Putin: ABD'nin, Afganistan'ın yeniden inşasındaki yükümlülükleri üstlenmesi gerekiyor

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ABD ile müttefiklerinin, Afganistan'ın yeniden inşasında mali yükümlülükleri üstlenmesi gerektiğini kaydetti.

AA
AA
TT

Putin: ABD'nin, Afganistan'ın yeniden inşasındaki yükümlülükleri üstlenmesi gerekiyor

AA
AA

Putin ile Türkmenistan Cumhurbaşkanı Serdar Berdimuhammedov, Kremlin Sarayı'ndaki görüşme sonrası basın toplantısı düzenledi.
İki ülke arasındaki ilişkileri değerlendiren Putin, Rusya'nın, Türkmenistan'ın ekonomi alanında en büyük ortaklardan olduğunu belirterek, "Geçen yıl ikili ticaret 865 milyon dolar seviyesine ulaştı, yılın ilk çeyreğinde ise yüzde 45 arttı." dedi.
Rusya ve Türkmenistan'ın enerji alanında da iş birliği yaptığına dikkati çeken Putin, sanayi alanında ortak projelerin gerçekleştirildiğini söyledi.
Berdimuhammedov ile Stratejik Ortaklığın Derinleştirilmesi Bildirisi'ni imzaladıklarını dile getiren Putin, söz konusu bildirinin siyaset, ticaret, kültür, güvenlik, biyoloji ve bilgi alanlarında ilerideki ortak çalışmalar konusunda öncelikleri içerdiğini dile getirdi.

"Türkmenistan'ın tarafsızlık statüsüne saygı duyuyoruz"
Bölgesel ve uluslararası meselelere değinen Putin, Rusya ile Türkmenistan'ın pozisyonlarının birçok konuda uyuştuğuna işaret ederek, "Rusya ve Türkmenistan, Hazar Denizi devletleri ile güvenliğin sağlanması, ekonomik ortaklığın derinleştirilmesi, doğal kaynakların ve çevrenin korunması gibi alanlarında ortak çalışmalara önem veriyor. Aşkabat'ta 6. Hazar Zirvesi ve Moskova'da 2. Hazar Ekonomik Forumu için hazırlıklar aktif şekilde sürüyor." dedi.
"Türkmenistan'ın tarafsızlık statüsüne saygı duyduklarını" dile getiren Putin, Türkmenistan ile uluslararası arenadaki iş birliğini geliştirmeye devam edeceklerini belirtti.

"ABD ile müttefikleri, Afganistan'ı kritik noktaya getirdi"
Berdimuhammedov ile görüşmede Afganistan'daki durumu da ele aldıklarını aktaran Putin, bu ülkede istikrar ve güvenliğin sağlanması gerektiğini ifade ederek, "Kesin ortak görüşümüze göre, ABD ile müttefiklerinin, Afganistan'ın yeniden inşasında, özellikle de mali yükümlülükleri üstlenmesi gerekiyor. Bunların 20 yıllık varlığı, ülkeyi kritik noktaya getirdi." değerlendirmesini yaptı.
Putin, Afganistan meselesine ilişkin Moskova Formatı İstişareler kapsamında çalışmaları sürdürmeye hazır olduklarını dile getirdi.

"Devletimiz, birçok alanda yeterli potansiyele sahip"
Türkmenistan Cumhurbaşkanı Berdimuhammedov da Rusya ile ilişkilerin çeşitli yönlerde geliştiğini belirterek, "Devletimiz, sanayi, ulaştırma, enerji, tarım ve birçok alanda karşılıklı ticaret ve yatırım hacmini ve ortak projelerin sayısını arttırmak için yeterli potansiyele sahip." açıklaması yaptı.
Rusya ile Hazar Denizi'nde hem ikili hem de çok taraflı formatlarda yoğun iş birliği sürdürdüklerine dikkati çeken Berdimuhammedov, Putin ile siyasi diplomatik diyaloğu devam ettirilmesi konusunda mutabık kaldıklarını sözlerine ekledi.



ABD'de mahkeme, Kongre baskını davasında Trump'ın yargılanmasının önünü açtı

Trump, 4 Ekim 2023'te New York'ta sivil dolandırıcılık davasının üçüncü gününde medyaya konuşuyor (AFP)
Trump, 4 Ekim 2023'te New York'ta sivil dolandırıcılık davasının üçüncü gününde medyaya konuşuyor (AFP)
TT

ABD'de mahkeme, Kongre baskını davasında Trump'ın yargılanmasının önünü açtı

Trump, 4 Ekim 2023'te New York'ta sivil dolandırıcılık davasının üçüncü gününde medyaya konuşuyor (AFP)
Trump, 4 Ekim 2023'te New York'ta sivil dolandırıcılık davasının üçüncü gününde medyaya konuşuyor (AFP)

ABD'de mahkeme, 2020 başkanlık seçimi sonuçlarını kendi lehine değiştirme girişimi iddiasıyla yürütülen "6 Ocak Kongre baskını" davasında, eski ABD Başkanı Donald Trump'ın yargılanmasının önünü açtı.

Temyiz mahkemesi, Kongre baskınıyla ilgili davada, Trump'ın "başkanlık dokunulmazlığı bulunduğu gerekçesiyle yargılamadan muaf olması" yönündeki başvurusunu reddetti.

Mahkeme başkanı hakim Tanya Chutkan'ın kararında, "Eski başkanlar cezai sorumlulukları konusunda özel koşullara sahip değildir. Sanık, görevdeyken işlediği her türlü suçtan dolayı federal soruşturma, iddianame, kovuşturma, mahkumiyet ve cezalandırmaya tabi tutulabilir." ifadeleri yer aldı.

Kararda ayrıca Trump'ın avukatlarının, eski başkanın ifade özgürlüğü haklarının ihlal edildiği yönündeki iddiaları da yersiz bulunurken, "Sanık sadece yalan beyanda bulunduğu için değil, bir suç komplosunu ilerletmek ve seçim sürecini engellemek için bilerek yalan beyanda bulunduğu için yargılanıyor." ifadeleri kullanıldı.

Trump aleyhindeki davayı yürüten Özel Savcı Jack Smith'in ekibi ise anayasa ya da mahkeme içtihatlarında, eski bir başkanın Beyaz Saray'dayken işlediği suçlardan dolayı yargılanamayacağı tezini destekleyen hiçbir şey olmadığını belirtti.

Avukatları, temyiz başvurusunda, Trump'ın, seçim sonuçlarına itirazda bulunma ve seçimlere hile karıştırıldığını iddia etme hakkının anayasa kapsamındaki ifade özgürlüğü olduğunu savunmuş ve savcıları siyasi konuşmayı ve siyasi savunuculuğu suç haline getirmeye çalışmakla suçlamıştı.

Ayrıca Trump'ın avukatları, Mart 2024'te görülmesi planlanan "6 Ocak Kongre baskını" davasında, eski başkanın dokunulmazlığı bulunduğu gerekçesiyle yargılamadan muaf tutulması yönünde başvuru yapmıştı.

"6 Ocak Kongre baskını" davası

Eski Başkan Trump, 1 Ağustos'ta Washington DC Bölge Mahkemesine sunulan 45 sayfalık iddianamede, 2020 başkanlık seçimlerine müdahale etmekle suçlanmıştı.

2020 başkanlık seçimi sonuçlarını kendi lehine değiştirme girişimine ilişkin yürütülen "6 Ocak Kongre baskını" soruşturmaları kapsamında hazırlanan iddianamede Trump'a 4 suçlama yöneltilmişti.

Suçlamalar, "ABD'yi yanıltmak için komplo kurma", "resmi bir soruşturmayı engellemek için komplo kurma", "resmi bir soruşturmayı engellemeye teşebbüs" ve "seçmenlerin anayasal haklarını kullanmalarını engellemek için komplo kurma" iddialarını içeriyordu.

6 Ocak Kongre baskınında ne olmuştu?

ABD'de aşırı sağcı gruplar ve Trump destekçileri, 6 Ocak 2021'de, 3 Kasım 2020 seçiminin sonuçlarının onaylanması oturumunun yapıldığı Kongre binasını basmıştı.

Baskında 1'i polis 5 kişi hayatını kaybetmişti. Baskın nedeniyle halkı isyana teşvikten azil istemiyle yargılanan Trump, Şubat 2021'de Senatodaki oylamada aklanmıştı.

Temsilciler Meclisindeki Demokratlar, Cumhuriyetçilerin itirazına rağmen bir komite kurmuş ve olayı soruşturmaya başlamıştı.

Komite, Trump'ın "isyanı tetiklemek, isyana yardım etmek ve buna ortam hazırlamak", "resmi bir süreci engellemeye çalışmak", "ABD'nin düzenini bozmak için komplo kurma", "yanlış açıklama yapmak suretiyle komplo kurma" gibi suçları işlemiş olabileceği sonucuna varmıştı.


Kuzey Kore, ABD’nin casus uydularını 'yok etmekle' tehdit etti

Kuzey Kore hükümeti tarafından onaylanan“Malegyong-1” casus uydusunu taşıyan bir füzenin fırlatılması (Reuters)
Kuzey Kore hükümeti tarafından onaylanan“Malegyong-1” casus uydusunu taşıyan bir füzenin fırlatılması (Reuters)
TT

Kuzey Kore, ABD’nin casus uydularını 'yok etmekle' tehdit etti

Kuzey Kore hükümeti tarafından onaylanan“Malegyong-1” casus uydusunu taşıyan bir füzenin fırlatılması (Reuters)
Kuzey Kore hükümeti tarafından onaylanan“Malegyong-1” casus uydusunu taşıyan bir füzenin fırlatılması (Reuters)

Kuzey Kore bugün, Washington'un 10 gündür yörüngede olan uydusunu hedef alan ‘herhangi bir saldırı’ başlatmaya çalışması halinde ABD casus uydularını ‘yok etmekle’ tehdit etti.

Kuzey Kore Savunma Bakanlığı sözcüsü, bakanlığın böyle bir hareketi ‘savaş ilanı’ olarak değerlendireceğini söyledi.

Açıklama, ABD’li bir yetkilinin, “Washington, düşmanın uzay yeteneklerini çeşitli araçları kullanarak geri dönülemez bir şekilde reddedebilir” açıklamasının ardında geldi. ABD’li yetkili bu açıklamasıyla, Kuzey Kore'nin Kasım ayının sonlarında uzaya casus uydu fırlatmasına atıfta bulundu.

ABD Uzay Komutanlığı sözcüsü Cheryl Klinkel bu hafta Radio Free Asia'ya ABD ordusunun ‘düşman güçlerin tüm alanlardaki etkinliğini ve öldürücülüğünü’ baltalayabileceğini söyledi.

Pyongyang bugün, Washington'un uydu programına atıfta bulunarak Kuzey Kore'nin ‘meşru alanlarını ihlal etmeye’ çalışması halinde ABD casus uydularını ‘yok etmekle’ tehdit etti.


BM: İsrail üst düzey bir yetkilinin vizesini yenilemeyecek

Orta Doğu Barış Süreci Özel Koordinatör Yardımcısı Lynne Hastings (X platformundaki hesabı)
Orta Doğu Barış Süreci Özel Koordinatör Yardımcısı Lynne Hastings (X platformundaki hesabı)
TT

BM: İsrail üst düzey bir yetkilinin vizesini yenilemeyecek

Orta Doğu Barış Süreci Özel Koordinatör Yardımcısı Lynne Hastings (X platformundaki hesabı)
Orta Doğu Barış Süreci Özel Koordinatör Yardımcısı Lynne Hastings (X platformundaki hesabı)

Birleşmiş Milletler (BM) sözcüsü dün yaptığı açıklamada, İsrail’in uluslararası örgüte Gazze Şeridi ve Batı Şeria’daki insani işleri koordine eden üst düzey bir kadın yetkilinin vizesini yenilemeyeceğini bildirdiğini söyledi.

Kanada doğumlu ve üst düzey BM yetkilisi Lynne Hastings, yaklaşık üç yıl boyunca Ortadoğu Barış Süreci Özel Koordinatör Yardımcısı ve işgal altındaki Filistin topraklarında BM İnsani Yardım Koordinatörü olarak görev yaptı.

BM sözcüsü Stephane Dujarric, gazetecilere yaptığı açıklamada, “İsrailli yetkililer, Bayan Hastings’in bu ayın sonunda sona erecek olan vizesini yenilemeyeceklerini bize bildirdiler” dedi.

BM çalışanlarının, vizelerinin süresi dolduktan sonra hiçbir ülkede bulunmadığını belirten Dujarric, ancak BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Hastings’e tam bir güven duyduğunu vurguladı. Dujarric, Hastings’in yerine başka birinin görevlendirilip görevlendirilmeyeceğini ise söylemedi.

İsrail Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, BM’yi taraflı olmakla suçlarken, örgütün 7 Ekim’de Hamas savaşçıları tarafından başlatılan saldırıya verdiği tepkinin utanç verici olduğunu belirtti. Reuters’ın haberine göre sözcü, “Bu nedenle İsrail, BM temsilcilerine verilen her vizeyi tek tek kontrol etmeye karar verdi” dedi.

Ekim ayının sonunda İsrail Dışişleri Bakanlığı, Hastings’i sosyal medyada tarafsız ve objektif olmamakla suçlamıştı, ancak bu iddia BM tarafından yalanlanmıştı.

 “X platformunda kendisine yönelik bazı aleni saldırılara tanık olduk ve bu kesinlikle kabul edilemez” diyen Dujarric, “Dünyanın herhangi bir yerinde BM personeline doğrudan kişisel saldırılar kabul edilemez. Bu, insanların hayatlarını riske atıyor” şeklinde konuştu.

Guterres ise çarşamba günü Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ni (BMGK) Gazze Şeridi’nin büyük bir insani felaketle karşı karşıya olduğu konusunda uyardı.

İsrail, Hamas’ın 7 Ekim’deki sürpriz saldırısında bin 200 kişiyi öldürdüğünü ve yaklaşık 240 kişiyi rehin aldığını söylüyor. İsrail, 7 Ekim saldırısına sahil şeridini havadan bombalayarak karşılık verdi, burayı kuşatma altına aldı ve karadan saldırı başlattı.

BM’nin güvenilir kabul ettiği Filistin sağlık yetkililerinin rakamları, yaklaşık yüzde 40’ı 18 yaşın altında olmak üzere 15 binden fazla kişinin öldüğünün doğrulandığını gösteriyor.


ABD, Yeşil İklim Fonu'na 3 milyar dolar ayırdı

ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris, Birleşmiş Milletler İklim Konferansı’na (COP28) katılmak üzere Al Maktum Uluslararası Havalimanı'nda (AP)
ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris, Birleşmiş Milletler İklim Konferansı’na (COP28) katılmak üzere Al Maktum Uluslararası Havalimanı'nda (AP)
TT

ABD, Yeşil İklim Fonu'na 3 milyar dolar ayırdı

ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris, Birleşmiş Milletler İklim Konferansı’na (COP28) katılmak üzere Al Maktum Uluslararası Havalimanı'nda (AP)
ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris, Birleşmiş Milletler İklim Konferansı’na (COP28) katılmak üzere Al Maktum Uluslararası Havalimanı'nda (AP)

Reuters'in haberine göre konu hakkında bilgi sahibi kaynaklar bugün (Cumartesi) ABD'nin Yeşil İklim Fonu'na üç milyar dolar katkı yapacağını açıklayacağını söyledi.

Birleşmiş Milletler tarafından 2010 yılında kurulan Yeşil İklim Fonu, iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında, az gelişmiş ülkelerin karbon emisyonlarını azaltmak ve daha temiz enerji kaynakları geliştirmek için ihtiyaç duydukları parayı temin etmelerine yardımcı olmak amacıyla kurulmuştu.

İklim eylemine adanmış en büyük uluslararası fon olan Yeşil İklim Fonu, 20 milyar dolardan fazla taahhüt almıştır.

ABD Başkan Yardımcısı Kamla Harris, ülkesinin bu taahhüdünü bugün Dubai'de düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) İklim Konferansı’nda (COP 28) açıklayacak.

COP28’de Başkan Joe Biden yerine ABD'yi temsil edecek olan Harris, iklim elçisi John Kerry ve çok sayıda üst düzey yetkilinin de yer aldığı ABD heyetine başkanlık ediyor.


ABD'li yetkililer: İsrail'e çok sayıda 'sığınak delici' bomba olarak bilinen BLU-109 sağladık

İsrail askerleri, geçici ateşkesin sona ermesinin ardından Gazze sınırı yakınında zırhlı personel taşıyıcıya biniyor (Reuters)
İsrail askerleri, geçici ateşkesin sona ermesinin ardından Gazze sınırı yakınında zırhlı personel taşıyıcıya biniyor (Reuters)
TT

ABD'li yetkililer: İsrail'e çok sayıda 'sığınak delici' bomba olarak bilinen BLU-109 sağladık

İsrail askerleri, geçici ateşkesin sona ermesinin ardından Gazze sınırı yakınında zırhlı personel taşıyıcıya biniyor (Reuters)
İsrail askerleri, geçici ateşkesin sona ermesinin ardından Gazze sınırı yakınında zırhlı personel taşıyıcıya biniyor (Reuters)

Wall Street Journal'da yer alan habere göre, ABD'nin Gazze'de Hamas'a karşı savaşta kullanılmak üzere İsrail'e 100 adet sığınak imha bombası ve on binlerce başka türden silah sağladığı belirtildi.

Amerikalı yetkililere atıfta bulunan gazete, ABD’nin İsrail'e patlamadan önce beton sığınaklara ve diğer sertleştirilmiş yapılara nüfuz edebilecek şekilde tasarlanan BLU-109 temin ettiğini bildirdi.

Haberde ayrıca, İsrail'e 15 bin adet füze ve 57 bin adet top mermisi dahil ilave silah ve mühimmat sağlama sürecinin, Hamas'ın İsrail'e saldırmasından kısa bir süre sonra başladığı ve halen devam ettiği belirtildi.


ABD'li Senatör Sanders: "İsrail'in Gazze'ye saldırılarını yeniden başlatması kabul edilemez"

AA
AA
TT

ABD'li Senatör Sanders: "İsrail'in Gazze'ye saldırılarını yeniden başlatması kabul edilemez"

AA
AA

ABD'nin Vermont Senatörü Bernie Sanders, "İsrail'in Gazze'ye saldırılarını yeniden başlatmasının kabul edilemez olduğunu" belirtti.

Sanders, sosyal medya platformu X'ten yaptığı paylaşımda, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya çatışmalara verilen "insani ara"nın uzatılması çağrısı yaptı.

Paylaşımında Sanders, "Netanyahu'nun Gazze'de saldırılarını yeniden başlatması kabul edilemez. Şu anda Gazze'nin güneyinde 2 milyon insan yaşıyor. Birçoğu daha önce kuzeydeki çatışmalardan kaçtı." ifadelerini kullandı.

Senatör Sanders, Gazze'ye daha fazla insani yardımın girmesi ve daha fazla esirin serbest bırakılması için "insani ara"nın uzatılması gerektiğini kaydetti.

Ayrıca Sanders, ABD'nin İsrail'e neredeyse hiçbir şarta bağlı olmaksızın yılda 3,8 milyar dolar yardım yaptığını ancak Başkan Joe Biden'ın Kongreden bunun üzerine 14,3 milyar dolar daha istediğine işaret ederek, "Bu açık çek yaklaşımı sona ermelidir." dedi.


Sanchez, İsrail’in İspanya’nın dostu olduğunu vurgularken Gazze’de sivillerin öldürülmesini reddettiğini yineledi

İsrail’in Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah’a düzenlediği bombardımanın ardından sağlık görevlileri bir binanın enkazından bir kişiyi kurtarmaya çalışırken Filistinlilerin tepkisi (AFP)
İsrail’in Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah’a düzenlediği bombardımanın ardından sağlık görevlileri bir binanın enkazından bir kişiyi kurtarmaya çalışırken Filistinlilerin tepkisi (AFP)
TT

Sanchez, İsrail’in İspanya’nın dostu olduğunu vurgularken Gazze’de sivillerin öldürülmesini reddettiğini yineledi

İsrail’in Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah’a düzenlediği bombardımanın ardından sağlık görevlileri bir binanın enkazından bir kişiyi kurtarmaya çalışırken Filistinlilerin tepkisi (AFP)
İsrail’in Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah’a düzenlediği bombardımanın ardından sağlık görevlileri bir binanın enkazından bir kişiyi kurtarmaya çalışırken Filistinlilerin tepkisi (AFP)

İspanya Başbakanı Pedro Sanchez’in İsrail’in Gazze Şeridi’ni bombalamasının meşruluğunu sorguladığı açıklamalarının Tel Aviv tarafından “utanç verici” olarak nitelendirilip Madrid büyükelçisini geri çağrıldı. Fransız Haber Ajansı’na (AFP) göre büyükelçinin çağrılmasının ertesi günü dün Sanchez, İsrail’in “İspanya’nın dostu” olduğunu söyledi.

Avrupa Birliği’nin (AB) İsrail’i en çok eleştiren ülkeleri arasında gelen İspanya, Gazze savaşı konusunda tutumunu korumuş, bu da Madrid hükümeti ile Netanyahu hükümeti arasında günler süren bir gerilime sebep olmuştu.

Ancak Başbakan Sanchez, dün X platformunda yaptığı paylaşımda, İsrail savaş hükümetinin bir üyesi ve eski savunma bakanı olan Benny Gantz ile yaptığı telefon görüşmesinde “İsrail’in İspanya’nın müttefiki ve dostu olduğunu tekrar söylediğini” belirtti.

Sanchez “7 Ekim’de Hamas’ın yaptığı terör saldırısını bir kez daha kınadığını” söyleyerek, “İsrail’in kendini savunma hakkı olduğunu” vurguladı.

Sanchez “Ancak aynı zamanda İspanya’nın Gazze’de sivillerin ölümünü kabul edilemez bulduğunu ve İsrail’in uluslararası insancıl hukuka saygı göstermesi gerektiğini de yineledim” ifadelerini kullandı.

İsrail perşembe günü, “utanç verici” olarak nitelendirdiği Sanchez’in açıklamaları nedeniyle Madrid büyükelçisini “istişare için” çağırdığını duyurmuştu.

Sanchez, perşembe günü İspanya devlet televizyonuna verdiği röportajda İsrail’in uluslararası insancıl hukuka uyduğuna dair “ciddi şüpheleri” olduğunu, dünyanın İsrail’e “eylemlerini uluslararası insancıl hukuka dayandırması gerektiğini” söylemesinin elzem olduğunu belirtmişti.

Sanchez “gördükleri görüntülere ve özellikle çocuklar ve kadınlar başta olmak üzere hayatını kaybedenlerin sayısının artmasına dayanarak” İsrail’in uluslararası insancıl hukuka uyduğuna dair “ciddi şüpheleri” olduğunu belirtmişti.

“Filistin devletini tanımanın AB’nin çıkarına olduğunu” savunan Sanchez’in bu tavırları, Netanyahu hükümetiyle ilişkilerin gerilmesine sebep olmuş ve Tel Aviv kendisini “terörü desteklemekle” suçlamıştı.

Sanchez’in geçtiğimiz hafta Belçikalı mevkidaşı Alexander De Croo ile birlikte Mısır ile Gazze arasındaki Refah Sınır Kapısı’nın Mısır tarafına yaptığı ziyaretin ardından İspanya ile İsrail arasındaki gerilim tırmanmıştı.

Sanchez, söz konusu ziyareti sırasında “(Gazze Şeridi’nde) masum sivillerin ayrım gözetilmeksizin öldürülmesinin asla kabul edilemez olduğunu” söylemişti.

“Gazze krizine çözüm bulmanın yeterli olmadığını” söyleyen Sanchez, İsrail’in, onlarca yıldır süren İsrail-Filistin çatışmasını çözmek için “Batı Şeria ve Doğu Kudüs’ün” de dahil edildiği “kapsamlı bir yaklaşım” benimseyen ilk taraf olması gerektiği konusunda ısrar etmiş, “uluslararası topluma ve İsrail’e Filistin devletini tanıma” çağrısında bulunmuştu.

De Croo ise Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail’e düzenlediği saldırının ardından İsrail'in tepkisinde uluslararası insancıl hukuka saygı göstermesi gerektiğini söylemiş ve sivillerin öldürülmesine son verilmesi ihtiyacını vurgulamıştı.

Buna karşılık İsrail Dışişleri Bakanlığı ofisi, İspanyol ve Belçikalı yetkilileri “terörizmi” desteklemekle suçlayarak, iki ülkenin büyükelçilerini “protesto” için Dışişleri Bakanlığı’na çağırmıştı.


Japonya Başbakanı Kişida, Gazze'de gerilimin en kısa sürede yatıştırılmasını umduğunu belirtti

AA
AA
TT

Japonya Başbakanı Kişida, Gazze'de gerilimin en kısa sürede yatıştırılmasını umduğunu belirtti

AA
AA

Japonya Dışişleri Bakanlığının açıklamasına göre Kişida, Dubai'deki Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 28. Taraflar Konferansı (COP28) kapsamında temaslarını sürdürüyor.

İsrail Cumhurbaşkanı Herzog ile 30 dakika süren görüşmede Kişida, Gazze Şeridi'nde gerilimin en kısa sürede yatıştırılmasını ümit ettiğini bildirdi.

Japon Başbakan, malzeme ikmallerinin artırılmasının, Gazze'deki insani durumun iyileştirilmesi açısından hayati önem taşıdığını kaydetti.

Kişida, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani ile görüşmesinde de Gazze'de savaşın sürdürülmesinin üzüntü verici ve en kısa sürede anlaşmaya dönülmesinin önemli olduğunu vurguladı.

Japonya Dışişleri Bakanı Kamikawa Yoko, Kişida'nın Orta Doğu gezisinde Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile görüşmesinin planlanmadığını açıkladı.

İsrail'in Gazze'yi işgalinde son durum

Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı, İsrail'in "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlerine yönelik sürekli ihlallerine karşılık verme" gerekçesiyle kapsamlı saldırı düzenlerken İsrail ordusu da Gazze Şeridi'ne yoğun hava bombardımanı başlattı.

İsrail’de 7 Ekim’deki saldırılarda 310'dan fazlası asker olmak üzere 1200 İsraillinin öldüğü, 5 bin 132 kişinin yaralandığı duyuruldu. İsrail ordusuna göre, 7 Ekim’den bu yana Gazze'deki çatışmalarda 70, Lübnan sınırında da 6 İsrail askeri öldürüldü.

Gazze’deki hükümete göre, 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında öldürülen Filistinlilerin sayısı 6 bin 150'den fazlası çocuk ve 4 binden fazlası kadın olmak üzere 15 bini aştı.

İşgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs’te de 7 Ekim'den bu yana İsrail güçleri ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 248 Filistinli hayatını kaybetti.

İsrail ordusu, Gazze'de on binlerce yaralı ile sivilin sığındığı onlarca hastaneyi zorla tahliye ettirmek için yerleşkelerini ya da ana binalarını vurdu. İşgal sırasında bazı hastaneleri bastı. Saldırılarda yüzlerce kişi öldü ve yaralandı.

İsrail ordusunun 8 Ekim'den bu yana Lübnan’ın güneyine yönelik saldırılarında 22 sivil hayatını kaybederken Hizbullah ile sınırda girdiği çatışmalarda ise 86 Hizbullah mensubu öldü.

Hamas ile İsrail arasındaki esir takası mutabakatı

İsrail ile Hamas arasındaki çatışmalara 4 gün "insani ara" verilmesine ilişkin uzlaşma, 24 Kasım Cuma günü saat 07.00'de (TSİ 08.00) uygulamaya girmiş ve daha sonra 3 gün daha uzatılmıştı.

İsrail ile Hamas arasında varılan esir takası mutabakatı çerçevesinde Gazze Şeridi'nden 81 İsrailli esir, İsrail hapishanelerinden de 240 Filistinli esir serbest bırakıldı.

İsrail ordusu, bu sabah “insani aranın” sona ermesinin hemen ardından Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarını yeniden başlattı.


Blinken, Irak'a kendi topraklarındaki Amerikalıları koruma yükümlülüklerini yerine getirme çağrısında bulundu

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken (AP)
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken (AP)
TT

Blinken, Irak'a kendi topraklarındaki Amerikalıları koruma yükümlülüklerini yerine getirme çağrısında bulundu

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken (AP)
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken (AP)

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Irak hükümetine, Amerikalı personelin bulunduğu tüm tesisleri koruma yükümlülüklerini yerine getirmesi ve Irak'ta Amerikalılara yönelik saldırıların sorumlularını adalet önüne çıkarması çağrısında bulundu.

ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Blinken'in Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile İsrail ile Hamas arasındaki savaş ve çatışmanın büyümesinin engellenmesi hakkında görüştüğü belirtildi.

Blinken'in görüşmede Gazze'deki insani durumu, Irak ve bölgedeki diğer ortaklarla işbirliği yaparak adil ve kalıcı barışın temellerinin atılması için atılabilecek adımların belirlenmesi konusunu ele aldığı belirtildi.


ABD, İran’ı ‘milyarlarca dolardan’ mahrum bırakmak istiyor

Geçen 29 Kasım’da Tahran’daki Filistin Meydanı’nda yere çizilen bir ABD bayrağının üzerine konulan ayakkabı boyama malzemeleri (EPA)
Geçen 29 Kasım’da Tahran’daki Filistin Meydanı’nda yere çizilen bir ABD bayrağının üzerine konulan ayakkabı boyama malzemeleri (EPA)
TT

ABD, İran’ı ‘milyarlarca dolardan’ mahrum bırakmak istiyor

Geçen 29 Kasım’da Tahran’daki Filistin Meydanı’nda yere çizilen bir ABD bayrağının üzerine konulan ayakkabı boyama malzemeleri (EPA)
Geçen 29 Kasım’da Tahran’daki Filistin Meydanı’nda yere çizilen bir ABD bayrağının üzerine konulan ayakkabı boyama malzemeleri (EPA)

ABD Temsilciler Meclisi, Tahran’la yapılan tutuklu takası anlaşması kapsamında ABD’nin Katar’a aktardığı 6 milyar dolara İran’ın erişmesini engelleyecek bir yasa tasarısını Cumhuriyetçi ve Demokrat partilerin desteğiyle onayladı.

Bunun bir yasaya dönüştürülmesi için Senato’nun, Temsilciler Meclisi tarafından onaylanan tasarıya benzer bir tasarıyı onaylaması gerekiyor. Başkan Joe Biden’ın, senatörlerin çoğunluğunun oyunu almadığı sürece veto hakkını kullanarak bu yasayı imzalamayı reddetme hakkı var.

‘İran Terörizmine Fon Yok Yasası’ adlı tasarı 119 aleyhteki oya karşılık 307 lehteki oyla Temsilciler Meclisi’nden geçti.

Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’nin Cumhuriyetçi Başkanı Michael McCaul oturum sırasında “Bölgede böylesi bir istikrarsızlık varken, yapmamız gereken son şey İran destekli terörizme daha fazla aktarılmak üzere 6 milyar dolara erişimi açmaktır” dedi. ABD’li yetkililer, İran’a henüz tek bir kuruş verilmediğini söyleyerek bu eleştirilere karşı çıktı.

Daha önce İran konusunda Ulusal Güvenlik Danışmanı olarak çalışan ve halihazırda Demokrasileri Savunma Vakfı’nda (FDD) kıdemli araştırmacı olarak görev yapan Richard Goldberg, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte “Kriz veya çatışmayı önlemek umuduyla İslam Cumhuriyeti’ne daha fazla para pompaladığımızda aslında daha fazla kriz ve çatışmayla karşı karşıya kaldığımızı artık anlamalıyız” dedi.