Sadr'ın milletvekillerinin istifa edeceği tehdidi Vatanı Kurtarma Koalisyonu’ndaki müttefiklerini tedirgin etti

Egemenlik İttifakı ve KDP seçeneklerini inceliyor

Sadr hareketinin lideri Mukteda es-Sadr, 3 Haziran'da destekçileri önünde konuşma yaparken (AFP)
Sadr hareketinin lideri Mukteda es-Sadr, 3 Haziran'da destekçileri önünde konuşma yaparken (AFP)
TT

Sadr'ın milletvekillerinin istifa edeceği tehdidi Vatanı Kurtarma Koalisyonu’ndaki müttefiklerini tedirgin etti

Sadr hareketinin lideri Mukteda es-Sadr, 3 Haziran'da destekçileri önünde konuşma yaparken (AFP)
Sadr hareketinin lideri Mukteda es-Sadr, 3 Haziran'da destekçileri önünde konuşma yaparken (AFP)

Şarku'l Avsat'ın Mukteda es-Sadr liderliğindeki (Sünni) Siyade (Egemenlik) İttifakı ve Kürdistan Demokrat Partisi’nin (KDP) de yer aldığı Vatanı Kurtarma Koalisyonu’na yakın bir kaynaktan edindiği bilgiler, Egemenlik İttifakı ve KDP’nin şu an Sadr'ın Meclis’ten ve siyasi süreçten çekilme tehdidini gerçekleştirmesini engellemek için çalıştıklarını doğruladı.
Kaynağa göre Sadr'ın açıklamasının hemen ardından, Egemenlik İttifakı ve KDP milletvekillerine ve önde gelen isimlerine, tablo herkes için netleşmedikçe, Sadr'ın kararına ilişkin basına herhangi bir açıklamada bulunmamaları konusunda kesin talimatlar verildi. Çünkü Mukteda es-Sadr’ın kararı, Sadr hareketinin önde gelen isimleri için dahi sürpriz oldu.
Kaynak, Vatanı Kurtarma Koalisyonu’nda yer alan Sadr Grubu, Meclis Başkanı Muhammed el-Halbusi ve Hamis Hançer liderliğindeki Egemenlik İttifakı ve Mesut Barzani liderliğindeki KDP arasında Mukteda es-Sadr'ın son hamlesinin, özellikle Sadr Grubu milletvekillerinden Necef kentindeki Hanane bölgesinde bulunan ofisinde kendisine istifalarını vermelerini istemesinin ardından Sadr’ın Şii Evi’ndeki muhaliflerine gönderdiği bir baskı mesajı mı olduğu ya da Kürtlerin ve Sünnilerin, Şii taraflar arasındaki çatışma çemberinin dışında kalacağı anlamına mı geleceği yoksa bunun Sadr’ın iki müttefiki için düşünülenden tamamen farklı seçenekler ortaya koyacak nihai kararı mı olduğunun belirlenmesi amacıyla istişarelerin gerçekleştiğini söyledi.
Kaynak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Edinilen bilgiler, Sadr'ın atmayı planladığı adımlar konusunda Sünni ve Kürt müttefiklerinden hiçbirine danışmadığını açık bir şekilde teyit ediyor. Bu da koalisyon içinde varılan uzlaşıları etkileyen bir konudur.”
Öte yandan Egemenlik İttifakı ve KDP milletvekillerine ve önde gelen isimlerine, hem kendilerinin hem de diğer tarafların bu konudaki çabalarının Sadr'ın kararından dönmesiyle sonuçlanması ümidiyle basına kararla ilgili herhangi bir açıklamada bulunmamaları yönünde kesin bir talimat verildi.
Kaynağa göre Egemenlik İttifakı liderleri Meclis Başkanı Halbusi ve Hamis el-Hancer, ‘siyasi durumu, özellikle mevcut siyasi durumun önündeki engeli tartışmak’ amacıyla Erbil'de KDP Başkanı Mesud Barzani ile bir araya gelecekler.
Irak Üniversitesi'nde kitle iletişim alanında öğretim görevlisi olan Dr. Fazıl el-Bedrani, Sadr’ın muhalefet kanadına geçme tehdidini gerçekleştirmesi halinde Egemenlik İttifakı ve KDP'nin alabileceği kararlarla ilgili değerlendirmesinde şunları söyledi:
“Irak siyaset sahnesindeki yeni gelişmeler ve Mukteda Sadr'ın Sadr Grubu milletvekillerini istifaya yönlendirmesi, Egemenlik İttifakı ve KDP'yi kritik bir durumla karşı karşıya bıraktı. Halbusi ve Hancer’in Mesud Barzani ile müzakere adımı atmaları ve böylece herkese hizmet eden ve Koordinasyon Çerçevesi Koalisyonu ile Sadr hareketi arasındaki uçurumu azaltan yeni bir vizyonun olduğu bir girişimde bulunmaları bekleniyor.”
Bu yeni durumun bir hükümet kurmak için yeni ittifaklar yaratabileceğini düşünen Dr. Bedrani, “Bu değişiklikler içinde birbirleriyle uzlaşmayan blokların taleplerinin azalmasını ve biraz daha esneklik göstermelerini bekliyorum. Çünkü Sadr'ın milletvekillerinin istifa etmesi ile ilgili tehdidi, herkesi seçimlerin iptal olmasına yol açması konusunda korkuttu.
Iraklı siyasi bloklar, ‘erken’ seçimlerin üzerinden yaklaşık 8 ay geçmesine rağmen halen yeni bir hükümeti kuramadılar. Sadr hareketi 75 sandalye ile seçimlerden birinci parti olarak çıkarken (Şii) Koordinasyon Çerçevesi Koalisyonu çatısı altında birleşen güçler, seçim sonuçlarını reddettiler ve Yeşil Bölge'nin iki kapısının iki ayı aşkın bir süre boyunca kapalı kaldığı gösteriler başlattılar. Sadr’ın bir ulusal çoğunluk hükümeti, Şii muhaliflerinin ise bir uzlaşı hükümeti kurmakta ısrar etmeleri işleri daha karmaşık hale getirdi.



Lübnan, Hizbullah'ın silahlarını ‘yasal’ statüsünden çıkarıyor

Lübnan hükümeti salı günü yaptığı toplantıda (Reuters)
Lübnan hükümeti salı günü yaptığı toplantıda (Reuters)
TT

Lübnan, Hizbullah'ın silahlarını ‘yasal’ statüsünden çıkarıyor

Lübnan hükümeti salı günü yaptığı toplantıda (Reuters)
Lübnan hükümeti salı günü yaptığı toplantıda (Reuters)

Lübnan hükümeti, orduya bu yıl sonuna kadar silahları toplama planı hazırlama görevini verdiği kararla, Hizbullah'ın silahlarını ‘yasal’ statüsünden çıkardı. Bakanlar Kurulu ise bugün (perşembe) ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack'ın hazırladığı belgeyi görüşmeye devam edecek.

Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, kararın ‘yerel meşruiyetle korunan silahların meşruiyetini kaldırmak anlamına geldiğini’ belirterek, 1989'dan bu yana Lübnan'ın İsrail'e karşı direnme ve topraklarını kurtarma hakkını öngören bakanlık açıklamalarına atıfta bulundu. Kaynaklar, konunun ‘sadece silah bulundurmakla sınırlı olmadığını, bu hükümetten önce İsrail'e karşı yapılan ve resmi olarak meşru tek silahlı eylem olan herhangi bir askerî harekâtı da kapsadığını’ belirtti.

Hükümetin kararına öfkelenen Hizbullah, yaptığı sert açıklamada, ‘büyük günah’ olarak nitelendirdiği bu kararı yok sayacağını duyurdu. Açıklamada, hükümetin kararının ‘Lübnan'ı İsrail düşmanına karşı direniş silahlarından mahrum bıraktığını, bunun da İsrail-ABD saldırılarının devamı karşısında Lübnan'ın gücünü ve konumunu zayıflattığını ve İsrail'e saldırılarında başaramadığını verdiğini’ belirterek, kararı ‘anayasaya açıkça aykırı’ olarak nitelendirdi.

Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri'nin başkanlık ettiği Emel Hareketi ise hükümeti, Cumhurbaşkanı’nın yemin töreninde ve bakanlar kurulunun açıklamasında belirtilenlerin aksine hareket etmekle suçladı ve bugün yapılması planlanan hükümet toplantısını ‘düzeltme ve Lübnan dayanışmasına geri dönüş için bir fırsat’ olarak değerlendirdi.

Emel Hareketi'ne yakın Çevre Bakanı Tamara ez-Zeyn, Şarku’l Avsat’a bugünkü kabine toplantısına katılacağını söyledi. Ayrıca, Hizbullah’a yakın Sağlık Bakanı Reken Nasreddin’in de toplantıya katılacağı ifade edildi.