Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Alimi, siyasi ve ekonomik destek toplamak için Doha'da

Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Alimi, siyasi ve ekonomik destek toplamak için Doha'da
TT

Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Alimi, siyasi ve ekonomik destek toplamak için Doha'da

Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Alimi, siyasi ve ekonomik destek toplamak için Doha'da

Bugün Katar'ın başkenti Doha'ya gitmesi beklenen Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi, ülkesine siyasi ve ekonomik destek toplama çabaları kapsamında burada Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani ve üst düzey Katarlı yetkililerle resmi görüşmelerde bulunacak.
Uzun zamandır ilk defa yüksek düzeyde kaydedilecek bu ziyarette iki ülke arasındaki ikili ilişkilerin pekiştirilmesi, Yemen'de elektrik, yol, sağlık gibi alanlarda birçok hayati ve önemli projeye destek sağlanması bekleniyor. Yemen'in Doha Büyükelçisi Racih Badi, Şarku'l Avsat'a verdiği özel röportajda, söz konusu ziyaretin, Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı ve beraberindeki yetkililerin gerçekleştirdiği Körfez turu kapsamında, iki ülke ve halkları arasındaki tarihi ve güçlü ilişkileri pekiştirmeyi amaçladığı bildirdi. Aynı zamanda “Ziyaret, Yemen siyasi bileşenleri arasındaki ‘uzlaşı’ adı altındaki bu yeni aşamada Başkanlık Konseyi'nin siyasi ve ekonomik desteği seferber etme girişimleri çerçevesinde gerçekleşiyor” ifadelerine başvurdu.
Kuveyt, Bahreyn ve Mısır ziyaretinde bulunan Başkanlık Konseyi Başkanı ve beraberindeki heyet, Yemen'de yaklaşık sekiz yıldır kaydedilen çatışma ışığında bu ülkeler ile ilişkileri güçlendirmek ve destek sağlamak için bu ülkelerdeki üst düzey yetkililer bir araya geldi.
Büyükelçi Badi aynı zamanda şu açıklamalarda bulundu:
“Ziyaret, uzun zamandır Doha'ya bu seviyede bir ziyaretin gerçekleştirilmemiş olması açısından önemlidir. Katar ile ilişkiler her alanda tarihi düzeyde. Katar'daki Yemen topluluğunun bu ülkede oynadığı rol oldukça önemli. Ziyaret kapsamında, Yemen'de elektrik, yollar, sağlık gibi konularda bir dizi hayati proje için destek sağlamaya çalışıyoruz. Ziyarete yahut her iki taraftaki bakanlar arasında yapılacak ikili görüşmelere yönelik derin bir güven var. Söz konusu ziyaret, dünyanın darbeye karşı Yemen meşruiyetinin yanında olduğunu, tek bir ağızdan konuşarak darbeleri reddettiğini teyit ediyor. Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkelerindeki kardeşlerimize ve dünyaya tutumumuzu net bir şekilde ifade etmek istiyoruz. Barış için el kaldırıyor, savaşların halklar üzerindeki yıkıcı sonuçlarını anlatıyoruz. Diğer yandan, bildiğiniz gibi Husi aklın ve bilgeliğin sesine galip gelmiyor.”
Ziyaretin içeriğine değinen Badi, “Ziyaret programı, Başkanlık Konseyi Başkanı Alimi, Al-Alimi ile Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad bir zirve toplantısında bir araya gelecek. Aynı zamanda Yemenli ve Katarlı taraflar arasında üst düzey görüşmeler oturumun gerçekleştirilmesi, ulusal müzeler dahil olmak üzere Katar’daki önemli yerlerin gezilmesi, 2022 FIFA Dünya Kupası kapsamındaki son hazırlıklar hakkında bilgi edinilmesi ve spor tesislerin ziyaret edilmesi planlanıyor. Körfez ülkeleriyle ilişkilerimizi, kardeşlik, din ve Araplık bağlarımızı pekiştirecek bu ziyarete ve sonuçlarına herkes güveniyor” ifadelerinde bulundu



İsrail Savunma Bakanı Katz: Suriye’deki silahlı gruplar Golan Tepeleri’ni ele geçirmeyi düşünüyor

Golan Tepeleri (Reuters)
Golan Tepeleri (Reuters)
TT

İsrail Savunma Bakanı Katz: Suriye’deki silahlı gruplar Golan Tepeleri’ni ele geçirmeyi düşünüyor

Golan Tepeleri (Reuters)
Golan Tepeleri (Reuters)

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Knesset Dışişleri ve Savunma Komitesi toplantısında yaptığı açıklamada, Suriye’deki bazı silahlı grupların Golan Tepeleri’ni ele geçirmeyi düşündüğünü söyledi. Şarku’l Avsat’ın Times of Israel’den aktardığına göre Katz, İsrail’in Şam ile güvenlik anlaşması ya da normalleşme yolunda olmadığını belirterek, Suriye ordusu ya da ülkedeki farklı milislerin İsrail yerleşimlerine saldırma veya Suriye’deki Dürzi toplumunu yeniden tehdit etme ihtimaline karşı hazırlık yapıldığını ifade etti.

Katz, Husilerin de Golan Tepeleri’ne yönelik olası bir kara harekâtını değerlendirdiğini söyledi.

Öte yandan, İsrail güçleri Aralık 2024’te Beşşar Esad rejiminin çöküşünün ardından Suriye’nin güneyinde dokuz noktada konuşlandı. Bu noktaların büyük bölümü, iki ülke arasındaki sınırda Birleşmiş Milletler tarafından izlenen tampon bölgede yer alırken, konuşlanma alanları arasında Cebel Hermon’un (Şeyh Dağı) Suriye tarafındaki iki nokta da bulunuyor.

İsrail, bu birliklerin İsrail yerleşimlerini korumak ve düşman unsurların eline geçtiğinde tehdit oluşturabilecek silahları güvence altına almak amacıyla Suriye topraklarında yaklaşık 15 kilometre derinliğe kadar faaliyet yürüttüğünü açıkladı. Bu potansiyel tehdit unsurları arasında Lübnan Hizbullahı ile İran destekli diğer milis gruplar da yer alıyor.

Suriye’nin güneybatısında bulunan Golan Tepeleri, başkent Şam’ın yaklaşık 60 kilometre batısında yer alıyor ve toplamda 1.860 kilometrekarelik bir alanı kaplıyor. İsrail, Haziran 1967 Savaşı sırasında bölgenin yaklaşık 1.250 kilometrekarelik kısmını işgal etmiş, 1981’de ise fiilen ilhak etmişti. Ancak bu ilhak, bölgeyi hâlen işgal altındaki Suriye toprağı olarak kabul eden Birleşmiş Milletler tarafından tanınmıyor.


BM: İsrail–Hizbullah ateşkesi kırılgan, belirsizlik devam ediyor

İsrail askerleri, Güney Lübnan'daki Mays el-Cebel köyünde yıkılmış evler arasında hareket ediyor (EPA)
İsrail askerleri, Güney Lübnan'daki Mays el-Cebel köyünde yıkılmış evler arasında hareket ediyor (EPA)
TT

BM: İsrail–Hizbullah ateşkesi kırılgan, belirsizlik devam ediyor

İsrail askerleri, Güney Lübnan'daki Mays el-Cebel köyünde yıkılmış evler arasında hareket ediyor (EPA)
İsrail askerleri, Güney Lübnan'daki Mays el-Cebel köyünde yıkılmış evler arasında hareket ediyor (EPA)

Birleşmiş Milletler’in Lübnan Özel Koordinatörü Jeanine Hennis-Plasschaert, Perşembe günü yaptığı açıklamada, hükümetin aldığı önemli kararlar ve Lübnan Silahlı Kuvvetleri’nin güçlendirilmiş varlığına rağmen ülkenin güneyindeki belirsizlik ortamının devam ettiğini belirtti. Hennis-Plasschaert, bu iki unsurun “normalleşme yolunda temel bir zemin oluşturduğunu” söyledi.

Hennis-Plasschaert, “Birçok Lübnanlı için çatışma düşük yoğunlukla da olsa sürüyor. Mevcut durum devam ettiği sürece, düşmanlıkların yeniden tırmanma ihtimali ortadan kalkmış değil” ifadelerini kullandı.

BM yetkilisi, mevcut fırsatın değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Diyalog ve müzakereler tüm sorunları çözemeyebilir; ancak taraflar arasında karşılıklı anlayışın oluşmasına katkı sağlar ve en önemlisi, istenen güvenlik ve istikrara giden yolu açar” dedi.

İsrail ile Hizbullah arasında geçen yıl Kasım ayında, Gazze’deki savaşın yol açtığı bir yılı aşkın karşılıklı bombardımanın ardından ABD arabuluculuğunda ateşkes sağlanmıştı. Ancak İsrail, anlaşmaya rağmen Güney Lübnan’daki bazı noktalarda varlığını sürdürürken, ülkenin güneyi ve doğusuna yönelik saldırılarına devam ediyor.


Irak’ta Koordinasyon Çerçevesi güçleri, başbakanlık için dokuz aday arasından hem yurtiçi hem de yurtdışından kabul gören kişiyi seçeceklerini açıkladı

Koordinasyon Çerçevesi güçleri liderleri kendilerini ‘en büyük blok’ ilan ettiler (Facebook)
Koordinasyon Çerçevesi güçleri liderleri kendilerini ‘en büyük blok’ ilan ettiler (Facebook)
TT

Irak’ta Koordinasyon Çerçevesi güçleri, başbakanlık için dokuz aday arasından hem yurtiçi hem de yurtdışından kabul gören kişiyi seçeceklerini açıkladı

Koordinasyon Çerçevesi güçleri liderleri kendilerini ‘en büyük blok’ ilan ettiler (Facebook)
Koordinasyon Çerçevesi güçleri liderleri kendilerini ‘en büyük blok’ ilan ettiler (Facebook)

Irak parlamentosunda şu anda ‘en büyük blok’ konumundaki (Şii) Koordinasyon Çerçevesi güçleri, dokuz aday arasından yeni bir başbakan seçmeye hazırlanıyor.

Şii ittifakının genel sekreteri Abbas Radi dün yaptığı açıklamada, adayın Irak’ta kabul görmesi, uluslararası gerekliliklerle başa çıkma becerisine sahip olması ve devlet kaynaklarını partizan amaçlarla kullanmayacağına dair taahhütte bulunması gerektiğini vurguladı. Radi, güvenlik ve ekonomi alanlarında başbakanın görevlerine ilişkin ayrıntılı bir programın, gelecek hükümetin bir parçası olabilecek bir ekip tarafından hazırlanmasının ardından, en olası adayın özelliklerini belirleyecek bir toplantının yapılacağını da sözlerine ekledi.

Koordinasyon Çerçevesi, siyasi normlara uygun olarak cumhurbaşkanlığı, başbakanlık ve meclis başkanlığı makamlarına getirilecek isimlere karar vermek için Kürt ve Sünni güçlerle müzakereler yürütürken, adayları değerlendiren önde gelen siyasi şahsiyetlerden oluşan bir komisyon aracılığıyla faaliyet gösteriyor.

Radi, rekabetin tanınmış önde gelen isimler arasında yaşandığını söyledi.

Radi, Şarku’l Avsat’ın Koordinasyon Çerçevesi güçlerinin yeni gündeminin bir parçası olarak milis grupların silahları sorununu ele almayı düşünüp düşünmediğine ilişkin sorusuna verdiği yanıtta, “Hükümet programı, yeni başbakan tarafından uygulanacak güvenlik reformlarını içerecek” ifadelerini kullandı.