Filistin lideri Abbas’tan ABD’li temsilciye: Amacımız uluslararası meşruiyet kararları temelinde işgalden kurtulmaktır

Leaf, Abbas’tan herhangi bir adım atmadan önce ABD Başkanı Joe Biden’ın ziyaretini beklemesini talep etti

Mahmud Abbas, cumartesi günü Ramallah’ta Barbara Leaf’i kabul etti (Reuters)
Mahmud Abbas, cumartesi günü Ramallah’ta Barbara Leaf’i kabul etti (Reuters)
TT

Filistin lideri Abbas’tan ABD’li temsilciye: Amacımız uluslararası meşruiyet kararları temelinde işgalden kurtulmaktır

Mahmud Abbas, cumartesi günü Ramallah’ta Barbara Leaf’i kabul etti (Reuters)
Mahmud Abbas, cumartesi günü Ramallah’ta Barbara Leaf’i kabul etti (Reuters)

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, ABD Yakın Doğu İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Barbara Leaf ile görüşmesinde, İsrail ile ilişkilerin seviyesini düşürmek üzere olduğunu ve mevcut durumun daha fazla sürdürülemez olduğunu söyledi. Leaf ise Abbas’tan herhangi bir adım atmadan önce ABD Başkanı Joe Biden’ın gelecek ay bölgeye yönelik muhtemel ziyaretini beklemesini talep etti.
Leaf, yardımcısı Hadi Amr ile birlikte cumartesi günü geç saatlerde Ramallah'a geldi. Ziyaretin amacı, Abbas'ın öfkesini azaltmak ve ABD'nin bölgedeki çabalarını etkileyebilecek hızlı kararlar almasını engellemekti.
Abbas, ABD heyetiyle görüşmesinde, “Amacımız, uluslararası meşru kararları temelinde işgalden kurtulmaktır. Doğu Kudüs, Filistin Devleti’nin başkentidir ve sonsuza kadar öyle kalacak” dedi. Bu meseleyi pazarlık konusu yapmayacağını vurgulayan Abbas, mevcut durumun “tahammül edilemez” olduğunu vurguladı.
Filistin halkı için siyasi bir ufuk ve uluslararası korumanın olmamasının ışığında İsrail’in işlediği bir dizi ihlali aktaran Abbas, İsrail’in yükümlülüklerini yerine getirmekten kaçınması, tek taraflı eylemlerine devam etmesi, Mescid-i Aksa’ya yönelik aralıksız saldırılar, Kudüs’ün mahallelerinde yaşayan Filistinlileri evlerinden çıkarması, evlerini yıkması, çocukları öldürmesi, yerleşim yeri suçlarının ve yerleşimci terörünün sürmesi gibi ihlallerin kendisini harekete geçmeye zorladığını söyledi.
Abbas, Leaf ile görüşmesinde, iki hafta önce ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile yaptığı telefon konuşmasında, İsrail’in gerginliği tırmandırmasına karşı önlem almanın eşiğinde olduğunu bildirdiğini söyledi.
Abbas, bu uyarısını, uluslararası toplumun İsrail'i uluslararası meşruiyet kararlarına uymasını sağlayamaması, suç teşkil eden işgalci uygulamalarını ve etnik temizlik ile ayrımcılığı temel alan eylemlerini durduramaması üzerine yaptığını söyledi.
Filistin lideri Abbas, Leaf’e, ABD'nin Filistin Kurtuluş Örgütü'nü (FKÖ) terör listesinden çıkarma ve Doğu Kudüs'teki ABD Konsolosluğunu ve Washington'daki FKÖ ofisini yeniden açma vaatlerinin akıbetini de sordu.
Leaf ise ülkesinin hala iki devletli bir çözüm umutlarını sürdürmek için çalıştığını ve heyetinin görevinin Abbas ile bir araya gelmek isteyen ABD Başkanı’nın yapacağı ziyaretin hazırlıklarını yapmak olduğunu belirtti. Biden’ın Abbas ile görüşmesinde ABD-Filistin ilişkilerini, ortaklığın güçlendirilmesini, bölgedeki tırmanışın durdurulması ve siyasi ufka geçişi ele alacağını söyleyen Leaf, Filistin Yönetimi’nin uygun bir atmosfer yaratmak, Filistinlilere ve tüm bölgeye umut aşılamak için çalıştığını belirterek, Abbas’tan Biden’ın bölgeye gelmesini beklemesini istedi.
Leaf’ın ziyareti, Abbas ve Blinken arasında gerçekleşen sert telefon görüşmesinin ardından geldi. Abbas, görüşmede Biden yönetimini verdiği taahhütlerden geri adım atmakla suçlayarak, ABD’nin Filistin-İsrail ihtilafıyla ilgili politikası karşısında duyduğu derin hayal kırıklığını dile getirdi. Konuya yakın bir kaynak, Abbas’ın Blinken’a “Artık sıkıldım. Bu son” dediğini belirtti. Aynı kaynağa göre Abbas, Blinken’a “iyiye doğru bir değişiklik olmaması halinde ucu Filistinlilere dokunacak olsa bile Yönetim’in İsrail’e karşı sert adımlar atacağını” söyledi.
Abbas, sonuçları ne olursa olsun, İsrail'in tanınması kararının dondurulması da dahil olmak üzere Merkez Konseyi'nin kararlarını uygulamayı düşünüyor. Filistin lideri hem Blinken hem Leaf görüşmesinde, ABD yönetimini, eski Başkan Donald Trump’ın getirdiği önlemleri geri almamakla suçladı. Abbas bu görüşmelerde ayrıca Trump döneminde kesilen Filistin Yönetimi ile Washington arasındaki iletişim hattının, eskiden Kudüs’te bağımsız statüde bulunan Konsolosluk bünyesinde çalışırken daha sonra ABD’nin İsrail Büyükelçiliği’ne taşınan departmanı aktifleştirilmesinden duyduğu rahatsızlığını dile getirdi. Biden yönetimi perşembe günü Donald Trump döneminde alınan bu kararı iptal etti ve Filistinlilerle iletişimden ve Washington'a raporlar göndermekle sorumlu bu departmanı ABD’nin İsrail Büyükelçiliği’nden ayırdı. Biden yönetimi, adı “Filistin İşleri Birimi” olan bu departmanın adını resmi olarak “Filistin İşleri Ofisi” olarak değiştirdi. ABD’nin İsrail Büyükelçiliği’nden bağımsız hale gelen Ofis, hazırladığı raporları doğrudan ABD Dışişleri Bakanlığı Ortadoğu Departmanı’na iletecek. Bu değişiklik kararı, Filistin İşleri Ofisi’nin Twitter ve Facebook hesaplarından duyuruldu.
Fakat buna rağmen Ramallah’ın Ofis’i boykot etme kararından vazgeçme niyetinde olduğuna dair bir işaret yok. Nitekim Abbas sadece sembolik değişikliklerle yetinilmemesini ve ABD Konsolosluğu’nun yeniden açılmasını talep etti.



İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı sektördeki faaliyetlerini sonlandırdığını duyurdu

Filistinliler, 29 Mayıs 2025'te Gazze'nin merkezinde ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan aldıkları yardımı taşıyor (Reuters)
Filistinliler, 29 Mayıs 2025'te Gazze'nin merkezinde ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan aldıkları yardımı taşıyor (Reuters)
TT

İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı sektördeki faaliyetlerini sonlandırdığını duyurdu

Filistinliler, 29 Mayıs 2025'te Gazze'nin merkezinde ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan aldıkları yardımı taşıyor (Reuters)
Filistinliler, 29 Mayıs 2025'te Gazze'nin merkezinde ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan aldıkları yardımı taşıyor (Reuters)

ABD ve İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı, Pazartesi günü yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi’ndeki yardım dağıtım operasyonlarını sonlandırdığını duyurdu.

Kuruluş, altı hafta önce Washington’un arabuluculuğunda yürürlüğe giren ateşkesin ardından dağıtım merkezlerini kapatmıştı. Vakıf, yayımladığı son açıklamada görevini “kalıcı olarak” durdurduğunu ve misyonunu tamamladığını belirtti.

Vakıf Direktörü John Acrey, yaptığı yazılı açıklamada, “Gazze halkına yardımların ulaştırılmasında daha iyi bir yöntem olduğunu kanıtlama görevimizi başarıyla yerine getirdik” dedi.

Kısa süre faaliyet gösteren vakfın operasyonları büyük ölçüde gizlilik içinde yürütülmüştü. ABD ve İsrail destekli alternatif bir yapı olarak BM’ye bağlı UNRWA’nın yerine kurulmuş, ancak finansman kaynakları ya da yardım noktalarını yöneten silahlı yüklenicilerin kimlikleri kamuoyuyla hiç paylaşılmamıştı. Vakıf, amacının yardımların Hamas’a aktarılmasını engellemek olduğunu savunuyordu.

Ancak Filistinliler, yardım çalışanları ve sağlık yetkilileri, bu sistemin yardım almak isteyen sivilleri, İsrail askerlerinin bulunduğu kontrol noktalarından geçmek zorunda bırakarak hayatlarını riske attığını belirtiyordu.

Kurumun görevlerini, Gazze’deki ateşkesi denetlemekle sorumlu İsrail’deki ABD merkezli Sivil-Askerî Koordinasyon Merkezine devredeceğini açıklayan Acrey, “Vakıf haftalardır Koordinasyon Merkezi ve uluslararası kuruluşlarla bir sonraki adımlar konusunda temas hâlinde. Açıkça görülüyor ki bizim uyguladığımız modeli benimseyip genişletecekler” dedi.

Gazze İnsani Yardım Vakfı Mayıs ayı sonunda, İsrail’in üç ay boyunca gıda girişini durdurmasının ardından Gazze’de kıtlık eşiğine gelinmesi üzerine faaliyete başlamıştı. İsrail, BM’nin gıda dağıtım sisteminin yerine geçmesi hedeflenen bu özel kuruluşu, Hamas’ın büyük miktarda yardıma el koyduğu iddiasıyla savunmuştu; ancak BM bu iddiaları reddetmişti.

BM, söz konusu vakfın kurulmasına karşı çıkarak sistemin İsrail’e gıda dağıtımı üzerinde tam kontrol sağlayabileceğini ve Filistinlilerin yerinden edilmesine yol açabileceğini belirtmişti. Savaş süresince BM ve insani yardım kuruluşları, yüzlerce merkez üzerinden Gazze’ye gıda, ilaç, yakıt ve diğer ihtiyaçların ulaştırılmasına öncülük etmişti.

Vakıf, açıklamasında Gazze’de 3 milyonun üzerinde gıda paketi dağıttığını, bunun 187 milyon öğüne denk geldiğini duyurdu.


Hamas, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanının devam etmesi üzerine ‘etnik temizlik’ uygulamasını kınadı

Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)
TT

Hamas, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanının devam etmesi üzerine ‘etnik temizlik’ uygulamasını kınadı

Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)

Hamas Sözcüsü bugün yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'nin doğu bölgelerinde ve orta kesiminde ‘etnik temizlik’ yaptığını söyledi.

Sözcü Hazım Kasım, “İşgal güçleri, sarı hattın dışındaki sivilleri hedef alıyor. Bu sabahtan itibaren dört vatandaş öldürüldü, yıkım operasyonları yoğunlaştı ve doğu bölgelerinden vatandaşlar yerlerinden edildi” ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın Filistin resmi haber ajansı WAFA’dan aktardığına göre, bu sabah İsrail'in Gazze ve Han Yunus şehirlerini hedef alan bombardımanında dört Filistinli hayatını kaybetti, çok sayıda kişi yaralandı.

dcgtrhy
Gazze şehrinde İsrail ateşiyle öldürülen Filistinli genç Ahmed el-Hevari'nin cenazesine katılan Filistinliler (Reuters)

Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal, AFP’ye yaptığı açıklamada, “Bu sabah üç kişinin cenazesi hastanelere getirildi; ikisi Han Yunus’un doğusundaki Beni Suheyle kasabasında İsrail’e ait bir insansız hava aracı (İHA) tarafından, bir diğeri ise Gazze kentinin doğusundaki et-Tuffah mahallesinde İsrail tankının açtığı ateş sonucu hayatını kaybetti” dedi.

Han Yunus’taki Nasır Hastanesi, iki ölü ve biri ağır olmak üzere üç yaralıyı kabul ettiğini duyurdu. Gazze kentindeki Şifa Hastanesi’nin Müdürü Dr. Muhammed Ebu Selmiye de et-Tuffah mahallesinde sivillere yönelik tank ateşi nedeniyle bir ölü ve çok sayıda yaralının hastaneye ulaştığını doğruladı.

Gazze'deki bir güvenlik kaynağı AFP'ye, ‘işgal uçaklarının bu sabah Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus ve Refah'ın güneydoğusundaki bölgelere birkaç hava saldırısı düzenlediğini’ söyledi. Kaynak, İsrail ordusunun ‘ez-Zeytun, Şucaiyye ve et-Tuffah (Gazze şehrinin doğusu) mahallelerinde ve Han Yunus ile Refah'ta savaş sırasında hasar gören onlarca binayı ve evi yıkmaya devam ettiğini’ belirtti.

İsrail güçleri, Refah şehrinin büyük bir kısmını ve Han Yunus'un doğu bölgelerini kontrol altında tutuyor. İsrail, 7 Ekim 2023'teki saldırının ardından Gazze Şeridi'ne savaş açtı. O günden bu yana, Birleşmiş Milletler'in (BM) güvenilir bulduğu Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki savaşında en az 69 bin 756 kişi hayatını kaybetti.


Mısır Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşamasında oy verme işlemi başladı

Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)
Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)
TT

Mısır Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşamasında oy verme işlemi başladı

Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)
Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)

Mısırlılar bugün, 2025 Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşamasında oy kullanmaya başladı.

İki gün sürecek seçimler, 73 seçim bölgesi ve 5 bin 287 alt komiteden oluşan 13 vilayette gerçekleştiriliyor. Şarku’l Avsat’ın Kahire el-İhbariyye televizyonundan aktardığına göre, bu aşamada bin 316 aday bireysel sistem altında yarışıyor ve Kahire ile Kuzey, Orta ve Güney Delta ve Doğu Delta'nın iki seçim bölgesinde bir liste yer alıyor.

Mısır Ulusal Seçim Komisyonu, vatandaşlara seçimlere katılım çağrısında bulunarak, sürecin bütünlüğünü sağlama ve seçmenlerin iradesini tam şeffaflık içinde sandığa yansıtma konusundaki kararlılığını vurguladı.

Seçimlerin ikinci aşamasına dahil olan vilayetler, Ulusal Seçim Komisyonu’nun verilerine göre Kahire, Kalubiyye, Dakahliye, Garbiye, Menufiye, Kafr eş-Şeyh, Şarkiye, Dimyat, Port Said, İsmailiye, Süveyş, Güney Sina ve Kuzey Sina’dan oluşuyor.

gju
Parlamento seçimlerinin ilk turunda oy verme merkezlerinin önünde bekleyen Mısırlı kadınlar (Gençlik Partisi Koordinasyon Komitesi)

Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşaması, ilk turda 19 seçim bölgesindeki sonuçların ‘önemli ihlaller’ gerekçesiyle iptal edilmesinin ardından geliyor. Bu ihlaller arasında sandıkların önünde yapılan usulsüz propaganda ile adaylara oy sayım tutanaklarının nüshalarının verilmemesi gibi durumlar yer aldı. Gözlemciler bu adımı ‘emsalsiz’ olarak nitelendirdi.

Bu seçim bölgelerindeki sonuçların iptal edilmesi, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi'nin ‘azami şeffaflık’ sağlanması için yaptığı doğrudan çağrının ardından gerçekleşti.