Sisi’den Mısır’ın su payına ‘yaklaşılmaması’ uyarısı

Etiyopya, Nahda Barajı sürecinin tamamlanılmasını bekliyor.

Mısır Cumhurbaşkanı Sisi medya çalışanları ile bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Sisi medya çalışanları ile bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Sisi’den Mısır’ın su payına ‘yaklaşılmaması’ uyarısı

Mısır Cumhurbaşkanı Sisi medya çalışanları ile bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Sisi medya çalışanları ile bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Etiyopta’nın Nil Nehri üzerinde inşa ettiği Nahda (Rönesans) Barajı rezervuarını doldurma planını tamamlaya doğru ilerlediği bir zamanda, Mısır’ın su payına ‘yaklaşılmaması’ uyarısında bulundu. Ülkesinin, anlaşmazlığın ele alınmasında ‘diplomatik’ yaklaşıma bağlı kaldığını vurguladı.
Etiyopya 2011’den bu yana, elektrik üretmek amacıyla Mavi Nil (Nil Nehri’nin ana kolu) üzerine dev bir baraj inşa ediyor. Etiyopya’nın Rusya Büyükelçisi Alemayehu Tegenu’ya göre barajın inşasının yüzde 88’i tamamlandı. Tegenu, ülkesinin baraj inşaatını 2023 yılı sonuna kadar tamamlamayı beklediğini vurguladı.
Rus Sputnik haber ajansına verdiği röportajda Tegenu, baraj hakkındaki açıklamasında “Etiyopya tarafından, halkın yardımıyla inşa edilmiş bir yapıdır. Bu yüzden sadece Etiyopyalılar tarafından yönetilecek” dedi. Tegenu bununla birlikte, gerektiğinde aşağı havzadaki ülkelerle bilgi paylaşımı yapılabileceğini de belirtti. Ayrıca baraj konusunda anlaşmaya varılması için, Afrika Birliği çerçevesinde, Mısır ve Sudan ile diyalog kurulması gerektiğini vurguladı.
Addis Ababa, Nil’in aşağısındaki iki ülke (Mısır ve Sudan) ile gerilimi daha fazla artırması beklenen bir adımla, barajın rezervuarının doldurulmasının üçüncü aşamasını önümüzdeki haftalarda başlayacak olan yıllık yağışlı mevsimde başlatmayı planlıyor.
Bir dizi kalkınma projesinin açılışı kapsamında bazı medya çalışanları ve gazetecilerle dün akşam bir araya gelen Sisi açıklamasında “Kimse Mısır’ın Nil sularındaki payına yaklaşamaz” dedi. Sisi, Addis Ababa’nın Kahire’nin tüm tarafların çıkarlarını güvence altına alan yasal bir anlaşma imzalama çağrılarını görmezden gelmesine rağmen anlaşmazlıkla mücadelede siyasi yaklaşımın sürdürüleceğini vurguladı. Mısır Cumhurbaşkanı sözlerini şöyle sürdürdü:
“Mısır diplomasi ile konuşuyor, zekâsı ve sabrı var. Mısır’ın aynı zamanda su kaynaklarından faydalanmak ve dünyada benzeri olmayan bir şekilde geri dönüştürmek için gerçekleştirilen bazı projeleri de bulunuyor. Sabır gösterme ve fırsat verme konusunda yapılabilecek her şeyi yaptım. Su kaynaklarını en üst düzeye çıkarmak için çalıştım.”
Kahire söz konusu barajın, 100 milyonu aşan nüfusu için şu an bile yetersiz kalan içme suyu ve tarımda kullanılan su kaynaklarının yüzde 90’dan fazla bir oranla azalmasına neden olmasından korkuyor. Mısır, taleplerini nehrin sularındaki ‘tarihi haklarına’ dikkat çekerek uluslararası anlaşmalara dayandırıyor.
Addis Ababa, Sudan sınırına yakın bir bölgede inşa edilen projenin, tahmini 6 bin megavattan fazla elektrik üretim kapasitesiyle Afrika’daki en büyük elektrik enerjisi kaynağı olmasını hedeflediği için, ülkenin ekonomik büyümesi açısında hayati önem taşıdığını söylüyor.



Şara: Devlet, azınlıkları korumaya ve hangi taraftan olursa olsun tüm ihlalcileri sorumlu tutmaya kararlıdır

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (Arşiv – DPA)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (Arşiv – DPA)
TT

Şara: Devlet, azınlıkları korumaya ve hangi taraftan olursa olsun tüm ihlalcileri sorumlu tutmaya kararlıdır

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (Arşiv – DPA)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (Arşiv – DPA)

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara, Dürzilerin çoğunlukta olduğu Süuveyda vilayetinde bir hafta içinde 700'den fazla kişinin ölümüne neden olan şiddet olaylarının ardından, devletin ülkedeki ‘azınlıkları koruma’ ve ‘hangi taraftan olursa olsun tüm ihlalcileri sorumlu tutma’ konusundaki kararlılığını yineledi. Eş-Şara bugün Suriyelilere hitaben yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Suriye devleti ülkedeki tüm azınlıkları ve mezhepleri korumaya kararlıdır ve hangi taraftan olursa olsun tüm ihlalcileri sorumlu tutmaya devam edecektir. Hiç kimse hesap vermekten kaçamayacak. İşlenen tüm suçları ve ihlalleri reddediyoruz... Adaletin sağlanmasının ve hukukun herkese uygulanmasının önemini vurguluyoruz.”

“Süveyda vilayetindeki son olaylar tehlikeli bir hal aldı” diyen Suriye Cumhurbaşkanı, “Suriye devleti durumu yatıştırmak için müdahale etmeseydi gruplar arasındaki şiddetli çatışmalar kontrolden çıkacaktı” ifadesini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın Suriye resmi haber ajansı SANA’dan aktardığına göre eş-Şara bugün yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı: “Suriye devleti zor duruma rağmen durumu sakinleştirmeyi başardı. Ancak İsrail'in müdahalesi, güneyin ve Şam'daki hükümet kurumlarının bariz bir şekilde bombalanması sonucunda ülkeyi istikrarını tehdit eden tehlikeli bir aşamaya itti. Bu olaylar sonucunda ABD’li ve Arap arabulucular durumu yatıştırmak amacıyla devreye girdiler.”

Eş-Şara sözlerini şöyle sürdürdü: “Devlet bazı bölgeleri terk ederken, Süveyda'daki silahlı gruplar Bedevilere ve ailelerine karşı intikam saldırıları düzenlemeye başladı. İnsan hakları ihlallerinin eşlik ettiği bu intikam saldırıları, diğer kabilelerin Suveyda'daki Bedeviler üzerindeki kuşatmayı kırmak için bölgeye akın etmesine neden oldu.”

Eş-Şara, “Devlet, Suriye'nin kurtuluşundan sonra Süveyda'nın yanında durdu ve onu desteklemeye hevesliydi. Ancak bazı kişiler şehri ve ulusal istikrardaki rolünü kötüye kullandı. İçerideki bazı tarafların Süveyda'yı uluslararası çatışmalarda dış destek aracı olarak kullanması Suriyelilerin çıkarlarına hizmet etmiyor, aksine krizi daha da kötüleştiriyor” dedi.

Suriye Cumhurbaşkanı, “İster Süveyda'nın içinden ister dışından olsun, işlenen tüm suçları ve ihlalleri reddediyor, adaleti sağlamanın ve hukuku uygulamanın önemini vurguluyoruz. Bu hassas noktada, aklın ve bilgeliğin sesinin galip gelmesine ve akıllı ve sağduyulu olanın önünün açılmasına ihtiyaç vardır. Gerçekler Suriye'nin bölünme, ayrılık ya da mezhepsel kışkırtma projeleri için bir deneme alanı olmadığını doğrulamaktadır” ifadelerini kullandı.

Eş-Şara, “Suriye devletinin gücü, halkının bütünlüğünden, bölgesel ve uluslararası ilişkilerinin gücünden ve ulusal çıkarlarının birbirine bağlılığından kaynaklanmaktadır” diyerek sözlerini noktaladı.