Prens Harry ve Meghan Markle’ın Platin Jübile kutlamalarında Kraliyet ailesi üyelerinden uzak oturtulduğu iddia edildi

İngiltere Prensi Harry ve eşi Meghan Markle, Londra’da Kraliçe 2. Elizabeth’in Platin Jübile kutlamasına katıldı (Reuters)
İngiltere Prensi Harry ve eşi Meghan Markle, Londra’da Kraliçe 2. Elizabeth’in Platin Jübile kutlamasına katıldı (Reuters)
TT

Prens Harry ve Meghan Markle’ın Platin Jübile kutlamalarında Kraliyet ailesi üyelerinden uzak oturtulduğu iddia edildi

İngiltere Prensi Harry ve eşi Meghan Markle, Londra’da Kraliçe 2. Elizabeth’in Platin Jübile kutlamasına katıldı (Reuters)
İngiltere Prensi Harry ve eşi Meghan Markle, Londra’da Kraliçe 2. Elizabeth’in Platin Jübile kutlamasına katıldı (Reuters)

İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth’in Platin Jübile kutlamalarına katılan Prens Harry ve Meghan Markle’ın, Prens William ve diğer üst düzey Kraliyet mensuplarıyla aynı karede görüntülenmemeleri için St. Paul Katedrali’nde uzakta oturtuldukları öne sürüldü.
Daily Mail editörü Richard Eden, Kraliyet talk-show programı Palace Confidential’da yaptığı açıklamada, “Prensesler Beatrice ve Eugenie gibi diğer Kraliyet üyelerine, medyada çıkacak talihsiz fotoğrafları önlemek için koltuklarında kalmaları söylendi” dedi.
Eden açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Katedralden ayrılmak için bir geçit töreni vardı ve bu, Harry ile Meghan’ın çok geride kaldığı anlamına geliyordu. Fotoğraflarının çekilmemesi için önce herkesin ayrılmasını beklemek zorunda kaldılar, bu yüzden Prens Charles veya Prens William ile aynı karede görünmediler.”
Aynı programa katılan Kraliyet muhabiri ve yazar Victoria Murphy ise, oturma planının önceden kararlaştırıldığında emin olduğunu söyledi.
Murphy, “Bütün hafta sonu boyunca, katedraldeki geniş çekimler dışında, William ve Harry’nin aynı karede yer aldığı bir fotoğraf yoktu. Bunun aralarının iyi olduğunu göstermek için bir fırsat olduğu göz önüne alınırsa, William ve Harry’nin yan yana görünmek için hiçbir çaba sarf etmediği çok açık” dedi.
Kraliyet biyografi yazarı ve yazar Robert Hardman ise, Harry ve Meghan’ın ‘ortalıkta az görünmesinin’ aile ilişkileri için olumlu bir şey olduğunu söyledi.
Hardman, “Bence birkaç yıl içinde bir şey için geri dönerlerse haber değeri bile olmayacak” diye konuştu.



Korku üçlemesinin son halkasından rekor geldi

28 Yıl Sonra, iPhone 15 Pro Max'le çekildi (Sony Pictures Releasing)
28 Yıl Sonra, iPhone 15 Pro Max'le çekildi (Sony Pictures Releasing)
TT

Korku üçlemesinin son halkasından rekor geldi

28 Yıl Sonra, iPhone 15 Pro Max'le çekildi (Sony Pictures Releasing)
28 Yıl Sonra, iPhone 15 Pro Max'le çekildi (Sony Pictures Releasing)

Danny Boyle'un yönettiği 28 Yıl Sonra (28 Years Later), vizyondaki ikinci hafta sonunda da gişede yoluna devam etti. Zombi üçlemesinin üçüncü halkası, Brad Pitt'in büyük bütçeli F1 Filmi (F1 The Movie) ve Megan 2.0 (M3GAN 2.0) gibi rakiplerine rağmen izleyicinin ilgisini çekmeyi sürdürdü. Her ne kadar ikinci hafta sonunda ciddi bir düşüş yaşasa da film, önemli bir eşiği aşmayı başardı.

ABD'de ikinci hafta sonunda 9,7 milyon dolar, uluslararası pazarda ise 13,7 milyon dolar hasılat elde eden yapım, toplamda dünya genelinde 103 milyon doları geride bıraktı. Böylece 28 Yıl Sonra, 2025'te 100 milyon barajını aşan üçüncü korku filmi oldu. 

Bu başarıyı daha önce yalnızca Günahkarlar (Sinners) ve Son Durak: Kan Bağı (Final Destination: Bloodlines) yakalamıştı. 60 milyon dolarlık bütçeye sahip yapım için bu son derece sevindirici bir gelişme. Filmin dağıtımı Sony Pictures tarafından yürütülüyor.

Öte yandan Megan 2.0'ın yarattığı hayal kırıklığı da 28 Yıl Sonra'nın dağıtımcısı Sony'nin işine yaramış gibi görünüyor. Megan 2.0, sadece 17 milyon dolarlık küresel açılış hasılatıyla beklentilerin altında kaldı. Korku filmi izleyicileri, tercihini yapay zekalı katiller yerine zombilerden yana kullandı.

28 Yıl Sonra, şimdiden serinin en çok kazanan filmi oldu. 28 Gün Sonra (28 Days Later) 83 milyon, 28 Hafta Sonra (28 Weeks Later) ise 64 milyon dolar hasılat elde etmişti. Elbette bu iki yapımın bütçeleri daha düşüktü ancak serinin yeni halkası henüz vizyondaki iki haftasını bile doldurmadan bu başarıyı yakalamış oldu.

Film, "öfke virüsünün" ortaya çıkmasından yaklaşık 30 yıl sonrasına uzanıyor. Hikaye, izole bir adada hayatta kalan bir grup insanın yaşamını anlatıyor. Olaylar, bir babayla oğlunun ana karaya gitmek üzere yola çıkmasıyla karmaşık bir hal alıyor. 

Oyuncu kadrosunda Killing Eve'den Jodie Comer, Avcı Hunter'dan (Kraven the Hunter) Aaron Taylor-Johnson, Günahkarlar'dan Jack O'Connell, Menü'den (The Menu) Ralph Fiennes ve genç oyuncu Alfie Williams yer alıyor.

Independent Türkçe, Fangoria, ScreenRant