İran’da hırsızlıktan hüküm giyen 8 kişi parmak kesme cezasıyla karşı karşıya

İnsan hakları örgütleri İran’daki ekonomik krizin insanları hırsızlık yapmaya sevk ettiğini söylüyor.

İran’ın başkenti Tahran (EPA)
İran’ın başkenti Tahran (EPA)
TT

İran’da hırsızlıktan hüküm giyen 8 kişi parmak kesme cezasıyla karşı karşıya

İran’ın başkenti Tahran (EPA)
İran’ın başkenti Tahran (EPA)

İnsan hakları örgütlerinin aktardığına göre, İran’da hırsızlıktan hüküm giyen 8 kişi parmak kesme cezasıyla karşı karşıya.  
Washington merkezli Abdurrahman Boroumand Vakfı ve Paris merkezli Kürdistan İnsan Hakları Ağı (KHRN), Tahran yakınlarındaki bir hapishanede tutuklu bulunan 8 kişinin cezasını infazının bilinmeyen bir nedenden dolayı ertelendiğini ve infazın gerçekleşmesi için başka bir hapishaneye nakletme kararı alındığını bildirdi.
Boroumand Vakfı ve KHRN yaptıkları ortak açıklamada, ‘parmak kesmede kullanılacak cihazın Tahran’daki Evin Hapishanesi’ndeki klinikte kurulduğu ve son günlerde en az bir kişinin cezasının infaz edildiğine’ dair aldıkları güvenilir raporlardan dolayı endişe duyduklarını belirtti. Açıklamada, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 5 ve Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi’nin 7’nci maddelerine işaret edilerek, “İran’ın her türlü işkence, zalimane, gayriinsani, küçültücü ceza veya muameleden kaçınması gerektiği” vurgulandı.
Boroumand Vakfı, 1979'daki İran devriminden bu yana en az 356 ampütasyon cezası verildiğini kayıt altına aldıklarını ancak gerçek sayının bundan çok daha yüksek olduğunu belirtti. Boroumand Vakfı Yönetici Müdürü Roya Boroumand, “Özellikle itiraf almak için işkencenin sistematik hale geldiği bir ülkede bu tür ağır ve insanlık dışı bir cezanın infaz edilmesi insanlık ve ahlak standartlarının en asgarisini ihlal etmektedir” dedi.
Kâr amacı gütmeyen sivil toplum örgütleri bazı hükümlülerin ülkede artan enflasyon ve ekonomik kriz sebebiyle geçimini sağlamak adına hırsızlık yapmak zorunda kaldığına işaret ediyor.
Roya Boroumand, uluslararası toplumu ‘ampütasyon cezalarını durdurmak için acilen harekete geçmeye ve ayrıca yasalarından fiziksel cezayı kaldırmadığı için İran’ı sorumlu tutmaya’ çağırdı.
İran Ceza Kanunu’nda, tekrarlanan hırsızlık gibi suçlar için ampütasyon cezası öngörülüyor.



İsrail, savaşı fırsat bilerek Kuneytra kırsalında 16 evi yıktı

İsrail, savaşı fırsat bilerek Kuneytra kırsalında 16 evi yıktı
TT

İsrail, savaşı fırsat bilerek Kuneytra kırsalında 16 evi yıktı

İsrail, savaşı fırsat bilerek Kuneytra kırsalında 16 evi yıktı

Bölgedeki kaynaklara göre İsrail ordusu, Kuneytra vilayetinin kuzey kırsalındaki el Hamidiye köyünde en az 16 evi yıktı. Yıkım, İsrail ile İran arasında geçtiğimiz cuma gününden beri devam eden eşi benzeri görülmemiş çatışmanın yaşandığı bir döneme gerçekleşti. Gözlemciler bu operasyonu, savaş heyecanının istismarı olarak yorumladı.

Köy sakinlerinden biri evlerin yıkılmasıyla ilgili ayrıntıları Şarku’l Avsat'a, “pazartesi/salı gecesi saat 22’de, İsrail işgal askerleri araçlarının (Turksat ve Bavakir) kuzey mahallesindeki hareketinden kaynaklandığı ortaya çıkan sesler duyduk ve evleri yıktıklarını öğrendik” dedi.

 İran'a ait bir insansız hava aracı, İsrail savaş uçaklarının hedefi olduktan sonra Batı Dera kırsalındaki Hayt kasabasında düştü (dolaşımda)İran'a ait bir insansız hava aracı, İsrail savaş uçaklarının hedefi olduktan sonra Batı Dera kırsalındaki Hayt kasabasında düştü (dolaşımda)

Köydeki güvenlik durumu nedeniyle isminin açıklanmasını istemeyen yerel bir kaynak, işgal güçlerinin geçen aralık ayında, Esed rejiminin devrilmesiyle eş zamanlı olarak el-Hamidiye’ye girmesinden bu yana, Mansura yolunda köyün kuzeyinde bulunan 15'ten fazla evi zorla tahliye ettiklerini açıkladı. Bu evlerden bazıları, şu anda konuşlandıkları askeri üssün inşasına kadar işgal askerleri tarafından işgal edildi ve bu yaklaşık iki ay sürdü. O zamandan beri ve şimdiye kadar işgal askerlerinin bu evlerin sahiplerinin geri dönmesini engellediğine dikkat çekti.

İşgal güçleri, yeni üslerine yaklaşık 200-300 metre uzaklıkta bulunan söz konusu evlerin "tehlike" oluşturduğunu ve terörist grupların bu evleri kullanarak üsse ateş açabileceğini iddia ediyor.

Vatandaş, 8 Aralık'taki kurtuluştan bu yana köyde var olan statükonun, “rejimin düşmesinden sonraki sabah, köy ile Golan'ın işgal altında bulunan kısmı arasındaki kapıdan köye giren İsrail ordusu askerlerinin varlığına uyanan sakinlere dayatıldığını” söyledi. El-Hamidiye sakinleri “devletle iletişim kurarak statükoya ve işgal güçlerinin ihlal ve uygulamalarına itiraz ettiler ve itiraz etmeye devam ediyorlar” dedi. “Kendi üzerimizde otokontrol uyguluyoruz ve durum düzelene ve devlet bu konuda harekete geçene kadar bekliyoruz, çünkü kaos yaratmamak ve insanları evlerinden etmemek istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Geçen yılın sonundan beri devam eden saldırılar ildeki hizmetleri, turizmi ve tarımı etkiledi. Bir başka Hamidiye sakini, işgal güçlerinin ihlalleri nedeniyle durumu “çok kötü” olarak nitelendirdi ve hükümetin Kuneytra'ya ilgisizliğinden şikayet etti. Şarku’l Avsat'a şunları söyledi “Bölge sakinleri durumu vilayetteki hükümet ve güvenlik yetkililerine anlattılar ama bir sonuç alamadık, Kuneytra'daki durum marjinalleşmiş durumda ve bölgedeki BM (güçleri) kendilerini desteklemiyor.”