelerden Litani Nehri’nin güneyine taşınma sürecinde oldukları ve belirlenen yerlerde konuşlandırılacakları ifade edildi.

Lübnan Başbakanı Necip Mikati daha önce yaptığı bir açıklamada ateşkes anlaşmasının uygulanması kapsamında ülkenin güneyindeki Litani Nehri'nin güneyine orduyu göndermeye hazır olduklarını söylemişti.

Mikati, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Bakanlar Kurulu, Lübnan hükümetinin BMGK’nın 1701 sayılı kararının tüm yönleriyle uygulanmasına, özellikle de Litani Nehri'nin güneyinde konuşlu ordunun ve tüm güvenlik güçlerinin takviye gönderilmesine yönelik taahhüdüne ilişkin 11 Ekim 2014 tarihli ve 1 sayılı kararına bağlılığını teyit etti. Aynı zamanda, düşman İsrail'in ateşkes kararına uymasını ve 1701 sayılı kararın tam olarak uygulanması için işgal ettiği tüm bölgelerden ve mevzilerden çekilmesini talep etti.”

BMGK’nın 1701 sayılı kararı, 2006 yazında yaşanan yıkıcı savaşın ardından İsrail ve Hizbullah arasında çatışmaların durdurulmasını sağladı.

Karar ayrıca İsrail'in Lübnan'dan tamamen çekilmesini, UNIFIL'in konuşlanmasının güçlendirilmesini ve sınır bölgesindeki askeri varlığın Lübnan ordusu ve uluslararası güçle sınırlandırılmasını öngörüyor.

Mikati ateşkesin, ‘Lübnan'da yeni bir sayfa açmasını ve bir cumhurbaşkanının seçilmesini sağlamasını umduğunu söyledi. Lübnan’da cumhurbaşkanlığı koltuğu, İran'ın müttefiki Hizbullah ile siyasi muhalifleri arasındaki siyasi anlaşmazlıklar nedeniyle iki yıldır boş.

Lübnan Meclis Başkanı ve Emel Hareketi lideri Nebih Berri, İsrail ile Hizbullah arasındaki savaş nedeniyle yerlerinden edilenlere ateşkesin yürürlüğe girmesiyle birlikte bölgelerine dönmeleri çağrısında bulundu. Berri, televizyon ekranlarından yayınlanan konuşmasında “Sizi gurur duyduğunuz memleketlerinize dönmeye çağırıyorum. Sadece sizin varlığınızla daha gururlu ve güçlü hale gelebilecek olan topraklarınıza geri dönün!” ifadelerini kullandı. Berri ayrıca iki yıldır boş olan cumhurbaşkanlığı makamı için seçimlerin bir an önce yapılması çağrısında bulundu.

ABD ve Fransa'nın yanı sıra UNIFIL'in de ateşkes anlaşmasının uygulanmasını denetlemesi bekleniyor. Ülkesinin bölgede konuşlanacak olan Lübnan ordusunu destekleyeceğini söyleyen Hochstein, “Lübnan ordusunu daha geniş anlamda destekleyeceğiz, ABD en büyük destekçisi olacak ve uluslararası toplumla omuz omuza çalışacağız” diye konuştu.