Irak parlamentosunun önündeki protestocular iş istiyor

Halbusi, aile üyelerine diplomatik pasaport verilmesinden sonra eleştire maruz kaldı.

Dün Bağdat’taki parlamento binası yakınında, hükümetin istihdam politikasına karşı gösteri yapan Iraklılar (AFP)
Dün Bağdat’taki parlamento binası yakınında, hükümetin istihdam politikasına karşı gösteri yapan Iraklılar (AFP)
TT

Irak parlamentosunun önündeki protestocular iş istiyor

Dün Bağdat’taki parlamento binası yakınında, hükümetin istihdam politikasına karşı gösteri yapan Iraklılar (AFP)
Dün Bağdat’taki parlamento binası yakınında, hükümetin istihdam politikasına karşı gösteri yapan Iraklılar (AFP)

Irak parlamentosu, işsiz öğretmen ve yeni mezunlarının iş talebi ile düzenledikleri gösteri ve protestolar sebebiyle kapılarını kapatırken, Irak Meclis Başkanı Muhammed el-Halbusi, Dışişleri Bakanlığı tarafından ailesinden 10 kişiye diplomatik pasaport verildiğini gösteren bir belgenin sızdırılması nedeniyle kamuoyunda sert eleştirilere maruz kaldı.
Haberlerde, parlamentonun, protestocuların Yeşil Bölge’deki binasını basma ihtimali nedeniyle tüm çalışanlarını tahliye ettiği belirtildi. İşsiz öğretmenlerin geçen hafta resmi sözleşme talep ederek parlamento binasını basmıştı. Güvenlik güçleri ile çıkan tartışma, en az 15 göstericinin yaralanmasıyla sonuçlanmıştı. 250 binden fazla işsiz öğretmenin yerine getirilmesinde ısrar ettiği acil taleplerin yanı sıra, göstericilere yakın bir kaynak, Şarku’l Avsat’a “Salı günkü gösteriler, bu yıl ve geçmiş yıllarda üniversiteden mezun olanlar ve öğretim görevlilerinin daha önce dile getirdiği, emeklileri işten çıkarma ve istihdam yaratma sistemi ile kamu sektöründe iş olanakları ve istihdam çağrısında bulundu” ifadelerini kullandı.
Kaynak, Gıda Güvenliği Yasası’nın parlamentoda bugün (Çarşamba) oylanmasıyla eş zamanlı olarak, muhalefet bloklarına öğretim görevlileri ve işsizlere yönelik bir yasa çıkarılmasını sağlamaya yönelik ciddi çabalar kapsamında benzer bir gösterinin gerçekleşmesini bekliyor.
Parlamentodan geçirilmesi planlanan Gıda Güvenliği Yasası, Sadr Hareketi ile Kürt ve Sünni müttefiklerinin desteğini alıyor ancak Koordinasyon Çerçevesi güçlerinin muhalefetiyle karşılaşıyor. Yasa, yarım artı bir oy çokluğu ile onaylanabilse de, muhalif tarafların daha önce yaptıkları gibi Federal Mahkeme’ye iptal davası açmaları ve mevcut geçici hükümet tarafından onaylanmasını geçersiz kılmaları mümkün.
Kerbela’daki İnsan Hakları Yüksek Komitesi, çeşitli uzmanlıklardan birçok eğitim görevlisi ve mezunların gösteri düzenlendiğini belirtti. Komiteye göre, göstericilerin istekleri taleplerine dikkat verilmesi, istihdam fırsatları açılması, 2020 çıkışlı öğretim görevlilerinin kariyer derecelerin karşılaştırılması yoluyla akranları gibi istihdam fırsatları elde etme isteklerinin karşılanmasının yanı sıra emeklilerin işten çıkarılması ve istihdam alanı yaratılmasına odaklandı. Komite, gösterinin başlangıçta barışçıl ilerlediğini, ancak daha sonra durumun değiştiğini gösterinin kontrolden çıktığını ve göstericilerin, onlara koruma sağlamakla sorumlu olan güvenlik güçlerinin müdahalesine uğradığı ve olayın göstericilerin yaralanması ile sonuçlandığını belirtti.
Irak Meclis Başkanı Muhammed el-Halbusi, Dışişleri Bakanlığı tarafından babasına, erkek kardeşlerine, onların çocuklarına ve kendi kız kardeşlerine diplomatik pasaport verildiğine yönelik bir yazının sızmasının ardından eleştiri kampanyasına maruz kaldı. Bazı insan hakları kaynakları Meclis Başkanı’nın ailesine bu pasaportları verme hakkı olduğunu teyit etse de, birçok paylaşımcı ve aktivist çeşitli sosyal medya platformlarında Parlamento Başkanı’na sert eleştirilerini yöneltti ve bazıları da hükümetteki konumunu “açık ve net bir şekilde kötüye kullanmakla” itham etti. Bu durum, özellikle son 7 aydır devam eden siyasi çıkmazın ardından, ülke halkı ile siyasi ve parti liderlerinin çoğu arasındaki şiddetli gerilim durumunu gözler önüne serdi.
Eleştirilere karşılık olarak, İçişleri Bakanlığı dün (Salı) yaptığı açıklamada bakanlığın “Gerek güvenlik gerekse hizmet düzeyindeki departmanlarında hizmet vermeye, kişi ayrımı yapmamaya çalıştığını” belirtti. Açıklamada “İçişleri Bakanlığı, oluşumları ve birimleri ile yürürlükteki yasaların öngördüğü yönetmelik ve talimatlara göre çalışır. Ayrıca, umuma mahsus ve diplomatik pasaport tanzimi ile ilgili olanlar da dahil olmak üzere, çeşitli konularda ve alanlarda yürütme organıdır” ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, “Medeni Durum Pasaport ve İkamet Başkanlığı, özellikle diplomatik pasaportların verilmesi ve resmi çerçevede gelen diğer konularda, ilgili devlet kurumlarından resmi bir yazı aldıktan sonra kanunlarda belirtilenleri uygular” ifadeleri de eklendi.



Irak hükümeti, Hizbullah ve Husileri terör örgütleri listesine dahil etmekten sorumlu yetkilileri görevden aldı

Irak Bakanlar Kurulu toplantısından (INA)
Irak Bakanlar Kurulu toplantısından (INA)
TT

Irak hükümeti, Hizbullah ve Husileri terör örgütleri listesine dahil etmekten sorumlu yetkilileri görevden aldı

Irak Bakanlar Kurulu toplantısından (INA)
Irak Bakanlar Kurulu toplantısından (INA)

Irak hükümeti dün yaptığı açıklamada, yaklaşık iki hafta önce Yemen’deki Husiler ile Lübnan’daki Hizbullah’ı ‘terör örgütü’ olarak sınıflandıran bir kararın yayımlanmasına ilişkin olarak bazı yetkililerin görevden alınmasını içeren yaptırımların onaylandığını duyurdu.

Irak Bakanlar Kurulu, resmî gazetede yayımlanmasının ardından özellikle hükümeti oluşturan ve söz konusu gruplara yakınlığıyla bilinen siyasi çevreler arasında geniş tartışmalara yol açan kararla ilgili kurulan soruşturma komisyonunun tavsiyelerini kabul etti.

Söz konusu sınıflandırmanın, iki grubun mal varlıklarının dondurulmasını da içermesi üzerine hükümet, kararın ‘yanlışlıkla’ yayımlandığını belirtmişti. Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani, karardaki hataya ilişkin acil soruşturma başlatılması, sorumluların tespit edilmesi ve ihmali bulunanların hesap vermesi talimatını vermişti.

Hükümetin dün yayımladığı açıklamada, Bakanlar Kurulu’nun, Irak Resmi Gazetesi’nin 17 Kasım 2025 tarihli 4848 sayısında yer alan ve Teröristlerin Mallarının Dondurulması Komisyonu’nun 2025/61 sayılı kararına ilişkin soruşturma komisyonu tavsiyelerini onayladığı belirtildi. Tavsiyeler kapsamında, ilgili bazı yetkililerin görevden alınması ve bazılarının ise başka görevlere atanması gibi idari yaptırımların yer aldığı kaydedildi.

Diğer yandan Irak Ulusal Güvenlik Servisi dün yaptığı açıklamada, komşu bir ülkeden geldiği belirtilen ve DEAŞ terör örgütü bünyesindeki ‘en tehlikeli bomba uzmanlarından biri’ olarak tanımlanan bir kişinin yakalandığını duyurdu.

Irak Ulusal Güvenlik Servisi, Irak Haber Ajansı’na (INA) yaptığı açıklamada, 10 aydan uzun süren takip ve hassas izleme faaliyetlerini içeren nitelikli bir istihbarat operasyonu sonucunda, komşu ülkelerden birinden dönüşünün ardından DEAŞ’ın üst düzey isimlerinden birinin gözaltına alındığını bildirdi. Açıklamada, yakalanan kişinin yüksek derecede tehlikeli unsurlar arasında yer aldığı, adının terör örgütü lider kadrolarına ait listelerde bulunduğu ve 2004 yılından itibaren Bağdat’ta El Kaide unsurları içinde faaliyet göstermeye başladığı belirtildi. Ebu İlya lakabını kullanan şüphelinin, patlayıcı düzeneklerin hazırlanmasında uzmanlaştığı, beş kişiden oluşan bir hücreye liderlik ederek saldırıların gerçekleştirilmesinde rol aldığı kaydedildi.

Soruşturmalarda, söz konusu kişinin patlayıcıların cep telefonlarıyla irtibatlandırılması ve hazırlanmasından sorumlu olduğu, Bağdat’ta faaliyet gösterdiği dönem boyunca 100’den fazla patlayıcı düzeneği teslim ettiği ve başkentin farklı bölgelerini hedef alan terör eylemlerinin doğrudan uygulanmasına katkı sağladığı tespit edildi.


Eski rejimin kalıntıları Yeni Suriye’nin inşasını zorlaştırıyor

Şair ve aktivist Enver Fevzat, pazar günü Suveyda ilinin doğusundaki Busan köyünde evinin önünde öldürüldü (SANA)
Şair ve aktivist Enver Fevzat, pazar günü Suveyda ilinin doğusundaki Busan köyünde evinin önünde öldürüldü (SANA)
TT

Eski rejimin kalıntıları Yeni Suriye’nin inşasını zorlaştırıyor

Şair ve aktivist Enver Fevzat, pazar günü Suveyda ilinin doğusundaki Busan köyünde evinin önünde öldürüldü (SANA)
Şair ve aktivist Enver Fevzat, pazar günü Suveyda ilinin doğusundaki Busan köyünde evinin önünde öldürüldü (SANA)

Suriye’deki yeni yönetim, büyük şehirlerin kalabalık sokakları ile kırılgan, yoksul kırsal kesimler ve Suriye genelindeki yaygın yıkım arasında, önceki dönemin karmaşıklığından kaynaklanan muazzam zorluklarla karşı karşıya.

Beşşar Esed rejiminin düşüşünü günlerce kutlayan mahallelerin göz alıcı görüntüsünün ardında, daha az gürültülü ve daha karmaşık başka bir mücadele sürüyor. Bir güvenlik kaynağına göre bu mücadelede DEaŞ ve göçmenler (yabancı savaşçılar) en önemli zorlukları oluşturuyor.

Ancak bazıları DEAŞ’ı ve genel olarak aşırılığı güvenlik yaklaşımıyla çözülebilecek ‘teknik bir sorun’ olarak görürken, diğerleri ‘asıl sorunun, eğitim veya aile sistemi ya da herhangi bir örgütlü yaşam biçimi olmaksızın, birkaç yıldır normal sosyal bağlamın dışında gelişen devasa bir insan kitlesini absorbe edecek planlar yapmakta yattığını’ düşünüyor.

Zorluk, yıkıma uğrayan bölgeleri yeniden inşa etmek ve geçim kaynakları yaratmak, özellikle de siyasi ve sosyal kimliklerin radikal grupların mirasıyla iç içe geçmiş olduğu ve bu yüzden potansiyel çatışmalar için verimli bir zemin oluşturan İdlib gibi kırsal bölgelerde yatıyor.

ABD, Irak'tan çekilmeden önce Sünni aşiretlerinden oluşan ve el-Kaide'ye karşı savaşan Sahva Silahlı Güçleri deneyimi, radikalizmden etkilenenleri siyasi ve güvenlik yapılarına dönüştürerek Suriye için olası bir model sunarken, militarizasyondan siyasete ve hizipçilikten devletçiliğe geçiş, yeni Suriye'nin karşı karşıya olduğu en büyük zorluk olmaya devam ediyor.


Sudanlı güçler savaşı sona erdirmek için “İlkeler Bildirgesi” imzaladı

Sudanlı güçlerin Nairobi'deki toplantısından bir kare (Şarku’l Avsat)
Sudanlı güçlerin Nairobi'deki toplantısından bir kare (Şarku’l Avsat)
TT

Sudanlı güçler savaşı sona erdirmek için “İlkeler Bildirgesi” imzaladı

Sudanlı güçlerin Nairobi'deki toplantısından bir kare (Şarku’l Avsat)
Sudanlı güçlerin Nairobi'deki toplantısından bir kare (Şarku’l Avsat)

Sudan'daki Sumud İttifakı’nın siyasi ve sivil güçleri, Sudan'daki savaşı sona erdirmek ve İslamcıların rejimini siyaset sahnesinden kalıcı olarak silmek için dün Kenya'nın başkenti Nairobi'de Abdulvahid en-Nur liderliğindeki Sudan Kurtuluş Hareketi (SLM/A) ve Arap Sosyalist Baas Partisi ile ortak bir ‘İlkeler Bildirgesi’ imzaladı. Savaşa karşı çıkan Sudanlı tarafların çoğunluğunu bir araya getiren bu ilk yakınlaşma aylar süren istişarelerin ve görüşmelerin ardından gerçekleşti.

Savaşın derhal sona erdirilmesinin ‘ulusal öncelik olduğu’ vurgulanan bildirgede, savaşan taraflar olan Sudan ordusuna ve Hızlı Destek Kuvvetleri’ne (HDK) geçtiğimiz ağustos ayında Uluslararası Dörtlü (ABD, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır) tarafından önerilen yol haritasına uymaları için daha fazla baskı uygulanmasının önemine işaret edildi.

İlkeler Bildirgesi’nde savaşan taraflara önerilen üç aylık insani ateşkesin hızla uygulanması, koşulsuz olarak derhal ateşkesin sağlanması ve bunun kalıcı bir ateşkese dönüştürülmesi için çalışılması çağrısı yer aldı.