Kovid-19 vaka sayıları yeniden yükseliyor

Almanya 113 maymun çiçeği vakası kaydetti

Kovid-19 vaka sayıları yeniden yükseliyor
TT

Kovid-19 vaka sayıları yeniden yükseliyor

Kovid-19 vaka sayıları yeniden yükseliyor

Dünya genelinde koronavirüs ile enfekte olan Kovid-19 vaka sayıları yeniden yükselirken, Almanya’da maymun çiçeği hastalığının ilk vakasının tespit edilmesinden yaklaşık 3 hafta sonra toplam 113 doğrulanmış vaka kaydedildi.
ABD'deki Johns Hopkins Üniversitesi tarafından sağlanan güncel veriler, dünya genelinde koronavirüs vaka sayılarının toplamının, önceki gün 532 milyon 350 bin olarak kaydedilmesinin ardından 533 milyon 44 bine ulaştığını gösterdi. Hastalığa bağlı toplam can kaybı ise 6 milyon 302 bine yükseldi. Dünya genelinde dağıtılan toplam aşı sayısı 11 milyar 669 milyon doza ulaştı.
Johns Hopkins Üniversitesi ve Bloomberg’den alınan veriler, ABD’deki koronavirüs vakaları bilançosunda çarşamba sabahına kadar 24 saat içerisinde yüzde 0,1 artış yaşandığını gösterdi. Böylece ülkedeki toplam vaka sayısı 85 milyona ulaştı.
Ulusal düzeydeki artış, geçen haftaki ortalama günlük artışla benzer olarak yüzde 0,1 oranında geldi.
Kaliforniya, 24 saat içinde gözlemlenen yüzde 0,6 artışla, salgının başlangıcından bu yana toplam 9,73 milyon vaka ile şimdiye kadar ülkedeki en fazla doğrulanmış vaka sayısını kaydetti.
Wyoming, vaka sayısındaki yüzde 0,9 artışla, toplamda 159 bin 907 vaka sayısına tanık olundu.
Güney Carolina 63 can kaybı ile son 24 saatte virüse bağlı en yüksek ölüm sayısını kaydetti.
Suudi Arabistan'da son 24 saat içinde binden fazla koronavirüs vakası kaydedildi.
Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı’nın dün yayınlanan verileri, ülkede doğrulanan toplam koronavirüs vakasının, salı gününe göre bin 29 kişi artarak toplam 774 bin 250’ye yükseldiğini gösterdi.
Ülkede 616 kişinin daha sağlığına kavuşması ile toplam iyileşen kişi sayısı ise 756 bin 871’e (Kaydedilen tüm vakaların yüzde 97’si) ulaştı.
Veriler, üç yeni ölümün kaydedildiğini, toplam can kaybı sayısının 9 bin 163’e çıktığını gösterdi. Yoğun bakım merkezlerine alınan kritik vaka sayısı 92’ye ulaştı.
Irak’ta, Sağlık Bakanlığı dün, son 24 saat içinde koronavirüse bağlı herhangi bir can kaybı kaydedilmeksizin 151 yeni vakanın tespit edildiğini belirtti.
Bu gelişme, Irak’ta koronavirüs ile toplam enfeksiyon sayısını iki milyon 329 bin 108’e yükseltirken, can kaybı 25 bin kişide sabit kaldı.
Bakanlık dün yayınladığı bir raporda 110 hastanın sağlığına kavuştuğunu ve iyileşen vaka sayısının 2 milyon 302 bin 753’e yükseldiğini açıkladı.
Diğer yandan, Alman haber ajansı DPA, Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock’un Pakistan ziyareti sırasında hastalık belirtileri gösterdiğini ve koronavirüse yakalandığını bildirdi.
Pakistan’ın Başkenti İslamabad’daki Alman heyetinden kaynaklar, Baerbock’un salı akşamından bu yana ‘grip semptomları’ gösterdiğini söyledi.
Baerbock hükümet uçağıyla Berlin’e dönmeye karar verdi. Kaynaklar 41 yaşındaki Bakan’ın, uçakta izole edilmiş bir kabinde ülkeye dönebileceğini belirtti. Kaynaklar ayrıca, Baerbock’un tüm uçuşu Alman Hava Kuvvetleri’nin hazırlık biriminin Airbus A319 uçağında, tecrit halinde geçirme olasılığının olduğunu da söyledi.
Pakistan’a giden heyet üyeleri arasında başka bir vaka bildirilmedi.
Baerbock, iki koronavirüs testinin pozitif çıkmasının ardından İslamabad’daki ziyaretini durdurmak zorunda kaldı. Bakan çarşamba günü Yunanistan’a ve ardından Türkiye’ye seyahat etmeyi planlıyordu.

Almanya’da 113 doğrulanmış maymun çiçeği vakası
Robert Koch Enstitüsü dün yaptığı açıklamada, Almanya’da maymun çiçeği hastalığının ilk vakasının ortaya çıkmasından yaklaşık 3 hafta sonra, ülkede şimdiye kadar 113 doğrulanmış vakanın kaydedildiği açıklandı.
Robert Koch Enstitüsü sözcüsü, Almanya’da kaydedilen tüm enfekte kişilerin erkek olduğunu söyledi.
Enstitü’ye göre, Berlin eyaleti, 13’ü hastanede olmak üzere 72 vaka kaydederek, Almanya’da en fazla vakanın kaydedildiği eyalet oldu.
Maymun çiçeği, 1980’de ortadan kaldırılan çiçek hastalığına kıyasla daha hafif bir hastalık olarak görülüyor. Hastalık, kişiden kişiye yakın fiziksel temas yoluyla bulaşıyor. Enstitü daha önce yaptığı bir açıklamada, “Enfekte bir kişiyle yakın fiziksel temasta olan herkes risk altındadır” ifadelerine yer verdi.
Kabarcıklar da dahil olmak üzere tüm semptomlar genellikle birkaç hafta içinde kendi kendine geçiyor. Ancak hastalık tıbbi komplikasyonlara ve çok nadir durumlarda da can kaybına neden olabiliyor.

ABD maymun çiçeği için uyarı seviyesini yükseltti
ABD’de, ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC), maymun çiçeği için uyarı seviyesini yükseltti. CDC, enfeksiyon endişesinin Kovid-19 salgınının boyutuna ulaşmadığını vurguladı ve yolculuk yapan kişilerin uçuşları sırasında maske takmalarını tavsiye etti.
New York Daily News gazetesi, ABD merkezlerinden, Antarktika hariç olmak üzere, tüm kıtalarda maymun çiçeği vakalarının kaydedildiğini aktardı.
Uzmanlar, maymun çiçeği semptomlarının cinsel yolla bulaşan bir dizi hastalığa benzer olduğunu ve maymun çiçeği vaka sayısının gerçekte açıklanandan daha yüksek olabileceğini vurguladı.



Charlize Theron'dan hayatta kalma mücadelesi: Yeni gerilimden ilk görüntüler

Charlize Theron'dan hayatta kalma mücadelesi: Yeni gerilimden ilk görüntüler
TT

Charlize Theron'dan hayatta kalma mücadelesi: Yeni gerilimden ilk görüntüler

Charlize Theron'dan hayatta kalma mücadelesi: Yeni gerilimden ilk görüntüler

Netflix, APEX adlı yeni gerilim filminden ilk görüntüleri paylaştı. Başrollerinde Mad Max: Fury Road yıldızı Charlize Theron'un yanı sıra Oscar adayı Taron Egerton ve Eric Bana'nın yer aldığı film, izleyicilere yüksek tempolu bir hayatta kalma hikayesi vaat ediyor.

Yayımlanan kısa tanıtım, Theron'un canlandırdığı Sasha karakterinin kaya tırmanışı ve rafting gibi adrenalin yüklü aktiviteleriyle açılıyor. Bu sırada Egerton'ın hayat verdiği seri katil, ürpertici bir dış ses eşliğinde Sasha hakkında bildiklerini anlatıyor.

Ardından sahne, Sasha'nın ormanda kaçtığı anlara taşınıyor. Keskin nişancı tüfeği ve arbalet taşıyan katil, onu takip ederken ikili yüz yüze geliyor. Bu karşılaşmada Egerton'ın oynadığı karakter, Sasha'ya "Canın pahasına kaç" diye sesleniyor.

Fragmanın devamında Sasha'nın "Oyun mu oynuyorsun? Sence yaptığımız şey bu mu?" sözleri duyulurken, ikilinin yüksek tempolu pek çok çatışmaya sürüklendiği görülüyor. Bu sahneler arasında Sasha'nın azgın sularda kovalanması, bir uçurumdan hırçın bir nehre sürüklenmesi ve düşmanına bir taşla karşı koymaya çalışması da yer alıyor.

Filmin resmi özetine göre APEX, yas tutan bir kadının doğada huzur ararken, acımasız bir seri katille ölümcül bir kedi-fare oyununa sürüklenmesini konu alıyor. 

Netflix, yapımın "yüksek riskli bir hayatta kalma mücadelesine duygusal bir derinlik kattığını" da vurguluyor.

Senaryosu Arınma Gecesi'yle (The Purge) tanınan Jeremy Robbins tarafından kaleme alınan gerilimin yapımcıları arasında Charlize Theron ve filmin yönetmeni Baltasar Kormákur da bulunuyor. 59 yaşındaki İzlandalı yönetmen, 2015 yapımı Everest'e de imza atmıştı.  

Çekimleri geçen yıl şubatta Avustralya'da başlayan filmle ilgili konuşan Kormákur, Netflix'in Tudum platformuna yaptığı açıklamada şunları söylemişti:

Daha fazla heyecanlanamazdım. Avustralya'nın sert ama büyüleyici doğasında, Charlize Theron, Taron Egerton ve Eric Bana gibi dünyanın en yetenekli ve adanmış üç oyuncusuyla çalışmak büyük bir keyif. Her ne kadar bu benzersiz hayatta kalma hikayesinde onları epey zorlasam da ortaya çıkan sonuçtan son derece memnunum.

Charlize Theron ise daha önce People'a verdiği röportajda filmde dublör kullanmadığını anlatmıştı. Oyuncu, "Bu filmde sürekli tırmanıyordum. Neredeyse her gün kayalara tırmandım" demişti.

Theron ayrıca filmdeki dağların tamamına gerçekten tırmandığını ve bunu yalınayak yaptığını da söylemişti.

APEX, 24 Nisan 2026'da Netflix'te izleyiciyle buluşacak.
Independent Türkçe, Digital Spy, Deadline, People, Tudum


WSJ: Avrupa, Rus enerjisine kapıları kapamayı denese de Türkiye'yi hesaba katmadı

Rusya'nın "gölge filosundaki" gemiler, İstanbul Boğazı'ndan geçerken görülüyor (Reuters)
Rusya'nın "gölge filosundaki" gemiler, İstanbul Boğazı'ndan geçerken görülüyor (Reuters)
TT

WSJ: Avrupa, Rus enerjisine kapıları kapamayı denese de Türkiye'yi hesaba katmadı

Rusya'nın "gölge filosundaki" gemiler, İstanbul Boğazı'ndan geçerken görülüyor (Reuters)
Rusya'nın "gölge filosundaki" gemiler, İstanbul Boğazı'ndan geçerken görülüyor (Reuters)

Wall Street Journal (WSJ), Rusya'nın yaptırımlardan kaçarak petrol sevkıyatı yapmasını sağlayan gemilerin Türkiye'deki faaliyetlerini inceledi. 

"Avrupa, Rus enerjisine kapıları kapamayı denese de Türkiye'yi hesaba katmadı" başlıklı haberde Rus tankerlerinin Türkiye'deki limanlara bıraktığı miktardaki petrol ürünlerinin, daha sonra Avrupa Birliği (AB) topraklarına gönderildiği bildirildi. 

Mersin'de faaliyet gösteren akaryakıt deposu şirketi Turkis Enerji'ye bu sene çoğu mazot olmak üzere 6,5 milyon varillik petrol ürünü geldiği, bunun 5,5 milyon varilinin Rusya menşeli olduğu öne sürüldü. 

Bu süre zarfında AB'ye bağlı bölgelere 4,4 milyon varillik petrol ürünü gönderildiği ifade edildi. 

Amerikan gazetesine konuşan uzmanlar, bu rakamların Rus petrolünün Avrupa'ya ihracını açık bir şekilde ortaya koyduğunu söylüyor. 

AB'nin bu duruma tepkili olduğunu belirten WSJ, Rus petrolünün Avrupa'ya geçişine olanak sağlayan limanlara yaptırım uygulanmasının değerlendirildiğini duyurdu. 

Türkiye'nin, mazot ve fuel oil gibi ürünlerde Rusya'nın en büyük müşterisi olduğu; ham petrol alımındaysa Rusya ve Hindistan'ın ardından üçüncü sırada yer aldığı bildirildi.

ABD Başkanı Donald Trump'ın Türkiye ve Çin'den bu ticareti kesmesini istediği, Hindistan'a da Rus petrolünü aldığı gerekçesiyle ekstra gümrük vergisi uyguladığı hatırlatıldı. 

AB'nin, Ukrayna savaşının finansmanını desteklememek adına Şubat 2023 itibarıyla Rus petrol ürünlerinin Avrupa'ya girişinin yasaklamasının ardından Türkiye'ye gelen petrol tankerlerinin sayısının ciddi oranda arttığı vurgulandı. 

Mersin'de Turkis Enerji'nin kullandığı limana AB'nin bu hamlesi sonrasında tankerlerin yanaştığı, öncesindeyse en az 5 yıl boyunca Rusya'dan herhangi bir yük gelmediği öne sürüldü. 

Şirketin genel müdürü ve ortağı Tufan Ayrık, Rusya'dan gelen petrol ürünlerini tesislerinde hiçbir zaman depolamadıklarını söyledi. 

WSJ, 5,5 milyon varillik Rus menşeli petrol iddiası sorulduğunda Ayrık'ın, müşterileri hakkında detay veremeyeceğini ifade ettiğini aktardı. 

5,5 milyon varillik petrol ürünlerinin değeri, yaklaşık 500 milyon dolar olarak hesaplanıyor. 

Finlandiya merkezli düşünce ve araştırma kuruluşu Enerji ve Temiz Hava Araştırma Merkezi'nin (CREA) verilerine göre yaptırımların başlamasından beri Rus rafinelerinden Türkiye'ye gelen petrol ürünlerinin değeri 50 milyar dolar civarında. 

Bu rakam, Moskova'nın o dönemdeki petrol gelirlerinin yaklaşık yüzde 10'una denk geliyor. 

CREA, aynı süre zarfında Türkiye'deki limanlarından AB'ye giden petrol sevkıyatı hacminin iki katına çıkarak 24 milyar dolar seviyelerini gördüğünü bildiriyor. 

Uluslararası veri analiz şirketi Kpler'in verilerine göre Opet'in Marmara Terminali, Rus petrol ürünlerinin ticaretinde dünyanın en yoğun noktası.

Yaptırımların başlamasından beri 10 milyar dolarlık petrol ürününün buradan geçtiği tahmin ediliyor. 

Koç Holding'in yüzde 50'sine sahip olduğu Opet, müşterileri için depo hizmeti verdiğini ve bu ürünlerin kendilerine ait olmadığını ifade etti. 

Şirketin sözcüsü, yaptırım uygulanan müşterilerle çalışmadıklarını ve cezalandırılabilecek faaliyetlere izin vermediklerini savundu.  

AB yetkilileri bu verileri incelese de Rus petrol ürünlerinin Türkiye üzerinden Avrupa'ya girdiğini kanıtlayamıyor. 

Türkiye'nin derin bir soruşturmaya izin vermemesi bu depolara ve limanlara yaptırım uygulanmasını zorlaştırıyor. 

Amerikan gazetesi, Avrupa'nın NATO şemsiyesi altındaki Türkiye'yi gücendirme riskini almak istemediğini de vurguladı. 

Ankara'nın Rusya'ya yönelik yaptırımlara katılmamasının, bu ticaretin Türkiye kanunlarını çiğnememesini sağladığı haberde belirtildi. 

WSJ, Türkiye'deki ticaret ve dışişleri bakanlığına yorum için ulaşıldığını ancak henüz yanıt alınamadığını bildiriyor. 

Independent Türkçe, Wall Street Journal, AP


Stranger Things hayranları yeni bölümdeki sahneyi anlamadı

Fotoğraf: Netflix
Fotoğraf: Netflix
TT

Stranger Things hayranları yeni bölümdeki sahneyi anlamadı

Fotoğraf: Netflix
Fotoğraf: Netflix

Stranger Things hayranları, yeni bölümlerdeki bir sahne yüzünden o kadar şaşkına döndü ki dizinin yaratıcıları aslında ne olduğunu açıklamak zorunda kaldı.

5. ve son sezonun sondan bir önceki bölümü 26 Aralık'ta yayımlandı ve üç yeni bölüm, Netflix'te yılbaşı gecesi (31 Aralık) yayımlanacak büyük finale zemin hazırladı.

Ancak bir sahne, hayranların kafasını karıştırdı. Gerçek hayatta da çift olan Natalia Dyer ve Charlie Heaton'ın canlandırdığı Nancy Wheeler ve Jonathan Byers, kaderleri belirsizken samimi bir konuşmanın ardından ayrılıyor.

Sahnenin sonunda Jonathan, yanında bir nişan yüzüğü taşıdığını açıklıyor ve ikili birbirlerinde sinir bozucu buldukları her şeyi itiraf ettikten sonra şöyle diyor:

Sanırım seninleyken yeterince hata yaptım, sonunda bir kez olsun doğru bir şey yapmak güzel olurdu. Nancy Wheeler, benimle evlenmez misin?

Nancy kabul ediyor, ona onu sevdiğini söyleyip onu öpüyor. Hemen sonra da bir kaçış yolu buluyorlar. Sahnenin sona erme biçimi hayranları şaşkına döndürdü ve dizinin yaratıcıları Duffer kardeşler, bunun ilişkilerinin sona erdiğini anlattığını doğruladı.

People'a konuşan Duffer kardeşler, "Bu bir ayrılık" diyerek, "Evet, ayrıldılar" ifadelerini kullandı.

Bu fikrin tam olarak ne zaman ortaya çıktığını hatırlamak zor ancak sanırım biz ve yazarlar, Nancy'nin kendi başına kalması, bağımsız olması ve kendini bulma fırsatı bulması gerektiğine inanıyorduk.

 Hayranlar, sekansın daha anlaşılır olması gerektiğini, bunun bir ayrılık sahnesi olduğunun açık olmadığını savunuyor.

cdfgthy
Nancy ve Jonathan sahnesinin sonucu, Stranger Things hayranlarını şaşkına çevirdi (Netflix)

Bir kişi X'te, "Bu bir ayrılık sahnesi gibi hissettirmedi" diye yazdı. Bir diğeriyse "Bunu amaçladıklarını bile fark etmedim" diye ekledi. Bir başka hayransa şöyle yazdı:

Bu sahneyi izleyen kimse bunun gerçekten yaşanan şey olduğunu bile bilmiyordu...

Netflix dizisi 2016'da başladığından bu yana ana kadrodaki hiçbir oyuncu diziden ayrılmadı; tüm isimler 5. sezonun yaklaşan finaline kadar projede yer aldı.

Bu durum, dizinin korkutucu olaylarının etkisinin daha az olduğu eleştirilerine yol açsa da Duffer kardeşler, bu kararın şok etkisi yaratmaktan kaçınma isteğinden kaynaklandığını söylüyor.

The Independent'a, "İstediğimiz zaman herhangi birini kolayca öldürebilirdik, bu zor değil" diye konuştular. 

Bu daha çok diğer tüm karakterlerimizde yaratacağı sonuçlarla ilgili.

Her zaman ileriyi düşünmek istiyoruz. Bunu sırf insanları şoke etmek veya belli ki sahip oldukları kana susamışlığı gidermek için yapmak istemiyoruz.

Independent Türkçe