Suriyeli eski bir ‘toplu mezar kazıcısı’ ABD’li senatörlere Esed rejiminin vahşetini anlattı: ‘Görevin ne kadar korkunç olacağına hazır değildim’

Suriyeli eski bir ‘toplu mezar kazıcısı’ ABD’li senatörlere Esed rejiminin vahşetini anlattı: ‘Görevin ne kadar korkunç olacağına hazır değildim’
TT

Suriyeli eski bir ‘toplu mezar kazıcısı’ ABD’li senatörlere Esed rejiminin vahşetini anlattı: ‘Görevin ne kadar korkunç olacağına hazır değildim’

Suriyeli eski bir ‘toplu mezar kazıcısı’ ABD’li senatörlere Esed rejiminin vahşetini anlattı: ‘Görevin ne kadar korkunç olacağına hazır değildim’

Suriye’de 2011-2018 yılları arasında bir toplu mezarda çalışan işçilerden olan ve ‘mezar kazıcısı’ olarak adlandırılan bir kişi, dün ABD Senatosu üyelerine tanık olduğu vahşetleri anlattı.
CNN’in haberine göre, tepeden tırnağa siyah giyinen ve kimliğini gizlemek için siyah yüz maskesi ve gözlük takan Suriyeli, tercüman aracılığıyla hazırlanmış bir ifade verdi.
2018’de Suriye’den kaçmayı başaran ‘mezar kazıcısı’, son zamanlarda kaçan diğer kişilerden öğrendiğine göre toplu mezarların hala kazıldığını ve Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed rejimiyle devam eden çatışmanın kurbanlarıyla dolu olduğunu söyledi.
Suriye’deki iç savaş, 2011 yılında Esed’e karşı barışçıl bir ayaklanma olarak başladı.
Birleşmiş Milletler’e (BM) göre, on yıldan fazla bir süredir devam eden savaşta tahminen 400 bin Suriyeli öldürüldü ve milyonlarcası Suriye içi ve dışında yerinden edildi.
Şarku'l Avsat'ın edindiği bilgiye göre, savaştan önce başkent Şam’da belediyede idari personel olarak çalıştığını söyleyen ‘mezar kazıcısı’ şu ifadeleri kullandı:
“2011’de rejimin istihbarat görevlileri ofisimi ziyaret etti ve onlar için çalışmamı emretti. Rejim bir şey istediğinde hayır diyemezsiniz. Görevin ne kadar korkunç olacağına hazır değildim. Her hafta, Sednaya Cezaevi’nde infaz edilen 30 ila 40 sivilin cesedini taşıyan üç ila dört tırın yanı sıra haftada iki kez 300 ila 600 arasında işkence, bombardıman ve katliam mağdurlarının cesetlerini taşıyan üç tır geliyordu.”
Şam yakınlarındaki askeri hapishane Sednaya, rejim muhalifleri ve sivil tutuklular da dahil olmak üzere binlerce mahkumu gözaltına almak için kullanıldı.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), Suriye iç savaşının patlak vermesinden bu yana Sednaya Cezaevi’nde yaklaşık 30 bin tutuklunun işkence, kötü muamele ve toplu infaz sonucu öldüğünü tahmin ediyor.
Suriye’den kaçtıktan sonra Avrupa’da olan ailesinin yanına giden ‘mezar kazıcısı’, Almanya’nın Koblenz şehrindeki mahkemede tanık olduğu zulümler hakkında ifade verdi. 
Çalıştığı dönem ve yakın zamanda kaçan diğer insanlardan öğrendikleri doğrultusunda bugün hala toplu mezarların kazıldığını bildiğini söyledi.
‘Mezar kazıcısı’, ABD’li senatörlere yönelik ifadesinde, “Şu anda bu kadar çok kişinin Esed rejiminin elinde insanlık dışı işkencelere maruz kaldığını bilmek kalbimi acıtıyor. Bazı durumlarda, bugün hala kazılmakta olan toplu mezarlarda tam olarak nerede olduğunu biliyorum. Bunu biliyorum, çünkü toplu mezarlarda benimle birlikte çalışan diğer kişiler son zamanlarda kaçtı ve duyduklarımızı doğruladı” dedi.
Savaş ne kadar uzar ve Esed iktidarda kalırsa, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in o kadar güçlü olacağını söyleyen ‘mezar kazıcısı’ şu ifadelerle devam etti:
“Esed’i güçlendirmek Putin’i güçlendirir, ancak Esed’i durdurmak Rus diktatöre zarar verir, geçmişten ders almalı ve bu anın tekrar yaşanmasına izin vermemeliyiz.”
Mezar kazıcısı, toplu mezar alanlarında çalışırken yaşadığı bir dehşeti ise şöyle anlattı:
“Bir gün diğer cesetlerle birlikte tırdan atılan bir adam, hala hayatta olduğunu gösteren bir hareket yaptı. Sivil işçilerden biri ağlamaya başladı ve bir şeyler yapmamız gerektiğini söyledi. Bizi denetleyen istihbarat görevlisi, buldozer sürücüsüne onu ezmesini emretti ve sürücü hiç tereddüt etmedi, aksi halde ölecek kişi o olurdu. Adamı ezdi ve öldürdü. Esed rejiminin kurbanı için gözyaşı dökmeye cesaret eden işçiye gelince, onu bir daha görmedik.”
Mezar kazıcısı, ABD’li senatörleri hareket etmeye çağırarak, “Yüzbinlerce insan öldürülüp kaybolmuş ve milyonlarcası yerinden edilmiş olsa da en kötüsü henüz yaşanmadı. Bu önlenebilir. Yalvarırım bir saniye bile beklemeyin. Harekete geçmenizi rica ediyorum” dedi



Abdulati, Gazze Şeridi'nin altyapısının yeniden inşa edilmesi çağrısında bulundu

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
TT

Abdulati, Gazze Şeridi'nin altyapısının yeniden inşa edilmesi çağrısında bulundu

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati bugün yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi’nin altyapısının yeniden inşa edilmesinin ve insani yardımların bölgeye güvenli, hızlı ve engelsiz şekilde ulaşmasının önemini vurguladı.

Açıklama, Abdulati’nin Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Eşitlik, Hazırlık ve Kriz Yönetimi Komiseri Hadja Lahbib ile gerçekleştirdiği görüşme sonrasında Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Temim Hallaf tarafından duyuruldu.

Hallaf’ın açıklamasına göre Abdulati, mart ayında yayımlanan ortak bildiriyle Mısır-AB ilişkilerinin kapsamlı ve stratejik bir ortaklığa yükseltilmesinden bu yana yaşanan olumlu gelişmeleri memnuniyetle karşıladı. Bakan, ortaklığın altı ana ekseninin uygulanması çerçevesinde karşılıklı çıkar alanlarında iş birliğini güçlendirmeye kararlı olduklarını belirtti. Ayrıca uluslararası toplumun bölgedeki jeopolitik krizler ile mülteci ve göçmen sorunlarının yükünü paylaşma sorumluluğunu hatırlatarak, komşu ülkelerdeki krizler nedeniyle milyonlarca yabancıya ev sahipliği yapan Mısır’ın ağır bir yük taşıdığını ifade etti.

Abdulati, Lahbib’i Gazze Şeridi’ndeki son duruma ve ateşkesin Şarm eş-Şeyh Barış Anlaşması doğrultusunda kalıcı hâle getirilmesine yönelik yürütülen çabalara dair bilgilendirdi. Ayrıca Mısır’ın, erken toparlanma, yeniden inşa ve Gazze’nin kalkınmasını ele alacak uluslararası konferansa yönelik hazırlıklarını sürdürdüğünü aktardı.

Mısır Dışişleri Bakanı, 20 Kasım’da Brüksel’de yapılan Filistin Bağışçılar Grubu’nun ilk toplantısını da memnuniyetle karşıladı. AB ve üye ülkelerden yeniden imar sürecinin finansmanına etkin katılım beklediklerini belirten Abdulati, Filistin halkına ve Filistin Yönetimi’ne destek sağlayan Avrupa mekanizmalarının etkinleştirilmesi ve bütçelerinin güçlendirilmesinin önemini vurguladı.

Suriye dosyasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Abdulati, Mısır’ın Suriye’nin birliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesini savunan kararlı tutumunu yineledi. Abdulati, ülkenin istikrarını zayıflatabilecek her türlü girişim ve müdahaleye karşı olduklarını belirterek, Suriye halkının beklentilerini karşılayacak kapsamlı bir siyasi sürecin hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.

Açıklamaya göre Lahbib, Mısır’ın bölge barışı ve istikrarı için yürüttüğü çabaları ve Gazze Şeridi’nde ateşkesin sağlanması ile insani yardımların ulaştırılmasındaki kritik rolünü takdir etti. AB’nin Mısır’ın bu yöndeki çalışmalarını desteklediğini ve stratejik ortaklığı güçlendirmeye önem verdiğini ifade etti.

Hallaf, görüşmede Sudan’daki gelişmelerin de ele alındığını aktardı. Abdulati’nin, özellikle el-Faşir bölgesinde işlenen ağır ihlalleri kınadığı ve Sudan’daki çatışmaların durdurulması ile devletin birliği ve bütünlüğünün korunması için Mısır’ın dörtlü mekanizma kapsamında yürüttüğü çabaları anlattığı belirtildi.

Abdulati, insani yardımların Sudan’a ulaştırılmasının önemine dikkat çekerek, ülkenin egemenliğine saygı duyulması ve uluslararası kuruluşlarla iş birliği içinde yardım akışının kolaylaştırılması yönündeki kararlılıklarını vurguladı.

Görüşmede ayrıca Lübnan’daki gelişmeler ele alındı. Abdulati, Mısır’ın Lübnan’ın birliği, egemenliği, güvenliği ve istikrarına verdiği desteğin değişmez olduğunu ifade etti.


Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
TT

Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)

İsveç Göç Bakanı Johan Forssell, bugün yaptığı açıklamada, Stockholm ve Şam'ın, İsveç'te işlenen suçlardan hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacağını duyurdu. Bu, Stockholm'ün Suriye'ye yaptığı yardımların bir kısmını dağıtmaya devam edebilmesi için koyduğu bir koşuldu.

Forssell, İsveç kamu yayın kuruluşu SR'de yaptığı açıklamada, söz konusu kişilerin "İsveç'te bulunan ve orada suç işlemiş Suriye vatandaşı kişiler olduğunu ve sınır dışı edilmeleri gerektiğini, ancak bunun çeşitli nedenlerle bazen çok zor olduğunu" belirtti.

Forssell ve Uluslararası Kalkınma Bakanı Benjamin Dossa, bu hafta Suriye'yi ziyaret ederek Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ile görüştü. Bu, İsveçli bakanların 2011'den bu yana Şam'a yaptığı ilk ziyaretti.

2015 yılında savaştan kaçan birçok Suriyeliye İsveç'te sığınma hakkı tanıyan büyük göçmen akınının ardından, ardışık sol ve sağ hükümetler sığınma kurallarını sıkılaştırdı.

Forssell, "İsveç'in en önemli önceliklerinden biri konusunda iş birliği yapmayı kabul ettik," diyerek, "İsveç'e gelenlerin büyük çoğunluğu dürüst ve yasalara saygılı, ancak suç işleyenler de var" ifadeleriini kullandı.

Forssell, "Bu insanları sınır dışı edebilmeliyiz; İsveç'te onlara yer yok" dedi.

İsveç kalkınma yardımlarını düzenleyen ve artık göçü azaltmayı ve sınır dışı işlemlerini hızlandırmayı da içeren yeni ilkeye işaret etti; bu iki hükümet önceliği var.

"İsveç çıkarlarımız tehlikede... Kalkınma yardımı sağladığımızda, bu ülkelerin bizimle iş birliği yapmalarını ve vatandaşlarını, özellikle de İsveç'te suç işleyenleri geri almalarını bekliyoruz. Benzer adımlar atılmazsa, kalkınma yardımı sağlamayacağız" dedi.

İki bakan, Suriyelilerin geri dönüşü konusunu eş-Şara ile genel olarak görüştü. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre ülkelerine dönmek isteyen Suriyelilere, seyahat masrafları ve diğer lojistik giderlerini karşılamak üzere mali yardım alma hakkı tanınıyor.


Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
TT

Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)

Alman Haber Ajansı'nın (DPA) haberine göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) toplantısında Rus silahlarının etkinliği hakkında konuştu.

Rus haber ajansı Interfax'ın aktardığına göre Putin, bugün Kırgızistan'da düzenlenen askeri ittifak toplantısında, "Gerçek muharebe operasyonlarında etkili olduğu kanıtlanmış modern Rus silahları ve teknolojisiyle birleşik silahlı kuvvetleri donatmak için geniş çaplı bir program başlatmayı öneriyoruz" dedi.

Rusya, Ukrayna'ya karşı yürüttüğü savaşta düzenli olarak yeni silah sistemleri test ediyor.

Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te konuşan Putin, hava ve savunma kabiliyetlerine odaklanan ortak askeri tatbikatların planlandığını söyledi.

 KGAÖ, Rusya'nın hakim olduğu bir askeri ittifaktır.

Şu anda eski Sovyet cumhuriyetleri olan Tacikistan, Kırgızistan, Kazakistan ve Belarus'u kapsamaktadır.

Ermenistan, Dağlık Karabağ bölgesindeki anlaşmazlıkta Azerbaycan'a yenilmesinin ardından Rusya ile gerginliğin artması üzerine Şubat 2024'te ittifak üyeliğini dondurdu.