Down sendromlu Ukraynalı genç, Rus istilasından kaçarken kendisini motive eden WWE yıldızı John Cena'yla buluştu

WWE yıldızlığından aktörlüğe geçen isim, Ukrayna'dan kaçarken onun kendisine motivasyon kaynağı olduğunu söyleyen Down sendromlu gençle buluştu

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP
TT

Down sendromlu Ukraynalı genç, Rus istilasından kaçarken kendisini motive eden WWE yıldızı John Cena'yla buluştu

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP

Ukraynalı ve Down sendromlu bir genç, kuşatma altındaki Mariupol şehrinden kaçarken kendisine motivasyon sağlayan kahramanı, profesyonel güreşçilikten aktörlüğe geçen John Cena'yla buluştu.
Wall Street Journal'de yayımlanan bir habere göre Mişa Rohozhin, ailesiyle birlikte sığındığı Hollanda'nın Huizen bölgesinde, Peacemaker dizisinin yıldızıyla buluştu. Mişa Rohozhin'in annesi Liana'ya göre ikili, Ukrayna'dan çıktıkları tehlikeli yolculuğun sonunda kendilerini John Cena'nın beklediği vaadini içeren bir "motive edici fantezi" yaratmış.
Mişa'nın Mariupol'de, şimdi bombardımanla yıkılmış aile evindeki odasının duvarlarını Cena'nın posterleri süslüyormuş. Geçen ay Hollanda'ya vardıklarındaysa, 19 yaşındaki genç World Wrestling Entertainment (WWE) yıldızını hiçbir yerde bulamayınca öfkelenmiş ve hayal kırıklığına uğramış. Bu durum Cena geçen hafta sonu bizzat Hollanda'ya gidene kadar sürmüş.
The Independent'ta yer alan habere göre John Cena, Mişa'nın hikayesini, 19 yaşındaki gencin WSJ'de daha önce yayımlanan bir habere konu olması üzerine Mayıs'ta öğrenmiş. Mişa ve ailesi, Mart başlarında Mariupol'den kaçmadan önce, Down sendromu ve otizm gibi engellere sahip diğer birçok kişiyle beraber bir gündüz bakımevine sığınmış.
Cena, cumartesi günü ailenin Amsterdam dışındaki geçici ikametgâhında Mişa'yı ziyaret etti. Profesyonel güreşçi otomobilden indikten sonra Mişa'ya sarıldı ve ona bir WWE kemeriyle beraber başka hatıra eşyaları da verdi. İkili Ukrayna'nın geleneksel ballı pastasından yedi ve mülteci merkezindeki diğer çocuklarla birlikte yapı inşa oyuncaklarıyla oynadı.
Rusya, Ukrayna'yı istilasını sürdürürken milyonlarca engelli, güvenli tahliye ve insani yardıma erişimde çeşitli bariyerlerle karşılaşıyor. Birleşmiş Milletler, Nisan'da Ukrayna'daki 2 milyon 700 bin engellinin "acil durum bilgisine, sığınaklara veya güvenli bölgelere sınırlı erişim sahibi olduğu veya hiç erişiminin bulunmadığı ve bir çoğununsa destek ağlarından ayrı düştüğü" uyarısında bulunmuştu.
Tesislerdeki personeller çatışmadan kaçarken, öğrenme engelli çocukların ve yetişkinlerin ülke genelindeki konutlarda ve hastanelerde "terk edilmiş" olabileceğine dair haberleri takiben bu açıklama yapıldı. The Independent'a açıklamada bulunan yardım görevlileri, birçok mülteci merkezi ve otobüsün "tekerlekli sandalyeyle erişime uygun olmaması" sebebiyle engellilerin "ulaşımda eksiklik" çektiğini belirtti.
 



İlk kez bir Antik Mısırlının tam genomu çözüldü

Üç boyutlu taramayla yüzü oluşturulan kişinin, ileri yaşlarda hayatını kaybettiği saptandı (Caroline Wilkinson/Liverpool John Moores Üniversitesi)
Üç boyutlu taramayla yüzü oluşturulan kişinin, ileri yaşlarda hayatını kaybettiği saptandı (Caroline Wilkinson/Liverpool John Moores Üniversitesi)
TT

İlk kez bir Antik Mısırlının tam genomu çözüldü

Üç boyutlu taramayla yüzü oluşturulan kişinin, ileri yaşlarda hayatını kaybettiği saptandı (Caroline Wilkinson/Liverpool John Moores Üniversitesi)
Üç boyutlu taramayla yüzü oluşturulan kişinin, ileri yaşlarda hayatını kaybettiği saptandı (Caroline Wilkinson/Liverpool John Moores Üniversitesi)

Bilim insanları ilk kez bir Antik Mısırlının tüm genomunu diziledi. Yaklaşık 4 bin 500 yıl önce yaşayan adamın kalıntıları, antik uygarlıktan gelen en eski genetik veriyi de sunuyor.

Uzmanlar, bölgenin sıcak iklimi DNA'nın kolayca bozunmasına yol açtığı için Antik Mısır'dan genetik kayıtlar bulmanın epey zorlu bir iş olduğunu söylüyor. Ayrıca bu toplumda yaygın olan mumyalama da yumuşak dokuları muhafaza etmesine karşın DNA'nın düzgün bir şekilde korunmasını engelliyor.

Bugüne kadar Antik Mısır'dan sadece üç kişinin genomunun bir kısmı dizilenmişti. Ayrıca bu kişiler uygarlığın daha geç dönemlerinde yaşamıştı. 

Bulguları önde gelen hakemli dergi Nature'da dün (2 Temmuz) yayımlanan çalışmadaysa, bu örneklerden en az bin yıl daha önceye ait bir genom ilk kez tamamen dizilendi. 

Kahire'nin güneyindeki Nuwayrat köyünde 1900'lerin başında bulunan kalıntılar, kayaya oyulmuş bir mezarın içine yerleştirilmiş bir çömlek kabın içindeydi.

Liverpool John Moores Üniversitesi'nden Dr. Adeline Morez Jacobs liderliğindeki araştırmacılar, 4 bin 500 ila 4 bin 800 yıl önce yaşamış kişinin kemiklerini inceledi. Ayrıca dişinden aldıkları örneklerle genomunu dizileyen ekip, Antik Mısırlı hakkında eşsiz bilgiler elde etti.

VFDGH
Adamın kalıntılarını içeren çömlek 1902'de keşfedilmişti (Garstang Arkeoloji Müzesi/Liverpool Üniversitesi)

İlk piramitler inşa edilirken yaşayan kişinin kalıntıları, 44-64 yaşında ölen bir erkek olduğuna işaret ediyor. Makalenin yazarlarından Joel Irish, MÖ 2855 ila 2570'de hayatını kaybeden adam hakkında "Öldüğünde muhtemelen 60'lı yaşlarındaydı, ki bu o dönem için inanılmaz derecede ileri bir yaş" diyor.

Bilim insanları kişinin genetik materyalinin yüzde 80'inin beklendiği gibi Kuzey Afrika kökenine sahip olduğunu tespit etti. Ancak yüzde 20'si, Batı Asya ve Mezopotamya bölgesindeki insanlara dayanıyordu.

Araştırmacılar Antik Mısır ve Mezopotamya halkları arasında bir ilişki olduğunu uzun zamandır düşünüyordu. Arkeolojik bulgular bu etkileşime güçlü kanıtlar sunsa da bugüne kadar genetik bir veri elde edilememişti. 

Harvard Üniversitesi'nden Iosif Lazaridis, yer almadığı çalışmanın bulguları hakkında "Bu örnek bize, bu kadar erken bir tarihte Mısır'da çoğunlukla Kuzey Afrikalı soyundan gelen ancak Mezopotamya'dan da bir miktar soy katkısı olan insanlar olduğunu söylüyor" diyor: 

Bu coğrafi açıdan mükemmel derecede mantıklı.

Araştırmacılar bulunan kemiklerde artrit ve osteoporoz belirtilerinin yanı sıra yaşamının büyük bölümünde aşağı baktığını ve öne doğru eğildiğini gösteren işaretler tespit etti. Ayrıca kollarını uzun süre önünde tuttuğunu, ağır malzemeler taşıdığını ve sert yüzeylere oturduğunu gösteren bulgulara rastlandı. 

Ekip bu verilere dayanarak bu kişinin ağır işçilik yaptığı ve muhtemelen çömlekçi olduğu sonucuna vardı. Irish çömlekçi çarkının da Mısır'a bu dönemde geldiğini söyleyerek ekliyor:

Öte yandan bir çömlekçiye genellikle böyle üst sınıf bir cenaze töreni düzenlenmez. Belki de olağanüstü yetenekli ya da başarılı olduğu için sosyal statüsü yükselmişti.

Bilim insanları Antik Mısır ve Mezopotamya ilişkisine ışık tutan yeni çalışmanın sadece tek bir genom örneğine dayandığına ve daha fazla kanıt bulmayı beklediklerine değiniyor. Bu sayede iki bölgede yakın zamanda ortaya çıkan yazının kökenlerini ve farklı toplumlar arasındaki göçleri daha iyi anlamayı umuyorlar.

Makalenin ortak yazarı Dr. Linus Girdland-Flink "Bu, insan genetik varyasyonu bulmacasının sadece bir parçası: Bugüne kadar yaşamış her insan ve onların genomu bu bulmacanın benzersiz bir parçasını oluşturuyor" diyerek ekliyor:

Hiçbir zaman herkesin genomunu dizileyemeyeceğiz ancak insanlık tarihinde bugün kim olduğumuzu şekillendiren önemli olayları doğru bir şekilde yeniden yapılandırmak için dünyanın dört bir yanından yeterince çeşitli örnek toplamayı umuyoruz.

Independent Türkçe, CNN, New Scientist, Nature