Münbiç’e yönelik harekat hazırlıkları sürüyor

Halep kırsalındaki Azez’de konuşlu Suriye Milli Ordusu savaşçıları. (DPA)
Halep kırsalındaki Azez’de konuşlu Suriye Milli Ordusu savaşçıları. (DPA)
TT

Münbiç’e yönelik harekat hazırlıkları sürüyor

Halep kırsalındaki Azez’de konuşlu Suriye Milli Ordusu savaşçıları. (DPA)
Halep kırsalındaki Azez’de konuşlu Suriye Milli Ordusu savaşçıları. (DPA)

Halep'in 80 km kuzeydoğusundaki Münbiç şehrindeki Suriye Demokratik Güçleri (SDG) saflarında hareketlilik ve karışıklık yaşanıyor. Suriyeli kaynaklara göre Türk ordusunun ve Suriyeli muhalif grupların şehre harekat düzenlemesi beklentisi sürüyor. Yeni askeri konvoylar taarruz hazırlıkları için Münbiç yakınlarındaki bölgelere ulaşırken muhalefet kaynakları ise kentin bazı mahallelerinde SDG karşıtı protestolar düzenlendiğini bildirdi.
Muhalif gruplardan bir kaynak şu açıklamayı yaptı:
“Münbiç içerisinde ve çevresinde SDG saflarında ciddi bir teyakkuz ve karışıklığa şahit olunuyor. Otomatik tüfekler ve orta ağırlıkta silahlarla donatılmış çok sayıda savaşçı ve araç ile SDG’nin savunma mevzilerinin pekiştirilmesi için Fırat'ın doğusundaki bölgelerden Halep kırsalına kapsamlı askeri takviyelerin sevk edildiği görüldü. Bu takviyeler, şehrin çevresindeki siperlere yerleştirildi. Aynı zamanda Türk kuvvetleri ve SMO gruplarından tanklar, ağır silahlar ve yüzlerce savaşçının da yer aldığı yeni üç askeri konvoy, Halep'in kuzeydoğusunda Cerablus ve Münbiç şehirlerini ayıran bölgelere vardı. Savaşa hazır olunduğu, SDG'den kurtarılması için Münbiç'e düzenlenecek askeri harekatın başlayacağı saatin beklendiği söyleniyor. Harekatı endişe ile bekleyen SDG, sivil hareketliliğin kontrol edilmesi için geniş kontrol noktaları kurdu. Bu nedenle çok sayıda insan sivillere karşı bu tür uygulamaları protesto etmek için şehrin çeşitli mahallelerinde protestolar gerçekleştirdi. Bazı SDG üyelerinin ise askeri pozisyonlarını terk ettiğine ve kaçtığına dair doğrulanmış haberler mevcut.”
SDG gruplarından bir lider ise konuyla ilgili şu iddialarda bulundu:
“Kısa süre önce Halep'in kuzey ve kuzeydoğusundaki Tel Rıfat ve Münbiç sınırlarına ulaşan Türk kuvvetleri ve SMO, savaş pozisyonlarını almış durumda. Bu iki şehre askeri harekatın başlatılması için liderliklerinden emir bekliyorlar. SDG ile Devlet Başkanı Beşşar Esed güçleri arasında bir koordinasyon mevcut. Temas hatlarındaki ileri savunma askeri pozisyonlarını paylaşıyorlar. Rejim güçlerinin Tel Rıfat'a konuşlandırılması, Türk kuvvetlerini ve muhalefet gruplarını askeri operasyon yürütmekten alıkoymayacak. Bu şehir, Afrin, Cinderes ve El Bab’da Türk ve SMO hizipleri nüfuzu altındaki bölgeler açısından bir tehlike kaynağı haline geldi.”
Türk kuvvetleri ve SMO, Münbiç ve Tel Rıfat çevresinde güçlerini seferber etmeye devam ediyor. SDG’nin Suriye toprakları dahilinde Türk nüfuzunun bulunduğu sınırlardan uzak tutulması amacıyla operasyon düzenlenmesi bekleniyor. Aynı zamanda Münbiç’in Cerablus ile, Tel Rıfat’ın da El Bab ve Er-Rai şehirleriyle bağlanması isteniyor.
Suriye'nin kuzeybatısındaki İdlib’de ise dün sabah Cebel ez-Zaviye bölgelerinde rejim güçleri ve İranlı milisler tarafından yoğun kara bombardımanının yaşanması üzerine siviller arasında yaralananlar oldu. İdlib’den aktivist Ahmed er-Rihavi şu açıklamada bulundu:
“Kafr Nabl ve Maaret en-Numan kentlerinde konuşlu rejim güçleri ve İranlı milisler, Deyr Sünbül, Benin, Kafr Safra ve al-Fatira bölgelerini çok sayıda ağır top ve tanklarla bombaladı. Bu nedenle ağır bir biçimde yaralanan üç sivil, ambulans ile hastaneye kaldırıldı. Feth'ul Mubin Operasyon Odası'ndaki muhalif gruplar ise Suriye rejiminin Lazkiye kırsalındaki Tel Raşu ve el-Kebine bölgelerindeki askeri mevkilerini bombalayarak karşılık verdi. Nitekim rejim mensuplarından toplamda dört ölüm ve yaralanmalar kaydedildi.”



Sudan'da iki hükümet... Çözüm mü, bölünme mi?

Geçtiğimiz temmuz ayında Omdurman'daki bir çarşı (AFP)
Geçtiğimiz temmuz ayında Omdurman'daki bir çarşı (AFP)
TT

Sudan'da iki hükümet... Çözüm mü, bölünme mi?

Geçtiğimiz temmuz ayında Omdurman'daki bir çarşı (AFP)
Geçtiğimiz temmuz ayında Omdurman'daki bir çarşı (AFP)

Sudan'da iki hükümetin varlığı, iç ve dış çevrelerde akıllardan uzak bir ihtimal değildi. Bu senaryo, Sudan ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında savaşın patlak vermesinden yaklaşık bir yıl sonra, barışçıl bir çözüm için herhangi bir vizyon veya işaretin ufukta görünmemesi nedeniyle, olası birkaç senaryodan biri olarak ortaya atıldı.

ABD Barış Enstitüsü (USIP) Nisan 2024'te, Kenya'nın başkenti Nairobi'de, savaşa karşı olan geniş bir yelpazedeki siyasi ve sivil güçlerin katılımıyla bir çalıştay düzenledi. Çalıştayda savaşın gidişatı ve nereye varacağı değerlendirildi ve olası senaryolar incelendi.

Çalıştayda 3 senaryo ortaya kondu; İlki, savaşın, çatışmanın iki tarafından biri olan Sudan ordusu veya HDK’nin askeri zaferiyle sona ermesi idi. Ancak bu seçenek, savaşın niteliği ve dış müdahalelerin açıkça ortaya çıkması nedeniyle dışlandı.

frgty6u7
Sudan ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında Hartum'da yaşanan çatışmalarda ağır hasar gören bina (AFP)

İkinci senaryo, müzakere ve savaştı. Bu senaryoda, sahadaki güç dengesinde radikal bir değişiklik ya da ‘zayıf denge’ meydana gelir ve müzakere masasında savaşın durdurulması yönünde bir adım atılır. Her iki taraf da çatışmalardan yorgun düşmüş olsa da, ordu ve İslamcı müttefiklerinin, düşmanlıkları durdurmayı ve sivilleri koruyarak insani yardım ulaştırmayı amaçlayan Cidde Platformu’na defalarca ret cevabı vermeleri nedeniyle, bu seçenek o dönemde mümkün olmadı.

Çalıştayda yapılan uzun tartışmaların ardından odaklanılan üçüncü senaryo, Sudan'da iki hükümetin varlığıdır. Bu senaryo en olası olanıdır ve ülkedeki çatışmaların şiddetini azaltabilir ve taraflar arasında müzakere masasına oturmak için yollar açabilir.

Geçtiğimiz hafta, Sudan Kurucu İttifakı, HDK Komutanı Korgeneral Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti) başkanlığında, ülkenin batısındaki Güney Darfur eyaletinin başkenti Nyala'yı merkez alan paralel bir hükümet kurduğunu duyurdu. Ancak, ülkeyi bölünmeye maruz bırakma korkusuyla, resmi devlet kurumları dışında herhangi bir otorite kurulmasına bölgede önceden karşı çıkılmıştı.

Siyasi analist Mahir Ebu’l Cuh, Port Sudan ve Nyala'da meşruiyet için çekişen iki hükümetin varlığının artık bir gerçek olduğunu ve her ikisinin de meşru olmadığını, bu nedenle herhangi bir yasal tanıma olmaksızın ele alınacağını söyledi.

dfrgty6
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan, askerleriyle birlikte daha önceki bir Hartum ziyareti sırasında (Arşiv – Sudan ordusu sayfası)

Ebu’l Cuh, “Arap ve Afrika ülkeleri Sudan'ın bölünmesini istemiyor ve bölünmeye izin vermeyecek. Böylece bölgede parçalanmanın önü açılmayacak” ifadelerini kullandı.

Ebu’l Cuh, “Port Sudan'da ordunun liderliğindeki fiili hükümetin para birimi ve kimlik belgelerinin değiştirilmesi ve kontrol ettiği bölgelerde lise sınavlarının yapılmasıyla ilgili olarak attığı adımlar, HDK’yi bir ittifak kurmak ve paralel bir otorite oluşturmak için gerekçeler ve mazeretler bulmaya itti” dedi.

Siyasi analist Ebu’l Cuh, uluslararası toplumun ‘Sudan'da iki hükümetin varlığının çatışmanın sonucu olduğunu; nedeni olmadığını, çözümün her iki tarafın da varlığında yattığını ve bunun bölgesel ve uluslararası tarafların çıkarlarına uygun olduğunu anladığını, bu nedenle her iki hükümetle de muhatap olunmasının muhtemel olduğunu’ belirtti.

Ebu’l Cuh, ABD, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Mısır'dan oluşan dörtlünün ertelenen toplantısının amacının ‘bölge ülkelerinin endişelerini ve çıkarlarını uzlaşma formülüyle ele almak, bunları krizin çözümüne katkıları çerçevesinde değerlendirmek ve ateşkesle başlayıp Sudan'da demokratik federal sivil yönetimin yeniden tesis edilmesiyle devam etmek’ olduğunu bildirdi.

Ebu’l Cuh, HDK’nin ‘taktiksel’ bir çerçeve içinde ‘iki hükümetin varlığı’ senaryosunu hedeflediğini ve bunun amacının ‘müzakerelerin (eğer gerçekleşirse) fiili durum olarak iki otorite arasında veya her iki tarafın askeri liderleri arasında yapılması’ olduğunu söyledi.

Siyasi ve askeri analist Hüsameddin Bedevi ise Sudan'da iki hükümetin varlığının, uluslararası toplumun barışçıl çözüm şansını artıracağını düşündüğü bir senaryo olduğunu, ancak aynı zamanda düşmanlığın ileri aşamalarına ve çatışmanın uzamasına yol açabilecek olumsuz sonuçlar doğurabileceğini ifade etti.

Bedevi, “Silahlı çatışmanın devam etmesi ve uluslararası aktörlerin çekişmeleri, tarafları kontrol haritasını genişletmeye ve kendi sosyal çevrelerini temsil eden bölgelerde askeri varlık göstermeye itti” dedi.

Bedevi, “Her iki taraf da uluslararası meşruiyet arıyor ve kontrolündeki bölgelerde sivilleri koruduğu mesajını dünyaya iletmeye çalışıyor” diye konuştu.

Diğer yandan Darfur Bölgesi Valisi ve Sudan Kurtuluş Hareketi lideri Mini Arko Minawi, HDK tarafından ilan edilen paralel hükümetin bir veya iki yıl devam etmesi halinde fiili bir hükümet haline geleceğini ve uluslararası alanda tanınacağını, insani yardımların ulaştırılmasını kolaylaştırmak için ateşkesin dayatılacağını söylemişti.