Sudan muhalefeti askeri yetkililerle doğrudan müzakerelere katılmayı reddetti

ÖDBG, siyasi süreçle ilgili toplantıya çok sayıda devrik rejim yanlılarının davet edildiğine dikkat çekti.

Sudan muhalefeti askeri yetkililerle doğrudan müzakerelere katılmayı reddetti
TT

Sudan muhalefeti askeri yetkililerle doğrudan müzakerelere katılmayı reddetti

Sudan muhalefeti askeri yetkililerle doğrudan müzakerelere katılmayı reddetti

Sudan muhalefeti Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri (ÖDBG), üçlü mekanizmanın bugün (salı) başkent Hartum’da sivil ve askeri aktörlerin katılımıyla düzenleyeceğini açıkladığı toplantıyı boykot etme kararı aldığını duyurdu. ABD'nin Afrika İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Molly Phee orduyu siyasi faaliyetlerden uzaklaştırma şartına bağlı olduklarını açıkladı.
ÖDBG Yürütme Ofisi Üyesi Vasık el-Berir, dün Milli Ümmet Partisi’nin Omdurman kentindeki parti binasında düzenlediği basın toplantısında ÖDBG’nin açıklamasını okudu.
Sudan’da yönetim krizini çözmek amacıyla Birleşmiş Milletler'in (BM) Sudan'daki Entegre Geçiş Yardım Misyonu (UNITAMS), Afrika Birliği (AfB) ve Doğu Afrika'da Hükümetler Arası Kalkınma Otoritesi’nin (IGAD) bir araya gelerek oluşturduğu üçlü mekanizmanın bugün Hartum’da düzenleme çağrısında bulunduğu toplantıya değinen Berir, ÖDBG’nin bu toplantıya katılmayacağını duyurdu. Berir, “Bu toplantıya devrik rejim yanlılarının doldurulmasının yanı sıra bu darbeyi sonlandırma konusundaki temel krizle ilgilenmiyor” dedi.
ÖDBG’nin açıklamasında “Herhangi bir siyasi sürecin, devrim ve direniş güçlerinden olan ana aktörlerle istişare edilerek yürütülmesi ve böyle bir süreçten önce uygun bir ortam hazırlanması için pratik adımların atılması gerektiği” ifade edildi. Açıklamada ayrıca ÖDBG’nin, silahlı mücadele güçleri ile demokratik geçiş taraftarı olan aktörlerin katıldığı kapsamlı bir siyasi süreçten yana olduğu belirtildi.
Berir, basın toplantısında, “ÖDBG, üçlü mekanizmaya ve ABD’li yetkiliye, askerlerin olağanüstü hali kaldırmasına rağmen istişareye ortam hazırlayacak adımlara bağlı kalmadığını, göstericilere karşı şiddet ve gerçek mermilerin kullanılmaya devam edildiğini, yerleşim bölgelerine ve sağlık tesislerine yönelik baskınların olduğunu, askeri otoritenin sivilleri korumakta başarısız olduğunu ve ayrıca tüm tutukluların serbest bırakılmasını aksine yenilerinin tutuklandığını bildirdi. ÖDBG daha önce tutukluların serbest bırakılması ve şiddetin son bulması için üçlü mekanizmayla beraber çalışacak mekanizmalar oluşturulmasını talep etmişti” ifadelerini kullandı.
ÖDBG’nin açıklamasında, BM Sudan Özel Temsilcisi Volker Peretz, AfB Temsilcisi Muhammed el-Hasan Lebat, IGAD Sudan Temsilcisi İsmail Vais ve ABD'nin Afrika İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Molly Phee’nin katılımıyla düzenlenen toplantıda, ülkedeki güncel siyasi gelişmelerin ve ÖDBG’nin siyasi süreç karşısındaki pozisyonun konuşulduğu belirtildi.
Phee, üçlü mekanizmanın, krizin çözümü için Sudanlı taraflar arasında kolaylaştırmaya çalıştığı görüşmelerde mesafe kat edilmesini sağlamak amacıyla 5 gün sürecek ziyaret kapsamında dün Sudan’a gitti. Sudan ordusunun 25 Ekim’de yönetime el koymasından bu yana ülkede siviller ile askerler arasında yönetim kriz yaşanıyor.
ÖDBG, Phee ile görüşmede, askeri yönetime son verecek, tamamen sivil otoritenin liderliğinde gerçek bir demokratik dönüşümü inşa edecek, orduyu siyasetten uzak tutacak, profesyonel tek bir ordu kurulması için kapsamlı güvenlik reformu gerçekleştirecek ve herhangi bir siyasi sürecin merkezine adalet ilkesini yerleştirecek bir siyasi süreç için çabaladığını belirterek, böyle bir sürecin inşa edilebilmesi için sürecin, sonuç almayı garanti edecek şekilde tasarlanması gerektiğini vurguladı.
ÖDBG’nin açıklamasında, “ÖDBG tüm bölgesel ve uluslararası aktörlerle birlikte Sudan halkının beklentilerini gerçekleştirmek için çalışmaya devam edecek” denildi.
Öte yandan Washington tüm Sudanlı aktörleri demokrasiye geçişin ve ekonomik istikrarın yeniden sağlanması için üçlü mekanizmanın sunduğu fırsatı değerlendirmeye teşvik ederek, Sudan halkının demokrasiye ulaşma konusundaki beklentilerini destekleme taahhüdüne bağlı olduğunu vurguladı.
Milli Ümmet Partisi ve Demokratik Birlik Partisi, yaptıkları ortak açıklamada, diyaloğun ulusal bir mekanizma üzerinden sadece Sudanlı taraflar arasında yapılması konusunda anlaşmaya vardıklarını ilan etti. İki parti, Sudan’daki krize çözüme bulmak için siyasi süreci kolaylaştırma görevi üstlenen bölgesel ve uluslararası toplumun işbirliğini memnuniyetle karşıladığını kaydetti.
İki parti ayrıca ülkede birliği, barışı, kapsamlı adaleti ve tam bir demokratik dönüşümün gerçekleşmesi için tüm siyasi partileri safları birleştirmeye ve hayati öneme sahip milli meseleler üzerinde uzlaşmaya çağırdı.



Mısır'ın Somali'ye askeri desteğinin sınırları ne?

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Somalili mevkidaşı Hasan Şeyh Mahmud geçtiğimiz ağustos ayında Kahire'de bir askeri iş birliği protokolünün imza törenine katıldı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Somalili mevkidaşı Hasan Şeyh Mahmud geçtiğimiz ağustos ayında Kahire'de bir askeri iş birliği protokolünün imza törenine katıldı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Mısır'ın Somali'ye askeri desteğinin sınırları ne?

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Somalili mevkidaşı Hasan Şeyh Mahmud geçtiğimiz ağustos ayında Kahire'de bir askeri iş birliği protokolünün imza törenine katıldı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Somalili mevkidaşı Hasan Şeyh Mahmud geçtiğimiz ağustos ayında Kahire'de bir askeri iş birliği protokolünün imza törenine katıldı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Somali'nin Mısır'dan askeri destek aldığını tekrar tekrar açıklaması, Addis Ababa ile çatışma halinde olan Mogadişu hükümetine verilen bu desteğin sınırları ve Etiyopya'nın ayrılıkçı Somaliland bölgesinde bir deniz limanı elde etme çabalarına ilişkin soru işaretlerini gündeme getirdi.

Somali Dışişleri Bakanı Ahmed Muallim Fiqi, ülkesinin ‘Mısır'dan askeri yardım ve mühimmat’ aldığını açıkladı. Fiqi cumartesi günü yaptığı basın açıklamasında, ‘Kahire'nin Somali için destekleyici bir rol oynadığını ve tarihsel olarak her zaman Mogadişu'yu savunduğunu’ belirtti.

Uzmanlar ve askeri yetkililer Mısır'ın Somali'ye verdiği askeri desteğin şekillerini sıraladılar. Somali'nin şu anda karşı karşıya olduğu güvenlik sorunları çerçevesinde bu desteğin “ortak savunma ve bilgi alışverişinin yanı sıra Afrika Birliği (AfB) barışı koruma güçlerine katılımı” da içerdiğini ifade ettiler.

Mısır, Etiyopya hükümetinin ocak ayında Somaliland ile imzaladığı ve Etiyopya'nın Somaliland'ı bağımsız bir devlet olarak tanıması karşılığında, Addis Ababa'nın bir deniz limanı alacağı mutabakat zaptına karşı çıktı. Kahire söz konusu anlaşmayı ‘Somali'nin egemenliğine saldırı’ olarak değerlendirdi.

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Somalili mevkidaşı Hasan Şeyh Mahmud geçtiğimiz ağustos ayında Kahire'de ‘askeri iş birliği protokolü’ imzaladı. Sisi ayrıca ülkesinin Ocak 2025'ten itibaren AfB’nin barışı koruma güçlerine katılacağını duyurdu.

Mısır Askeri Akademisi danışmanlarından Tümgeneral Pilot Dr. Hişam el-Halebi'ye göre Mısır'ın Somali'ye askeri desteği ‘Somali tarafından gelen ve Somali Cumhurbaşkanı tarafından sunulan resmi bir talebe’ dayanıyor.

El-Halebi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, “Kahire'nin Mogadişu'ya sağladığı güvenlik ve askeri yardım iki şekilde gerçekleşiyor. Birincisi, AfB'nin barışı koruma güçleri çerçevesinde, hafif silahlı Mısır güçlerinin de katılımıyla, güvenliğin sağlanması ve insani yardımların ulaştırılması. İkincisi ise iki ülkenin silahlı kuvvetleri arasında ikili iş birliği çerçevesinde gerçekleşiyor. Somali ordusunun etkinliğini ve yeteneklerini arttırmak için eğitim programlarını içeriyor” ifadelerini kullandı.

El-Halebi, ‘Mısır'ın askeri desteğinin kimseye karşı olmadığını ve diğer bölgesel taraflarla savaşmayı amaçlamadığını’ belirtti. ‘Mısır'ın Somali'yi terör örgütlerinin tehdidi ve Kızıldeniz bölgesinin güvenliğiyle ilgili güvenlik sorunları çerçevesinde desteklemeyi amaçladığını’ ifade eden el-Halebi, bunun, ‘Mısır'ın Libya, Sudan, Yemen ve Suriye'ye yönelik politikasıyla aynı olan, egemenliklerini korumak için çatışmalarla karşı karşıya olan ülkelerin ulusal kurumlarını desteklemeye dayanan dış politika parametreleriyle tutarlı olduğunu’ kaydetti.

Somali geçtiğimiz ağustos sonunda, Mısır'ın barışı koruma güçlerine katılımının bir parçası olarak Mısır askeri teçhizatının ve heyetlerinin başkent Mogadişu'ya geldiğini duyurdu. Bunu, Etiyopya'nın ‘bölge için risk oluşturan bazı ülkelerin dış müdahalesini eleştiren’ açıklaması izledi. Söz konusu açıklamada, ‘buna karşı kayıtsız kalınmayacağı’ belirtildi.

Öte yandan el-Halebi, Etiyopya'nın Kızıldeniz'de bir liman elde etme hamlesini eleştirerek, bunun ‘uluslararası hukuk kurallarını ihlal ettiğini ve Somali'nin endişesinin meşru olduğunu, zira Etiyopya'nın hamlesinin, bölgenin resmi olarak bölünmesinin bir başlangıcı olduğunu’ vurguladı.

Mısırlı Afrika uzmanı Rami Zuhdi, Mısır'ın Somali'ye verdiği askeri desteğin sınırlarını ve şeklini sıralayarak, bunun ‘ortak savunma anlaşması, bilgi alışverişi, Somali silahlı kuvvetleri için eğitim programları ve AfB barışı koruma güçlerine katılımı’ içerdiğini belirtti. Zuhdi, ‘barışı koruma misyonundaki Mısır güçlerinin 10 bin personele ulaşabileceğini, bunların 7 bininin sınır korumasına, 3 bininin ise şehirlerdeki güvenlik durumunun korunmasına katılacağını’ söyledi.

Şarku’l Avsat'a konuşan Zuhdi, “Mısır'ın istikrarı sağlama ve Somali'yi koruma arzusu, karşılıklı savunma anlaşması ve uluslararası hukuk kuralları doğrultusunda askeri iş birliği seviyesini mümkün olduğunca sınırsız hale getirebilir” dedi.

“Kahire, Somali'nin bağımsızlığından bu yana Mogadişu'ya her zaman destek olmuştur” diyen Zuhdi, ‘bu desteğin kriz dönemlerinde arttığını ve şekillerinin çoğaldığını’ belirtti. Zuhdi ayrıca ‘mevcut Somali Cumhurbaşkanı’nın Mayıs 2022’de göreve gelmesinden bu yana Kahire'yi üç kez ziyaret ettiğini’ vurguladı.

Somali, topraklarında Etiyopya birliklerinin varlığını sürdürmesi nedeniyle bir güvenlik sorunuyla karşı karşıya. Zuhdi, Addis Ababa'nın AfB barış gücü misyonunun bir parçası olarak bu yılın sonunda görev süresi dolacak olan birliklerini sürdürmekte ısrar etmesi halinde gerilimin artabileceğini kaydetti.

Somali Dışişleri Bakanı geçtiğimiz günlerde basına yaptığı açıklamada, AfB barış gücü misyonuna katılan Etiyopya güçlerinin bu yılki görev sürelerinin sonunda Somali topraklarını terk etmelerini talep etti. Etiyopya güçlerinin bölgede kalışını ‘ülkesinin mevcut tüm imkanlarla mücadele edeceği askeri bir işgal’ olarak değerlendiren Fiqi, ‘Addis Ababa'nın sadece deniz limanlarını elde etmeye değil, Somali topraklarını kontrol etmeye ve egemenliğine katmaya çalıştığına’ işaret etti.