Alimi’den Yemen'i İran projesinden kurtarma çağrısı

Reşad el-Alimi pazar günü Kahire'de Ahmed Ebu Gayt ile görüştü. (Saba)
Reşad el-Alimi pazar günü Kahire'de Ahmed Ebu Gayt ile görüştü. (Saba)
TT

Alimi’den Yemen'i İran projesinden kurtarma çağrısı

Reşad el-Alimi pazar günü Kahire'de Ahmed Ebu Gayt ile görüştü. (Saba)
Reşad el-Alimi pazar günü Kahire'de Ahmed Ebu Gayt ile görüştü. (Saba)

Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi, Arap Birliği’nin Kahire’deki Genel Merkezi’nde yaptığı açıklamada, devleti yeniden kurma ve İran destekli Husi milislerin yürüttüğü darbeye son verme yolunda ülkesine destek verilmesini istedi. Aynı zamanda İran'ın bölgedeki kolları ile terör gruplarının birbirlerine hizmet ettiğini belirterek söz konusu tehlikeye karşı uyarıda bulundu.
Yemen Başkanlık Konseyi'nden beş üye ile birlikte Kuveyt ve Bahreyn'i kapsayan yurt dışı turunun üçüncü durağı Kahire'ye gelen Alimi, burada Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ile bir araya gelmişti. Cumartesi günü Mısır Parlamentosu'nu ziyaret eden Alimi, dün de Arap Birliği’nin delegeler düzeyindeki oturumuna katıldı.
Arap Birliği oturumunda söz alan Alimi, Arap Birliği’nin Suudi Arabistan Krallığı ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) liderliğindeki Arap Koalisyonu ve Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ile koordineli bir şekilde Yemen halkını savunma ve desteklemedeki öncü rolünü sürdürmeye duyduğu güveni dile getirdi. Tüm bu tarafların Yemen devletinin çöküşünün önlenmesinde, Yemen ve bölgedeki İran nüfuzuna karşı direniş cephesinin dayanıklılığında ciddi bir etkiye sahip olduklarını vurguladı.
Başta Arap Birliği ve KİK olmak üzere bölgesel örgütlerin ve kurumların barışın sağlanması ve halkların çıkarlarının savunulması yönünde Birleşmiş Milletler (BM) ve uluslararası toplumla omuz omuza vererek oynadığı role övgüde bulunan Alimi sözlerine şöyle devam etti:
“Husi milisleri BM sponsorluğundaki ateşkes anlaşması kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmeye zorlama yönündeki baskının artırılmasını dört gözle bekliyorum. Taiz ve diğer şehirlere giden yolların açılması, Safir tankerinin çöküş tehlikesinden kurtarılması ve böylece Kızıldeniz'e kıyısı olan ülkelerde yaşanabilecek benzeri görülmemiş bir çevre felaketinin önlenmesi, mahkum ve tutukluların serbest bırakılması ve milislerin kontrol altındaki bölgelerde çalışanların maaşlarının ödenmesi hususları bu yükümlülüklerden en önemlileridir.”
Yemen’de sekiz yıllık savaşın yüksek maliyetine atıfta bulunan Alimi, İran rejimin Husi grubuna verdiği desteğe yönelik uyarısını yinelediği konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı:
“Sınır ötesi saldırıların devamı, Yemen'in güvenliği ve istikrarını, Yemen halkının çektiği acıların son bulmasını her zaman önemseyen komşu ülkelerden gelen küresel enerji kaynaklarına karşı ciddi bir tehdit oluşturuyor.”
İran’ın kolları ile Yemen’deki terör gruplarının birbirlerine hizmet ettiği uyarısında bulunan Alimi, “Bilhassa Husi milislerin terör davalarından hüküm giyenlerin çoğunu serbest bırakması ardından bu durum yeni bir saldırı ve yıkım dalgasının habercisi sayılıyor” vurgusunda bulundu.
Arap Birliği’nin Husi grubunu terör örgütü olarak ilan etme yönünde delege düzeyindeki kararınan övgüyle bahseden Alimi, Arap ülkelerini Yemen halkına yönelik korkunç ihlalleri sonlandırmak ve bu terörist milislerin finans kaynaklarını kurutmak için bu kararı acilen etkinleştirmeye çağırdı.
Alimi aynı zamanda Başkanlık Konseyi liderliğindeki reformların yanı sıra Arap Birliği’ne devleti yeniden kurma ve Yemen halkının güvenlik, istikrar ve barışı sağlama yönündeki arzularını gerçekleştirme yolunda tüm imkanları seferber etme çağrısında da bulundu.
Kahire’de Alimi’yi ağırlayan Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt da Arap Birliği'nin Yemen'deki siyasi liderliğin attığı tüm adımları, aynı zamanda ulusal, bölgesel ve uluslararası referanslara uygun olarak barışı tesis etme çabalarını desteklediğini belirtti.
Parlamento oturumuna katıldığı sırada Mısırlı parlamenterlerin Yemen’in adil davasını destekleyerek oynayabilecekleri role değinen Alimi, Mısır'ın Yemen halkı ve cumhuriyet rejimi konusundaki tarihsel konumunu hatırlattı. “Velayet-i fakih kılığındaki yeni imamet projesi ve Humeyni devrimini ihraç etme sloganı ülkeyi savaşa ve yıkıma sürükledi. Yemen’i eski çağlara döndürmeye, bunun da ötesinde Yemen’in sosyal dokusunu bozmaya, ülkeyi Arap varlığından ayırmaya çalışıyorlar” dedi. Başkanlık Konseyi üyeleriyle birlikte İran’ın bölgedeki yayılmacı projesine karşı duracakları taahhüdünü yineleyen Alimi, Arap ülkelerini kendi deyimiyle ‘bu yıkıcı proje faciasına’ karşı uyardı.
Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı, ilk yurt dışı gezisinde ülkesine siyasi ve ekonomik destek sağlamayı, kurumsal yapılanma ve hizmetlerin iyileştirilmesi açısından vaat edilen reformların uygulanmasını kolaylaştırmayı ve İran destekli Husi darbesini sona erdirme yönünde destek bulmayı amaçlıyor.



Meclis Başkanı'nın ‘Irak'ın kimliği’ konusundaki açıklamaları siyasi krize yol açtı

 Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)
Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)
TT

Meclis Başkanı'nın ‘Irak'ın kimliği’ konusundaki açıklamaları siyasi krize yol açtı

 Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)
Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)

Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani'nin açıklamaları, yardımcısı Muhsin el-Mendelavi ile yaşadığı tartışmanın ardından siyasi krize yol açarak dün yapılması planlanan oturumun ertelenmesine neden oldu.

El-Meşhedani, ‘Irak'ın kimliği’ olarak tanımladığı şeyin anayasa metninde belirtildiği gibi ‘Arap Birliği'nin kurucu üyesi’ olmakla ilişkilendirilmesini kınamış ve açıklamasında ‘bu kimliğin binlerce yıl öncesine dayandığını’ belirtmişti.

Söz konusu kimliğin bu bağlantıyla nitelendirilmesine ilişkin bir soruya cevaben el-Meşhedani, bu bağlantıyı tamamen uygunsuz bularak ‘saçma’ kelimesini kullandı ve siyasi bir krize yol açtı.

Oturumun ertelenmesine, yapılmaması konusunda ısrar etmesine ve açıklamalarını geri çekmemesine rağmen el-Meşhedani bugün X platformunda “Gerçek bir sınav anında Sünni bloklar başkan etrafında kenetleniyor” diye yazdı ve meclis başkanına destek vermek için parlamento merkezinde toplanan Sünni milletvekillerine atıfta bulundu.

Irak'ın siyasi geleneğine göre meclis başkanlığı Sünni güçlerin elindeyken, Kürtler cumhurbaşkanlığı, Şiiler ise başbakanlık koltuğuna oturuyor.

Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin liderliğindeki İnşa ve Kalkınma Bloğu, yardımcısıyla patlak veren krizi kontrol altına almak amacıyla Sünni kampı dışından el-Meşhedani'ye desteğini açıklayan ilk siyasi bloklardan biri oldu.

İnşa ve Kalkınma Bloğu Sözcüsü Firas el-Meslemavi yaptığı basın açıklamasında, “Cabbar el-Kenani, Muhammed es-Sayhud, Kazım et-Tuki ve Murtaza es-Saadi'nin de aralarında bulunduğu 5 milletvekilinden oluşan blok liderliği, oturumu etkileyen sözlü tartışmalarla ilgili olarak parlamento içinde yaşananların koşullarını belirlemek üzere Temsilciler Meclisi Başkanlığı ile kapalı bir toplantı gerçekleştirdi” dedi.

El-Meslemavi, “Yaşananlar, meclis başkanlığının toplu olarak sorumlu olduğu bir emsal teşkil ediyor. Çünkü en yüksek yasama otoritesi olan yasama kurumunun başkanlığını ve üyelerini düzenleyen usul kuralları ve Temsilciler Meclisi yasası vardır. Bu nedenle bir blok olarak çözümlerle birlikteyiz ve oturumları düzenlemek ve önemli yasaları geçirmek için uygun yolları destekliyoruz” ifadelerini kullandı.

Sudani liderliğindeki İnşa ve Kalkınma Bloğu’nun el-Meşhedani ve yardımcılarıyla görüşmesi, parlamentodaki Sünni blokların el-Meşhedani'yi destekleyici bir tutum sergilemek üzere bir araya gelmesinin ardından gerçekleşti.

 Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani arasında Bağdat'ta gerçekleşen bir görüşmeden (hükümet medyası)Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani arasında Bağdat'ta gerçekleşen bir görüşmeden (hükümet medyası)

Yanlış anlama

Sünni bir siyasetçiye göre, ‘el-Meşhedani'nin açıklamaları herhangi bir belirsizlik içermiyor, ancak Şii güçlerin yardımcısını bu yöne iten kasıtlı bir iradesi olduğu anlaşılıyor’.

Adının açıklanmaması kaydıyla Şarku'l Avsat'a konuşan Sünni siyasetçi, “El-Meşhedani ile pek çok konuda aynı fikirde olmasam da, Irak'ın kimliği ve anayasal olarak Arap Birliği üyeliğiyle ilişkilendirilmesi konusunda söyledikleri doğru. Hatalı olan Irak anayasasını hazırlayan taraftır” dedi.

Söz konusu tartışma, Temsilciler Meclisi Başkan Yardımcısı Muhsin el-Mendelavi’nin el-Meşhedani'yi telefonla arayarak “Irak'a hakaret ettin” demesiyle başladı.

Telefon görüşmesiyle yetinmeyen el-Mendelavi tartışmayı sürdürmek üzere el-Meşhedani'nin ofisine gitti ve ‘Irak'ın kimliği’ hakkındaki açıklamalarına itiraz etti. El-Meşhedani ise “Irak, Arap Birliği kurumundan daha büyüktür, 7 bin yıllıktır ve kimliğini onlarca yıllık bir kurumdan alması makul değildir” şeklinde yanıt verdi.

El-Meşhedani'nin Arap Birliği'ne ilişkin açıklamaları, meclis başkanlığı ile ilişkilerde bardağı taşıran son damla gibi görünse de el-Meşhedani televizyonda yaptığı açıklamalarda, Irak'ta önümüzdeki ay gösteriler düzenleneceğini ve bir güvenlik sorunu yaşanması halinde ‘acil durum hükümetine’ gidilebileceğini söylemek gibi başka önemli konuları da gündeme getirdi. ABD'nin Halk Seferberlik Güçleri (Haşdi Şabi) ile ilgili olarak tüm siyasi liderlere mesaj gönderdiğini de doğrulayan el-Meşhedani, ABD'nin yaklaşımının Halk Seferberlik Güçleri’ni yapılandırmak değil, güvenlik güçlerine entegre etmek olduğunu belirtti.

‘Boşluğu doldurmak’

Araştırmacı Yahya el-Kubeysi Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada şöyle dedi: “Devlet içindeki Sünni temsiliyeti sadece bir boşluğu dolduruyor, çünkü bu boşluğu Şii siyasi aktörler yönlendiriyor.”

El-Kubeysi'ye göre bu durum, Federal Yüksek Mahkeme'nin Irak Temsilciler Meclisi eski Başkanı Muhammed el-Halbusi'yi görevinden alma ve parlamentodan ihraç etme kararına kadar uzanıyor.

El-Kubeysi, “Bu karar anayasal ya da yasal bir argümana dayanmıyordu; daha ziyade siyasi bir karardı. Federal Yüksek Mahkeme de bu kararı almak için bir araçtı” ifadelerini kullandı.

Araştırmacı Seyf es-Saadi'ye göre ‘Temsilciler Meclisi'nin krizi 61. madde ve fıkralarında öngörülen yasama sürecinden sapması ve siyasi bloklar ile liderlerinin meclisin genel gidişatını kontrol etmesidir. Tüm sorumluluk meclis başkanlığına atfedilemez; aksine Temsilciler Meclisi Başkanı’nın sorumluluğu milletvekillerinin sorumluluğunu tamamlayıcı niteliktedir. Milletvekillerinin çoğu kendi bloklarının direktiflerini takip etmekte ve başkanlarının kararlarına uymamakta, bu da parlamento içinde tıkanıklığa yol açmaktadır.’

Es-Saadi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, ‘beşinci parlamento döneminin sona erdiğini ve halen yürütme makamının performansını denetleyecek anayasal bir dayanaktan yoksun olduğunu’ ifade etti.