İngiltere'de haftada 4 gün çalışma denemesi başlatıldı

Reuters
Reuters
TT

İngiltere'de haftada 4 gün çalışma denemesi başlatıldı

Reuters
Reuters

İngiltere'de 6 ay boyunca 3 binden fazla çalışanın haftada 4 gün çalışacağı pilot uygulama başlatıldı.
Ülkede kar amacı gütmeyen "4 Day Week Global" adlı kuruluşça yürütülen pilot uygulama kapsamında 70 şirketten 3 bin 300 çalışanın çalışma süreleri yüzde 20 oranında kısaltılırken, maaşlarında herhangi bir değişikliğe gidilmeyecek.
Haftada 4 gün çalışma denemesi kapsamında çalışanların refahı ve iş verimliliğinin yanı sıra uygulamanın çevre ve cinsiyet eşitliği üzerindeki etkileri ölçülecek.
Denemenin sonuçları, Cambridge Üniversitesi, Oxford Üniversitesi ve Boston College'dan araştırmacılarca değerlendirilecek.

İskoçya ve İspanya'da da bu yıl içinde benzer bir deneme başlatılacak.

"Şirketlerin rekabetinde yeni sınır yaşam kalitesidir"
4 Day Week Global'in Üst Düzey Yöneticisi Joe O'Connor, İngiltere'de başlatılan pilot uygulamaya ilişkin "Kovid-19 salgınını geride bırakırken, giderek daha fazla şirket bunun farkına varıyor. Rekabet için yeni sınır, yaşam kalitesidir ve daha az saat, çıktı odaklı çalışma, şirketlere rekabet avantajı sağlamanın aracıdır." açıklamasında bulundu.

İzlanda'da haftada 4 gün çalışma denemesi başarıyla sonuçlanmıştı
İzlanda'da araştırmacılar, geçen yıl yaptıkları açıklamada, dünyanın şimdiye kadarki en büyük haftada 4 gün çalışma denemesinin büyük başarıyla sonuçlandığını ve İngiltere'de de test edilmesi gerektiğini belirtmişti.
Denemenin ardından İzlanda'daki Sürdürülebilirlik ve Demokrasi Derneği (Alda) ile İngiltere'deki "Autonomy" adlı düşünce kuruluşlarının yayımladığı ortak analiz, 2015'ten 2019'a kadar süren ve 2 bin 500'den fazla kişinin katıldığı denemelerin "üretkenliği ve refahı" artırdığını ortaya koymuştu.

Denemeye katılan işçilerin refahının bir dizi göstergede önemli ölçüde iyileştiği, stres ve tükenmişliğin yanı sıra sağlık, iş ve yaşam dengesinin hemen hemen pilot programa katılan tüm gruplarda önemli ölçüde iyileştiğini göstermişti.
Öte yandan araştırmacılar, denemeye dahil edilen iş yerlerinin çoğunda üretkenlik ve hizmet sunumunun aynı kaldığını veya iyileştiğini gözlemlemişti.
İngiltere'de de ana muhalefetteki İşçi Partisi dahil farklı partilerden 45 milletvekili, 2020'de hükümeti haftada 4 gün çalışma önerisini incelemek için bir komisyon kurmaya çağıran önergeye imza atmıştı.



Mavi köpekbalıklarının bukalemun gibi renk değiştirdiği keşfedildi

Fotoğraf: Wikimedia Commons
Fotoğraf: Wikimedia Commons
TT

Mavi köpekbalıklarının bukalemun gibi renk değiştirdiği keşfedildi

Fotoğraf: Wikimedia Commons
Fotoğraf: Wikimedia Commons

Yeni bir araştırmaya göre mavi köpekbalığının derisindeki benzersiz yapılar, bukalemun gibi renk değiştirebileceğine işaret ediyor.

Bu hafta Anvers'te düzenlenen Society for Experimental Biology konferansında sunulan çalışma, mavi köpekbalığının (Prionace glauca) derisindeki renkleri üreten küçük nano yapıları ortaya çıkardı. Köpekbalığının renginin sırrı, deriyi zırh gibi kaplayan pulların, dermal dentiküller diye bilinen pulpa boşluklarında saklı.

Çalışmada yer alan araştırmacılardan Viktoriia Kamska, "Mavi, hayvanlar alemindeki en nadir renklerden biri ve hayvanlar bunu üretmek için evrim boyunca çeşit çeşit benzersiz strateji geliştirdi. Bu da bu süreçleri bilhassa büyüleyici kılıyor" diyor.

Pulpa boşlukları içindeki guanin molekülü kristalleri, mavi reflektör görevi görüyor. Buna ek olarak melanin pigmenti içeren hücre bileşenleri diğer dalga boylarını emerek köpekbalığının karakteristik rengini üretiyor.

Dr. Kamska, "Bu bileşenler, aynalarla dolu torbaları ve siyah emicilerle dolu torbaları anımsatan şekilde ayrı hücrelerde toplanıyor ancak yakın ilişki içinde durarak birlikte çalışabiliyorlar" diye açıklıyor.

Melanin, belirli kalınlık ve aralıklara sahip guanin kristalleriyle işbirliği yaparak köpekbalığının derisindeki renk doygunluğunu artırıyor.

Bir diğer araştırmacı Mason Dean "Bu malzemeler bir araya getirilince, renk üretme ve değiştirmeyi sağlayan güçlü bir yetenek de ortaya çıkıyor" diyor.

Büyüleyici olan şey, kristalleri içeren hücrelerdeki küçük değişiklikleri gözlemleyerek bunların tüm organizmanın rengini nasıl etkilediğini görüp modelleyebilmemiz.

xsdfrgt
Mavi köpekbalığının dermal dentikülleri (Viktoriia Kamska)

Araştırma, renk üreten küçük yapıların biçimini, işlevini ve mimarisini tanımlayan gelişmiş görüntüleme teknikleri sayesinde mümkün oldu.

Dr. Dean "Rengi organizma düzeyinde, metre ve santimetre ölçeğinde incelemeye başladık ancak yapısal renk nanometre düzeyinde elde edildiğinden, bir dizi farklı yaklaşım kullanmamız gerekti" diyor.

Araştırmacılar daha sonra küçük deri yapılarındaki hangi yapısal parametrelerin, gözlemlenen görünümü üretmekten sorumlu olduğunu doğrulamak için bilgisayar simülasyonları kullandı.

Bu renk değişimi mekanizmasının, guanin kristal aralığını etkileyecek çevresel faktörler tarafından da yönlendirilebileceğini gösterdiler.

Dr. Dean, "Bu şekilde nem veya su basıncı değişiklikleri gibi basit bir şeyden kaynaklanan çok ince ölçekteki değişiklikler, vücut rengini değiştirebilir ve bu da hayvanın nasıl kamufle olacağını şekillendirir" ifadelerini kullanıyor.

Örneğin köpekbalığı daha derine yüzdüğünde, deriye daha fazla basınç uygulanması sonucu guanin kristallleri birbirine doğru itiliyor ve köpekbalığının rengi koyulaşarak çevresine daha iyi uyum sağlıyor.

Bu küçük yapıların davranış mekanizması köpekbalığının deri rengini de değiştiriyor olabilir. Dr. Dean şöyle diyor: 

Böylesine çok işlevli bir yapısal tasarım (yüksek hızlı hidrodinamik ve kamufle edici optik özellikleri birleştiren bir deniz canlısı yüzeyi) bildiğimiz kadarıyla daha önce görülmedi.

Independent Türkçe