Saudi Aramco ilk sürdürülebilirlik raporunda sıfır emisyona ulaşmak için atacağı adımlara yer verdi

Şirket, 2030 yılına kadar yılda 11 milyon metrik ton mavi amonyak üretmeyi hedefliyor (Şarku’l Avsat)
Şirket, 2030 yılına kadar yılda 11 milyon metrik ton mavi amonyak üretmeyi hedefliyor (Şarku’l Avsat)
TT

Saudi Aramco ilk sürdürülebilirlik raporunda sıfır emisyona ulaşmak için atacağı adımlara yer verdi

Şirket, 2030 yılına kadar yılda 11 milyon metrik ton mavi amonyak üretmeyi hedefliyor (Şarku’l Avsat)
Şirket, 2030 yılına kadar yılda 11 milyon metrik ton mavi amonyak üretmeyi hedefliyor (Şarku’l Avsat)

Suudi Arabistan ulusal petrol şirketi Saudi Aramco, faaliyetlerinde sıfır emisyon hedefine ulaşmak için atacağı adımları içeren ilk sürdürülebilirlik raporunu bugün yayımladı.
Saudi Aramco’nun raporunda, 2035 yılına kadar ulaşmaya çalıştığı hedefler hakkında ayrıntı verildi.
Raporda, şirketin 2018’deki emisyon yoğunluğuna kıyasla, 2035 yılına kadar karbon yoğunluğunu en az yüzde 15 azaltma hedefi ifade edildi.
Şirket, ayrıca tamamına sahip olduğu ve işlettiği tesislerinde Kapsam 1 ve 2’deki sera gazı emisyonlarını azaltmayı amaçlıyor.
Sera gazı emisyon girişimleri, 2035 yılına kadar yıllık 50 milyon metrik tondan fazla karbondioksit eşdeğerini azaltmayı hedefliyor.
Saudi Aramco Başkanı ve CEO’su Amin Nasser rapora ilişkin açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Ekim ayında, Saudi Aramco’nun 2050 yılına kadar sıfır emisyon hedefine ulaşma kararını duyurmuştuk. Bugün şirkette atılan adımları ve çalışmaları ortaya koyan sürdürülebilirlik raporu yayınladık. Saudi Aramco, küresel ekonomi ve enerji piyasalarını çevreleyen belirsizlik, dalgalanma ve dönüşümleri dikkate alarak yatırımlar alanındaki uzun vadeli bakış açısını sürdürecektir. Küresel enerji ve ekonomik belirsizlik ortamında uzun vadeli yatırım yapıyoruz ve önümüzdeki on yıl ve sonrasında operasyonlarımıza çığır açan teknolojileri entegre etmeye devam edeceğiz.”
Şirket, 2030 yılına kadar yılda 11 milyon metrik ton mavi amonyak üretmeyi hedefliyor.
Saudi Aramco, sera gazı emisyonlarını azaltmaya, yeniden kullanmaya, geri dönüştürmeye ve ortadan kaldırmaya odaklanan Döngüsel Karbon Ekonomisi çerçevesinden yararlanıyor.



ABD Hazine Bakanı Yellen'dan borç limitine yönelik önlemlerin 1 Haziran'a kadar tükenebileceği uyarısı

ABD Hazine Bakanı Janet Yellen (Reuters)
ABD Hazine Bakanı Janet Yellen (Reuters)
TT

ABD Hazine Bakanı Yellen'dan borç limitine yönelik önlemlerin 1 Haziran'a kadar tükenebileceği uyarısı

ABD Hazine Bakanı Janet Yellen (Reuters)
ABD Hazine Bakanı Janet Yellen (Reuters)

ABD Hazine Bakanı Janet Yellen, borç limitine yönelik alınan önlemlerin 1 Haziran'a kadar tükenebileceği ve ülkenin bu tarihten sonra nakit sıkıntısı çekebileceği uyarısında bulundu.
Yellen, borç limitine ilişkin ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Kevin McCarthy'ye yönelik yeni bir mektup kaleme aldı.
Hazine Bakanlığının federal hükümetin faaliyetlerini finanse etmeye devam etme kabiliyetine ilişkin McCarthy'yi haberdar etmek için kendisine yazdığını belirten Yellen, 13 Ocak'taki mektubunda, nakdin ve olağanüstü tedbirlerin haziran başından önce tükenmesinin olası olmadığını belirttiğini anımsattı.
Yellen, "Son federal vergi tahsilatlarını inceledikten sonra, en iyi tahminimiz, Kongre'nin borç limitini artırmaması veya askıya almaması durumunda, hükümetin tüm yükümlülüklerini haziran başına kadar ve potansiyel olarak 1 Haziran itibarıyla getiremeyeceğidir." değerlendirmesinde bulundu.

"Kongre'nin en kısa sürede harekete geçmesi zorunlu"
Bu tahminin mevcut verilere dayandığına dikkati çeken Yellen, federal gelirler ve harcamalar doğası gereği değişken olduğu için Hazine'nin olağanüstü önlemlerinin tükeneceği fiili tarihin bu tahminlerden birkaç hafta sonra olabileceğini kaydetti.
Yellen, Hazine'nin devlet borçlarını ne zaman ödeyemeyeceğini kesin olarak kestirmenin mümkün olmadığını vurgulayarak, daha fazla bilgi geldikçe Kongre'yi bilgilendirmeye devam edeceğini aktardı.
Janet Yellen, "Mevcut tahminler göz önüne alındığında, Kongre'nin borç limitini hükümetin ödemelerini yapmaya devam edeceğine dair daha uzun vadeli kesinlik sağlayacak şekilde artırmak veya askıya almak için mümkün olan en kısa sürede harekete geçmesi zorunlu." ifadelerini kullandı.

Eyalet ve yerel yönetim tahvillerinin ihracını askıya alma kararı
Ayrıca Hazine Bakanlığının Eyalet ve Yerel Yönetim Serisi (SLGS) hazine tahvillerinin ihracını da askıya aldığına dikkati çeken Yellen, bunların eyaletlere ve belediyelere verilen özel amaçlı hazine tahvilleri olduğunu, ihraçlarının borç limitine dahil edildiğini, borç limiti ile ilgili riskleri yönetmek için bu adımın atılacağını, ancak eyalet ve yerel yönetimler mali durumlarını yönetmek için önemli bir araçtan mahrum bırakılacağı için maliyetinin de olabileceğini ifade etti.
Yellen, "Borç limitinin askıya alınması veya artırılması için son dakikaya kadar beklemenin işletmelere ve tüketici güvenine ciddi zararlar verebileceğini, vergi mükellefleri için kısa vadeli borçlanma maliyetlerini artırabileceğini ve ABD'nin kredi notunu olumsuz etkileyebileceğini geçmiş borç limiti çıkmazlarından öğrendik." değerlendirmesinde bulundu.
Kongre'nin borç limitini yükseltmemesi halinde bu durumun Amerikan aileleri için ciddi zorluklara neden olacağına dikkati çeken Yellen, ABD'nin küresel liderliğine zarar vereceğini ve ulusal güvenlik çıkarlarını savunma kabiliyeti hakkında soru işaretleri doğuracağını vurguladı.
Yellen, Kongre'ye, mümkün olan en kısa sürede harekete geçerek ABD'nin itibarını koruma çağrısında bulundu.

Borç limiti açmazı
ABD'de federal hükümet, temerrüde yol açabilecek 31,4 trilyon dolarlık borç limitine ulaşmış bulunuyor.
Borç limiti ya da borç tavanı, "ABD hükümetinin borçlarını ödemek için ödünç alabileceği para miktarının üst sınırı" anlamına geliyor.
Temsilciler Meclisi'nde çoğunluğu elinde bulunduran Cumhuriyetçiler, borç limiti müzakerelerinde önemli harcama kesintilerinden yana bir tavır sergiliyor. Demokratlar ise borç limitinin artırılmasında ısrarcı oluyor ve Cumhuriyetçilerin belirli harcamaları kısma önerilerini geri çeviriyor.
Demokratlar ile Cumhuriyetçiler arasında bir açmaz haline gelen borç limiti konusunun piyasaları sarsmasından endişe duyuluyor. ABD'de resesyon beklentileri artarken, iki partinin borç limiti üzerindeki hesaplaşması her zamankinden daha fazla risk taşıyor.