Bilim insanları tehdit altındaki balıkların "daha çirkin" olduğunu keşfetti

Ama daha çirkin balıklar evrimsel açıdan daha ayrık olmaya meyilli

Mandalina balığı, en yüksek estetik değere sahip resif balıklarından biri (Rick D. Stuart Smith/Creative Commons)
Mandalina balığı, en yüksek estetik değere sahip resif balıklarından biri (Rick D. Stuart Smith/Creative Commons)
TT

Bilim insanları tehdit altındaki balıkların "daha çirkin" olduğunu keşfetti

Mandalina balığı, en yüksek estetik değere sahip resif balıklarından biri (Rick D. Stuart Smith/Creative Commons)
Mandalina balığı, en yüksek estetik değere sahip resif balıklarından biri (Rick D. Stuart Smith/Creative Commons)

Zarif melek balıkları ve şık orkinoslardan metanetli gargurgillere kadar tüm balıkların kendine has güzelliği var.
Fakat belki de diğerleri kadar göz kamaştırıcı olmayan balıklar, şnorkel takanların kendilerini göz ardı etmesinden daha büyük sorunlarla karşı karşıya gelebilir.
The Independent'ta yer alan habere göre yeni bir çalışma, nesli tükenmekte olan resif balıklarının "estetik değer" açısından daha düşük puan almaya meyilli olduğunu buldu. Yani insanlar canlıları koruma girişimlerinde "daha güzel" türlere odaklanırsa muhtemelen göz ardı edilecekler.
Montpellier Üniversitesi'nde komünite ekoloğu olan çalışma yazarı Nicolas Mouquet bir basın bildirisi aracılığıyla, "Çalışmamız, korumaya yönelik kamu desteği potansiyeliyle bu desteğe en çok ihtiyaç duyan türler arasındaki muhtemelen önemli uyumsuzlukları vurguluyor" dedi.
Araştırma ekibi, memeliler konusunda durumun böyle olduğunun bilindiğini ve daha "güzel" kabul edilen türlerin diğerlerinden daha fazla araştırıldığını belirtti.
Ancak salı günü PLOS Biology adlı bilimsel dergide yayımlanan yeni makalede, "çirkin balıkların" genellikle evrimsel açıdan daha benzersiz olduğunun keşfedildiği bildirildi.
Araştırmacılar, her balığın "estetik değerini" belirlemek için bilgisayar modellemesi ve kamuoyu anketlerinin kombinasyonunu kullandı.
Hangi niteliklerin daha hoş bulunduğunu (örneğin birden çok renkli ya da parlak renkli olmak gibi) belirlemek için yapılan anketlerde, katılımcılardan iki fotoğraf arasından daha "güzel" olan balığı seçmeleri istendi. Ekip, bu değişkenleri kullanarak, balıkları güzel bulunma kriterlerine göre sıralayacak bir bilgisayar modeli geliştirdi.
Psikedelik kırlangıç balığı ve melek balığı gibi bazı gruplar estetik değer olarak sürekli yüksek puan alırken, daha az renkli istavritgiller ve yaladerma balıkları gibi gruplar daha düşük puanda kaldı.
Ancak daha güzel olan balıklar bazı diğer yönlerden eşsizlikten daha uzaktı. Çalışma, daha çirkin balıkların hem evrimsel tarihte hem de ekosistemdeki özel rollerinde daha ayrık olmaya meylettiğini ortaya koydu.
Fakat konu korumaya geldiğinde, daha fazla tehditle karşılaşan balık türlerinin daha çirkin olması gibi bir eğilim var.
Çalışma, Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği'nin (IUCN) Kırmızı Listesi'nde "hassas"," tehlike altında" veya "kritik tehlike altında" kategorilerindeki türlerin estetik değer puanının, "global ölçekte nesli tehdit altında değil" kategorisinde listelenen balıklardan önemli ölçüde daha düşük olduğunu ortaya koydu.
Kırmızı Liste'de değerlendirilmeyen balık türleri, "güzellik standartlarına" göre tam ortadaydı; tehdit altındaki gruptan önemli ölçüde daha güzel ve "global ölçekte nesli tehdit altında olmayan" gruptan belirgin seviyede daha çirkinlerdi.
Bunun bir kısmı insanların bu türleri nasıl kullandıklarıyla ilişkilendirilebilir. Ticari amaçlarla kullanılan balıkların, ticari kullanımı olmayan veya sadece geçimlik balıkçılıkta karşılaşılan balıklardan önemli ölçüde daha düşük estetik değeri var. Özellikle ticari önemi yüksek olan türlerin estetik puanları daha da düşük.
Yazarlar, bu sonuçların bir türün korunması için insanların çalışmaya ne kadar istekli olacağı ve bu türün korunmaya ne kadar ihtiyaç duyduğu arasındaki eşitsizliklerin yolunu açabileceğini belirtti.



Gençlerdeki sindirim sistemi kanserlerinde çarpıcı artış

Yeni bir incelemeye göre, 50 yaşın altındaki kişilerdeki gastrointestinal kanserlerde çarpıcı bir artış var (Unsplash)
Yeni bir incelemeye göre, 50 yaşın altındaki kişilerdeki gastrointestinal kanserlerde çarpıcı bir artış var (Unsplash)
TT

Gençlerdeki sindirim sistemi kanserlerinde çarpıcı artış

Yeni bir incelemeye göre, 50 yaşın altındaki kişilerdeki gastrointestinal kanserlerde çarpıcı bir artış var (Unsplash)
Yeni bir incelemeye göre, 50 yaşın altındaki kişilerdeki gastrointestinal kanserlerde çarpıcı bir artış var (Unsplash)

Yeni bir incelemeye göre, 50 yaşın altındaki kişilerdeki gastrointestinal (GI) kanserlerde çarpıcı bir artış yaşanıyor.

Araştırmacılar perşembe günü The Journal of the American Medical Association'da (JAMA) yayımlanan incelemede, kalınbağırsak veya pankreas kanseri gibi gastrointestinal kanserlerin "ABD'de erken yaşta ortaya çıkan kanserler arasında en hızlı artış gösterenler" olduğunu belirtiyor.

Erken yaşta ortaya çıkan gastrointestinal kanserler arasında ABD birinciliğini, kolon veya rektumda gelişen kalınbağırsak kanseri 2022'de aldı ve 20 bin 800'ü aşkın kişiye teşhis kondu.

Mide zarında gelişen mide kanseri o yıl 2 bin 689 kişide teşhis edilirken, onu 2 bin 657'yle pankreas kanseri ve 875'le yemek borusu kanseri izledi.

Erken yaşta görülen gastrointestinal kanserlerin çoğu obezite, kötü beslenme ve orta derecede hareketsiz bir yaşam tarzı gibi, değiştirilebilecek risk faktörleriyle bağlantılı. Sigara ve içki içmek de diğer risk faktörleri arasında.

Dana-Farber Kanser Enstitüsü Genç Yaşta Ortaya Çıkan Kalınbağırsak Kanseri Merkezi Direktörü Dr. Kimmie Ng, ortak yazarlarından olduğu inceleme hakkında NBC News'a yaptığı açıklamada, "İnsanların bebekken, çocukken ve ergenlik çağındayken yaptıkları ya da maruz kaldıkları şeyler, muhtemelen genç yetişkinlikte kansere yakalanma risklerine katkı sağlıyor" diyor.

Aile geçmişi ve kalıtsal sendromlar gibi, hastaların üzerinde kontrol sahibi olmadığı risk faktörleri de var. Erken yaşta görülen kalınbağırsak kanserinden muzdarip kişilerde bağırsak iltihabı olabilir.

Araştırmacılar incelemede şöyle yazıyor:

Erken yaşta ortaya çıkan GI kanser hastalarının durumu, daha geç yaşta ortaya çıkan GI kanser hastalarına benzer veya daha kötü seyrediyor. Bu da gelişmiş önleme ve erken teşhis yöntemlerine duyulan ihtiyacı vurguluyor.

Amerikan Kanser Derneği (American Cancer Society/ACS), kalınbağısak kanseri riski ortalama düzeyde olan kişilerin 45 yaşında düzenli taramaya başlamasını öneriyor. ACS, 2018'den önce taramaların 50 yaşında başlamasını tavsiye ediyordu.

Kâr amacı gütmeyen Kalınbağırsak Kanseri Birliği'nin baş tıbbi danışmanı Dr. John Marshall, yer almadığı inceleme hakkında NBC News'a "Eskiden bu yaş grubunda hiç görülmezdi ama şimdi 20, 30 ve 40'lı yaşlarında kolon kanserine yakalananların sayısında kayda değer bir artış var" diyor.

Gastrointestinal kanseri olan genç hastaların hayatta kalma oranlarının, neden yaşlılardan daha kötü olduğu belirsizliğini koruyor.

New Jersey'deki Rutgers Kanser Enstitüsü ve RWJBarnabas Health'ten gastrointestinal onkoloji direktörü Dr. Howard Hochster, NBC News'a, dahil olmadığı inceleme hakkında şu ifadeleri kullanıyor: 

Bana göre bu, hastalığı daha ileri bir aşamada saptamamızdan kaynaklanıyor çünkü spesifik olmayan bu şikayetlerde bulunan genç bir kişiyi görünce, gerçekten kolon veya diğer GI kanserler akla gelmiyor.

Ancak Ng, kanserin evresi hesaba katıldığında bile genç hastaların hayatta kalma oranlarının daha kötü göründüğünü söyleyerek bunun biyolojik bir nedeni olup olmadığını sorguluyor.

Independent Türkçe