Batı tarafından sağlanan obüsler Ukrayna’daki savaşın gidişatını değiştirir mi?

ABD yapımı M777 obüs (Arşiv)
ABD yapımı M777 obüs (Arşiv)
TT

Batı tarafından sağlanan obüsler Ukrayna’daki savaşın gidişatını değiştirir mi?

ABD yapımı M777 obüs (Arşiv)
ABD yapımı M777 obüs (Arşiv)

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Rus saldırısından kaynaklanan korkunç insani bedelin durdurulması için Batı’ya ülkesine modern silahlar sağlaması yönünde çağrıda bulundu.
Zelenskiy dün akşam yaptığı günlük konuşmasında, Mariupol ve Kırım da dahil olmak üzere ordusunun ülke topraklarını özgürleştirme kabiliyetine olan güvenini dile getirerek, “Bu savaşın bizim için bedeli çok yüksek.  Ukrayna için sadece yeterli sayıda modern obüslerin avantaj sağlayacağı konusuna her gün ortaklarımızın dikkatini çekiyoruz” dedi.

Ukrayna’nın doğusundaki savaş alanına ABD yapımı M777 obüs ve Fransa menşeili Caesar 155 mm obüsün girecek olmasının yanı sıra İtalya FH70 ve Almanya ise PZH 2000 obüsleri Ukrayna ordusuna sağlamaya hazırlanıyor.

Bu obüs sistemlerinin en belirgin avantajları ve farklılıkları neler? Fransız ve Alman sistemleri neden ABD ve İtalya menşeili muadillerinden üstün?
ABD yapımı M777 ve İtalyan FH70 sistemleri, 155 mm/39 kalibrelik namlu olarak tasarlandı.
18 litre yanma odası hacmine sahip olan bir namlu ile donatılan obüsler, 29 kilometrelik bir menzil sağlıyor.
İtalyan sistemi FH70, işletme ekibinin hidrolik bileşenleri ile onu bir konumdan diğerine çok kolay hareket ettirmesine olanak tanıyan kompakt küçük motoruyla ayırt ediliyor.
Bu özellik, ABD üretimi olan muadili M777’ye göre bir üstünlük unsuru sağlıyor.

Kompakt motor dışında, iki sistem aynı mühimmatın yanı sıra itici yakıt kullanımı açısından aynı.
İki sistem, hedef alınacak düşman mevzilerine dair koordinatların manuel ve görsel olarak belirlenmesi açısından da benziyor. Obüsleri kullananların, her atıştan sonra koordinatları girmesi ve atışları düzeltmesi gerekiyor.

ABD üretimi M777’nin A1 ve A2 modern versiyonları, koordinat haritalarını net ve doğru bir şekilde gösteren iki ekran tarafından etkinleştirilen dijital yeteneklere sahip.
Fransız üretimi Caesar ve Alman PZH 2000 obüs sistemlerine gelince, her biri 155mm 52 kalibrelik namluya sahip ve kendinden tahrikli.
Bu sistemlerin yanma odası hacmi 23 litre ve 40 kilometrelik bir menzile sahipler.

Ancak uzun menzil, bu iki sistemin tek büyük avantajı değil.
Caesar sistemi tamamen dijital, topu otomatik ve mermi yükleme sistemi yarı otomatiktir.
Bu özellikler, iki buçuk dakikadan daha kısa bir sürede pozisyonunu terk etmeden önce durabileceği, kendini hazırlayabileceği ve ardından arka arkaya 6 mermi atabileceği anlamına geliyor.
Bu hız avantajı, genellikle cephe hattından 20 kilometre uzaktaki bir kara şeridinde konuşlanmaktan kaçınan M777 ve FH70 sistemlerinin ekiplerinin aksine, Caesar ekibinin Rus topçusunun etkili menzili içinde hareket etmesine olanak tanıyor.

Caesar obüs sisteminin tek dezavantajı, kundağında sadece 18 mermi taşıyabilmesi.
Böylece, her biri 6 toptan oluşan üç atıştan sonra, obüsü taşıyan kamyon, topları yeniden doldurmak için mühimmat ikmal noktasına geri dönmek zorunda.
Bu dezavantaja rağmen, Caesar şu anda Alman rakibi PZH 2000 teslim alınana kadar Ukrayna ordusundaki en iyi obüs sistemi olarak kabul ediliyor.
PZH 2000 tamamen dijital bir sistem. 155 mm’lik mermiyi otomatik olarak yükleyen yarı otomatik bir asma sistemine sahip olduğundan yüksek ateş oranına sahip.
Sistem, toplam 60 adet 155 mm topçu mermisi taşıyor. Mühimmat belirlenen bölmeye manuel olarak yükleniyor ve 60 merminin yüklenmesi yaklaşık 12 dakika sürüyor.
Sistemin tam otomasyonu sayesinde, 10 saniyede 3 mermi veya 2 dakikada 20 mermi atabilmekte.
Silah bağışçısı ülkelerden Ukrayna’ya sağlanan bilgilere göre, Ukrayna PZH 2000 sisteminden sadece 12 adet alacak.
Ukrayna’nın aslında benzer sayıda Caesar sistemi var.

Ancak bunlar, Rusların silah avantajına sahip olduğu doğu cephesindeki güç dengesini değiştirmek için yetersiz rakamlar.
Bu nedenle Kiev, yetenekleri bakımından PZH 2000 sistemine benzeyen, Slovakya yapımı Zuzana 2 obüsünü satın almak istiyor. Ancak bu silahların üretilmesi ve eğitimli Ukraynalı mürettebata teslim edilmesi aylar alacak.

Batı gerçekten Ukrayna’nın hala süren savaşa dayanmasını istiyorsa, özellikle 52 mm kalibreli olanlar olmak üzere daha gelişmiş obüs sistemlerini göndermesi gerekiyor.
Çünkü kara, deniz ve havadaki ezici Rus ateş üstünlüğü ışığında, Ukrayna topçuları bunlar olmadan, Rusya’nın hava savunma ve tedarik noktalarına ulaşamayacak.
 



Netanyahu: Son savaş, tutukluları kurtarmak ve bölgesel anlaşmalar imzalamak için birçok fırsat yarattı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail'in güneyindeki Şabak güvenlik teşkilatının merkezini ziyaret etti (Başbakanlık Twitter hesabı)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail'in güneyindeki Şabak güvenlik teşkilatının merkezini ziyaret etti (Başbakanlık Twitter hesabı)
TT

Netanyahu: Son savaş, tutukluları kurtarmak ve bölgesel anlaşmalar imzalamak için birçok fırsat yarattı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail'in güneyindeki Şabak güvenlik teşkilatının merkezini ziyaret etti (Başbakanlık Twitter hesabı)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail'in güneyindeki Şabak güvenlik teşkilatının merkezini ziyaret etti (Başbakanlık Twitter hesabı)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail'in son birkaç gündür İran'a karşı başlattığı savaşın ardından Gazze Şeridi'ndeki tutukluları kurtarmak ve daha geniş bölgesel anlaşmalar yapmak için birçok fırsata sahip olduğunu söyledi.

Şarku’l Avsat’ın İsrail medyasından aktardığına göre Netanyahu dün güney İsrail'deki Şin Bet (Şabak) güvenlik teşkilatının karargahını ziyareti sırasında, "Varlığımıza yönelik iki yakın tehdidi ortadan kaldırdık" dediğini aktardı; bu ifadeden İran ve Lübnan Hizbullahı'nı kastettiği anlaşılıyor.

Netenyahu, “Bu zaferin sonucunda, öncelikle rehinelerin kurtarılması için bir dizi fırsatın ortaya çıktığını müjdelemek isterim” dedi.

İsrail başbakanı sözlerine şöyle devam etti: “Elbette Gazze meselesini de çözmemiz ve (Hamas) ile savaşı sonlandırmamız gerekecek, ancak her iki görevi de başarabileceğimize inanıyorum.”