Fransa, Mali’deki bir üsten daha asker çekti

Arşiv-AA
Arşiv-AA
TT

Fransa, Mali’deki bir üsten daha asker çekti

Arşiv-AA
Arşiv-AA

Fransa, Mali ile yaşadığı diplomatik kriz üzerine ülke topraklarında Barkhane Operasyonu kapsamında konuşlu askeri üslerinden birini daha tahliye etti.
Fransa Genelkurmay Başkanlığından yapılan açıklamada, politik ve askeri şartlardaki uzlaşmazlık üzerine 2022 Şubat itibariyle başlanan çekilme kapsamında Gossi'den sonra bugün itibariyle Menaka'daki askerlerin de geri çekilmeye başlandığı belirtildi.
Gao'daki askeri üssün ise yaz sonunda taşınacağı ifade edilen açıklamada, Fransa'nın gelen talep üzerine güvenliği sağlamak amacıyla 2018'de bu bölgeye askerlerini konuşlandırdığı öne sürüldü.
Açıklamada, Fransız Barkhane güçlerinin, bölgedeki güvenlikten içme suyunun sağlanmasına kadar Mali halkı yararına milyonlarca avro harcadığı iddia edildi.
Fransız askerlerinin 4 yıldır konuşlu olduğu Menaka üssünden, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un 17 Şubat'ta açıkladığı çekilme takvimine uygun olarak ayrıldığı ve üssün Mali ordusunun hizmetine geçtiği aktarılan açıklamada, askerlerin güvenli bir şekilde ülkeden çıktığı belirtildi.
Açıklamada, bu çekilmenin Fransa'nın Sahel bölgesindeki varlığının bittiği anlamına gelmediğine işaret edildi.

Mali yönetimi ve halkı Fransa'yı istemiyor
Fransa nisanda da 300 askerini Gossi kentindeki üsten çekmişti.
Barkhane unsurları daha önce de Kidal, Tessalit ve Timbuktu'daki üslerden ayrılmıştı.
Bamako yönetiminin Fransa ile askeri ve diplomatik ilişkilerini dondurduğunu ve Fransa'nın askerlerini ülkeden çekmesi gerektiği açıklamasının üzerine Paris yönetimi, askerleri tahliye sürecini başlatmıştı.
Bamako yönetiminin Wagner paralı askerleriyle çalıştığı iddiası sonrası Macron, Mali'den tamamen çekileceklerini ancak Sahel'de kalmaya devam edeceklerini söylemişti.
Bunların yanı sıra Mali halkı da eski sömürgecileri olan Fransa'yı ve askerlerini istemediklerini belirterek sık sık Fransa karşıtı gösteriler düzenliyor.

Fransa Mali'den çekilse de askerlerini Sahraaltı Afrika'ya konuşlandırıyor
Fransa, 4 binden fazla askerinin bulunduğu ve 2012'den bu yana çeşitli askeri operasyonlarla varlık gösterdiği Sahraaltı Afrika'daki gücünü kaybetmek istemiyor.
Paris yönetimi Mali'den çektiği askerlerini bölge ülkelerinden Nijer ve Çad'a kaydırıyor.

Mali'deki BM misyonunun görev süresi doluyor
Fransa'nın yanı sıra Mali'deki Birleşmiş Milletler Çok Boyutlu Entegre İstikrar Misyonu'nun (MINUSMA) da Bamako'nun Wagner ile çalıştığı iddialarının ardından sona erebileceği belirtiliyor.
Yaklaşık 15 bin asker ve polisten oluşan MINUSMA'nun görev süresi, 30 Haziran 2022'de dolacak.



Suriye Cumhurbaşkanı, Sezar Yasası kapsamındaki yaptırımların kaldırılması nedeniyle halkını tebrik etti ve yeniden inşa aşamasının başladığını duyurdu

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (AFP)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (AFP)
TT

Suriye Cumhurbaşkanı, Sezar Yasası kapsamındaki yaptırımların kaldırılması nedeniyle halkını tebrik etti ve yeniden inşa aşamasının başladığını duyurdu

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (AFP)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (AFP)

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara dün yaptığı açıklamada, ABD’nin Suriye’ye uyguladığı yaptırımları tamamen kaldırmasını memnuniyetle karşıladığını belirterek, bu adımın yıllar süren savaşın ardından ülkeye yatırımların geri dönmesinin önünü açacağını söyledi.

Şara, sosyal medya platformu X üzerinden yayımladığı ve bu platformdaki ilk paylaşımı olan görüntülü mesajında, “Bugün Allah’ın izniyle, ardından sizlerin 14 yıl süren çabası ve sabrı sayesinde Suriye yaptırımsız ilk gününe uyanıyor” ifadesini kullandı.

ABD Başkanı Donald Trump’a teşekkür eden Şara, “Suriye halkının çağrısına yanıt veren ABD Başkanı Donald Trump’a, Suriye halkının fedakârlıklarını takdir eden ve yaptırımların kaldırılması yönündeki talebine olumlu yaklaşan Kongre üyelerine özel teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.

Şara, konuşmasında, “Suriye devrimi sürecinde fedakârlık yapan ve sabreden herkese, kimyasal silahlara maruz kalanlara, ülkesini terk etmek zorunda kalanlara, denizlerde hayatını kaybedenlere ve bu toprakları kanlarıyla sulayan şehitlere teşekkür ediyorum. Bu büyük zafer, Suriye üzerindeki kısıtlamaların tamamen kaldırılmasıyla taçlandı” ifadelerine yer verdi.

Şara ayrıca, Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’a, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ve Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani’ye de teşekkür etti.

Suriye Dışişleri Bakanlığı daha önce yaptığı açıklamada, yaptırımların kaldırılmasını ‘yeniden inşa ve kalkınma sürecine giriş kapısı’ olarak nitelendirmiş, ülke içinde ve dışında yaşayan tüm Suriyelileri ulusal toparlanma çabalarına katkı sunmaya çağırmıştı.

ABD Başkanı Donald Trump, Suudi Arabistan ve Türkiye’den gelen talepler doğrultusunda Suriye’ye yönelik yaptırımların uygulanmasını iki kez askıya almıştı. Ancak Şera, yaptırımların ABD’deki hukuki sonuçlarından çekinen yatırımcıların Suriye’den uzak durmasını önlemek amacıyla, bu yaptırımların tamamen sona erdirilmesi için çaba göstermişti.

ABD Kongresi, çarşamba günü, Beşşar Esed döneminde Sezar Yasası kapsamında uygulamaya konulan yaptırımların nihai olarak kaldırılmasını onayladı.


Rubio: Hamas silahsızlandırılmadıkça Gazze'de barış olmayacak

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Washington'da düzenlediği basın toplantısında konuşuyor (Reuters)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Washington'da düzenlediği basın toplantısında konuşuyor (Reuters)
TT

Rubio: Hamas silahsızlandırılmadıkça Gazze'de barış olmayacak

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Washington'da düzenlediği basın toplantısında konuşuyor (Reuters)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Washington'da düzenlediği basın toplantısında konuşuyor (Reuters)

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio dün yaptığı açıklamada, Hamas'ın silahsızlandırılması gerçekleşmeden Gazze Şeridi'nde "barışın" mümkün olmayacağını belirtti.

Gazetecilere yaptığı açıklamada, “Eğer (Hamas) gelecekte İsrail'i tehdit edebilir veya ona saldırabilirse, barış olmayacak ve iki veya üç yıl içinde yeni bir savaş çıkacağına inanan kimseyi Gazze'ye yatırım yapmaya ikna etmek mümkün olmayacak… Bu nedenle, silahsızlanma son derece önemlidir” ifadelerini kullandı.

Rubio, İsrail ile Hamas arasındaki savaş nedeniyle harap olmuş Gazze Şeridi için planlanan uluslararası istikrar gücüne ülkelerin asker göndereceğine olan güvenini dile getirdi. "Bu konuda tüm taraflarca kabul edilebilir ve istikrar gücüne katılmaya hazır birçok ülke olduğuna çok eminim" dedi.

Öte yandan Washington'un Lübnan ve İsrail yetkilileri arasındaki görüşmelerin güçlü bir Lübnan hükümetinin kurulmasına ve Hizbullah'ın silahsızlandırılmasına yol açacağı umudunu dile getirdi.

Rubio, "Lübnan ve İsrail yetkilileri arasındaki görüşmelerin, çatışmanın tırmanmasını önleyecek bir çerçeve ve ileriye dönük bir yol haritası oluşturmasını umuyoruz" şeklinde konuştu.


UNIFIL: Güney Lübnan'da Hizbullah'ın yeniden silahlandığına dair herhangi bir belirti yok

Sınır kasabası Mays el-Cebel'de bulunan UNIFIL'deki Nepal taburundan askerler (EPA)
Sınır kasabası Mays el-Cebel'de bulunan UNIFIL'deki Nepal taburundan askerler (EPA)
TT

UNIFIL: Güney Lübnan'da Hizbullah'ın yeniden silahlandığına dair herhangi bir belirti yok

Sınır kasabası Mays el-Cebel'de bulunan UNIFIL'deki Nepal taburundan askerler (EPA)
Sınır kasabası Mays el-Cebel'de bulunan UNIFIL'deki Nepal taburundan askerler (EPA)

Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü (UNIFIL), İsrail ile Kasım 2024'te yürürlüğe giren ateşkesin ardından Hizbullah'ın yeniden silahlandığına dair hiçbir kanıt bulamadığını açıkladı.

Şarku'l Avsat'ın DPA'dan aktardığına göre UNIFIL sözcüsü Candice Ardell dün yaptığı açıklamada, "Geçen yıl ateşkes anlaşmasının yürürlüğe girmesinden bu yana, Güney Lübnan'da ülkeye yeni silahların girdiğine, devlet dışı aktörler tarafından yeni askeri altyapı inşa edildiğine veya devlet dışı aktörler tarafından askeri hareketlilik olduğuna dair herhangi bir kanıt görmedik" ifadelerini kullandı.

Durumu izlemek için barış güçlerinin her gün sahada olduğunu söyleyen Ardell, UNIFIL personelinin, açık çatışmaların başlamasından önce ve sonra, Güney Lübnan'daki operasyon bölgesinde Hizbullah da dahil olmak üzere devlet dışı aktörlerin faaliyetlerini gözlemlediğini ve raporladığını ifade etti.

Durumun güneyde hâlâ kırılgan olduğunu, ancak barış gücü mensuplarının, bölgenin geçen yıl yaşadığı çatışmanın ardından yeniden tesis edilen istikrarı pekiştirmek için çabalarını sürdürdüğünü belirtti.