Cezayir ile İspanya arasındaki kriz Avrupa Birliği'ne kadar uzandı

Cezayir'in başkentinde İspanya Başkonsolosluğu'nun karargahını gösteren bir trafik levhası (Reuters)
Cezayir'in başkentinde İspanya Başkonsolosluğu'nun karargahını gösteren bir trafik levhası (Reuters)
TT

Cezayir ile İspanya arasındaki kriz Avrupa Birliği'ne kadar uzandı

Cezayir'in başkentinde İspanya Başkonsolosluğu'nun karargahını gösteren bir trafik levhası (Reuters)
Cezayir'in başkentinde İspanya Başkonsolosluğu'nun karargahını gösteren bir trafik levhası (Reuters)

Cezayir, Batı Sahra sorununda politikasını Fas'tan yana değiştiren İspanya ile 20 yıllık geçmişi olan dostluk ve iyi komşuluk anlaşmasının ‘ivedilikle askıya alınması’ kararıyla bağlantılı olarak bu ülkeyle olan dış ticaretini de dondurduğunu duyurdu.
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, Batı Sahra sorununda politikasını Fas lehine değiştiren İspanya ile ticareti kesen ve dostluk anlaşmasını askıya alan Cezayir'e karşı İspanya'ya destek açıklaması yaptı.
Cezayir tarafı yaptığı yazılı açıklamada, “Avrupa Komisyonu, Avrupalı bir ortak olan İspanya ile imzalanan ikili bir siyasi anlaşmayı askıya alma kararı hakkında açıklama dinlemek için Cezayir hükümeti ile önceden istişare etmeden tepki verdi” ifadelerine yer verdi.
Cezayir, Avrupa Komisyonu'nu ‘İspanya ile ticaretin durdurulması ve dostluk anlaşmasının askıya alınması kararının Cezayir ile Avrupa Birliği arasındaki ortaklık anlaşmasında yer alan Cezayir taahhütlerini doğrudan veya dolaylı olarak etkileyip etkilemediğini araştırmamakla’ suçladı. Cezayir’in en yüksek makamlarının ülkenin İspanya'ya sürekli gaz arzı konusundaki sözüne sadık olduğunu vurguladığı ifade edildi.
Avrupa Komisyonu dün yaptığı açıklamada, Cezayir'in dostluk anlaşmasını askıya alma kararını ciddi bir endişe kaynağı olarak nitelendirdi. Komisyon, Madrid hükümeti ve Cezayir makamlarıyla durumu hızlı bir şekilde açıklığa kavuşturmak için yakın temas halinde olduğunu ilan etti.
Açıklama, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ve AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Valdis Dombrovskis tarafından yapıldı.
İki üst düzey AB yöneticisinin ortak açıklamasında, Cezayir'in İspanya'ya yönelik kararlarının etkilerinin değerlendirildiği ve bu kararların özellikle ticaret ve yatırım alanında AB-Cezayir Ortaklık Anlaşması'nın da ihlali anlamına geldiği belirtildi. Açıklamada “Bu, bir AB üye devletine ayrımcı muameleye yol açacak ve birliğin anlaşma kapsamındaki haklarını olumsuz yönde etkileyecektir” denildi.
Açıklamada ayrıca, ‘Avrupa Birliği içindeki birlik ve dayanışmanın tüm ülkelerin çıkarlarını ve değerlerini destekleme temelli olduğu’ belirtildi.
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ve AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Valdis Dombrovskis tarafından yapılan ortak açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Avrupa Birliği'nin bir üye devletine karşı uygulanan her türlü zorlayıcı tedbire karşı duracak olan ticaret politikası Avrupa Birliği'nin münhasır yetkisi olarak kabul edilir. Cezayir, Avrupa Birliği'nin Akdeniz'deki önemli bir ortağı ve bölgesel istikrarın ana aktörüdür.”



Yardım adı altında katliam mı yapılıyor? GHF kapatılsın çağrısı

Çelik tellerle örülü yardım dağıtım noktaları İsrail ordusunun denetiminde (AFP)
Çelik tellerle örülü yardım dağıtım noktaları İsrail ordusunun denetiminde (AFP)
TT

Yardım adı altında katliam mı yapılıyor? GHF kapatılsın çağrısı

Çelik tellerle örülü yardım dağıtım noktaları İsrail ordusunun denetiminde (AFP)
Çelik tellerle örülü yardım dağıtım noktaları İsrail ordusunun denetiminde (AFP)

130'dan fazla yardım ve sivil toplum kuruluşu (STK), faaliyetleri kaosa yol açan ABD ve İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'nın (GHF) kapatılması için çağrı yaptı.

Oxfam, Save the Children ve Af Örgütü'nün de aralarında bulunduğu kuruluşların bugün yayımladığı ortak açıklamada, GHF'nin faaliyetlerini başlattığı 27 Mayıs'tan bu yana 500'den fazla Filistinlinin yardım bölgelerinde öldürüldüğüne dikkat çekiliyor.

Kuruluşlar, sivillere yönelik saldırılarda çoğunlukla çocukların öldürüldüğünü vurgulayarak, GHF'nin insani yardım çalışmalarının tüm normlarını ihlal ettiğini belirtiyor:

Gazze'deki Filistinliler imkansız bir seçimle karşı karşıya: Ya açlıktan ölecekler ya da ailelerini doyurmak için çaresizce yiyeceğe ulaşmaya çalışırken vurulacaklar.

İsrail askerlerinin erzak dağıtım bölgelerindeki Filistinli sivillere "rutin olarak" ateş açtığı, Washington ve Tel Aviv destekli vakfın Gazze'deki durumu daha da kötüleştirdiği ve faaliyetlerinin sonlandırılması gerektiği ifade ediliyor.

Filistinli yetkililer, Netzarim ve Refah bölgelerindeki GHF'ye ait erzak dağıtım noktalarının "insani yardım" kisvesi altındaki ölüm tuzaklarına dönüştüğünü ve İsrail'in sivilleri kasıtlı olarak hedef aldığını savunuyor. İsrail ordusuysa iddiaları reddederek kurallara uymayan kişilere "uyarı ateşi" açıldığını öne sürüyor.

İsrail gazetesi Haaretz'in cuma günkü haberinde, kimliklerinin gizli tutulmasını isteyen İsrailli askerler, erzak dağıtım noktalarında Filistinlilere ateş açma talimatı aldıklarını söylemişti. Askerler, Filistinlilerin orduya ait mevzilerden uzak tutulması için böyle bir emir verildiğini ancak "gereksiz yere ölümcül güç kullanmaktan endişe duyduklarını" belirtmişti.

İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) ise iddiaları yalanlayarak "dağıtım merkezlerindekiler de dahil hiçbir sivile kasten ateş etme emri verilmediğini" savunmuştu. Başbakan Binyamin Netanyahu da gazeteyi orduya karşı dezenformasyonla suçlamıştı.

Diğer yandan İsrail ordusu, erzak dağıtım noktalarında Filistinlilerin öldürülmesine dair soruşturma başlatıldığını da duyurmuştu. Ordudan dün yapılan açıklamada, GHF'nin yardım merkezlerine giden yollara yön ve uyarı levhaları yerleştirileceğini, sahalara erişimin iyileştirileceğini bildirmişti.

Independent Türkçe, BBC, Haaretz