Irak: Bağımsız milletvekilleri hükümet krizini çözmek için harekete geçti

Barzani siyasi tarafları yakınlaştırmaya ve sorunları çözmeye çalışacak her türlü girişimi destekleyeceğini ilan etti.

Irak Anayasası cumhurbaşkanı oturumunun başlaması için meclis üyelerinin üçte ikisinin oturuma katılmasını şart koşuyor. (AFP)
Irak Anayasası cumhurbaşkanı oturumunun başlaması için meclis üyelerinin üçte ikisinin oturuma katılmasını şart koşuyor. (AFP)
TT

Irak: Bağımsız milletvekilleri hükümet krizini çözmek için harekete geçti

Irak Anayasası cumhurbaşkanı oturumunun başlaması için meclis üyelerinin üçte ikisinin oturuma katılmasını şart koşuyor. (AFP)
Irak Anayasası cumhurbaşkanı oturumunun başlaması için meclis üyelerinin üçte ikisinin oturuma katılmasını şart koşuyor. (AFP)

Mueyyid et-Tarfi
Irak Meclisi’ndeki bağımsız milletvekilleri Ekim 2021’de seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından çıkan siyasi krize çözüm bulmak amacıyla etkili siyasi aktörler üzerinde baskı kurmak için birkaç gün önce ciddi bir şekilde harekete geçtiler.
Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr siyasi çoğunluk hükümetinin kurulmasında ısrar ederken, 2005’teki ilk seçimden bu yana ülkede gelenek haline gelen uzlaşı hükümetinin kurulmasından söz etmeyi reddediyor. Koordinasyon Çerçevesi ise herkesin katılım sağladığı bir hükümet kurulmasında ısrar ediyor ve bu seçeneğe gerekçe olarak Şii bileşenin hakkını korumayı ileri sürüyor.
Siyasi gruplar ocak ayından bu yana Irak Meclisi’nde oturum düzenleyerek cumhurbaşkanı adaylarından birini seçmekte başarısız oldu. Bunun sebebi, Yüksek Federal Mahkeme’nin cumhurbaşkanı seçimi oturumunun meşru ve Anayasa’ya uygun olması için oturuma milletvekillerinin üçte ikisinin katılımını zorunlu kılmasıydı.
Irak Anayasası cumhurbaşkanı seçim oturumuna başlanabilmesi için meclis üyelerinin üçte ikisinin yani 220 milletvekilinin oturumda bulunmasını şart koşuyor. Federal Mahkeme geçtiğimiz günlerde buna vurgu yaparak, bunun oturumun açılış şartı olduğunu beyan etti. Koordinasyon Çerçevesi çatısı altındaki milletvekilleri Meclis’in üçte birini oluşturduğu için söz konusu üçte iki şartının sağlanmasını ve dolayısıyla da cumhurbaşkanı seçim oturumunun düzenlenmesini engelliyor. Koordinasyon Çerçevesi kendini ‘garantör üçte bir’ diye niteleyerek, Sadr Hareketi kendisiyle birlikte hükümet kurmayı kabul edinceye kadar bu tutumunu sürdüreceğini belirtiyor.
Ekim 2021’de parlamento seçim sonuçlarının ilan edilmesinden bu yana Federal Mahkeme ülkedeki siyasi konjonktüre etki eden bir dizi kararlar aldı. Bunların başında ise yaklaşık iki ay süren krizin ardından seçim sonuçlarını kabul etmesi ve 9 Ocak’ta yapılan ilk Meclis oturumunun meşruiyetini -ki bu oturumda Meclis Başkanı ve yardımcıları seçildi- onaylamasının yanı sıra Koordinasyon Çerçevesi çatısı altındaki seçimi kaybeden Şii parti ve grupların seçimin meşruiyetine yönelik itirazına verdiği yanıt geliyor.
Mahkeme ayrıca Kürdistan Demokrat Partisi’nin (KDP) cumhurbaşkanı adayı Hoşyar Zebari’yi cumhurbaşkanlığı seçim yarışından uzaklaştırdı, Milletvekili Mişan el-Cuburi’nin milletvekilliğini düşürdü, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) 2007 Yılı Petrol ve Gaz Yasası’nın Irak Anayasası maddelerinin hükümlerine aykırı olduğuna hükmetti ve IKBY’yi ürettiği petrolü Federal Hükümet’e teslim etmekle yükümlü tuttu.

Krizden çıkış çabalarının ilk durağı: IKBY
IKBY Başkanı Neçirvan Barzani, Irak’taki siyasi tarafların birbiriyle yakınlaşması ve siyasi sürecin önündeki sorunların ve zorlukların aşılması yolunda gösterilecek çabaları desteklediğini vurguladı. Barzani’nin ofisinden yapılan açıklamada, IKBY Başkanı’nın Irak Meclisi’ndeki bağımsız vekillerden oluşan ve müzakere grubu olarak da bilinen bir heyeti kabul etti. Görüşmede ülkedeki güncel siyasi gelişmeler, mevcut sorunlar, siyasi taraflar arasında uzlaşıya varma ve siyasi tıkanıklık ve donukluktan çıkma çabalarının ele alındığı bildirildi.
Açıklamada, “Heyet IKBY’yi ziyaret amacını, siyasi aktörler arasında yakınlaşmayı sağlamak ve siyasi tıkanıklığı giderme adına bir çıkış yolu bulmak için IKBY Başkanlığı ve siyasi aktörlerle görüşmek ve toplantı yapmak şeklinde sundu. Barzani heyete, ‘Irak’taki siyasi tarafların yakınlaşması ve siyasi sürecin önündeki sorunların ve zorlukların aşılması yolunda gösterilecek çabaları desteklediğini’ bildirdi” ifadeleri kullanıldı.

Krizin aşılması
İmtidad Hareketi Üyesi Musid er-Racihi, bağımsız vekillerden oluşan heyetin Erbil’i ziyaret etmesinin amacının krizi aşmak olduğunu düşündüğünü söyledi. Racihi, bu hamlelerin ve girişimlerin sonuç vermesini umduğunu belirtti.
Racihi, “Bazı bağımsız vekillerin IKBY’ye yönelmesi, bu vekillerin KDP’nin krizin aşılmasında rolü olabileceği düşüncesinden kaynaklanıyor. Çözüm IKBY’deki veya Irak’ın geri kalan vilayetlerindeki geleneksel partilerin rekabetlerinden ve taleplerinden taviz vermesine bağlı” dedi.
Racihi, bağımsız vekillerin girişiminin geleneksel partiler tarafından taraflardan herhangi birinden yana olmayan ve çokça ihmal edilen Irak halkının çıkarını öncelemeye çalışan bağımsız bir girişim olarak okunabileceğini söyledi.
Racihi, krizin patlak vermesi halinde bundan zarar görecek tek tarafın Irak ve Iraklılar olacağını, bu nedenle tüm tarafların meseleyi çözmeye odaklanması gerektiğini, aksi takdirde durumların normal olmayan bir yönde ilerleyeceğini ve kendi çıkarlarına bağlı kalmak isteyen etki ve güç merkezlerinin önceki hükümetlerde olduğu gibi pişman olacağını ifade etti.

Başarı beklentileri
Kanun Devleti Koalisyonu Milletvekili Arif el-Hammami, bağımsız vekillerin girişiminin, Sadr Hareketi ve Koordinasyon Çerçevesi’nin hükümeti kurma ve siyasi krizi çözme konusunda sunduğu iki girişimin birleştirilmiş versiyonu olduğunu ve büyük ihtimalle başarıya ulaşacağını belirtti.
Hammami, “Bağımsız vekiller, hükümetin kurulması konusunda siyasi gruplar arasında bakış açılarını birbirine yakınlaştırmak amacıyla Sadr Hareketi ve Koordinason Çerçevesi’nin girişimlerini birleştirdi. Bu girişim Kürt ve Sünni siyasi cephelerden başlamak ve ister Sadr Hareketi ister Koordinasyon Çerçevesi olsun Şii siyasi cephe içinde rahat hareket edebilmek için güçlü bir noktayı temsil ediyor” diye konuştu.
Hammami özellikle Kürt cephesinde, tüm siyasi gruplara da etki edebilecek bir yumuşamanın olduğu böyle bir dönemde başlatılan girişimin olumlu sonuçlanmasını ümit ettiğini dile getirdi.
Siyasi grupların çözüm yolundaki iradelerinin kırılmaması ve belli gruplara yönelik ötekileştirmeye son verilmesi gerektiğini vurgulayan Hammami, tüm siyasi grupların kendi başlarına hükümeti kurma gücüne sahip olmadıklarını anladığını, bağımsızların bu girişiminin radikal siyasi gruplara yönelik ötekileştirmeye son vereceğini, dolayısıyla bu girişimin gruplar arasında görüşme ortamı hazırlayabilecek en uygun girişim olduğuna inandığını kaydetti.
Hammami, bağımsız vekillerin Barzani ile görüşmesinin arkasında, Barzani’nin üçlü ittifakta önemli bir taraf olması ve bu girişimin siyasi süreci ilerletmesine katkı sağlayacağı düşüncesinin olabileceğini söyledi.

Çoğunluğa sahip değiller
Mustansıriyye Üniversitesi’nden Siyasi Bilimler Profesörü İsam el-Feyli, bağımsız vekillerin farklı siyasi görüşlere sahip kişilerden oluştuğunu, bir kısmının Koordinasyon Çerçevesi’ne, bir kısmının Sadr Hareketi’ne yakın olduğunu ve diğer kısmının da Ekim Hareketi’ni temsil ettiğini, dolayısıyla bu vekillerin pratikte bağımsız olmadığını ayrıca Meclis’te siyasi bir çoğunluğa sahip olmadıklarına dikkat çekti.
Bağımsızların gerçek anlamda etkili olabileceğini söyleyebilmek için bu vekillerin tek bir grup çatısı altında birleşmeleri ve resmi bir sözcülerinin olması gerektiğini belirten Feyli, bağımsız vekiller ile Barzani arasındaki görüşmenin bir protokol görüşmesinden ibaret olduğunu söyledi.

Kazımi üzerinde uzlaşı var
Feyli, Irak Başbakanı Mustafa el-Kazımi’nin kendisine yönelik karalama kampanyalarına rağmen iç politikada başarı kaydetmesi, kriz adamı olmaması ve evinin bombalanmasını siyasi malzeme haline getirmeyi reddetmesi nedeniyle üzerinde uzlaşı sağlanan bir isim olduğunu ifade etti. Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre Feyli, Kazımi’nin açık ve gizli politikasının çatışma değil, uzlaşı noktasına hizmet ettiğini dile getirdi.
Kazımi’nin önceki başbakanlar gibi ideolojik saplantılara sahip olmadığını, makam paylaşımı meselesini rakip bir taraf olarak girmediğini ve partilerin de bunu istediğini söyleyen Feyli, Kazımi’nin herkese saygı gösterdiğini, başbakanlık dönemi boyunca birçok sorunu çözdüğünü ve ayrıca bölgesel düzeyde de başarılı olduğunu kaydetti.



İsrail ordusunun Gazze'ye açtığı ateş sonucu bir kişi öldü, üç kişi yaralandı

Filistinli bir kadın, Han Yunus'taki El Nasır Hastanesi'nde İsrail saldırılarında şehit düşenlerin ardından ağlıyor- 3 Aralık (Arşiv- AFP)
Filistinli bir kadın, Han Yunus'taki El Nasır Hastanesi'nde İsrail saldırılarında şehit düşenlerin ardından ağlıyor- 3 Aralık (Arşiv- AFP)
TT

İsrail ordusunun Gazze'ye açtığı ateş sonucu bir kişi öldü, üç kişi yaralandı

Filistinli bir kadın, Han Yunus'taki El Nasır Hastanesi'nde İsrail saldırılarında şehit düşenlerin ardından ağlıyor- 3 Aralık (Arşiv- AFP)
Filistinli bir kadın, Han Yunus'taki El Nasır Hastanesi'nde İsrail saldırılarında şehit düşenlerin ardından ağlıyor- 3 Aralık (Arşiv- AFP)

Yerel medya bugün, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin kuzeybatısında açtığı ateş sonucu bir Filistinlinin öldüğünü, üç kişinin de yaralandığını bildirdi.

Filistin haber ajansı (WAFA), İsrail güçlerinin bölge yakınlarında bir grup sivili hedef aldığını, bunun sonucunda çok sayıda ölenler ve yaralananların olduğunu bildirdi.


Mısır-Rusya görüşmelerinde Sudan, Suriye, Lübnan ve Gazze'deki gelişmeler ele alındı

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, geçtiğimiz ay video konferans yoluyla ed-Dabaa Nükleer Santrali’nde ilk reaktör basınç kabının kurulum törenine katıldı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, geçtiğimiz ay video konferans yoluyla ed-Dabaa Nükleer Santrali’nde ilk reaktör basınç kabının kurulum törenine katıldı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Mısır-Rusya görüşmelerinde Sudan, Suriye, Lübnan ve Gazze'deki gelişmeler ele alındı

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, geçtiğimiz ay video konferans yoluyla ed-Dabaa Nükleer Santrali’nde ilk reaktör basınç kabının kurulum törenine katıldı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, geçtiğimiz ay video konferans yoluyla ed-Dabaa Nükleer Santrali’nde ilk reaktör basınç kabının kurulum törenine katıldı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısır ile Rusya arasında dün gerçekleşen görüşmelerde Sudan, Suriye, Lübnan ve Gazze’deki son durum ele alındı. Görüşme, Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati ile Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov arasında yapılan telefon konuşması kapsamında gerçekleşti. İki ülke arasındaki ikili ilişkiler ile ortak ilgi alanlarındaki bölgesel ve uluslararası konular üzerine süregelen koordinasyon ve istişarelerin bir parçası olarak yürütüldü.

Mısır Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasına göre görüşmede, ‘Mısır ile Rusya arasındaki yakın ilişkiler ve özellikle ekonomik ve ticari alanlarda artan iş birliği’ ele alındı. Abdulati, iki ülkeyi birbirine bağlayan ‘stratejik ortaklıktan’ duyulan memnuniyeti dile getirerek bunun çeşitli sektörlerde ikili iş birliğinin temel çerçevesini oluşturduğunu vurguladı. Ayrıca, devam eden ortak projeleri ilerletmenin önemine dikkat çekti ve bunların başında gelen ed-Dabaa Nükleer Santrali’nin, Rus yatırımlarının güçlendirilmesine ve iki ülke arasındaki iş birliğinin genişletilmesine katkı sağlayacağını ifade etti.

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, geçtiğimiz ay video konferans yöntemiyle ed-Dabaa Nükleer Santrali’nin birinci ünitesine ait basınç kabının yerleştirilmesi törenini takip etmiş ve santral için gerekli nükleer yakıtın satın alınmasına ilişkin belgeyi imzalamıştı. Uzmanlar bu adımı ‘nükleer enerji üretimine giden yolda ilk aşama’ olarak değerlendirdi.

Ed-Dabaa Nükleer Santrali, Mısır’ın ilk nükleer enerji santrali olma özelliğini taşıyor. Santral, Akdeniz kıyısındaki Matruh vilayetine bağlı ed-Dabaa kentinde bulunuyor. Rusya ile Mısır, Kasım 2015’te santralin kurulmasına yönelik iş birliği anlaşması imzalamış, projeye ilişkin sözleşmeler ise Aralık 2017’de yürürlüğe girmişti.

Ed-Dabaa Nükleer Santrali’nin görünümü, Kasım 2025 (Mısır Nükleer Güç Santralleri Kurumu)Ed-Dabaa Nükleer Santrali’nin görünümü, Kasım 2025 (Mısır Nükleer Güç Santralleri Kurumu)

Abdulati dün yapılan telefon görüşmesinde, ‘Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin 2803 sayılı kararının uygulanmasının ve ABD Başkanı’nın Gazze için hazırladığı barış planının ikinci aşamasına geçilmesinin önemine’ vurgu yaptı. Ayrıca ‘uluslararası istikrar gücünün ateşkesin kalıcı hale getirilmesi için görevlerini yerine getirebilmesi gerektiğini’ belirtti.

Mısır Dışişleri Bakanlığı’na göre Abdulati, görüşmede, ‘Mısır’ın Dörtlü Mekanizma çerçevesinde Sudan’daki çatışmayı durdurmak ve ülkenin birliğini ve bütünlüğünü korumak için yürüttüğü çabaları’ aktardı. Ayrıca Mısır’ın ‘Lübnan’ın birliği, egemenliği, güvenliği ve istikrarına verdiği destek’ doğrultusunda benimsediği tutumları hatırlattı. Suriye konusunda ise Mısır’ın ‘ülkenin toprak bütünlüğüne ve egemenliğine saygı gösterilmesi gerektiği’ yönündeki net tutumunu yineleyerek, ‘ülkenin istikrarını zayıflatacak her türlü adım ve müdahaleye karşı olduklarını’ ifade etti ve ‘Suriye halkının beklentilerini karşılayacak kapsayıcı bir siyasi sürecin’ hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.

Mısır, geçtiğimiz kasım ayı sonunda yaptığı açıklamada, ‘Sudan’da dışlayıcı olmayan bir siyasi sürecin başlatılması’ yönündeki umutlarını dile getirmiş ve ‘Sudan’ın egemenliğine saygı gösterilmesi gerektiğini’ vurgulamıştı.

Suudi Arabistan, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve ABD’den oluşan Dörtlü Mekanizma, Sudan’da ateşkes sağlanması için çalışıyor. Mekanizma, geçtiğimiz eylül ayında Washington’da bakanlar düzeyinde bir toplantı yapmış ve ‘Sudan’daki silahlı çatışmanın çözümü için tüm çabaların gösterilmesi gerektiğini’ vurgulamıştı. Ağustos ayında ise üç aylık bir ‘insani ateşkes’ sağlanmasını, bunu kalıcı bir ateşkesin izlemesini ve dokuz ay içinde bağımsız bir sivil hükümet kurulmasına yönelik siyasi sürecin başlatılmasını içeren bir ‘yol haritası’ sunmuştu.

Kanlı çatışmalar nedeniyle aileleriyle birlikte yaşadıkları yerden kaçmak zorunda kalan Sudanlı çocuklar, el-Faşir yakınlarındaki bir kampta oturuyor. (Reuters)Kanlı çatışmalar nedeniyle aileleriyle birlikte yaşadıkları yerden kaçmak zorunda kalan Sudanlı çocuklar, el-Faşir yakınlarındaki bir kampta oturuyor. (Reuters)

Telefon görüşmesinde İran’ın nükleer programına ilişkin son gelişmeler de ele alındı. Abdulati, ‘gerilimin azaltılmasına, güven inşasına ve uygun koşulların oluşturulmasına yönelik çabaların sürdürülmesinin önemine’ dikkat çekti. Bu yaklaşımın, tüm tarafların çıkarlarını gözeten kapsamlı bir anlaşmaya ulaşılması için gerçek bir diplomatik fırsat yaratabileceğini ve bunun bölgesel güvenlik ile istikrara katkı sağlayacağını ifade etti.

Öte yandan Abdulati ve Lavrov, Ukrayna krizindeki son durumu da değerlendirdi. Mısır Dışişleri Bakanı, Kahire’nin ‘diyalog ve diplomatik yollarla barışçıl çözümlere ulaşılması gerektiğini savunan tutumunu’ yineleyerek, bu yaklaşımın uluslararası güvenlik ve istikrarın korunması açısından gerekli olduğunu vurguladı.


Gazze ile Mısır arasındaki Refah Sınır Kapısı hakkında 5 önemli nokta

Gıda maddeleri yüklü bir tır, sınırın Mısır tarafında, İsrail'in Refah Sınır Kapısı’ndan Gazze Şeridi'ne giriş izni vermesini bekliyor, 27 Temmuz 2025. (AFP)
Gıda maddeleri yüklü bir tır, sınırın Mısır tarafında, İsrail'in Refah Sınır Kapısı’ndan Gazze Şeridi'ne giriş izni vermesini bekliyor, 27 Temmuz 2025. (AFP)
TT

Gazze ile Mısır arasındaki Refah Sınır Kapısı hakkında 5 önemli nokta

Gıda maddeleri yüklü bir tır, sınırın Mısır tarafında, İsrail'in Refah Sınır Kapısı’ndan Gazze Şeridi'ne giriş izni vermesini bekliyor, 27 Temmuz 2025. (AFP)
Gıda maddeleri yüklü bir tır, sınırın Mısır tarafında, İsrail'in Refah Sınır Kapısı’ndan Gazze Şeridi'ne giriş izni vermesini bekliyor, 27 Temmuz 2025. (AFP)

Mısır, Katar ve altı ülke daha dün yaptıkları açıklamada, İsrail’in Refah Sınır Kapısı’nı yalnızca tek yönlü olarak açma ve Gazze sakinlerinin sadece Mısır’a geçişine izin verme niyetiyle ilgili endişelerini dile getirdi.

Filistin Topraklarındaki Hükümet Aktivitelerini Koordinasyon Birimi (COGAT) çarşamba günü yaptığı açıklamada, Refah Sınır Kapısı’nın ‘önümüzdeki günlerde’ yalnızca Gazze sakinlerinin Mısır’a çıkışına izin verecek şekilde açılacağını duyurmuştu. Ancak Kahire, tek yönlü geçişi öngören bir anlaşmanın bulunduğunu yalanladı.

Aşağıda Refah Sınır Kapısı hakkında bilinmesi gereken beş temel nokta yer alıyor:

1 - Hayati bir geçiş noktası:

Refah Sınır Kapısı, abluka altındaki Gazze Şeridi’ne insani yardım girişinin sağlandığı kritik bir hat konumunda. Özellikle gıda ve yakıt tedariki açısından, elektrikten yoksun bırakılan bölgeye enerji akışının sağlanmasında önemli rol oynuyor.

Uzun yıllar boyunca burası, Gazze’den çıkışına izin verilen Filistinlilerin bölgeden ayrılabildiği başlıca kapı oldu. İsrail’in 2007’den bu yana uyguladığı abluka nedeniyle küçük ve kapalı bölgeden çıkış için en önemli güzergâh niteliğini taşıdı.

2005 ile 2007 yılları arasında Refah, Filistin Yönetimi tarafından işletilen ilk sınır kapısıydı. Ancak 2006’daki Filistin yasama seçimlerinde Hamas’ın kazanmasının ardından (Fetih Hareketi ile yaşanan çatışmalar sonrasında yönetimi tamamen devralmasıyla birlikte) kapı Hamas’ın Gazze üzerindeki kontrolünün sembollerinden biri haline geldi.

2 - İsrail kontrolü:

7 Mayıs 2024’te İsrail ordusu, silah kaçakçılığı şüpheleri ve ‘terör amaçlı kullanıldığı’ iddiaları gerekçesiyle Refah Sınır Kapısı’nın Filistin tarafını ele geçirdi.

Bu tarihten sonra Birleşmiş Milletler’in (BM) kullandığı geçişler de dahil olmak üzere Gazze’ye açılan kapıların büyük bölümü kapatıldı.

19 Ocak’ta İsrail ile Hamas arasında kısa süreli bir ateşkes sırasında kapı geçici olarak yeniden açıldı. Bu süre zarfında bazı yetkili kişilerin ve yardım tırlarının geçişine izin verildi.

3 - Yeniden açılacak mı?

10 Ekim 2025’te, ABD, Mısır ve Katar arabuluculuğunda Gazze’de yeni bir ateşkes anlaşması yürürlüğe girdi.

 Refah Sınır Kapısı’nı kullanarak Gazze Şeridi'nden Mısır'a geçen yabancı pasaport sahibi Filistinliler, 19 Kasım 2023 (DPA)Refah Sınır Kapısı’nı kullanarak Gazze Şeridi'nden Mısır'a geçen yabancı pasaport sahibi Filistinliler, 19 Kasım 2023 (DPA)

O dönemde İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, sınır kapısının yeniden açılmasına yönelik planlardan söz etmişti. Ancak Başbakan Binyamin Netanyahu’nun ofisi, kapının ‘ikinci bir duyuruya kadar’ kapalı kalacağını açıkladı.

Aralık ayının başında İsrail hükümeti, Refah Sınır Kapısı’nın ‘önümüzdeki günlerde’ yalnızca Gazze sakinlerinin Mısır’a çıkışına izin vermek amacıyla açılacağını duyurdu. Mısır ise tek yönlü geçişe izin veren bir anlaşmanın bulunmadığını belirterek iddiayı reddetti.

COGAT, ‘ateşkes anlaşması ve siyasi direktif doğrultusunda Refah Sınır Kapısı’nın önümüzdeki günlerde sadece Gazze halkının Mısır’a çıkışı için açılacağını’ bildirdi.

Buna karşılık Mısır, ‘yetkili bir kaynak’ üzerinden yaptığı açıklamada, “Eğer kapının açılması konusunda mutabakat sağlanırsa, geçiş hem giriş hem çıkış yönünde olur; bu, ABD Başkanı Donald Trump’ın planında yer alan şekildir” ifadelerini kullandı.

COGAT, kapının Avrupa Birliği Sınır Yardım Misyonu gözetiminde çalışacağını, bunun da ‘Aralık 2025’te uygulanan mekanizmaya benzer’ olacağını açıkladı.

Trump’ın planı, İsrail ile Hamas arasındaki ateşkes anlaşmasının temelini oluşturuyor ve Refah Sınır Kapısı’nın insani yardım girişini sağlamak üzere yeniden açılmasını öngörüyor.

Ancak ateşkesin yürürlüğe girmesinden bu yana İsrail makamları, kapının açılmasını geciktiriyor. İsrail, bu gecikmeden Hamas’ı sorumlu tutarak, örgütün hâlâ bölgede bulunan rehinelerin tümünün cesetlerini teslim etmediğini iddia ediyor.

4 - Kerem Şalom Sınır Kapısı:

Uluslararası yardımlar genellikle Akdeniz kıyısındaki Port Said ve Ariş limanlarına ulaşıyor, buradan da Refah Sınır Kapısı’nın Mısır tarafına gönderiliyor.

Yardım tırı şoförlerinin aktardıklarına göre, araçlar Refah kontrol noktasını geçtikten sonra birkaç kilometre uzaklıktaki Kerem Şalom Kapısı’na yönlendiriliyor.

Bu noktada sürücüler araçlardan iniyor ve tırlar kapsamlı bir aramadan geçiriliyor. İsrail tarafından onaylanan yükler boşaltılıyor, ardından Gazze’ye giriş izni bulunan başka araçlara yeniden yükleniyor.

5 - Diğer geçiş noktaları:

Trump’ın arabuluculuğunda sağlanan ateşkes anlaşması, Gazze Şeridi’ne günlük 600 yardım tırının girişini öngörüyor.

Ancak BM’ye göre İsrail hâlâ anlaşmada belirtilenden daha az sayıda tırın girişine izin veriyor. Bu tırların çoğu Kerem Şalom Sınır Kapısı’ndan, kalan kısmı ise Kisufim Sınır Kapısı’ndan geçiş yapabiliyor.

Gazze ile İsrail’in güneyi arasında yer alan Beyt Hanun (Erez) Sınır Kapısı, 7 Ekim 2023’te Hamas’ın İsrail’e yönelik saldırısı sırasında tahrip olmuştu.

Kapı 2025 yılının başında kısa bir süre için yeniden açıldı, ancak daha sonra tekrar kapatıldı ve ne zaman faaliyete geçeceği belirsizliğini koruyor.

Savaş başlamadan önce faaliyet gösteren başka geçiş noktaları da vardı; ancak İsrail makamları bu kapıların yeniden açılıp açılmayacağı konusunda henüz bir açıklama yapmış değil.