Koronavirüs, Pekin’in en kalabalık bölgelerini felce uğrattı

Fotoğraf (AFP)
Fotoğraf (AFP)
TT

Koronavirüs, Pekin’in en kalabalık bölgelerini felce uğrattı

Fotoğraf (AFP)
Fotoğraf (AFP)

Pekin'in en kalabalık semti olan Chaoyang, geçtiğimiz hafta bir barda ve alışveriş alanında ortaya çıkan koronavirüs vakasının ardından yayılımı kontrol altına almak için üç tur toplu tarama yapıldığını duyurdu.
Pekin’de geçtiğimiz nisan ayında uygulanan kısıtlamalar kısa bir süre önce hafifletilmişti. Reuters haber ajansına göre il sağlık yetkilileri, Sanlitun bölgesindeki Heaven Süpermarket’te başlayan salgınla bağlantılı şimdiye kadar 166 onaylanmış vaka olduğunu bildirdi. Yetkililer yaptıkları basın açıklamasında barın bulunduğu Chaoyang bölgesinde de pazartesi ve çarşamba günleri arasında toplu testlerin gerçekleştirileceğini kaydetti.
Çin’de koronavirüs kaynaklı vaka ve ölüm sayısı birçok ülkeye kıyasla oldukça düşük.
Çoğu ülke kısıtlamaları gevşetmiş olmasına rağmen Çinli yetkililer salgını erken evrede ortadan kaldırmak adına ‘sıfır kovid’ politikasını sürdürüyor. Hareketleri kısıtlıyor ve toplu testler yapıyor.
Pekin şehir hükümeti sözcüsü Şu Hejian dün gazetecilere yaptığı açıklamada başkentteki salgının ‘agresif’ olduğunu söyledi. Hejian açıklamasında  “Şu an daha fazla yayılma riski halen var. Öncelikli görev salgının kaynağını izlemek ve aynı zamanda riskleri yönetmektir” dedi.
Bir konut komitesi çalışanı da Reuters’e, vaka görülmesinin ardından Chaoyang yerleşkesinde yüzlerce sakini barındıran iki binaya kapanma tedbiri getirildiğini bildirdi.
Şanghay şehir yetkilileri önceki gün semptomlar tepit edilen üç vaka olduğunu duyurdu. Yetkililer, 25 milyon sakin için test yapılacağı duyurusunda bulundu. Yetkililer, hafta sonu Şanghay'ın 16 bölgesinden 15'inde tüm sakinler için bir PCR testi yapılması talimatı verdi. Beş bölgede, test süresi boyunca halkın evden çıkmaları engelleniyor. Bir şehir yetkilisi dün düzenlediği basın toplantısında, Şanghay sakinlerinin 31 Temmuz’a kadar haftada en az bir test olması gerektiğini söyledi.
Yeni test kararı, koronavirüsü yayılmasını engellemeyi amaçlayan iki aylık karantinanın kaldırılmasından 10 gün sonra geldi. Bu süre zarfında gelir kaybı, özgürlük kısıtlaması, yakınların ölümü ve hatta açlığa maruz kalma birçok kişide endişe yarattı.

Şanghay’da yetkililere ceza
Şanghaylı yetkililer, koronavirüsün Omikron varyantından kaynaklı vakalar sebebiyle yurt dışından gelenleri izole etmek için kullanılan bir oteldeki yasal boşluklar nedeniyle bölge düzeyindeki birkaç yetkiliyi işten çıkardıklarını duyurdu. Açıklamada, son birkaç gün içinde işçiler arasında üç vaka tespit edilmesiyle devlete ait bir şirkette bazı yöneticilerin uyarıldığı ve diğerlerinin ise işten çıkarıldığı aktarıldı. Bazı personelin günlük test olma talimatına uymadığına dikkat çekildi.
Ulusal Sağlık Komisyonu, Çin’in önceki gün 134'ü semptomatik ve 141'i asemptomatik olmak üzere 275 yeni vaka tespit edildiğini duyurdu. Toplam ölü sayısı ise 5 bin 226 oldu. Çin’deki toplam vaka sayısı 886 bin olarak bildirildi.



İran'ın başkentinde aylardır ilk kez yağmur yağdı

Bugün Tahran'daki Valiasr Meydanı'nda İran bayrağı şeklinde dev bir reklam panosunun önünden geçen bir kadın (EPA)
Bugün Tahran'daki Valiasr Meydanı'nda İran bayrağı şeklinde dev bir reklam panosunun önünden geçen bir kadın (EPA)
TT

İran'ın başkentinde aylardır ilk kez yağmur yağdı

Bugün Tahran'daki Valiasr Meydanı'nda İran bayrağı şeklinde dev bir reklam panosunun önünden geçen bir kadın (EPA)
Bugün Tahran'daki Valiasr Meydanı'nda İran bayrağı şeklinde dev bir reklam panosunun önünden geçen bir kadın (EPA)

İran'ın başkentinde aylardır ilk kez bugün yağmur yağdı ve bu durum, yüzyılı aşkın süredir en kurak sonbaharını yaşayan ülke için rahatlama getirdi.

Şarku’l Avsat’ın AP’den aktardı habere göre kuraklık, Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın, başkent çevresindeki barajları dolduracak kadar şiddetli yağmur yağmazsa, İran'ın aralık ayı sonuna kadar hükümetini Tahran dışına taşıması gerekebileceği uyarısında bulunmasına yol açmıştı.

Meteorologlar bu sonbaharı ülke genelinde 50 yıldan fazla süredir yaşanan en kurak sonbahar olarak tanımladı; bu durum, 1979 İslam Devrimi'nden bile öncesine denk geliyor ve tarım için büyük miktarda suyu verimsiz bir şekilde tüketen sistemi daha da zorluyor. Ajans, su krizinin ülkede siyasi bir mesele haline geldiğini, özellikle de İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun, iki ülke arasında geçen haziran ayında 12 gün süren bir savaş yaşanmasına rağmen, İran'a bu konuda defalarca yardım teklifinde bulunmasının ardından bu durumun daha da belirginleştiğini belirtti.

20 Mayıs 2025'te Tahran dışındaki Lar Barajı'nın uydu görüntüsü (Planet Labs - AP)20 Mayıs 2025'te Tahran dışındaki Lar Barajı'nın uydu görüntüsü (Planet Labs - AP)

Netanyahu, 2018'de yayınlanan bir tanıtım videosunda İran halkına şahsen seslenerek, "milyonlarca insanın hayatını tehdit eden ciddi su kıtlığı" sorununu ele almak üzere Farsça bir internet sitesinin açılışını duyurdu. İranlıların su ihtiyaçlarına yardımcı olmayı amaçlayan yeni bir İsrail girişimi olan "İran Halkı İçin Yaşam"ı şahsen desteklemeye hazır olduğunu belirtti. Batı Kudüs'teki ofisinde çekilen video, Netanyahu'nun bir tuz arıtma tesisinden geldiğini iddia ettiği kaptan kendine bir bardak su doldurmasıyla başlıyor. Ardından İranlıların karşı karşıya olduğu vahim su krizinden bahsediyor.

Netanyahu, 12 günlük savaşın ardından geçen ağustos ayında İranlılara mesajını yineleyerek şunları söyledi: “Liderleriniz 12 günlük savaşı bize zorla dayattılar ve ezici bir yenilgiye uğradılar. Her zaman yalan söylüyorlar.” Sözlerine şöyle devam etti: “İran'da her şey çöküyor. Bu kavurucu yazda, çocuklarınız için temiz, soğuk su bile yok. Bu, İran halkına karşı gösterilen en büyük ikiyüzlülük ve saygısızlıktır. Bu durumu hak etmiyorsunuz.”


İran'ın sınır bölgesinde düzenlenen bir saldırıda 3 Devrim Muhafızı öldürüldü

Tahran'da bir güvenlik görevlisi (Arşiv- Reuters)
Tahran'da bir güvenlik görevlisi (Arşiv- Reuters)
TT

İran'ın sınır bölgesinde düzenlenen bir saldırıda 3 Devrim Muhafızı öldürüldü

Tahran'da bir güvenlik görevlisi (Arşiv- Reuters)
Tahran'da bir güvenlik görevlisi (Arşiv- Reuters)

İran'ın Tesnim haber ajansının haberine göre İran'ın güneydoğusundaki sınır bölgesinde "terörist gruplar" tarafından düzenlenen bir saldırıda üç Devrim Muhafızı öldürüldü.


Fransa, Hamas'ın Avrupa fonlarını kullanmış olabileceğine dair soruşturma çağrısında bulundu

Fransa’nın Avrupa İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Benjamin Haddad (AFP)
Fransa’nın Avrupa İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Benjamin Haddad (AFP)
TT

Fransa, Hamas'ın Avrupa fonlarını kullanmış olabileceğine dair soruşturma çağrısında bulundu

Fransa’nın Avrupa İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Benjamin Haddad (AFP)
Fransa’nın Avrupa İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Benjamin Haddad (AFP)

Fransa’nın Avrupa İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Benjamin Haddad, Avrupa Komisyonu’ndan, Avrupa fonlarının bazı sivil toplum kuruluşları (STK) üzerinden Hamas’a aktarılmış olabileceği iddiaları hakkında soruşturma başlatılmasını talep etti.

AFP'nin eriştiği mektup, Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas ile Avrupa Komisyonu üyeleri Dubravka Suica, Michael McGrath ve Magnus Brunner’a gönderildi. Haddad mektupta, “Son zamanlarda Hamas’ın 2020’den beri Filistin topraklarında faaliyet gösteren STK’lara ve uluslararası kuruluşlara kısıtlamalar getirdiğine dair şüpheler hakkında bilgilendirildim” ifadesini kullandı.

Haddad, söz konusu bilgilerin, Avrupa fonlarının bütünlüğü ve Avrupa vergi mükelleflerinin korunması açısından ciddi kaygılar yarattığını belirterek, katkıların yalnızca insani amaçlarla kullanıldığından emin olunması gerektiğini söyledi. AB’nin, Handicap International, Norveç Mülteci Konseyi (NRC) ve International Medical Corps gibi bazı insani yardım kuruluşlarına bağışçı olduğunu da hatırlattı.

Geçtiğimiz mayıs ayında Haddad, Avrupa fonlarının ‘antisemitizmle bağlantılı ya da aşırılık yanlısı gruplara’ gitmemesi için Brüksel’den denetimlerin güçlendirilmesini talep etmişti.

Haddad, mektubunda Fransa’nın Avusturya ve Hollanda ile birlikte Avrupa düzeyinde, ‘AB fonlarından yararlananların Avrupa değerlerine bağlılığını güvence altına almayı’ amaçlayan öneriler sunduğunu hatırlattı.

Haddad, “Fransa, yapıları Hamas ağlarının bir tür müdahalesi altında kalmış olabilecek insani amaçlı kuruluşlara Avrupa fonu sağlamayı kabul edilemez bulmaktadır” dedi.

Haddad ayrıca, uluslararası kuruluşların insani hizmetlerini sürdürebilmek için ‘AB düzeyinde terör örgütü olarak tanımlanan bir yapının desteğini kabul etmek zorunda bırakılmaması gerektiğini’ vurgulayarak bu iddialara ilişkin ‘tam kapsamlı bir soruşturma’ yapılması çağrısında bulundu.

Fransa, şeffaflığın artırılması ve fonların kontrolü için yeni mekanizmalar oluşturulmasının yanı sıra, daha güçlü bir fon askıya alma sistemi de talep etti.

Haddad sözlerini, “Avrupa değerleri ve haklarına yönelik bu dış manipülasyonlar karşısında, AB’nin, kurumlarının ve operatörlerinin, ayrıca üye devletlerin teyakkuzunu iki katına çıkarması gerekir” diyerek tamamladı.