NATO: PKK, Finlandiya ve İsveç tarafından da terör örgütü olarak tanımlanmıştır

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg (AA)
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg (AA)
TT

NATO: PKK, Finlandiya ve İsveç tarafından da terör örgütü olarak tanımlanmıştır

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg (AA)
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg (AA)

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Finlandiya ve İsveç'in NATO üyelik başvurusundan sonra Türkiye'nin terör örgütü PKK ile ilgili meşru güvenlik endişelerini dile getirdiğini belirterek, iki ülkenin PKK'yı terör örgütü olarak tanımladığını ve Türkiye ile çalışmaya yönelik verdikleri mesajlardan memnuniyet duyduğunu bildirdi.
Stoltenberg, Brüksel’deki NATO karargahında bugün başlayacak ve iki gün sürecek NATO Savunma Bakanları Toplantısı öncesinde basın toplantısı düzenledi.
Finlandiya ve İsveç'in NATO'ya üyelik başvurularını "tarihi karar" olarak değerlendiren Stoltenberg, Türkiye'nin bazı spesifik konularda güvenlik endişelerini ifade ettiğini hatırlatarak, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin güvenlik endişeleri özellikle terörle mücadele konusunda. Türkiye'nin terör örgütü PKK ile ilgili endişeleri meşru endişelerdir. PKK, NATO müttefikleri, Avrupa Birliği, aynı zamanda Finlandiya ve İsveç tarafından bir terör örgütü olarak tanımlanmıştır. Oturup Türkiye'nin endişelerini ele almamız gerekir. Şu anda yaptığımız bu. Finlandiya ve İsveç'ten gelen harekete geçmeye ve güvenlik endişelerinin giderilmesi için Türkiye ile çalışmaya hazır olduklarına dair sinyalleri ve mesajları da memnuniyetle karşılıyorum."
Stoltenberg, bu meselenin kısa sürede çözülmesini istediğini belirterek, "Ancak bu ne zaman çözülür, söylemek zor" ifadesini kullandı.
Stoltenberg, konunun 29-30 Haziran'da İspanya'nın başkenti Madrid'de yapılacak NATO Zirvesi'nden önce hallolmasını istediklerini ancak bunu kesin olarak söylemenin mümkün olmayacağını dile getirdi.

Türkiye'nin tahıl ihracı için çabaları
Stoltenberg, Ukrayna'nın tahılının dünya piyasalarına ihraç edilebilmesine yönelik çabalarla ilgili bir soruyu yanıtlarken, dünyada tahıl ve gıda fiyatlarındaki artışın Batılı ülkelerin Rusya'ya yaptırımlarından değil, Rusya'nın Ukrayna savaş açmasından kaynaklandığını belirtti.
Konunun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı son görüşmede gündeme geldiğini aktaran Stoltenberg, tahılın Karadeniz'den dünya piyasalarına ihraç edilebilmesi için Türkiye'nin bir anlaşma sağlamaya yönelik çabaları olduğunu hatırlattı.
Stoltenberg, "Türkiye'nin çabalarının sonuç vermesini ümit ediyorum ancak bunu söylemek için erken. NATO müttefiki Türkiye çabalarını sürdürüyor" dedi.

Ukrayna'ya ağır silahlar ve uzun menzilli sistemler
NATO Savunma Bakanlarının bugün ve yarın Ukrayna'ya verilecek desteği de görüşeceğini aktaran Stoltenberg, bugün ABD öncülüğünde bazı ülkelerin katılımıyla savunma bakanları düzeyinde Ukrayna Temas Grubu Toplantısı'nın da yapılacağını kaydetti.
Bu akşamki çalışma yemeğine 30 NATO ülkesinin yanı sıra AB, İsveç, Finlandiya, Gürcistan ve Ukraynalı temsilcilerin katılacağını hatırlatan Stoltenberg, Ukrayna Savunma Bakanı Oleksii Reznikov'un bilgilendirme yapacağını söyledi.
Ukrayna'ya bugüne kadar NATO ülkelerinin eşi görülmemiş askeri yardımlarda bulunduğunu ifade eden Stoltenberg, NATO müttefiklerinin Ukrayna'ya ilave destek konusunda açıklamalar yapacağını bildirdi.
Stoltenberg, "NATO müttefikleri, Ukrayna'nın (Rusya karşısında) üstün gelmesi için ağır silahlar ve uzun menzilli sistemler dahil askeri malzeme sağlamaya devam edecekler" dedi.
Stoltenberg ayrıca, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’nin NATO’nun Madrid Zirvesi'ne davet edildiğini, kişisel katılımından memnuniyet duyacaklarını ancak bu mümkün olmazsa liderlere videokonferans yoluyla sesleneceğini bildirdi.



Pezeşkiyan, Washington ile müzakerelerin yeniden başlatılması çağrısında bulunarak muhafazakarları kızdırdı

Tahran'ın merkezindeki İran-Filistin Koordinasyon Binası'na asılan propaganda afişinde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun bir fotoğrafı ve ‘Başka bir savaşta başarısızlık’ ifadesi yer alıyor. (EPA)
Tahran'ın merkezindeki İran-Filistin Koordinasyon Binası'na asılan propaganda afişinde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun bir fotoğrafı ve ‘Başka bir savaşta başarısızlık’ ifadesi yer alıyor. (EPA)
TT

Pezeşkiyan, Washington ile müzakerelerin yeniden başlatılması çağrısında bulunarak muhafazakarları kızdırdı

Tahran'ın merkezindeki İran-Filistin Koordinasyon Binası'na asılan propaganda afişinde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun bir fotoğrafı ve ‘Başka bir savaşta başarısızlık’ ifadesi yer alıyor. (EPA)
Tahran'ın merkezindeki İran-Filistin Koordinasyon Binası'na asılan propaganda afişinde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun bir fotoğrafı ve ‘Başka bir savaşta başarısızlık’ ifadesi yer alıyor. (EPA)

Siyasi ve askerî açıdan hassas bir dönemde, ABD'nin İran'ın nükleer tesislerini bombalamasına rağmen İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın Washington'a diplomatik bir zeytin dalı uzatmayı tercih etmesi, bu açıklamaları bir tür ‘aşırı yumuşaklık’ olarak gören muhafazakâr hareketin öfkesine yol açtı. Ancak Pezeşkiyan'ın destekçileri, medya söyleminin İran'ın içini hedef almadığını, daha ziyade dış dünya ile bir anlayış penceresi açmaya çalıştığını vurguluyor.

İran ekonomisini boğan yaptırımların kaldırılması için Batı ile diyaloğu yeniden canlandırma sözü veren Mesud Pezeşkiyan, Donald Trump'a yakın ABD’li muhafazakâr yayıncı Tucker Carlson'a bir röportaj verdi.

Pezeşkiyan dün yayınlanan röportajda, ABD'nin İran'a karşı savaşında İsrail'i desteklemek için haziran ayında İran'ın nükleer tesislerine yönelik hava saldırılarına rağmen Washington'la görüşmelere yeniden başlamanın ‘sorun olmadığını’ söyledi.

Muhafazakâr Milletvekili Emir Hüseyin Sabiti, X platformunda Pezeşkiyan'a yüklenerek şunları söyledi: “Amerikalı gazeteciye verdiğiniz zayıf cevaplar ulusal birliğe aykırı ve utanç vericiydi. Görünen o ki ABD ile daha önce yaptığınız mantıksız ve dürüst olmayan müzakerelerden henüz ders almamışsınız ve yeniden kandırılmak istiyorsunuz.”

Sabiti, cumhurbaşkanını parlamentoyla karşı karşıya gelmekle tehdit ederek, “Hükümetin dış politikaya yaklaşımı değişmezse, parlamentonun hükümete karşı tutumu değişecektir” dedi.

Pezeşkiyan'a yakın olan gazeteci Ali Asgar Şefiiyan, Sabiti'ye cevaben, “Bu röportajın hedef kitlesi siz değildiniz” dedi. Bu eleştiriler, İran'a yönelik son saldırılar sırasında Azerbaycan'ın topraklarından İsrail insansız hava araçlarının (İHA) kalkışına izin verdiği yönündeki suçlamaları görmezden gelerek geçtiğimiz cuma günü Bakü'ye yaptığı ziyaretin ardından ‘siyasi beceriksizlik’ gerekçesiyle İran Cumhurbaşkanı'na yönelik güvensizlik oylaması çağrılarının yapıldığı bir dönemde geldi.

Batı'ya düşmanlığı ve nükleer programla ilgili müzakerelere karşıtlığıyla bilinen İran gazetesi Kayhan, “Diplomasiye bomba yağdıranlarla tekrar koşulsuz olarak aynı masaya oturmak adil mi?” diye sordu.

Nisan ayından bu yana İran'la nükleer programı konusunda görüşmeler yürüten ABD, 22 Haziran'da Tahran'ın güneyindeki Fordo'da bulunan yeraltı uranyum zenginleştirme tesisini ve İsfahan ile Natanz'daki iki nükleer tesisi bombaladı. Bu tesislerdeki hasarın gerçek boyutu henüz bilinmiyor.

Genel yayın yönetmeni ülkede son sözü söyleyen İran Dini Lideri Ali Hamaney tarafından atanan Kayhan gazetesinde şu ifade yer aldı: “Elleri tamamen halkımızın kanıyla lekelenmiş bir düşman karşısında sertlikten başka bir çözüm var mı?”

Kayhan Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Şeriatmedari, “Bu röportajda söylenenler rejimin pozisyonlarıyla uyumlu değil” dedi.

Pezeşkiyan'ın “ABD müzakere masasını havaya uçuruyor” ifadesini kullanmasına atıfta bulunan Şeriatmedari, Tahran'ın müzakere yoluna devam etmeye açık olduğunu vurguladı. Şeriatmedari, “Eğer masa havaya uçurulduysa, masaya yeniden dönmek ABD'nin işlediği suçun inkârından ve aldatma tuzağının yeni bir kabulünden başka bir anlama gelir mi?” diye sordu.

Şeriatmedari şöyle devam etti: “ABD, nükleer tesislerimizi hedef aldığını resmen kabul etmedi mi? İsfahan, Natanz ve Fordo tesislerini yok etmek için onlarca bomba atmadı mı? Trump'ın kendisi bile bununla övündü! ABD'yi temize çıkarma konusundaki bu tuhaf ısrarınız neden? Sanki onunla müzakerelere dönebilmek için sakinleşmesini bekliyormuşsunuz gibi… İsrail'i Washington'a şikâyet etmeye ve neden olduğu krizden yakınmaya mı gidiyorsunuz?”

Gazete ayrıca, İran Cumhurbaşkanı'na danışman ekibini değiştirmesi çağrısında bulundu: “Danışmanlarınızı gözden geçirin ve onlara ABD ile müzakerelerin ihanet değilse bile siyasi ahmaklık olduğunu açıkça söyleyin. Hem kendi iyiliğiniz hem de ülkenin iyiliği için çevrenizi bunlardan arındırın.”

İran Devrim Muhafızları Ordusu'na (DMO) yakın Cevan gazetesi, ‘yumuşak ve nazik’ sözleri kınayarak, “Amerikalı bir yayıncıyla diyaloğun gerçek anlamı, halkın hoşnutsuzluğunu ve ABD'ye olan tam güvensizliğini dile getiren sözlerde ortaya çıkar” dedi.

İran'da reformist çizgide yayın yapan Ham Mihan gazetesi ise Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın ‘olumlu gidişatını’ övdü. Gazete şöyle yazdı: “Bu röportaj uzun zaman önce yapılmalıydı. İranlı yetkililer ne yazık ki uzun zamandır Amerikan ve uluslararası medya sahnesinde yoklar.”

İranlı yetkililer tarafından açıklanan yeni bilançoya göre İran ve İsrail arasında 12 gün süren savaşta bin 60 kişi hayatını kaybetti. ABD, İran'ın nükleer programındaki kilit tesislere düzenlediği saldırılarla savaşa katıldı.