OnlyFans yöneticileri: Enflasyona rağmen Netflix'in yaşadığı abone kaybını yaşamıyoruz

"Açıkçası zor bir zamandı"

2016'da kurulan OnlyFans'in toplam kullanıcı sayısı yaklaşık 200 milyon (Reuters)
2016'da kurulan OnlyFans'in toplam kullanıcı sayısı yaklaşık 200 milyon (Reuters)
TT

OnlyFans yöneticileri: Enflasyona rağmen Netflix'in yaşadığı abone kaybını yaşamıyoruz

2016'da kurulan OnlyFans'in toplam kullanıcı sayısı yaklaşık 200 milyon (Reuters)
2016'da kurulan OnlyFans'in toplam kullanıcı sayısı yaklaşık 200 milyon (Reuters)

Müstehcen içeriğiyle bilinen popüler platform OnlyFans'in yetkilileri, dünya genelinde artan enflasyona rağmen Netflix'in başına geldiği gibi bir abone kaybı yaşamadıklarını söyledi.
Yetkililer, Hollanda'nın başkenti Amsterdam'da 7-9 Haziran'da gerçekleştirilen finans teknolojisi konferansı Money 20/20'nin ilk gününde konuştu.
Dijital yayın platformu Netflix, bu yılın ilk çeyreğinde abone sayısının 200 bin azaldığını nisanda duyurmuştu. Böylece platformun abone sayısı 10 yılı aşkın süredir ilk kez düşmüştü.
OnlyFans Strateji ve Operasyon Şefi Keily Blair, "Bu tür bir yavaşlama yaşamıyoruz" dedi.
Şirketin finans şefi Lee Taylor ise iş modellerinin Netflix'ten "tamamen farklı" olduğunu belirtti. Taylor, Netflix'in Disney ve Amazon gibi devlerin yer aldığı "çok doymuş bir pazarda yarıştığını" savundu.
Patformun büyümeyi sürdürdüğünü ve çalışanların sayısının her ay yaklaşık yüzde 2,5 arttığını açıklayan finans şefi, içerik üreticilerinin gelirini artırmak için çalışma yaptıklarını da sözlerine ekledi.
Platformda içerik üreticileri arasında müzisyenler, spor hocaları ve ünlü isimler yer alıyor. Ancak platform en çok çıplak içeriğiyle biliniyor.
Öte yandan OnlyFans, 18 yaşın altındakilerin müstehcen içerik satmasını önleyemediği gerekçesiyle eleştiriliyor.
OnlyFans, ödeme işlemcilerinin baskısının ardından ağustosta pornografik içeriklere sitede izin vermeme kararı almıştı. Ancak epey tepki çeken kararın ardından şirket geri adım atmıştı.
Taylor, OnlyFans topluluğunun "gücünü hafife aldıklarını" söyledi:
"Açıkçası zor bir zamandı. En çok kararı hızlıca tersine çevirmemizle gurur duyuyorum."
Independent Türkçe, CNBC, AA



Trump’tan Küba radyosuna yayın yasağı: Castro kardeşlerin yapamadığını gerçekleştirdi

Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)
Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)
TT

Trump’tan Küba radyosuna yayın yasağı: Castro kardeşlerin yapamadığını gerçekleştirdi

Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)
Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, Florida’dan Küba'ya İspanyolca haber akışı sağlayan Radyo Marti’nin faaliyetlerine son verdi.  

New York Times (NYT), Trump yönetiminin cumartesi günü gönderdiği bir e-postayla 40 yıllık Radyo Marti’nin faaliyetlerinin sonlandırılacağını duyurduğunu aktarıyor.

ABD’de yaşayan ve 2021’de Küba’da patlak veren protestoları destekleyen Ramon Saul Sanchez, bu haberin radyo çalışanlarının kendisiyle söyleşi yapmayı planladığı sırada geldiğini belirtiyor:

Kafaları çok karışmıştı. Bana ‘İşimize son verildiğini öğrendik. Gitmemiz gerekiyor’ dediler.

Trump, başta Amerika’nın Sesi (VOA) olmak üzere federal hükümet tarafından finanse edilen bazı medya kuruluşlarında bütçe ve personel sayısının azaltılması kararını vermişti.

Kararda, VOA, Özgür Avrupa ve Asya Radyosu’yla Küba'ya İspanyolca haber akışı sağlayan Radyo Marti'ye ev sahipliği yapan ABD Küresel Medya Ajansı'nın fonksiyonlarının minimum seviyeye çekilmesi yönünde talimatlar yer almıştı.

VOA çalışanları ve bazı medya örgütleri, “hukuka aykırı” olduğu gerekçesiyle kararı mahkemeye taşımıştı.

ABD Kongresi’ndeki Küba kökenli üç siyasetçiden biri olan Mario Diaz-Balart, Trump’la görüşerek radyonun faaliyetlerinin yeniden başlamasını talep edeceğini belirtiyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı ise “durumun karmaşık ve değişken olduğunu” bildiriyor. Trump’ın atadığı Dışişleri Bakanı Marco Rubio da Küba kökenli. Cumhuriyetçi liderin Latin Amerika Özel Temsilcisi Mauricio Claver-Carone sınırlı da olsa radyonun faaliyetlerini sürdüreceğini düşündüğünü ifade ediyor.

Radyo, 1983’te dönemin ABD Başkanı Ronald Reagan tarafından kurulmuştu. Fidel Castro ve Küba Komünist Partisi karşıtı lobicilik faaliyetleriyle tanınan Küba kökenli iş insanı Jorge Mas Canosa’nın talebiyle hayata geçirilen radyo, Soğuk Savaş’ta adaya sansürsüz yayın yapmayı hedefliyordu.

NYT, Trump’ın bu kararla “Castro kardeşlerin 40 yıldır yapamadığını tek hamlede gerçekleştirdiğini” yazıyor.

Diğer yandan Radyo Marti, Soğuk Savaş'tan kalma modası geçmiş bir yayın kuruluşu olarak da görülüyordu. Radyoyu eleştirenler, Küba’daki komünist yönetim hakkında tek taraflı yayınlar yapıldığına dikkat çekiyor. Radyo, defalarca Kongre raporlarına konu olan yolsuzluk skandallarına da karışmıştı. Kuruluşa bağlı televizyon kanalı TV Marti ise Küba’da o kadar sık engellendi ki adada “Görünmeyen TV” diye adlandırılıyor.

ABD'nin Küba'ya yönelik ambargoları ilk kez 1960'da başlatıldı ve ilerleyen yıllarda kapsamı daha da genişletildi. Öte yandan ABD'nin Küba'ya yönelik ambargosunu kaldırmasına dair karar tasarısı 2012'den bu yana her yıl Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda (BMGK) kabul ediliyor. Fakat bağlayıcılığı bulunmayan BMGK kararı sadece tavsiye niteliği taşıyor ve uluslararası toplumun tutumunu gösteriyor.

Independent Türkçe, New York Times, El Pais