ABD, İran'ın saldırganlığına karşı bölge ülkelerinin savunmalarını güçlendirecek

Kanun tasarısı, ABD’nin ortaklarının savunma sistemlerini entegre etmeyi hedefliyor

İran geçen nisan ayında ‘Şahab-3’ füzelerini sergiledi (EPA)
İran geçen nisan ayında ‘Şahab-3’ füzelerini sergiledi (EPA)
TT

ABD, İran'ın saldırganlığına karşı bölge ülkelerinin savunmalarını güçlendirecek

İran geçen nisan ayında ‘Şahab-3’ füzelerini sergiledi (EPA)
İran geçen nisan ayında ‘Şahab-3’ füzelerini sergiledi (EPA)

ABD Kongresi'ndeki Demokrat ve Cumhuriyetçi üyeler, İran’ın saldırganlığına karşı koymak için bölge ülkelerinin savunmalarının birleştirilmesine yönelik bir kanun tasarısı sundular. ‘Düşman Güçlerini Caydırma ve Milli Savunmaları Etkinleştirme (DEFEND) Yasası’ adıyla perşembe akşamı sunulan tasarı, ABD Savunma Bakanlığı'nı Irak, İsrail, Ürdün, Mısır, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve bölgedeki diğer müttefiklerle çalışmak ve koordinasyon sağlamak için bir strateji hazırlamaya yönlendiriyor. Tasarı metnine göre amaç, ‘bölgeyi İran saldırılarından ve Tahran destekli aşırılık yanlısı gruplar tarafından yapılan eylemlerden korumak için hava savunma ve füze yeteneklerini kullanmak üzere bir yaklaşım ve savunma planı geliştirmek’.
Tasarı onaylandıktan 180 gün sonra ABD Savunma Bakanlığı'ndan (Pentagon), Kongre'ye ayrıntılı bir rapor sunulması isteniyor. Raporun üç noktaya odaklanan bir strateji içermesi gerekiyor. İlki: İran ve ona bağlı grupların yukarıda bahsi geçen ülkelere yönelik seyir ve balistik füze, drone ve füzeler ile yaptığı saldırıların tehlikesine ilişkin bir değerlendirme. İkincisi: Bu tür saldırılarla başa çıkmak için var olan sistemlerin yanı sıra, bu saldırılara karşı uyarı ve bunlara yanıt vermek amacıyla söz konusu ülkelerle koordinasyon sağlamak için harcanan çabaların açıklaması. Üçüncüsü: Bu ülkeler arasında hava ve füze savunma planının entegre edilmesinin, bu saldırılara yanıt verme şansını artırma üzerindeki etkisinin ve bu entegrasyonun uygulanmasında karşılaşılan zorlukların açıklanması.
Demokrat Senatör Joni Ernst ve meslektaşları tasarıyı sunarken, İsrail ile Orta Doğu'daki ülkeler arasında İbrahim Anlaşmaları’nın ancak ‘güvenlik iş birliği konusunda ortak bir taahhüt ile güçlendirilebileceğini’ belirtti. Ernst, “İran gibi aşırılık yanlısı militanlar taktik değiştirip sivil hedeflerde feci hasara yol açabilecek yeni sistemler geliştirirken, ABD’nin Orta Doğu'daki müttefiklerimiz ve ortaklarımızla çalışmayı ve koordinasyonu etkinleştirmedeki rolünün de evrilmesi gerekiyor” dedi.
Öte yandan Demokrat Senatör Cory Booker tasarı ile ilgili şu açıklamayı yaptı:
“Orta Doğu'daki ortaklarımıza yönelik füze tehditleri artmışken bu iki partili mevzuat, bölgenin güvenliğini sağlamak için elzemdir. Savunma Bakanlığı'nın liderliğinde ve koordinasyonunda hazırlanan bu kanun tasarısı, sivilleri ve altyapıyı roket saldırılarından koruyan ve Orta Doğu'daki müttefiklerimizin savunma yeteneklerini güçlendiren entegre bir hava ve füze savunma sisteminin geliştirilmesine yardımcı olacaktır. Bu kanun tasarısı, İbrahim Anlaşmaları’nı imzalayanlar ve diğer bölgesel ortaklar arasındaki iş birliğini güçlendirip teşvik ederek, daha barışçıl ve istikrarlı bir bölgenin oluşturulmasına da yardımcı olacaktır.”
Bu bağlamda ABD'nin İran Özel Temsilcisi Robert Malley, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “İran'ın yarattığı nükleer krizden çıkmasının bir yolu var: Basitçe yapması gereken şey, askıda bekleyen garanti meselelerini çözmek için Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile işbirliği yapmak ve Kapsamlı Ortak Eylem Planı'na (KOEP) yani 2015 imzalı nükleer anlaşmaya geri dönmeyi kabul etmek. Böylece acil uluslararası endişeler çözülüp ardından ABD yaptırımları kaldırılabilir. Tercih onların” ifadelerini kullandı.
Perşembe günü UAEA, İran'ın nükleer faaliyetlerini izleyen ‘27 kamerayı kapatma’ kararını kınayarak, İran'ın bu tutumunun devam etmesi halinde, bu çetrefilli dosya ile ilgili yapılan görüşmelere ‘ölümcül bir darbe’ indirilmiş olacağı konusunda uyarıda bulundu. (UAEA) Başkanı Rafael Mariano Grossi, UAEA’nın Viyana'daki genel merkezinde düzenlediği bir basın toplantısında, bu kararın ‘İran'da çalışmaya devam etme olanaklarına büyük bir meydan okuma’ teşkil ettiğini söyledi. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre bu uyarı, UAEA Yönetim Kurulu’nun İran’ın iş birliği eksikliğini kınayan bir karar yayınlamasının ardından İran'ın çarşamba günü, Tahran'ın nükleer faaliyetlerini izlemek için kurulan en az iki UAEA kamerasının kapatıldığını duyurmasının ardından geldi.



İsrail'in Lübnan'daki katliamları sürüyor

İsrail’in dünkü saldırısının ardından Beyrut'taki Basta bölgesinden ayrılan Lübnanlı bir adam (Reuters)
İsrail’in dünkü saldırısının ardından Beyrut'taki Basta bölgesinden ayrılan Lübnanlı bir adam (Reuters)
TT

İsrail'in Lübnan'daki katliamları sürüyor

İsrail’in dünkü saldırısının ardından Beyrut'taki Basta bölgesinden ayrılan Lübnanlı bir adam (Reuters)
İsrail’in dünkü saldırısının ardından Beyrut'taki Basta bölgesinden ayrılan Lübnanlı bir adam (Reuters)

ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) Komutanı Korgeneral Michael Corella'nın Tel Aviv'i ziyareti ve Genelkurmay Başkanı Hertzi Halevy ile stratejik güvenlik konularını ve Lübnan'daki durumu görüştüğü toplantısı, İsrail’in Lübnan’ın güneyi, başkent Beyrut ve Bekaa arasındaki Lübnan topraklarında gerçekleştirdiği katliamlarla aynı zamana denk geldi. Tüm bu gelişmeler yaşanırken ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, İsrailli mevkidaşı Israel Katz ile yaptığı telefon görüşmesinde, ABD'nin Lübnan'daki çatışmaya ‘İsrailli ve Lübnanlı sivillerin sınır bölgelerindeki evlerine dönmelerini’ sağlayacak diplomatik bir çözüm bulunması konusundaki kararlılığını vurguladı.

İsrail’in dün sabaha karşı Beyrut'un merkezindeki Basta bölgesini hedef alan hava saldırısında en az 20 kişi öldü. Katliamlarını akşam saatlerinde Lübnan'ın doğusuna kaydıran İsrail, burada Buday ve Şemsitar beldelerini hedef aldı. İlk belirlemelere göre 13 kişi öldü.

Öte yandan İsrail ordusu, Hiyam beldesinin güney ve doğu eteklerinden şehrin içindeki mahallelere doğru ilerledi. Hiyam’a yönelik kuşatmayı sıkılaştırmak için saldırıyı kuzeydoğu eteklerine kadar genişletti. İsrail güçleri Burc el-Meluk, Tel en-Nehhas ve el-Kaliye’deki zeytinlikleri ele geçirerek batı eteklerine bakan tarlalardan beklenen ateş ikmal hatlarını kesti.

Beyrut'un güney banliyölerine yönelik hava saldırıları devam ederken 10 hava saldırısının ardından bölgelerin boşaltılması için uyarılar yapıldı.