Kate Bush, 37 yıl önceki parçasıyla listelere girince Stranger Things hakkında açıklama yaptı

Şarkı, bu haftaki Birleşik Krallık Tekliler Listesi'nde 8 numaraya yükseldi

1958'de doğup 1978'de bu pozu veren Kate Bush, Britanya'nın çıkardığı en ünlü kadın müzisyenlerden biri (AP)
1958'de doğup 1978'de bu pozu veren Kate Bush, Britanya'nın çıkardığı en ünlü kadın müzisyenlerden biri (AP)
TT

Kate Bush, 37 yıl önceki parçasıyla listelere girince Stranger Things hakkında açıklama yaptı

1958'de doğup 1978'de bu pozu veren Kate Bush, Britanya'nın çıkardığı en ünlü kadın müzisyenlerden biri (AP)
1958'de doğup 1978'de bu pozu veren Kate Bush, Britanya'nın çıkardığı en ünlü kadın müzisyenlerden biri (AP)

Kate Bush, "Running Up That Hill" adlı şarkısını yeni hayranlarla buluşturan Stranger Things'e duyduğu sevgiyi paylaşmak için nadir kamuoyu açıklamalarından birini yaptı.
Bush'un şarkısı, Netflix dizisinin 4. sezonunun ilk bölümünde, Max'in (Sadie Sink) şarkıyı Walkman'inde dinlediği sahnede çalıyor. Parça, 4. bölümde yine yer alıyor.
The Independent'ta yer alan habere göre dizinin genç hayranlarının çoğu parçayı ilk kez duyarken; bu, halkın Bush'un bu şarkısıyla birlikte diğer eserlerine ilgisini de yeniden alevlendirdi.
3 Haziran Cuma günü, "Running Up That Hill"in, Birleşik Krallık (BK) Tekliler Listesi'nde 8 numarada yer alarak Top 10'a yeniden girdiği ortaya çıktı. Parça, 1985'te ilk kez piyasaya sürüldüğü zaman üçüncü sıraya kadar çıkmıştı.
Mahremiyetine verdiği önemle tanınan Bush, internet sitesinde bir paylaşım yaparak hayranlarına destekleri için teşekkür etti.
Bush, "Stranger Things'in fantastik, ilgi çekici yeni sezonunun ilk bölümünün yakın zamanda Netflix'te yayımlandığını duymuş olabilirsiniz. Bu bölüm, diziyi çok seven genç hayranlar tarafından yepyeni bir soluk verilen 'Running Up That Hill' şarkısını içeriyor ki diziyi ben de çok seviyorum! Bu nedenle, 'Running Up That Hill' tüm dünya listelerini dolaşıyor ve BK listesine 8 numaradan girdi. Bu gerçekten tamamen heyecan verici!" diye yazdı.
Bush, sözlerine şöyle devam etti:
"Şarkıyı destekleyen herkese çok teşekkür ederim. Dizinin geri kalan kısmının temmuzda yayımlanmasını sabırsızlıkla bekliyorum. En iyi dileklerimle, Kate."
Stranger Things'in 4. sezonunun ilk 7 bölümü geçen ay Netflix'te yayımlandı.
İkincisi iki saatten fazla sürecek son iki bölüm 1 Temmuz'da izleyicilerle buluşacak.
Önceki günlerde, dizinin yazarları, Will Byers (Noah Schnapp) hakkındaki "yürek burkan" sürpriz yumurtanın kasıtlı olmadığını kabul etmek zorunda kaldı.
The Independent'tan Louis Chilton'ın Stranger Things'le ilgili değerlendirmesini buradan okuyabilirsiniz.
Stranger Things şu an Netflix'te ve 4. sezonun kalan bölümleri 1 Temmuz Cuma günü geliyor.



Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
TT

Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)

Yeni bir çalışma, özellikle günlük kalorinin yüzde 22'sinden fazlasının proteinden geldiği yüksek proteinli beslenme biçimlerinin, ateroskleroz gelişimine yani atardamarların sertleşmesine katkıda bulunarak kalp sağlığı sorunlarına yol açabileceği uyarısında bulunuyor.

Pittsburgh Üniversitesi'nden araştırmacılar hem hayvan hem de küçük ölçekli insan deneylerini kullanarak fazla proteinin, özellikle de et ve yumurta gibi hayvansal kaynaklarda bulunan lösin adlı amino asidin, arteriyel plak oluşumunda rol oynayan temel bağışıklık hücreleri makrofajlarda mTOR sinyalini tetiklediğini keşfetti.

Hakemli dergi Nature Metabolism'de çarşamba günü yayımlanan çalışmanın başyazarı Dr. Babak Razani, "Yaklaşık yüzde 22 kilokalori protein içeren yemekler yemek, protein ve lösinin riski artırdığı eşik noktasına denk geliyor" diyor.

Ancak tüm uzmanlar aynı fikirde değil. Razani'nin ekibinin 2020'de yaptığı bir çalışma, yüksek proteinli beslenme biçimlerini kardiyovasküler hastalık riskinin artmasıyla ilişkilendirmişti.

2023'te insanlar üzerinde yapılan daha büyük bir çalışmada, yüksek ve standart seviyede protein içeren diyetler arasında kardiyovasküler çıktılar açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştı.

Araştırmada yer almayan kardiyolog Dr. Stephen Tang, çalışmanın herhangi bir sonuca varılamayacak kadar küçük ölçekli olduğunu iddia ediyor. Yine de bu çalışmanın, kalp uzmanlarının bitki ağırlıklı beslenme biçimlerine giderek daha fazla yöneldiğine dair artan kanıtlara işaret ettiğine değiniyor.

Medical News Today'e konuşan Tang, "Ben olsam farklı bir şey yapmazdım" diyor. 

Ancak bu çalışma, yüksek proteinin doğru yol olmadığına dair daha fazla kanıt sunuyor. Kardiyologlar genellikle proteine değil, kolesterol ve yüksek tansiyona odaklanır. Bu çalışma, bitki temelli beslenmenin kalp sağlığına iyi geldiğini doğruluyor.

1984'te yapılan bir çalışmada ekmek, sebze, meyve, kuruyemiş, fasulye ve makarna gibi gıdalardan elde edilenler bitkisel protein diye tanımlanmıştı. Bunlardan daha fazla tüketen kadınların sağlıklı yaşlanma olasılığı yüzde 46 daha fazlayken, hayvansal proteinlere bel bağlayanların yaşlandıkça sağlıklı kalma ihtimali yüzde 6 daha azdı.

Mevcut beslenme kılavuzları genel olarak proteinin günlük kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını tavsiye ederken, alt sınırı vücut ağırlığının bir kilogramı başına yaklaşık 0,8 gram (enerjinin yaklaşık yüzde 11'i) olarak belirlemek çoğu yetişkin için yeterli.

Amerikan Kalp Derneği de protein niteliğinin kritik olduğunu belirtiyor. Fasulye, mercimek, kuruyemiş, tohumlar ve omega-3 bakımından zengin yağlı balıklar gibi bitki bazlı proteinleri tercih edip kırmızı ve işlenmiş etlerle doymuş yağ tüketimini sınırlandırmayı öneriyor.

Harvard araştırmacıları da aşırı proteinin doğası gereği zararlı olmadığını ancak hayvansal proteine fazla bel bağlamanın bitkisel proteine kıyasla kolesterolü ve ölüm riskini artırabileceğini ifade ediyor.

Independent Türkçe